Hayır ben empati kuruyorum. Eski bıraktığım erkek arkadaşım bana face den ulaşmış olsa ve ben bir anlık gafletle ona cevap yazmış olsam ve eşim bu yazdığımı görebilir diye ondan telefonunu istesem ve mesajı silsem. (ki irtibatta olsam gönlüm hala onda olsa telefonunu daha önceden biliyor ve onunla irtibatta olurum, telefon felan istemem yani) sonra yok ya benim ne işim var o adamla desem, o esnada kocam bir şekilde bunu öğrenmiş olsa... ???? Veeee sizin yaptığınız gibi beni suçlasa. Bana inanmasa, hatta daha kötü o adamla yattığımı, bir ilişkim olduğuna dair beni zorlasa. Bir kere tamam ben hata yapmış olabilirim. Ama dört senedir evliyim ben bu kişiyle. Beni hiç mi tanımamış, ne yaparım ne yapmam hiç mi bilememiş diye düşünürüm. Elbette ki hata yaptığımdan dolayı af dilerim, mücadele ederim. Böyle bir düşünceye zemin hazırladğım için. Eşinizin haklı mücadelesi normal bence de. Fakat size şunu diyeyim, bu mücadele bir yere kadar devam eder. İnsan bir yere kadar tahammül eder, sonra eşiniz de vazgeçecektir. Sonra siz bu evlilik için ne kadar çabaladığınızı sorgulamaya başlayabilirsiniz.
Kayınvalideniz, görümceler nasıl irtibatta olurlar diyorsunuz. Bir kere şu bir gerçek ki eşinizin bu kızla uzun süreli bir arkadaşlığı olmuş anladığım kadarıyla. Eşiniz gibi bir adam bir kadınla uzun süreli ilişki kurduysa (içeriği inanın hiç önemli değil çünkü evlenmek için yeterli değilmiş) bu kadın iyi bir kadınmış. Belki aşık bile olmuş olabilir ama aşk mutluluk için yeterli değildir. Eşinizi mutlu edememiş. Uzun süreli ilişki de eşinizin ailesinin içine girmiş olabilir. Nadir de olsa görümceniz o kızla arkdaşlık ediyor olabilir. Bu sizi ilgilendirmez ki. Görümcenizin kiminle arkadaşlık ettiğinden size ne. Size zarar vermesinde. Kayınvalideniz de hala amcasının telefonu olabilir. Veya bulması kolay olan bir numaradır. Şirketi vardır v.s. Amcasıyla kayınvalidenizin arada telefonlaştığına ihtimal vermiyorum. :)
Size bir şey diyeyim. Bu tüm evlilikler için geçerli bir gerçek. YUVA SİZİN YUVANIZ, ONUN HARİCİNDEKİLER DIŞ KAPININ MANDALI. Bence eşiniz bu gerçeği çok güzel hayatına yansıtmış. Annesi gibi oturaklı bir kadına ve kız kardeşine karşı sizi ezdirmemiş, sizi hiçe saymamış. Sevgide ve saygıda size karşı kusur işlememiş ki siz de bu motivasyonla o kadar işin hakkından gelmişsiniz.
Ben de 4 yıl öncesinde eşimin eski bayan arkadaşıyla yazıştığını yakalamıştım. :) Ben daha ileri gidip kadınla mailleşmiştim, pislik kadın beni incitecek öyle şeyler yazdı ki, iyi ki siz o kadına yazmadınız, kuyruk acıları olduğundan nerden saldıracaklarını bilemiyorlar çünkü, ilk zamanlar hala daha o kadına aşık olduğunu düşünerek, duygusal olarak aldatıldığımı, kandırıldığımı düşünerek o kadar yıkıldım, o kadar üzüldüm ki bunu kelimelerle anlatamam. Hatta boşanmaya bile kalkıştım sizin gibi. Sonra bebeğimin hatırına bir daha şans vermeye karar verdim ama bu süreç yaklaşık olarak 4-5 ayımı aldı. Bu sırada eşimi çok yıprattım tabi, burnundan fitil fitil getirdim. Şimdi üzerinden 4 sene geçtikten sonra arkama baktığımda, iyi ki yuvamı hala daha kocamı unutamamış aptal bir kadın yüzünden bozmadım diye seviniyorum. Eşimi seviyorum ve onun öyle adilikler yapabilecek düşüklükte bir adam olmadığını biliyorum. Hem bunları yapanlar o halleriyle kendileri başbaşa kalıyorlar. Yediriyorlarsa kendilerine yapsınlar. Ama çekirge bir zıplar iki zıplar. O adamlar başka oluyorlar hem, telefonları mail adresleri şifreli oluyor, internet başından kalkmıyorlar, eşlerini gün içinde aramıyorlar bile, benciller vs. vs.
Dediğim gibi yardım almalısınız. Uyumuyorsunuz, yemiyorsunuz, gezmiyorsunuz, internet başında sanki bir tiyatronun içindeymiş gibi hareket ediyorsunuz ve oraya buraya telefon edip kendi hayatınızla oynuyorsunuz, gerçek hayat böyle değil, uyuyun, bolca yiyin, dışarı çıkın gezin, kafanızı boşaltın, ani kararlar almayın, SİZ ÇOK KORKUNÇ BİR OLAYIN İÇİNDE DEĞİLSİNİZ.
Hem boşansanız bile bir sürü zorluklar olacak yine, canınızı sıkacak bir sürü olayla yine mücadele etmek zorunda kalacaksınız, YUVA SİZİN YUVANIZ, yuvayı dişi kuş yapar diye eve eşya alsın, koltukların yerini değiştirsin, düzenlesin diye dememiş atalarımız emin olun. Yuvayı yuva yapan kadındır, kadının sabrı ve sahipleniciliğidir. Bebeğiniz nasıl sizin bir parçanızsa, eşiniz de sizin bir parçanız, o kadar kolay vazgeçmemelisiniz ondan. O sizin hayat arkadaşınız, Allah o kişiyi size bahşetti. Bir şey vardı ki o kadar adam arasından Onu verdi size. Sizin yuvanız o kadar ucuz, saman çöpünden bir yuvamıydı ki, püf deyince bir rüzgarda yıkılıversin. Etrafınıza bakın nice kasırgalar esiyor da kadınlar yuvalarını bütün tutabilmek için çaba sarfediyor. Siz bu tarz kadınların ne kadarısınız, ne kadar aklı selim ve tutarlısınız. Boşanmanızdan mutlu olacak, kıs kıs gülüp sevinecek insanlar (kadınlar var), hatta face de mesajlaştı veya telefonda 2-3 dakika hal hatır konuşması yaptı diye sinir olduğunuz kadının kollarına atabilirsiniz hayaller kurduğunuz, uğruna fedakarlık ettiğiniz kocanızı. Elbette ki evliliğin çok zor zamanları olacak, bu dünya imtihan yeridir hem, zorlandığımız yerlerden sabrımız imtihan olur. Siz ne kadar sabırlısınız acaba?
Eşinizin sizi incitmesini de lütfen anlayışla karşılayın. Tamam bu da bir hatadır, doğru demiyorum ama sizde melek değilsiniz, şimdiye kadar ne zaman siz onu bu kadar kıskandıracak bir şey söylediniz de onun bu yüzünü görecektiniz. Ben de eşime aynı şeyi söylesem, büyük bir tepki görürüm emin olun. Ve erkeklerin çoğu benzer tepkileri verirler. Erkeğin aldatılma ihtimali erkeğe daha korkunç geliyor.
Hele de kavgalıyken, öfkeliyken, kendisini aklayamıyorken. Sizi deli gibi sevip, avuçlarından uçup gidiverme tehlikesi varken tedirginliğini ve kontrolsüzlüğünü anlayabiliyorum.
Boşanma denilen şey sevgi bittiğinde olur hem. Siz daha içinizde ki sevginin bitip bitmediğinden emin değilsiniz ki. Hatta bitmemiş, bitmiş olsaydı o yüzüğü bırakıp gittiğinde hiç bir şey hissetmezdiniz, böyle içiniz cız felan etmezdi, boşluktan başka bir şey hissetmezdiniz.
Bu acele neden hem. Ben söyleyeyim neden, siz eşinizi çocuksu bir tavırla cezalandırmak istiyorsunuz. Boşanırsınız merak etmeyin, acele etmenize gerek yok. Türkürdüğünüzü yalamak mı, yalayın ya, hay Allahım neyse bu laf. Boşverin böyle bir delinin kuyuya attığı lafları. Öyle duygular kesinleşmeden, böyle ciddi olaylara girmeyin. Çoooookkkk pişman olabilirsiniz ve bazı şeylerin dönüşü olmaz. Hele işin içinde aileler de varsa ve onlarda yıpranıyorsa.
Eşiniz olgun bir adam. Sizin fevri bir karar verdiğinizin farkında. İncindiğinizi de farkediyor muhtemelen. Bu yüzden avukatları felan araya sokup zaman kazanmaya çalışıyor. Zamanla düzeltebileceğini düşünüyor. Sizi kaybetmek istememesi kuvvetle muhtemel sevdiğinden diye düşünüyorum.
KENDİNİZE ZAMAN TANIYIN, tekrar söylüyorum hiç merak etmeyin boşanırsınız, acele etmenize gerek yok, sebepte yok.
Sonra bir ara yine yazmaya çalışacağım, bol bol sevgiler dilerim. :)