TÜRK ADETLERİNE GÖRE DÜĞÜNDE TAKILAN TAKILAR KİME AİTTİR?
Türk örf ve adetlerine göre ailenin geçimini erkek sağlar, düğünde takılan altınlar, takı ve paralar ise evlilik süresince erkeğin başına bir kaza gelmesi, bir hastalığa yakalanması, sakatlanması, vefat etmesi, iş göremez hale gelmesi yada ayrılmayı istemesi gibi durumlarda çalışmayan kadının 5 parasız zor durumda kalmaması için bir güvencedir. Erkek herhangi bir ihtiyaç için kadına takılan takıları bozdurup harcamak zorunda kalmış olsa bile, bu harcadığı miktarı kadına borçludur, yerine koyması gerekir.
Bu konuda dava örnekleri de bulunmaktadır. Bunlardan biri: Ankara 8. Aile Mahkemesi’nde görülen “alacak” davası, boşanma davası devam eden G.C. isimli kadın tarafından kocasının düğünde kendisine takılan altınlarını vermemesi üzerine açılmıştır.. G.C. dilekçesinde, “çeyiz senedimde belirtilen 10 adet altın bilezik, bir adet künye, üç adet yüzük, bir çift küpe, iki adet kolye, bir adet altın saat ile düğün ve nişanda takılan 50 adet çeyrek altın ile iki adet hediyelik bilezik eşimden alınarak bana verilsin” demiştir. Toplam değeri 7 bin 900 YTL olduğu belirtilen ziynet eşyalarıyla ilgili savunmasını veren koca M.C. “Ziynet eşyası ve takıları karımla birlikte bozdurarak harcadık” demiştir. Hakim Eray Karınca şöyle söylemiştir: “Toplumumuzun örf, adet ve geleneklerine göre düğün sırasında takılan takılarla ziynet eşyaları kadın için bir güvence niteliğinde olup kadına aittir. Bunların evlilik birliği içerisinde bozdurulup harcanması, kadının bu hakkından vazgeçtiği anlamına gelmez.”
YASAL OLARAK DÜĞÜNDE TAKILAN TAKILAR KİME AİTTİR?
Yasal olarak da düğünde kadına takılan takılar, misafirler tarafından kadına yapılan bağışlardır. Bu bağışların yasal hakkı kadındadır. Evlilik süresince herhangi bir ev ihtiyacı için bile düğünde takılanlardan harcanmış olması durumunda erkek harcanan kadarını yerine koymak durumundadır.
Düğün sırasında verilen ziynet ve takı eşyalarının aidiyeti hususunda yargıtayın yerleşik içtihatlarına göre bunların mülkiyeti kadına aittir. Düğünde takılan takılar da kadının kişisel kullanımına yarayan eşya anlamında “kişisel mal” ve “kadına bağışlanmış” kabul edilmektedir. Evlilik sona erdikten sonra aynen iade veya bu mümkün değilse sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak tazmini istenebilir.
Bir anlaşmazlık olması durumunda, düğünde takılan ziynet eşyaları için dava açabilirsiniz. Takıların aynen iadesini, bu olmadığı taktirde, cins adet ve değer olarak bildirdiğiniz takıların değerleri toplamının ödenmesini isteyebilirsiniz. Ancak, son karar ışığında yeterli görülmeyen tanık beyanı dışında, düğün fotoğrafları, CD ve başka delillerle bu takıların takıldığını ve eşinizde kaldığını ispatlama yoluna gitmeniz gerekiyor.
Soru: Düğünde, nikâhta takılan altın ve takıların hükmü nedir? Bu altın veya takılar üzerinde kadının hakkı olur mu? Yoksa erkek bu takılar üzerinde kadının rızası olmaksızın istediği tasarrufu yapabilir mi?
Cevap:
Düğünde kız tarafından kıza takılan para ve takılar kıza verilen hediye; erkek tarafından kıza takılan para ve takılar ise kızın mehrine sayılır. Dolayısıyla her ikisi de kıza aittir, onun malıdır. O izin vermediği müddetçe kocası bunlara el süremez. Kendisi de istediği gibi bunda tasarruf edebilir. Nisap miktarını aşarsa zekatını da yine kendisi verir.