Benim de üç yaşında oğlum var. Öğlen uykusunu yeni yeni bırakmaya çalışıyor. Dolayısıyla kızınız erken bırakmaya çalışıyor gibi, sizin ve onun için için çok zor olur uyutmaya çabalamakla doğru yapıyorsunuz bence.
Diğer taraftan, yaşadığınız olayların aynısını ben de yaşadım, kısmen hala da yaşıyorum. Doğumdan sonra hiç ayrılmadık ve bakımını ilk günden itibaren hiç destek almadan tamamen ben yaptım. Böyle olunca anne ve çocuk arasında biraz bağımlı bir ilişki oluşmaya başlıyor.
Sosyalleşmemiz gerektiğini hissettiğim anda ""anne-bebek oyun gruplarına" katılmıştım. Sizinki ile hemen hemen ayn yaştaydı başladığımızda. Haftada üç yarım gün, iki saat beraber gitmeye başladık. Sonra öğretmenler yavaş yavaş bizim oyun grubundan uzaklaşmaya başlamamızı istediler. Her ne kadar kabul etmek istemesem de, benden ayrılamaz sandığım çocuğum, bir iki hafta sonra ben sınıftan tamamen çıkarıldığımda, durumu farketmeden eğlenip oynamaya devam ertiği için hüngür hüngür ağlamıştım. Bu durumdan o kadar etkilenip bozulmuştum ki, çocuk bir anda ağlayıp beni istemeye başladı tekrar. Öğretmen benim ayrı kalma durumunu karşılama şeklimin onu da etkilediğini söyledi. Yani o bensiz sosyalleşmeye hazırdı ama aslında hazır olmayan bendim:)
Şimdi üç yaşında ve hergün, yarım gün yuvaya gidiyor. Sabah kahvaltısını edip çıkıyor. Öğlen yemeğini yiyip geliyor. Kesinlikle okula gittiği zaman daha mutlu, enerjisini harcamış oluyor. Hastalık nedeniyle bir ay gidemedi resmen depresyona girdi yavrum. Tüm bunlar dışında okul sonrası, hava güzelse muhakkak parka çıkarız. Evde beraber oyun oynar çizgi film izleriz. Resim ya da yemek yaparız. Çocuk tiyatrolarına, sevdiği yerlere gezmeye gideriz. Yani evde üç saat olmaması yuzunden, anne-çocuk ilişkimizin kalitesinden hiçbirşey kaybetmiyoruz aksine belki kazanıyoruz...Onun olmadığı üç saatte de, ben ihtiyacım olan her işi hızlı hızlı hallebiliyorum.
Çok uzattım ama özetle, sizin ve onun sağlıklı olabilmeniz için artık yavaş yavaş sosyalleşme zamanınız gelmiş. Bunu anlatmak istedim.