- 7 Kasım 2013
- 14.758
- 35.997
- 598
- Konu Sahibi meredithgrey
- #1
Merhaba, aslında içimi dökmek için yazıyorum çünkü hissettiğim yaş kemale erme durumundan ötürü yeniden arkadaş, dostluklar kurabileceğime dair inancım çok az. Neyse konuma geleyim. Ben uzun süredir iyi bir arkadaş ve dost değilim. Noktasına virgülüne dokunmadan hayatımdan çıkardığım dostlarımı anlatacağım çünkü anlatmaya çok ihtiyacım var.
93 senesinde yani 12-13 yaşlarında bizim temelli oturduğumuz sahil kasabasında yazlığı olan iki arkadaşımla tanıştım. Onlar yazın üç ay geliyorlardı üç ay her gün her gece beraberdik. İlk aşklar ilk acılar , gençliğin verdiği neşeyle deli gibi eğlenmeler ne ararsanız paylaştık. Kışın da bir iki ayda bir görüşüyor, görüşemesek de birbirimize mektup yazıyorduk. Masum ve eşittik. Benim annem doktor, bir diğerinin öğretmen diğerinin de babası iş adamıydı. Ama herşeye rağmen eşittik ve karşılıksızdı dostluğumuz. Aradan uzun seneler geçti üniversiteler bitti ve sanki eşitliğimiz bozulmaya başladı. Babasının aydınlatma şirketi olan ve inanılmaz hakaret, dayaklarla büyüyen arkadaşımda maddi durumun iyileşmesine paralel bir övünme, hava atma durumları başladı.
Sonra ben evlendim, onlar da kariyer yaptılar hayat devam etti derken benim evliliğim berbat bir şekilde devam etti. Çok yıprandım bittiğimi hissettim. Ben boşandım onlar evlendiler ve mesafe de burada başladı. Çok kötü bir huyum var maalesef acı çekerken kabuğuma çekiliyorum ve uzaklaştım onlardan. Uzaklaşış o uzaklaşış. En son 2011' de beş sene aradan sonra görüştük ve yine koptuk. İtiraf edeyim ben kendimi çektim, otuz yaş sendromu ile kendimi çok başarısız hissettim. Zaten beni bilenler bilir ciddi ailevi sorunlar yaşadım.
Yine üniversiteden tanıştığım 13 senedir tanıdığım arkadaşlardan da uzaklaştım ama onlarla watsapp grubu kurduk ve şu an görüşüyorum.
Neden kötü bir arkadaş oldum bilmiyorum. Herkesi toplayan , özel günlerinde arayan bendim sonra sırra kadem bastım. Galiba yalnızlığa çok alışkınım tek çocuk olduğum için. Ama beraber kahve içmeye çıkacağım bir arkadaşım yok mesela. Eşimin çevresi çok geniş benim aksime zaten kendisi de çok rahat bir insandır alınma küsme huyu yoktur ben buradan mı kaybediyorum acaba ?
93 senesinde yani 12-13 yaşlarında bizim temelli oturduğumuz sahil kasabasında yazlığı olan iki arkadaşımla tanıştım. Onlar yazın üç ay geliyorlardı üç ay her gün her gece beraberdik. İlk aşklar ilk acılar , gençliğin verdiği neşeyle deli gibi eğlenmeler ne ararsanız paylaştık. Kışın da bir iki ayda bir görüşüyor, görüşemesek de birbirimize mektup yazıyorduk. Masum ve eşittik. Benim annem doktor, bir diğerinin öğretmen diğerinin de babası iş adamıydı. Ama herşeye rağmen eşittik ve karşılıksızdı dostluğumuz. Aradan uzun seneler geçti üniversiteler bitti ve sanki eşitliğimiz bozulmaya başladı. Babasının aydınlatma şirketi olan ve inanılmaz hakaret, dayaklarla büyüyen arkadaşımda maddi durumun iyileşmesine paralel bir övünme, hava atma durumları başladı.
Sonra ben evlendim, onlar da kariyer yaptılar hayat devam etti derken benim evliliğim berbat bir şekilde devam etti. Çok yıprandım bittiğimi hissettim. Ben boşandım onlar evlendiler ve mesafe de burada başladı. Çok kötü bir huyum var maalesef acı çekerken kabuğuma çekiliyorum ve uzaklaştım onlardan. Uzaklaşış o uzaklaşış. En son 2011' de beş sene aradan sonra görüştük ve yine koptuk. İtiraf edeyim ben kendimi çektim, otuz yaş sendromu ile kendimi çok başarısız hissettim. Zaten beni bilenler bilir ciddi ailevi sorunlar yaşadım.
Yine üniversiteden tanıştığım 13 senedir tanıdığım arkadaşlardan da uzaklaştım ama onlarla watsapp grubu kurduk ve şu an görüşüyorum.
Neden kötü bir arkadaş oldum bilmiyorum. Herkesi toplayan , özel günlerinde arayan bendim sonra sırra kadem bastım. Galiba yalnızlığa çok alışkınım tek çocuk olduğum için. Ama beraber kahve içmeye çıkacağım bir arkadaşım yok mesela. Eşimin çevresi çok geniş benim aksime zaten kendisi de çok rahat bir insandır alınma küsme huyu yoktur ben buradan mı kaybediyorum acaba ?