Sevgili Sevgi öncelikle böyle yanlis anlasildigim icin cok üzüldügümü söyleyeyim öncelikle kirdiysam özür dilerim seni ama ben senin önceki durumlarini yada yasadiklarini bilmiyorum sana terbiyesiz hakaret eden birseyde yazmadim hatta saka yaptigimi düsünerek okudugunuzu düsünüyorum cogunlukla cünkü ben öyle düsünerek yaziyorum
Hayatim boyunca bir kisiyi kirmisligim yoktur kaldiki sanal alemde cokda iyi tanimadigim bir kisiyi kirmaya kalkayim yani gitmene falan gerek yok ben birdaha yazmam olur biter yani amacim sadece buradakilerin motivasyonunu artirmakti baska bir düsüncem yok amanda aman ben yaptim siz niye yapmiyorsunuz diye
Bende pembe dizi gibi bir hayat yasamiyorum benimde kimsenin yasamasini istemedigim cektigim seyler var umarim seni üzen sey neyse en kisa zamanda yoluna girer.
Senden tekrar özür diliyorum Sevgiyle kal
Canım özür dilenecek bir durum yok,zamanla dönerim İNŞALLAH.Şu aralar çok gergin ve belki de çok alınganım.Beni üzen şeyin malesef tamiri ve dönüşü yok,lütfen sizler devam edin,toparlayınca dönerim İNŞALLAH.....
Sıkma canını, bak erken farkına vardın. O noktaya gelmesine izin vermeyeceksin. Şükürler olsun ki varlığından haberdarsın, bunun tespit edilmiş olması çok iyi bir şey
Rica ederim şeker, aynen öyle. Bu listelere diyet demek istemiyorum. Evde ne yapıyorsak onların sağlıklı olması için sıralanmış haliAç kalmaya o kadar alışmışız ki, kafamız karışıyor
Fabrikayı kurarsam sana bedava
Ütüyü bitirmedim. 3-5 tane ütüledim, kazanda su kalmayınca ben de yenisini doldurmadımEşim bu akşam da geç gelecek. Yemekten sonra ütülerim biraz daha.... belki....
Mesnevi başlangıç için hepimize ağır gelebilir. O felsefeyi anlamak için en baştan başlamamız gerek canım. Şems-i Tebrizi ile Mevlana 'yı anlatan üçlemeden başlayabilirsin. Ben Katre-i Aşk' ı okuduğumda gerçekten aşklarına aşık olmuştum.
Şu anda elimde iki kitap var. Biri Buket Uzuner' in "Uyumsuz Defne Kaman' ın Maceraları "SU" " Yeni başladım.Bu kitap doğaya ve tüm canlılara önem veren şamanlık ve Katadgu Bilig den bilgiler içeren bir roman. Diğeri Cemalnur Sagut' un "Sohbetler" kitabı.
Bak bu tasavvufa başlangıç için sana da iyi gelebilir. Sufilerden, tasavvuf yaşantısından tut da nefs terbiyesine kadar pek çok konuyu ele almış. 200 sayfalık bir kitap. Cemalnur Hoca' nın sohbetini çok severim. Çok sakin ve gerçekten Allah, Peygamber ve Ehl-i Beyt sevgisiyle dolu olduğunu hissettiriyor.
Ruhlarımızın birbirine değdiğini düşünmüştüm, tam olarak eminim artık. Yoksa darılmazdık birbirimize, acıtmazdı kalplerimizi edilen sözler. Bunun aslında sevgiye işaret olduğunu düşünüyorum ve insanlığa dair umutlarım bir kat daha artıyor. Dünyanın dört bir tarafından birbirini tanımayan 5 kadın, kader birliği etmişcesine en özelini, evinde olup biteni, mutfağında pişeni paylaşıyor burada. Bunun sebebi güvenden başka bir şey olabilir mi?
Semah dönenler birbirlerinin önünde eğilirler önce, eğilmek için de eğilmeyi öğrenirler. Eğilmelerinin bir sebebi var elbette, Allah bizleri yaratırken kendinden bir parça ruh üflermiş içimize. Aslında eğildiğimiz karşımızdaki dost değil Yaratan' ın ta kendisi olurmuş böylece....
Lütfen düşünelim; sabah erkenden kalkıp kiminin işe gitmesi, kiminin evinde kalıp ailesi için çalışması, gün boyu süren koşmaca... Neden buradayız? Neden birbirimizle listeler alıp veriyoruz? Amacımız ne, biz nereye gidiyoruz böyle? Para kazanma derdi, tertip- düzen derdi, sağlıklı olma derdi... Hepsinin tek bir sebebi var ve biz bunun yeterince farkında mıyız acaba?
Hayatı, yaşamı kolaylaştırmak, ruhumuzun huzur ve dengeyi bulmasını sağlamak değil mi hepimizin amacı? Denklem son derece basit. Maddemizin doğası var, doğasına aykırı davranmak kendimizi inkar etmek anlamına gelebilir. O yüzden olan biteni, tüm doğayı, tüm can(lı)ları olduğu gibi kabullenmek ruhumuzun huzura ermesi için şart olabilir mi? Doğadan (elbette ki Allah' tan) gelene direnmek yerine kabul edip sevgiyle kucaklamak her zaman mümkün olabilir mi? Ben de sizlerle birlikte cevabımı arıyorum...
Ama cevabını bildiğim bir şey var: Sizler sanal değil, son derece gerçeksiniz ve sizleri gerçekten seviyorum.
Sevgili Serap cok güzel yazmissin hepimiz insaniz hepimizin kusurlari var öyle kabul edip yasayamazsak zaten ne dostluk olur ne arkadaslik..Ben ise birdaha buraya yazmayi düsünmüyorum yazdiklarimi tekrar okudum ne haddime insanlari yargilamak sadece yardimci olmaya calistim yani gülücük isareti koymadim diyemi oldu bunlar
Sevgi Hanimdan özür diledim yalniz kendi kizginligini dile getirirken ne kadar kirici oldugunun farkindami acaba cok zor hassas bir dönemi olabilir ama öyle bir yazmiski ben sanki herkese cemkiren islerine burnunu sokan örf adab bilmeyen buraya gelmis hava atan biriyim takmiyormus benim yazdiklarimi öyle ya kimim ki ben sanki küfür ettim hakaret ettim cok üzüldüm hatta oturdum agladim
Iyilikten maraz dogdu yine cok sükür örfde bilirim adabda ben yurtdisinda dogup büyümedim Istanbulun en nezih semtlerinden birinde cok kaliteli insanlarla büyüdüm yani diyelimki hastasiniz ve Doktorunuz diyorki sadece benim dedigim sekilde besleneceksin yani bunu senin yakin arkadaslarin biliyorsa niye terbiyesizlik olsun yanina yemek almak
Sadece onun bir yorumunu okumustum Mehtabin blogunda cok üzülüyordu onun icin öyle yazdim tamamen yardim etme cabasi ama ben akilsiz bir kadinim bu yedigim kacinci tokat kimbilir sanane degil mi?
Neyse hepiniz cok cici insanlarsiniz cok sevdim sizleri ben bundan sonra dilerim aldiginiz tüm kararlari gerceklestirebilirsiniz hayatinizda basarmak istediginiz herseyi en güzel sekilde elde edersiniz hersey gönlünüzce olsun..
Size kizimin dövme yaptirdigi güzel bir sözle veda etmek istedim NEVER GIVE UP......
HOSCAKALIN
Ruhlarımızın birbirine değdiğini düşünmüştüm, tam olarak eminim artık. Yoksa darılmazdık birbirimize, acıtmazdı kalplerimizi edilen sözler. Bunun aslında sevgiye işaret olduğunu düşünüyorum ve insanlığa dair umutlarım bir kat daha artıyor. Dünyanın dört bir tarafından birbirini tanımayan 5 kadın, kader birliği etmişcesine en özelini, evinde olup biteni, mutfağında pişeni paylaşıyor burada. Bunun sebebi güvenden başka bir şey olabilir mi?
Semah dönenler birbirlerinin önünde eğilirler önce, eğilmek için de eğilmeyi öğrenirler. Eğilmelerinin bir sebebi var elbette, Allah bizleri yaratırken kendinden bir parça ruh üflermiş içimize. Aslında eğildiğimiz karşımızdaki dost değil Yaratan' ın ta kendisi olurmuş böylece....
Lütfen düşünelim; sabah erkenden kalkıp kiminin işe gitmesi, kiminin evinde kalıp ailesi için çalışması, gün boyu süren koşmaca... Neden buradayız? Neden birbirimizle listeler alıp veriyoruz? Amacımız ne, biz nereye gidiyoruz böyle? Para kazanma derdi, tertip- düzen derdi, sağlıklı olma derdi... Hepsinin tek bir sebebi var ve biz bunun yeterince farkında mıyız acaba?
Hayatı, yaşamı kolaylaştırmak, ruhumuzun huzur ve dengeyi bulmasını sağlamak değil mi hepimizin amacı? Denklem son derece basit. Maddemizin doğası var, doğasına aykırı davranmak kendimizi inkar etmek anlamına gelebilir. O yüzden olan biteni, tüm doğayı, tüm can(lı)ları olduğu gibi kabullenmek ruhumuzun huzura ermesi için şart olabilir mi? Doğadan (elbette ki Allah' tan) gelene direnmek yerine kabul edip sevgiyle kucaklamak her zaman mümkün olabilir mi? Ben de sizlerle birlikte cevabımı arıyorum...
Ama cevabını bildiğim bir şey var: Sizler sanal değil, son derece gerçeksiniz ve sizleri gerçekten seviyorum.
canlarim bugünde hic giremedim niyemi
Sabah khvaltisini yaptik erkenden eltimlerle birlikte kisin söminede yakmak üzere odun getirttirmistik, bütün odunlari eslerimiz kesti bizde dizdik. tam sat 10 da eve cikabildik. 12 saat boyunca asagi egil odunu al ve yukari koy. egilip dogrulmaktan anamiz agladi. kaynanamlar gidince bir hafta yan gelip yatacagim , bir güzel dinlenecegim demistim, ama tam tersi oldu, galiba kaynanam kendi gitti ama ruhu burdaama nasil yorulmusum her yerim hamlamis. sabah nasil kalkarim yataktan bilemiyorum. anlayacaginiz sabah kahvaltim iyiydi, öglen ne bulduysak onu yedik, aksamsa eltimin gelini yemek hazirlamis, bense bir kepce corba ve bir kepcede nohut yemeginden yedim, totalde cok yemedim ama diyet listeme belki uymadi. ama 12 saat boyunca yaktigimiz kaloriyide hesaba katarsak galiba sorunu cözmüs olurum diye düsündüm . bu iki günlük diyetimde olan aksamalar icin cok üzüldüm ama yarin tam bir listeye uygun menüyle devam edecegim insallah, aslind yarinada biraz is kaldi ama esime dedim yarin ben yapamam diye , dur bakalim kacamak yapabilecekmiyim ( is konusund yani kacamak dediysem hemen kötü anlamayin )
canim banada gönderebilirmisin, o yemeklerden , dallidayi kiskandim banada bedavami acabacemalnur sargut hanimi bende ilgiyle izliyorum, kitaplarini okumak nasip olmadi ama beyaz tv de cikiyor bazen ordan dinliyorum, aslinda bende bu aralar tasavvufla ilgileniyorum, daha dogrusu ögrenmeye calisiyorum, bu konuyla ilgili sohbete gelen bayan hocayi baya bir soru yagmuruna tuttum. nefsimizi terbiye etmek öyle zorki, keske bunu basarabilsek. en basiti sagligimiza dikkat etmeden cok yiyoruz ve kilo aliyoruz. aslinda dünyada bir cok insan acliktan ölürken, ve peygamberimiz acliktan midesine tas baglayip gezermis, bunlari bile bile, midemiz doysa bile gözümüz ac cogu zaman. hep nefsimiz ne isterse onu yapiyoruz, ona bir dur demeyi ögrenebilsek ne iyi olurdu:26:
dün gece dedigim gibi bu sabah ataktan nasil kalkamadigimi görmeliydiniz. insan bütün kaslarini hissedermi, hissettim ama agriyla. cay demligini tutacak kollarimda ve ellerimde derman yok. esim bu böyle iki üc gün sürer diyor, ve halime gülüyor
NEYSE MENÜMÜ YZAYIM
Sabah : iki dilim ekmek , peynir, 4 zeytin, salatalik, kirmizi tatli biber, maydonoz limonlu
Ara : iki kepekli bisküvi, sütlü kahve
Öglen : bir kase domates corbasi, etli türlü yemegi, salata, bir dilim ekmek
Ara : meyve salatasi , 3 ceviz
Aksam : haslanmis kuskonmaz ve ynind yogurt
Günaydııııııniyi haftalar
Kahvaltım:2 dilim çavdar ekmeği,5 zeytin,salatalık,yeşilik
Ara:1 kase yoğurt,1 elma
Oğlanı hazırlıyorum okul için,sonra görüşürüz
Çok güzel bir felsefeSeneler evvel eşimin arkadaşı olan bir arkeolog ile tanışmıştım. Osmanlı sarayları ve Osmanlı' da yaşam üzerine çalışıyor. Japonya' da başka bir konu üzerinde doktora yapmış, nihayetinde de Japon bir hanımla evlenmiş. Nasıl oldu diye sordum; en çok nesini sevdin... Japonları sevdim en başta, dedi. Dünü hiç konuşmazlar, başkasının işini de konuşmazlar. Kendi plan, projelerini ve yarın ne yapacaklarını konuşurlar. Dünü Konuşmanın anlamı yoktur, çünkü dün zaten yaşanmıştır, dedi... Geçmişte yaşamak kimsenin işini kolaylaştırmaz zira...
Günaydın sevgili arkadaşlarımHerkese güzel, mutlu bir gün diliyorum
Sabah yine yataktan çıkmak istemedim. Tembellik etmenin manası yok, ama göz kapaklarıma söz dinletemiyorumBenim söz dinletemediğim göz kapaklarıma eşim sözünü geçirdi: - Geç kaldım spor çantamı sen hazırlar mısın? sözleriyle yataktan fırladım
Tekrar yatmak da olmazdı tabii.. Her sabah yaptığım gibi önce mutfağa gidip suyumu aldım, sonra da eşimin açık bıraktığı televizyonun kanalını her sabah olduğu üzere Seda Akgül' e çevirdim. Seda Hanım' ın Nuray Sayarı ile programı kapatmasıyla birlikte midemde zuhur eden açlığımı daha bir hissettim. Yeniden mutfağa, bu kez kahvaltı tabağımı hazırlamaya gittim. İşte kahvaltım:
Sabah:
1 bardak normal su
1 bardak tarçınlı su
Kahvaltı:
1/2 dl. çavdar ekmek
1/4 simit
15 gr. beyaz peynir
15 gr. kaşar peyniri
1 tk. bal
5 zeytin
bol maydanoz, nane
Afiyet olsun. Peynir de yemişsindir değil mi?
Kolay gelsin canım, görüşürüz
Çok güzel bir felsefe
güldürdün beni eşinin da maşAllah'ı var eşim spor yapmayı hiç sevmez,ama beni teşvik ediyor:44:bu nasıl birşey ise
Evet,yedimbir tarafta burda yazıyordum,bir tarafta oğluma cevap veriyordum,aklımda da şekkillerin çevre uzunluğunla ilgili bir problem uydurmaya çalışıyordum
Sana da afiyet olsun ve kolay gelsin canımbende evi toplayım,dışarı çıkıp 1saat yürüyeceğim
Evet,anne olmak çok güzel bir duygu..çok da zor...dünyaya bir insana gelmesine sebep oluyorsun,bu yüzden çok sevap kazanıyorsun..bir insanı yetiştirmek dünyanın en zor işi olmalı:)sen istediğin gibi şekil veriyorsun:)evladın olunce önce 'anne'olursun,sonra 'eş',sana pek sıra gelmiyorEşimin sporsuz geçirdiği zaman herhalde sadece seyahatte olduğu zamandır. Haftada 3 gün salona gider. Misafir işlerimizi bile onun salon programına göre ayarlıyoruz
Senin eşini de ayrıca tebrik ediyorum. Spor yapmayı destekliyorum, ama sadece senin spor yapmanı, diyor yani
Çocuk yapmaktan korkmamın sebebi bu işte, yeniden okula başla... Ders çalış, havuz problemleri çöz... Düşündükçe ağlamak geliyor içimden
Herkes çok zevkli olduğunu söylüyor gerçi. Senin fikrin nedir bu konuda?
Bu arada 12 günüm dolmuş 1. aşamayı tamamlamışım... Gerçi kaçamaklı kaçamaklı oldu ama... Yarın 2. aşamaya geçiyorum kızlar.
Bugün kahvaltıdan sonra:
1. ara:
1 sade Türk Kahvesi
1000 ml. su
Öğle:
2 dl. çavdar ekmeği ( çorba yerine + 1 dl. ekmek)
Az yağlı pazı kavurması üzerine 1 yumurta kırdım
1 kase yoğurt
Öğle yemeğinden 1 saat sonra 2 çb. yeşil çay
yeşil çaydan 1 saat sonra tarçınlı su içilecek...30 dk. bekleyip 2 kuru kayısı ve 2 ceviz yiyeceğim.
Gurbet neredesin??
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?