anlatın ben dinlerim. Belki kendim için özeleştiri yapacak bir şey bulurum.
Uysal atın çiftesi pek olur derler, eşim de sizin eşiniz gibi sakin, ılımlı biridir. Tek farkla; haksız olduğu konuyu, baştan bir savunmaya kalkar (bu kısımı size benziyor) ve sonra özür diler (Bu kısmı benim etkim).
Haksız olduğumu düşündüğüm hiçbir tartışmaya girmem ve fakat haklıysam da karşımdaki kendini savunmaya kalkmadan, belli bir dille yaklaşırsa; hakkım içinden hak bile verebilirim "Seni de anlıyorum" diyerek.
Ancak karşımda siz gibi biri olsaydı misal, bana haksız olduğu halde bağırıp yastıkları fırlatsaydı "Yastık öyle fırlatılmaz, böyle fırlatılır" diyerek evdeki tüm yastık ve yorganları pencereden aşağı sallar "Şimdi git topla gel, toplamayacaksan da bavulunu topla çık!" derdim, ciddiyim. Böyle bir adam olsaydı karşınızda ne olurdu? İnada bindirip küsebilir miydiniz? Küsseniz de kar eder miydi?
Eşim bana küsmez, benim de küsme huyum yoktur, bir iki trip atarım o kadar. Haklıysam o da. Haksızsam susar, özrümü dilerim ki dediğim gibi, tartışmaya-savunmaya bile girmem, aynı muameleyi beklerim. Bazen iki kişi aynı anda haklı olur, ancak biri hep bir miktar daha haklıdır. O zaman tartışılır adam akıllı, haklılık payını yükseltmek için bir küsmeyi denesin ya bakalım; duygusal şiddetin dibini görür benden. Çünkü küsmek, hele ki "Haksız küsmek" karşıdaki kişiye duygusal şiddet uygulamaktır. Yemem; yediririm. "Sen küstün mü?" diye öyle bir aşağılar dalga geçer ve gülerim ki, sinirinden ağlatırım insanı.
Böyle biri karşısında sinir krizi geçirmeden kalabilir misiniz? Küsseniz kar eder miydi? Siz sinir krizine doğru yol alırken "Hani küstün? Hayırdır, ilgi mi çekmeye çalışıyorsun? Ne bu halin şu gözünün yüzünün haline bak" diyerek üzerine gülünse peki?
Düşünün bakın, sizi öfkenize yendirmek için ne çok yöntem var ve fakat eşiniz siz haksızken bile alttan alıyor.
Bu adamın sabrına oynamayın, kendinizi de yıpratmayın. Eşim benle, ben haklıyken karşı karşıya gelmemesi gerektiğini çok iyi bilir. Ki onun hakkını da almam, hakkını ona teslim ederim. Burada, konunuzda kontrolsüz bir öfke mevcut.
Haksız-kontrolsüz öfke, apayrı bir şey; öfke gelir göz kararır, öfke gider yüz kızarır. Bilmem anlatabildim mi?