- 15 Eylül 2015
- 3.242
- 5.175
- 73
Siz benim mesajımdaki cümleleri kullanmışsınız, bkz : önünde ceket iliklenenler tabiriyle. O yüzden sizden alıntı yaptım, zira benim mesajıma istinaden yazdığınız çok açık...Tartışmyin efendim, ilk alıntı yapan siz oldugunuza gore tartışmayı başlatan da sizsiniz...
cocugunuzu dort bes yasinda gonderin diye siz izin buyurdunuz ya karisamazsiniz diye hatırlattım, ise de yaramis siz de anlamissinz sizi ilgilendiren bir mesele olmadığını....
Madem isiniz dezavantajlarını egaje etmenin hatta avantaja çevirmenin yollarını arayın.... Burada kreş şöyle iyidir demekle, göz kapamakla sorunlar hallolmuyor
Ben duruma göre 2.5, hadi olmadı 3 yaşından itibaren gitmelerini savunuyorum. Tabii gideceği kreş de önemli, düzgün bir yer olmalı. Anne çalışmıyor olsa dahi yarı ya da tam zamanlı oyun gruplarına verilmeli ki evdeki herkesin yaşam kalitesi artsın.Kaç yaşından itibaren kreşe vermek en mantıklısı çocukları? Yanlış anlamayın bilmediğim için soruyorum çocuğum falan yok ama olduğunda konu sahibinin açtığı konunun benzerini ben de açacağım sanırım.
Tabii benim durumum biraz farklı, en fazla 8 ay kalabileceğim çocuğumun yanında (ücretsiz izin alamıyorum tek maaş ile geçinmek zor, geri kalan kendi yıllık izinlerim + devletin verdiği izinler + rapor en fazla 8 ay oluyor)
Bu durumda gündüz bakım evlerini tavsiye edenler var mı acaba? kendi annem uzakta kv kp sigara konusu büyük problem, kendi evleri olmaz, bizim evimizde de düzenimiz bozulsun istemiyorum.
Konu sahibinden özür dilerim bu arada araya kaynamış gibi oldum ama
Ben duruma göre 2.5, hadi olmadı 3 yaşından itibaren gitmelerini savunuyorum. Tabii gideceği kreş de önemli, düzgün bir yer olmalı. Anne çalışmıyor olsa dahi yarı ya da tam zamanlı oyun gruplarına verilmeli ki evdeki herkesin yaşam kalitesi artsın.
Türk kadınına annelik öyle bir yönden empoze edilmiş ki, çocuğunu bırakıp 2 saat dışarı gitsen ''O çocukkkk anne sevgisine aççç bırakıp nereye gidiyorsun sen????'' diye saldırıyorlar, tek odak noktalarını çocuk yapıyorlar, sadece ona endekslenip ona bağımlı yaşıyorlar.
Bu çok yanlış. Anneliğimizden önce bizler birer insanız ve kadınız. Her kimliğimizi silip çocuğa odaklanmak iyi bir anne yapmaz bizi, ama toplumumuzun kabul ettiği ve dayattığı norm bu. O yüzden işe giden, çocuğunu kreşe bırakan anneler suçluluk duyuyor.
Her bir satırın altına imzamı atıyorum. Çocuk eşek kadar olmuş hala beşikte yatıyor, o beşik de hala yatak odasında. Altın günlerinde geziyor çocuk, anneler ''Aman yemek yapacağım git başımdan, aman temizlik yapacağım yerinden kalkma, oraya basma, ay o odaya girme!!!''Yasadigim ülkede (kendinzi siki tutun hanimlar!) 2.5 yasindan itibaren cocuklar ana okuluna gider. 6 yasindada ilk okula gider. Hayir yani 4 duvar arasinda kaliyorlar deniliyorda, sanki ev hanimlar sürekli ilgi gösterip durmadan disardalarmis gibi bir algi var.
Gercek hayat öyle degil. Cogu cocuk 1-2 saat en az (cogu zaman daha fazla) tv önüne konuluyor, temizlik, yemek yapilcak diye. Onun haricinde hava fazla soguk degilse biraz park'a gidilir o kadar. Eger kk'ünde birsey ögrendiysem anneligi cok fazla abattiklaridir. Sürekli anne kendini feda etmesi lazim. Kadin mutsuzlugun dibine vurmus, sorumsuz bir es var ve halen "evladin var, babasiz büyümesin" diye yorumlar var.
Türk anneleri cocuguna bagli degil, bagimli yasiyorlar. Sinir cizilmiyor. Ondan dolayi mesela "benim oglum/kizim cok hareketli/fena/yaramaz" deniliyor ki degil. O cocuklara sadece disiplin uygulanmiyor, ceza verilmiyor. Ondan dolayi huysuz oluyorlar. Bu feda etmek dogustan bile basliyor. Burda konular var, 2 yildir, 5 yildir cocuk ile ayni yatakta, oda'da kalan. Ki bunlar hepsi cok yalnis.
Bir anne kendini feda etmemeli. Sadece cocugu icin yasamamali. Bu cocuk icin uzun vadede zor bir psikoloji oluyor. Cocugunu birakamayan anneler mesela zaman ile cocuk ergenlige girdiginde gezmesini istemiyenlerden, oglu evlendiginde esini rekabet görenlerden.
Bundan dolayi kresi her zaman desteklerim. Hem anne biraz nefes alir, hem cocuk yasitlari ile oynayip mutlu olur. Ha cocugunu evinde birakan anneler kötü mü? Elbette degil, fakat "uzmanlar 4 yasindan sonra kres'e verilsin" diye yalan atilmasinada gerek yok.
Yaşadığınız şehre ve bütçenize bağlı. Babaanne sigara içiyor demişsiniz, onu listeden çıkarın bence. Üstüne başına her yerine sinmiştir sigara, üstelik tamam tamam içmem deyip gizli gizli balkonda pencerede içer yine.çok teşekkürler cevap için 2,5 -3 yaş mantıklı gerçekten, peki benim durumumda o 8 aylıktan 2,5 yaşına kadar olan sürede bakım evleri, bakıcı, babaanne arasından mantıklısı hangisi sizce?
Yaşadığınız şehre ve bütçenize bağlı. Babaanne sigara içiyor demişsiniz, onu listeden çıkarın bence. Üstüne başına her yerine sinmiştir sigara, üstelik tamam tamam içmem deyip gizli gizli balkonda pencerede içer yine.
8 aylıksa ben tecrübeli bir bakıcıya bırakırdım, 2 yaşına kadar. Sonra kreşe verirdim. Tabii bunu varsayımsal söylüyorum çünkü yaşayacağım şehri ve işimin şartlarını bilmem lazım.
Her bir satırın altına imzamı atıyorum. Çocuk eşek kadar olmuş hala beşikte yatıyor, o beşik de hala yatak odasında. Altın günlerinde geziyor çocuk, anneler ''Aman yemek yapacağım git başımdan, aman temizlik yapacağım yerinden kalkma, oraya basma, ay o odaya girme!!!''
Bir çocuğa o odaya girme, oraya basma, 'yerinden kalkma' ne demektir yahu? Bu nasıl bir mantık?
Komşuya gezmeye gidiyor çocuk peşinde. O çocuğun orada ne işi var? Altın gününe gidiyorlar, salıyorlar çocuğu ohh.
İki boyama yaptırıp bir çizgi film seyrettirip doyurup, ''Ohhh tamam çocuğum anne sevgisiyle evde büyüdü'' diyorlar. Şakanın sözlük tanımıdır bu. Sırf çalışmak istemiyor diye doğurup ''Ben evladımı kreşe bakıcıya bırakmammmm!'' deyip işten çıkıyorlar, ne çocuğa düzgün bakıldığı var ne eğitim verildiği.
Annelik kutsal da, atom parçalamıyoruz abartmayalım. Düşe kalka her çocuk büyüyecek. Sonra nefes alamıyorum bıktım yoruldum usandım yetişemiyorum diye şikayet edip çocuğu azarlıyorlar ''ÇEKİL AYAK ALTINDAN!'' diye.
Yorumların hepsini okudum ve derledim, a cümlesi bu üyeden c cümlesi su üyeden diyemem.... Tek tek de herkesi alintilayamam... Sirf sizi hedef alsam, münakaşa etmek istesem alıntı yapardım, amacım bagciyi dövmek değil üzüm yemek,..Siz benim mesajımdaki cümleleri kullanmışsınız, bkz : önünde ceket iliklenenler tabiriyle. O yüzden sizden alıntı yaptım, zira benim mesajıma istinaden yazdığınız çok açık...
Çocuğum hasta oluyordu dediniz o zaman göndermeyin yani ne yapalım... Tenezzül edeceğimi düşündünüz herhalde..
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?