Kızlar, bir önceki konumun üzerine "Eşimin ailesi tarafından gelişmeler var" bakar mısınız ?

Bir önceki konumu hatırlayanlar veya unutanlar geçmişe bakarsa, devamını paylaşacağım müsadenizle;

Daha önce kv ile yaşadığımız problemler sebebiyle, eşimle boşanmamın eşinden döndüğümüzü ve farklı bir semte taşınmak zorunda kaldığımızı yazmıştım. Benim işim de, eşimin işi de evimize yakın, neredeyse 2 sene olacak düzenimizi de kurduk elhamdülillah şuan eşimle aramda da bir sorun yok çok şükür.

Fakat eşimin düğünlere yalnız katılması, bayramlarda annesine yalnız gitmesi aile büyükleri tarafından sorun olmuş ananesi ve dedesi bizi aradı ve gittik. Bu duruma çok üzüldüklerini ve yaşanan şeyler her ne ise artık kapanması gerektiğini, özür dilemem gerektiğini söylediler. Beni hiçbir yere getirmeyen de eşim bu arada, ben annesinin her gördüğünde laf sokup, eltimle beraber surat sallandırmalarına rağmen eşimi yalnız göndermek istemiyorum her seferinde. Eşim de benim üzülmemi istemediği için gelmemi istemiyor.

Her neyse gittik, anane dede kendi hayatlarından örneklerle 2 saate yakın nasihat verdi bize, kayınvalidemlerin evinde aynı apartmanda yaşıyorduk niye çıktınız dediler? Sorunların sebebini sordular. Eşim sustu, o susunca bende herkesin içinde kv nin her gün bana yaptığı psikolojik şiddeti anlatamadım malesef. Sustum. Çünkü karşılık verince onlara göre "saygısız" oluyorsun. Vermeyince de "kafasına göre çekip giden-gelen eksik akıllı gelin" ve bana güvenmiyorlarmış artık sevgili kayınvalidecim. Ama 1 kere aileden biri de çıkıp sormadı, kızım hayırdır senin derdin ne? Nereye gidiyorsun diye? 3 ay babamın evinde kaldım, bir Allah'ın kulu arayıp, derdin ne, sen bizim soyadımızı taşıyorsun hala, her evliliğin başında olur böyle şeyler, oturalım halledelim sorun neyse demedi.

Sonra eltim ve kaynımı çağırdılar. Eltim herzamanki gibi politik konuşmasını yaptı, elimizden geleni yaparız dedi. Ama ne abisi ne de o bugüne kadar hiçbişey yapmamışlardı, annelerinden korkularına. Neyse sonra hep birlikte toplandık, kv ye gittik. Amaçları bana özür diletip, içimdekileri döktürmeden konuyu kapatmaktı. Orda da o kadar insanın içinde benimde hepsine karşı ne kadar kırgın olduğumu söylemedim. Çünkü aileden hiçbiri bana sahip çıkmamıştı. Çıksalardı belki bende onları sahiplenecektim. Kayınvalidem yine içindeki tüm zehrini kusarak, anlattığı herşeyde beni suçladı. Annesi gençtir,cahildir konuyu kapat dedikçe çemkirdi. Yani konuyu kapatmak değildi derdi. Benle görüşmediği süre boyunca içinde ne biriktirdiyse yalan yanlış kustu. Olaylara yalnızca kendi penceresinden bakıyordu ve bencildi. O kibri halen devam ediyordu, burnu düşse yere almayacak cinsten konuşmalar yaptı ve kendileri bilir dedi. Yarın bigün buraya tekrar taşınıp da, ayrılmaya kalkarsanız "yine benden bilmeyin" dedi. Eşim olacak kişi her zamanki gibi sustu. Kavga çıkmasın, konu kapansın diye.

Ben daha önce birkaç defa özür diledim kızlar, asla gocunmam. Fakat ben diledikçe onlar kendini suçsuz gördü ve anladım ki bu saatten sonra asla değişmez bu insanlar.

Dün eşimi bu kez de dayıları aradı, "oncebidinle" de özür dileseydi ne olurdu sanki demişler. Sorun özür dilemekte değil ki, anlamıyorlar. Bu akşam tekrar gideceğiz. Size sorum; bana yaptıklarını anlatmalı mıyım? Zaten herşey ortalığa dökülmüş, "beni aileme şikayet etmiş diye düşünür mü kayınvalidem" veya yine susup özür dileyip, o binaya taşınmalı mıyım? (Eltimle kayınvalidem ve biz hepimiz aynı binada oturuyorduk)

Aynı şeylerin tekrar yaşanacağını düşünüyorum çünkü kayınvalidem herkese söz geçirip dediğini yaptıran, dominant bir kadın. Kendi annesi bile laf geçiremedi o gün. Hep küçük olandan bekleniyor ama büyük büyüklüğünü yapmadıktan sonra, küçük yapsa neye yarar? Ben mi yanlış düşünüyorum kızlar, onlarda aile olarak hiç mi suç yok? Boşanmayı gerektirecek kadar ne bir günahım oldu eşime ve ailesine karşı ne de bir saygısızlığım? Ama keşke olsaydı diyorum bazen, belki bu kadar üstüme gelmezdi annesi.

Beni istemediğini, "benim değil de büyük gelininin ona bakacağını" ve daha birsürü şeyi yüzüme karşı söylemiş bir insan. Bunları söylerken, dayanacağı hiçbir şey yokken üstelik. Kısacası beni çok kırdı.

Yine de deseydi ki, tamam kızım yaşananlar keşke olmasaydı ama olmuş bi kere artık bu saatten sonra dost var düşman var önümüze bakalım, ben hazırdım herşeye rağmen. Ama onun o vicdanı rahat halini gördükçe, sizce ne yapmalıyım bu akşam, nasıl davranmalıyım, bende kendimce yaşananları anlatmalı mıyım? Yoksa içimde kalıp bana mı dert olsun yine?
Sakın taşınmayın derdiniz ne ya? Bırakın ne halleri varsa görsünler. Mesafe şart.
 
Bir önceki konumu hatırlayanlar veya unutanlar geçmişe bakarsa, devamını paylaşacağım müsadenizle;

Daha önce kv ile yaşadığımız problemler sebebiyle, eşimle boşanmamın eşinden döndüğümüzü ve farklı bir semte taşınmak zorunda kaldığımızı yazmıştım. Benim işim de, eşimin işi de evimize yakın, neredeyse 2 sene olacak düzenimizi de kurduk elhamdülillah şuan eşimle aramda da bir sorun yok çok şükür.

Fakat eşimin düğünlere yalnız katılması, bayramlarda annesine yalnız gitmesi aile büyükleri tarafından sorun olmuş ananesi ve dedesi bizi aradı ve gittik. Bu duruma çok üzüldüklerini ve yaşanan şeyler her ne ise artık kapanması gerektiğini, özür dilemem gerektiğini söylediler. Beni hiçbir yere getirmeyen de eşim bu arada, ben annesinin her gördüğünde laf sokup, eltimle beraber surat sallandırmalarına rağmen eşimi yalnız göndermek istemiyorum her seferinde. Eşim de benim üzülmemi istemediği için gelmemi istemiyor.

Her neyse gittik, anane dede kendi hayatlarından örneklerle 2 saate yakın nasihat verdi bize, kayınvalidemlerin evinde aynı apartmanda yaşıyorduk niye çıktınız dediler? Sorunların sebebini sordular. Eşim sustu, o susunca bende herkesin içinde kv nin her gün bana yaptığı psikolojik şiddeti anlatamadım malesef. Sustum. Çünkü karşılık verince onlara göre "saygısız" oluyorsun. Vermeyince de "kafasına göre çekip giden-gelen eksik akıllı gelin" ve bana güvenmiyorlarmış artık sevgili kayınvalidecim. Ama 1 kere aileden biri de çıkıp sormadı, kızım hayırdır senin derdin ne? Nereye gidiyorsun diye? 3 ay babamın evinde kaldım, bir Allah'ın kulu arayıp, derdin ne, sen bizim soyadımızı taşıyorsun hala, her evliliğin başında olur böyle şeyler, oturalım halledelim sorun neyse demedi.

Sonra eltim ve kaynımı çağırdılar. Eltim herzamanki gibi politik konuşmasını yaptı, elimizden geleni yaparız dedi. Ama ne abisi ne de o bugüne kadar hiçbişey yapmamışlardı, annelerinden korkularına. Neyse sonra hep birlikte toplandık, kv ye gittik. Amaçları bana özür diletip, içimdekileri döktürmeden konuyu kapatmaktı. Orda da o kadar insanın içinde benimde hepsine karşı ne kadar kırgın olduğumu söylemedim. Çünkü aileden hiçbiri bana sahip çıkmamıştı. Çıksalardı belki bende onları sahiplenecektim. Kayınvalidem yine içindeki tüm zehrini kusarak, anlattığı herşeyde beni suçladı. Annesi gençtir,cahildir konuyu kapat dedikçe çemkirdi. Yani konuyu kapatmak değildi derdi. Benle görüşmediği süre boyunca içinde ne biriktirdiyse yalan yanlış kustu. Olaylara yalnızca kendi penceresinden bakıyordu ve bencildi. O kibri halen devam ediyordu, burnu düşse yere almayacak cinsten konuşmalar yaptı ve kendileri bilir dedi. Yarın bigün buraya tekrar taşınıp da, ayrılmaya kalkarsanız "yine benden bilmeyin" dedi. Eşim olacak kişi her zamanki gibi sustu. Kavga çıkmasın, konu kapansın diye.

Ben daha önce birkaç defa özür diledim kızlar, asla gocunmam. Fakat ben diledikçe onlar kendini suçsuz gördü ve anladım ki bu saatten sonra asla değişmez bu insanlar.

Dün eşimi bu kez de dayıları aradı, "oncebidinle" de özür dileseydi ne olurdu sanki demişler. Sorun özür dilemekte değil ki, anlamıyorlar. Bu akşam tekrar gideceğiz. Size sorum; bana yaptıklarını anlatmalı mıyım? Zaten herşey ortalığa dökülmüş, "beni aileme şikayet etmiş diye düşünür mü kayınvalidem" veya yine susup özür dileyip, o binaya taşınmalı mıyım? (Eltimle kayınvalidem ve biz hepimiz aynı binada oturuyorduk)

Aynı şeylerin tekrar yaşanacağını düşünüyorum çünkü kayınvalidem herkese söz geçirip dediğini yaptıran, dominant bir kadın. Kendi annesi bile laf geçiremedi o gün. Hep küçük olandan bekleniyor ama büyük büyüklüğünü yapmadıktan sonra, küçük yapsa neye yarar? Ben mi yanlış düşünüyorum kızlar, onlarda aile olarak hiç mi suç yok? Boşanmayı gerektirecek kadar ne bir günahım oldu eşime ve ailesine karşı ne de bir saygısızlığım? Ama keşke olsaydı diyorum bazen, belki bu kadar üstüme gelmezdi annesi.

Beni istemediğini, "benim değil de büyük gelininin ona bakacağını" ve daha birsürü şeyi yüzüme karşı söylemiş bir insan. Bunları söylerken, dayanacağı hiçbir şey yokken üstelik. Kısacası beni çok kırdı.

Yine de deseydi ki, tamam kızım yaşananlar keşke olmasaydı ama olmuş bi kere artık bu saatten sonra dost var düşman var önümüze bakalım, ben hazırdım herşeye rağmen. Ama onun o vicdanı rahat halini gördükçe, sizce ne yapmalıyım bu akşam, nasıl davranmalıyım, bende kendimce yaşananları anlatmalı mıyım? Yoksa içimde kalıp bana mı dert olsun yine?
Kocan susuyo ama sonuçta annem haklı demiyo seni de ezdirmiyo buna şükür. Özür dileme tatlım tekrar oraya taşınmada. Sana ne yaptıysa anlat çatır çatır anlat güçlü dur onun burnu kalkıksa senin de burnun havada olsun
 
simdi anlatılanlar ve anlaşılanlar farkli olur insanlar birbirini yanlis anlar da siz derdinizi anlatmadan anlaşılmak istiyorsunuz. onlar istediği kadar sizin ocin olumsuz düşünsün ne fark eder ki bu gelin cok biliyo cok konusuyo saygısız vs desinler ne değişir?. Siz kaldi ki kendinizi savunmuyorsunuz esiniz de susuyor ama bu çözüm değil ki.bir dominant kv de bende var.ilk etapta kisa bi sure sessiz kaldim gözlemledim. sonra eşimle tartışır olduk baktim çözülmüyor kp aldim karşıma eşimle anlattık olup bitenleri. en son bayanlar duyar misali adamın hic bi şeyden haberi yok. kadin yapacağını soyleyeceginikimse yokken yapıyordu. 3 5 kez de esim varken dengesiz konuşmaları oldu. ne çekinip şu sıcak 70 yaşındaki kadın yaptığından söylediğinden utanmıyor en ufak olgunluk emaresi göstermiyorsa her seyi söylerim. yok öyle susmak eskide kaldi.simdi kv bile siz nasil isterseniz oyle olsun diyor kimse karışmıyor bizi kukla gibi oynatmak istiyordu kadin. kac yaşı nda insanlarız herkes bir aile. herkes yerini bilsin. saygınızı koruyarak siz de kendinizi savunun.
 
hayır siz neden susuyosunuz ki?
zaten olan olmuş taşınmışsınız,görüşmemişsiniz..susmanız hiçbir faydası yok..eşiniz sizi savunmuyo belli ki..o zaman siz kendinizi savunun..susunca kıymet görmediğiniz aşikar..en azından konuşun her şeyi anlatın da ağzıma geleni saydım ondan böyleler dersiniz..
bir de evet bu aileden bir yol olmaz..ben sizin yerinizde olsam içimi döker ve görüşmemeye devam ederdim..
 
Bir önceki konumu hatırlayanlar veya unutanlar geçmişe bakarsa, devamını paylaşacağım müsadenizle;

Daha önce kv ile yaşadığımız problemler sebebiyle, eşimle boşanmamın eşinden döndüğümüzü ve farklı bir semte taşınmak zorunda kaldığımızı yazmıştım. Benim işim de, eşimin işi de evimize yakın, neredeyse 2 sene olacak düzenimizi de kurduk elhamdülillah şuan eşimle aramda da bir sorun yok çok şükür.

Fakat eşimin düğünlere yalnız katılması, bayramlarda annesine yalnız gitmesi aile büyükleri tarafından sorun olmuş ananesi ve dedesi bizi aradı ve gittik. Bu duruma çok üzüldüklerini ve yaşanan şeyler her ne ise artık kapanması gerektiğini, özür dilemem gerektiğini söylediler. Beni hiçbir yere getirmeyen de eşim bu arada, ben annesinin her gördüğünde laf sokup, eltimle beraber surat sallandırmalarına rağmen eşimi yalnız göndermek istemiyorum her seferinde. Eşim de benim üzülmemi istemediği için gelmemi istemiyor.

Her neyse gittik, anane dede kendi hayatlarından örneklerle 2 saate yakın nasihat verdi bize, kayınvalidemlerin evinde aynı apartmanda yaşıyorduk niye çıktınız dediler? Sorunların sebebini sordular. Eşim sustu, o susunca bende herkesin içinde kv nin her gün bana yaptığı psikolojik şiddeti anlatamadım malesef. Sustum. Çünkü karşılık verince onlara göre "saygısız" oluyorsun. Vermeyince de "kafasına göre çekip giden-gelen eksik akıllı gelin" ve bana güvenmiyorlarmış artık sevgili kayınvalidecim. Ama 1 kere aileden biri de çıkıp sormadı, kızım hayırdır senin derdin ne? Nereye gidiyorsun diye? 3 ay babamın evinde kaldım, bir Allah'ın kulu arayıp, derdin ne, sen bizim soyadımızı taşıyorsun hala, her evliliğin başında olur böyle şeyler, oturalım halledelim sorun neyse demedi.

Sonra eltim ve kaynımı çağırdılar. Eltim herzamanki gibi politik konuşmasını yaptı, elimizden geleni yaparız dedi. Ama ne abisi ne de o bugüne kadar hiçbişey yapmamışlardı, annelerinden korkularına. Neyse sonra hep birlikte toplandık, kv ye gittik. Amaçları bana özür diletip, içimdekileri döktürmeden konuyu kapatmaktı. Orda da o kadar insanın içinde benimde hepsine karşı ne kadar kırgın olduğumu söylemedim. Çünkü aileden hiçbiri bana sahip çıkmamıştı. Çıksalardı belki bende onları sahiplenecektim. Kayınvalidem yine içindeki tüm zehrini kusarak, anlattığı herşeyde beni suçladı. Annesi gençtir,cahildir konuyu kapat dedikçe çemkirdi. Yani konuyu kapatmak değildi derdi. Benle görüşmediği süre boyunca içinde ne biriktirdiyse yalan yanlış kustu. Olaylara yalnızca kendi penceresinden bakıyordu ve bencildi. O kibri halen devam ediyordu, burnu düşse yere almayacak cinsten konuşmalar yaptı ve kendileri bilir dedi. Yarın bigün buraya tekrar taşınıp da, ayrılmaya kalkarsanız "yine benden bilmeyin" dedi. Eşim olacak kişi her zamanki gibi sustu. Kavga çıkmasın, konu kapansın diye.

Ben daha önce birkaç defa özür diledim kızlar, asla gocunmam. Fakat ben diledikçe onlar kendini suçsuz gördü ve anladım ki bu saatten sonra asla değişmez bu insanlar.

Dün eşimi bu kez de dayıları aradı, "oncebidinle" de özür dileseydi ne olurdu sanki demişler. Sorun özür dilemekte değil ki, anlamıyorlar. Bu akşam tekrar gideceğiz. Size sorum; bana yaptıklarını anlatmalı mıyım? Zaten herşey ortalığa dökülmüş, "beni aileme şikayet etmiş diye düşünür mü kayınvalidem" veya yine susup özür dileyip, o binaya taşınmalı mıyım? (Eltimle kayınvalidem ve biz hepimiz aynı binada oturuyorduk)

Aynı şeylerin tekrar yaşanacağını düşünüyorum çünkü kayınvalidem herkese söz geçirip dediğini yaptıran, dominant bir kadın. Kendi annesi bile laf geçiremedi o gün. Hep küçük olandan bekleniyor ama büyük büyüklüğünü yapmadıktan sonra, küçük yapsa neye yarar? Ben mi yanlış düşünüyorum kızlar, onlarda aile olarak hiç mi suç yok? Boşanmayı gerektirecek kadar ne bir günahım oldu eşime ve ailesine karşı ne de bir saygısızlığım? Ama keşke olsaydı diyorum bazen, belki bu kadar üstüme gelmezdi annesi.

Beni istemediğini, "benim değil de büyük gelininin ona bakacağını" ve daha birsürü şeyi yüzüme karşı söylemiş bir insan. Bunları söylerken, dayanacağı hiçbir şey yokken üstelik. Kısacası beni çok kırdı.

Yine de deseydi ki, tamam kızım yaşananlar keşke olmasaydı ama olmuş bi kere artık bu saatten sonra dost var düşman var önümüze bakalım, ben hazırdım herşeye rağmen. Ama onun o vicdanı rahat halini gördükçe, sizce ne yapmalıyım bu akşam, nasıl davranmalıyım, bende kendimce yaşananları anlatmalı mıyım? Yoksa içimde kalıp bana mı dert olsun yine?


Allah razı olsun, beni merak edenler olmuş; sizler için bir güncelleme yapmak istiyorum.

Normalde o akşam biz gidecektik fakat eşimin en küçük dayısı bizden önce gelmiş oturmuş eşimin dükkanına. Bizde işten çıkınca eşimle beraber geçtik.

Yaklaşık 2-3 saat konuştuk. Neden bayramda seyranda gelmiyorsunuz, neden biz sizin evinizi bilmiyoruz dediler?

Çok uzatmayayım, bu kez dayanamadım samimi gördüm bende en başından kendi açımdan tüm sıkıntıları, uğradığım hakaretleri, küçük görülmeleri, haksız yere mağdur edildiğim lafları sözleri ve eşimle ayrılma noktasına geldiğinde bile bana sahip çıkmayan ailenin, biz birleştikten sonra bile 1 sefer aramadığını söyledim. Kaldı ki arayıp gelmek istiyoruz diyen oldu da ben mi geri çevirmişim dedim?

Kayınvalidemin bana kendi anne babamın yanında "sen kendine yeni koca, oğlum da yeni kadın bulur" demesi ve bizi barıştırmak için evlerine gelen ailemi kibarca kovduklarını ne var ne yoksa içimi döktüm kızlar... Ama yine de içim soğumadı, soğumuyor... Sonra keşke şunu da deseydim, anlatsaydım dediğim çok şey var......

Sonuç mu, ben ablamı tanıyorum he sanmayın ki ona da kızmıyorum. Benim annem de eşimle problemler yaşadı fakat ben "siz aranızda nasıl hallederseniz halledin beni karıştırmayın" dedikten sonra ne annemden ne de eşimden birbirleriyle ilgili bişey duydum dedi. (onlar da aile apartmanında yaşıyor, kültür böyle bunlarda anlayacağınız) Koskoca 53 yaşında kadın bu saatten sonra değişmeyeceğine göre, sen duymazdan gelmelisin dedi. Bir yapar, iki söyler üçüncüde o da bıkar artık dedi. Eşim yine dinledi. Sende ağırlığını gerektiğinde koyacaksın dedi. O gün anane defalarca söylemesine rağmen herkesin içinde özür bile dilememişsin neden dedi. Bende çünkü gözünde bir damla pişmanlık ibaresi görmemiştim, ayrıca ne için özür dileyeceğimi söyler misiniz diye sordum? Cevap yok.

Kısacası özür dile konu kapansın, bayramda seyranda haftada 1 gelin gidin iş çıkışları, vakitlice kalkın diyorlar. Annesi bana ne söylerse söylesin, benim susmam gerekiyor. Eskiler hep böyle yapmış. Bende dedim ki eskiler cahildi, yıl olmuş 2018. Ayrıca benim kayınvalidem cahil bir insan da değil(aslında önde gideni) kabul etmiyorum bunu dedim.

Haklı da olsan, haksız da olsan ona haklılığını kabul ettiremezsin ben biliyorum dedi. Sen kendini biliyormusun, Allah da biliyor mu, eşin de seni biliyor mu o zaman boşver, dilesen ne olacak dedi. (Ben gurur yapıyormuşum)

Bu akşam eşimin yeğenlerinin doğum günleri için pasta alıp, sürpriz yapmaya gideceğiz.

Amacım, düğünde bayramda görüşecek kadar bir mesafe bırakmak. Gittiğim zaman konuşmak, dertleşmek değil bu saatten sonra ne eltiyi abla olarak görebilirim ne de kendisini anne yerine koyabilirim. İnsan yerine koyduğuma şükretmeleri gerekir.

O da 70 yaşındaki yaşlı başlı insanların hatrı için... (Yoksa 2 yıldır kimsenin aklına bile gelmemiştik, şimdi bize karşı olan bu aşk niye sizce? Sordum ama dayıdan cevap alamadım, duymamazlıktan geldi. Millete de eğlence lazım zaten)
 
Niye susuyorsun ki sustukça sen haksız onlar haklı olacak!! Ayrıca madem haklısın neden ezikler gibi boyun eğip durmadan özür diliyorsun bırak ne halleri varsa görsünler zaten seni kötü biliyorlar evet kötüyüm ve görüşmüyorum istediğiniz oldu bundan sonda bana slm dahi vermeyin de bakayım bir kaç ay sonda nasıl susup konuşmaya çalışacaklar
 
Allah razı olsun, beni merak edenler olmuş; sizler için bir güncelleme yapmak istiyorum.

Normalde o akşam biz gidecektik fakat eşimin en küçük dayısı bizden önce gelmiş oturmuş eşimin dükkanına. Bizde işten çıkınca eşimle beraber geçtik.

Yaklaşık 2-3 saat konuştuk. Neden bayramda seyranda gelmiyorsunuz, neden biz sizin evinizi bilmiyoruz dediler?

Çok uzatmayayım, bu kez dayanamadım samimi gördüm bende en başından kendi açımdan tüm sıkıntıları, uğradığım hakaretleri, küçük görülmeleri, haksız yere mağdur edildiğim lafları sözleri ve eşimle ayrılma noktasına geldiğinde bile bana sahip çıkmayan ailenin, biz birleştikten sonra bile 1 sefer aramadığını söyledim. Kaldı ki arayıp gelmek istiyoruz diyen oldu da ben mi geri çevirmişim dedim?

Kayınvalidemin bana kendi anne babamın yanında "sen kendine yeni koca, oğlum da yeni kadın bulur" demesi ve bizi barıştırmak için evlerine gelen ailemi kibarca kovduklarını ne var ne yoksa içimi döktüm kızlar... Ama yine de içim soğumadı, soğumuyor... Sonra keşke şunu da deseydim, anlatsaydım dediğim çok şey var......

Sonuç mu, ben ablamı tanıyorum he sanmayın ki ona da kızmıyorum. Benim annem de eşimle problemler yaşadı fakat ben "siz aranızda nasıl hallederseniz halledin beni karıştırmayın" dedikten sonra ne annemden ne de eşimden birbirleriyle ilgili bişey duydum dedi. (onlar da aile apartmanında yaşıyor, kültür böyle bunlarda anlayacağınız) Koskoca 53 yaşında kadın bu saatten sonra değişmeyeceğine göre, sen duymazdan gelmelisin dedi. Bir yapar, iki söyler üçüncüde o da bıkar artık dedi. Eşim yine dinledi. Sende ağırlığını gerektiğinde koyacaksın dedi. O gün anane defalarca söylemesine rağmen herkesin içinde özür bile dilememişsin neden dedi. Bende çünkü gözünde bir damla pişmanlık ibaresi görmemiştim, ayrıca ne için özür dileyeceğimi söyler misiniz diye sordum? Cevap yok.

Kısacası özür dile konu kapansın, bayramda seyranda haftada 1 gelin gidin iş çıkışları, vakitlice kalkın diyorlar. Annesi bana ne söylerse söylesin, benim susmam gerekiyor. Eskiler hep böyle yapmış. Bende dedim ki eskiler cahildi, yıl olmuş 2018. Ayrıca benim kayınvalidem cahil bir insan da değil(aslında önde gideni) kabul etmiyorum bunu dedim.

Haklı da olsan, haksız da olsan ona haklılığını kabul ettiremezsin ben biliyorum dedi. Sen kendini biliyormusun, Allah da biliyor mu, eşin de seni biliyor mu o zaman boşver, dilesen ne olacak dedi. (Ben gurur yapıyormuşum)

Bu akşam eşimin yeğenlerinin doğum günleri için pasta alıp, sürpriz yapmaya gideceğiz.

Amacım, düğünde bayramda görüşecek kadar bir mesafe bırakmak. Gittiğim zaman konuşmak, dertleşmek değil bu saatten sonra ne eltiyi abla olarak görebilirim ne de kendisini anne yerine koyabilirim. İnsan yerine koyduğuma şükretmeleri gerekir.

O da 70 yaşındaki yaşlı başlı insanların hatrı için... (Yoksa 2 yıldır kimsenin aklına bile gelmemiştik, şimdi bize karşı olan bu aşk niye sizce? Sordum ama dayıdan cevap alamadım, duymamazlıktan geldi. Millete de eğlence lazım zaten)
Hala hata yapıyorsun.
Niye akşam yeğenlerin doğum gününü kutlamaya gideceksiniz ki.
Uzun yıllar geçmeden, çocuğun olmadan ve eşin seni onların yanında kayirmadan senin değerin olmayacak ve sorunların bitmeyecek..
 
Asla o eve tasinmayin! Sakin! Daha yeni kurtuldun o yilan deliginden! Esinle konus anlasin bu konuda ikinizde bu kararin arkasinda durun
 
Eşin dik durmayı öğrenememiş o insanlar sen evden eşyalarını toplayıp gittiğin zaman neredeydiler şimdi geçmiş ananane dede akıl veriyor o zaman sizi çağırsalardi. Gideceksin ne değişecek bide özür dilede tam olsun o eve geri dönme dönersen hepsinin dediği olacak zaten eşin ve ikinizde oldukça pasifsiniz ömür boyu böyle devam edersiniz.
 
valla anladığım kadarıyla hiçbirinde samimiyet yok. hepsinin amacı sana özür diletip haklıyız diye böbürlenmek.
hani ben olsam büyüklük sen de kalsın dersem bile haklı insana özür dile demem. e bence özür dilememelisin. yarın öbürgün bişey olsa kendi ayaklarınla gelip özür diledin hep sen hatalısın olacak. kaldı ki eşin olacak kişi tam boşamalık. ağzını açıp tek bir kelam etmiyro
 
Her şeyi bir kenara koyalım da, eşin böyle sağır dilsiz gibi oturdukça sana hiç cinnet gelmiyor mu?
Ne mal gibi bakıp duruyorsun aç ağzını da bir yorum yap be adam diye omuzlarından tutup silkelemek gelmiyor mu içinden?
Bu tip bir adamla tekrar onların içine yerleşirsen derdinden hasta olursun ben diyeyim.
Benim burdan boğasım geldi kocanı
 
Merak ediyorum, eşinizin aile meclisi sürekli toplanıp size ayar verirken, sizin aileniz nerede? Neden kimse çıkıp da ne münasebet, siz kim oluyorsunuz demiyor? Bir kere de sizin aile meclisi toplanıp kocanıza ayar versin bakalım bu kadar sessiz sakin dinleyip başını öne eğecekmi?
 
Allah razı olsun, beni merak edenler olmuş; sizler için bir güncelleme yapmak istiyorum.

Normalde o akşam biz gidecektik fakat eşimin en küçük dayısı bizden önce gelmiş oturmuş eşimin dükkanına. Bizde işten çıkınca eşimle beraber geçtik.

Yaklaşık 2-3 saat konuştuk. Neden bayramda seyranda gelmiyorsunuz, neden biz sizin evinizi bilmiyoruz dediler?

Çok uzatmayayım, bu kez dayanamadım samimi gördüm bende en başından kendi açımdan tüm sıkıntıları, uğradığım hakaretleri, küçük görülmeleri, haksız yere mağdur edildiğim lafları sözleri ve eşimle ayrılma noktasına geldiğinde bile bana sahip çıkmayan ailenin, biz birleştikten sonra bile 1 sefer aramadığını söyledim. Kaldı ki arayıp gelmek istiyoruz diyen oldu da ben mi geri çevirmişim dedim?

Kayınvalidemin bana kendi anne babamın yanında "sen kendine yeni koca, oğlum da yeni kadın bulur" demesi ve bizi barıştırmak için evlerine gelen ailemi kibarca kovduklarını ne var ne yoksa içimi döktüm kızlar... Ama yine de içim soğumadı, soğumuyor... Sonra keşke şunu da deseydim, anlatsaydım dediğim çok şey var......

Sonuç mu, ben ablamı tanıyorum he sanmayın ki ona da kızmıyorum. Benim annem de eşimle problemler yaşadı fakat ben "siz aranızda nasıl hallederseniz halledin beni karıştırmayın" dedikten sonra ne annemden ne de eşimden birbirleriyle ilgili bişey duydum dedi. (onlar da aile apartmanında yaşıyor, kültür böyle bunlarda anlayacağınız) Koskoca 53 yaşında kadın bu saatten sonra değişmeyeceğine göre, sen duymazdan gelmelisin dedi. Bir yapar, iki söyler üçüncüde o da bıkar artık dedi. Eşim yine dinledi. Sende ağırlığını gerektiğinde koyacaksın dedi. O gün anane defalarca söylemesine rağmen herkesin içinde özür bile dilememişsin neden dedi. Bende çünkü gözünde bir damla pişmanlık ibaresi görmemiştim, ayrıca ne için özür dileyeceğimi söyler misiniz diye sordum? Cevap yok.

Kısacası özür dile konu kapansın, bayramda seyranda haftada 1 gelin gidin iş çıkışları, vakitlice kalkın diyorlar. Annesi bana ne söylerse söylesin, benim susmam gerekiyor. Eskiler hep böyle yapmış. Bende dedim ki eskiler cahildi, yıl olmuş 2018. Ayrıca benim kayınvalidem cahil bir insan da değil(aslında önde gideni) kabul etmiyorum bunu dedim.

Haklı da olsan, haksız da olsan ona haklılığını kabul ettiremezsin ben biliyorum dedi. Sen kendini biliyormusun, Allah da biliyor mu, eşin de seni biliyor mu o zaman boşver, dilesen ne olacak dedi. (Ben gurur yapıyormuşum)

Bu akşam eşimin yeğenlerinin doğum günleri için pasta alıp, sürpriz yapmaya gideceğiz.

Amacım, düğünde bayramda görüşecek kadar bir mesafe bırakmak. Gittiğim zaman konuşmak, dertleşmek değil bu saatten sonra ne eltiyi abla olarak görebilirim ne de kendisini anne yerine koyabilirim. İnsan yerine koyduğuma şükretmeleri gerekir.

O da 70 yaşındaki yaşlı başlı insanların hatrı için... (Yoksa 2 yıldır kimsenin aklına bile gelmemiştik, şimdi bize karşı olan bu aşk niye sizce? Sordum ama dayıdan cevap alamadım, duymamazlıktan geldi. Millete de eğlence lazım zaten)
ne kadar samimiyetsiz bir ailede gelinsiniz ve eşiniz bana göre eşlik vasfıda taşımıyor üzüldüm adınıza eşinize kadar hepsi zır cahil.
 
Susmayın, sinmeyin, bu kadar ezdirmeyin kendinizi. Bir tanecik ömrümüz var, ne kadar süreceğini bilmiyoruz. Anneniz babanız sizi elalemin adamlarının ve annelerinin nazını çekin diye yetiştirmedi. Canınızın kıymetini bilin.
 
Kocan susuyo ama sonuçta annem haklı demiyo seni de ezdirmiyo buna şükür. Özür dileme tatlım tekrar oraya taşınmada. Sana ne yaptıysa anlat çatır çatır anlat güçlü dur onun burnu kalkıksa senin de burnun havada olsun

Ben bugüne kadar herkes yaptığından utansın diye düşünüyordum ama bazı insanların utanması falan yokmuş demekki. Kimsenin kafasına vurmadan birşey anlayacağı yok.

Oturdum, güzelce ifade ettim kendimi, yaptıklarını bir bir anlattım. Büyükler büyüklüğünü yapmadan, küçüklüğümü yapmayacağımı söyledim. Çünkü bugüne kadar ben üstüme düşen küçüklüğü defalarca yaptım. Fakat bu kez özür dileyeceğim birşey göremediğimi söyledim. Konuşmanın sonunda yine de ısrarla özür dilememi diretti.

En azından eşim susuyor, beni susturmuyor veya haksız olduğumu söylemiyor. Haklılığımı o da biliyor da, içini rahatlatsın diye sustu bence. Eşim de saygısızlık yapabilecek bir insan değil çünkü. Alttan alacak bir durum göremiyorum ortada. 2 Senedir beni aramamış insanlar, şimdi neden gelmiyorlar diye soruyorlar? Çağırdınız da gelmedik mi, birden kıymete binme sebebimiz neden?
 
Her şeyi bir kenara koyalım da, eşin böyle sağır dilsiz gibi oturdukça sana hiç cinnet gelmiyor mu?
Ne mal gibi bakıp duruyorsun aç ağzını da bir yorum yap be adam diye omuzlarından tutup silkelemek gelmiyor mu içinden?
Bu tip bir adamla tekrar onların içine yerleşirsen derdinden hasta olursun ben diyeyim.
Benim burdan boğasım geldi kocanı

Bunu da söyledim ! İnanın haklısınız ama Rabbim bana evlendikten sonra bir Peygamber sabrı verdi ki sormayın !!!
Eşimin bu saçma sapan pasifliği dışında gözüme batan başka bir sorunumuz olsa, babamı falan dinlemeyip boşayacağım ama işte herşey o kadar kolay olmuyor bazen.
Üstelik seviyoruz da. Onu da bu şekilde yetiştirmiş işte sevgili anneciği. Ben en sevdiğim bile olsa, "doğrusuna doğru, yanlışına yanlış" derim.
 
Susmayın, sinmeyin, bu kadar ezdirmeyin kendinizi. Bir tanecik ömrümüz var, ne kadar süreceğini bilmiyoruz. Anneniz babanız sizi elalemin adamlarının ve annelerinin nazını çekin diye yetiştirmedi. Canınızın kıymetini bilin.

Aynen öyle. Ben dünyaya kimse için gelmedim dedim kendilerine. Bir hatam, kusurum olursa edebimle özür dilemeyi de bilirim ama aksi takdirde durduk yere kimsenin egosunu tatmin edemem.
 
X