- 14 Mart 2018
- 1.545
- 2.886
- 53
- 29
- Konu Sahibi mavidirhayatim
-
- #41
Bilmeden nasıl rahat rahat konuşuyorsunuz, erken menapoz yeni bir furya değil, yumurta var diye öyle kolay kolay da olmuyor.Buda yeni fürya, yumurtalar azdi, erken menopoz felan. Sanki ülkenin yarisinda varmis gibi. Ki yumurtanin az olmasi, tüp bebek tedavisini gerektirmez bile. Sonucta yumurta var, döllenebilir.
Ondan sonra 3 defa sevisme ile (ki bir defa bile bence cok) mücizevi bir sekilde bebek oluyor.
Ya niye dürüst bir sekilde "catir catir sevistim, ille cocugum olsun istiyordum, mutsuz bir evlilikte bile" yada "ikinci ile evliligimi kurtarabilirdim diye düsünmüstüm hem cocuguma kardes gerekiyordu" denilse yemin ederim daha cok saygi duyardim.
Hakısiniz ama dusunsenize karninda olisan bi bebek var..olmuş üzerinden konuşmak şuan hamile birine zarardan baska bisey vermez.Niye zorluyorsunuz böyle evlilikleri anlamıyorum. Israrla çocuk yapıyorsunuz, alın işte muhtemelen yıkılacak bir yuvaya doğmuş iki çocuk. Yazık değil mi ya?
Bende bunu hep merak etmişimdir. Hiç geçinemezler ama olay yatak oldu mu hiç fırsatını vermiyor millet gece gündüz sevişiyor. Nasıl oluyor anlamıyorum.bu evliliğe "çocuk yapma" mevzusundan ziyade insan sevmediği, mutlu olmadığı bir adamın koynuna nasıl girer? çocuk olması için bir seferle de kalınmıyor. ne bileyim ben çok sevdiğim kocamla tartışayım hayatta canım çekmez geçen 1 hafta takıştık aynı yatağa giresim gelmedi. bir de çocuk için ilişki.
neden insan kendine bunları yaşatır ki zaten?
cok tesekkir ederim belki de duymak istedigim ve yapmak istedigim bunlardi.Geçen gün ömürden. Gülen bir anne olmak istiyorsunuz. O zaman mutlu rolü yapmayacaksınız. Çocuklar sandığınızdan daha zekidir.
Sadece anne baba olarak evinizi paylaşacaksınız, eş olarak beklentiniz olmayacak, sorumlulukları paylaşacaksınız ve bunun sınırlarını net bir şekilde çizeceksiniz. Kendinize mutluluk alanları oluşturup mutlu bir kadın olacaksınız.
Ya da boşanacaksınız.
Bu arada tek başınıza evlilik terapistine gitmeniz bir işe yaramaz.
Evladınızı sağlıkla kucağınıza almanızı dilerim.
Mesela bir daha muhtemelen hamile kalmayacaksınız. Karnınızdaki o muhteşem his bir daha olmayacak. Tadını çıkarın.
Madem çocuklar için birlikte kalacaksınız eşinize nötr olun, öfkeli ya da sevgi dolu değil. Çocuklarınızın babası olarak da kıymetli, hepsi bu. Zor mu evet, yapılamaz mı yo yapılabilir. Eşiniz de bu düzene ayak uyduracaksa neden olmasın?
Olan olmuş tabi ama belki bundan sonrası için, üçüncü çocuk için dikkatli olur konu sahibi. Yoksa derdim paylamak değil tabi, sadece o çocuklara üzüldüm gerçekten. Bile bile lades olmuş.Hakısiniz ama dusunsenize karninda olisan bi bebek var..olmuş üzerinden konuşmak şuan hamile birine zarardan baska bisey vermez.
Herseyden once bebegini saglikli bir sekilde kucagina alabilmesi icin moral verilmeli diye dusunuyorum.
Hamilelik psikolojisi bambaska.birdan okudiklariyla o bebege zarar verme ihtimali bile dogabilir
çok cok tesekkir ederim oyke iyi geldi ki yazdiklariniz gizkerim dolu dolu okudum. ben o yollatdan gectim ilkinde ikincisi mucize oldu bana gercekten vatdir dedim bunda da bir hayir.insallah rabbim gonlunuze gore verir.saglikli bir cocugu kucaginiza alirsiniz.Bilmeden nasıl rahat rahat konuşuyorsunuz, erken menapoz yeni bir furya değil, yumurta var diye öyle kolay kolay da olmuyor.
27 yaşında erken menapoza girdiğimi öğrendim, 4 senedir de korunmuyorum, olmuyor aktif bir cinsel hayata rağmen. Başarısız tüp bebek, düşük var.
Eleştirecekseniz, bilmediğiniz hassas noktalardan vurmaya çalışmayın.
Gebelik sıkıntısı olmayan bir kadın için, korunmasız her ilişki risktir. Onun nasıl, hem korunmayıp, hem de kazayla oldu demesi saçmaysa, benim gibi 4 senedir, onca tedaviye rağmen olmayan biri için de, doğal yollarla hamile kalmak o kadar saçma. Yüzlerce testte gördüğüm negatifler de bunun kanıtı.
Öyle ki biz artık çocuk için bile sevişmiyoruz. Attık o ihtimali kafamızdan eşimle.
Benim gibi pek çok kişi için çocuk yapmak, yumurta toplama, transfer ve arkasından gergin bekleyişle olan bir süreç.
Çatır çatır seviştik demiyormuş da, yumurtalar azdı diyormuş. Bu kadar ferasetsiz, saçma yorum olur.
Konu sahibi, keşke mutsuz bir evlilikte çocuk olmasaydı, boşanmayı daha kolay düşünebilirdiniz. Baştan beri yürümüyorsa, önce evliliğinizi toparlamak için uğraşmalıydınız.
Ama eğer ilk çocukta doktordan bunları duymuşsanız, acele etme psikolojinizi de anlıyorum. Evliliğe odaklanamayan tedaviye yoğunlaşmışsınız.
Belki de o çocuklar sizin için rahmet olacak. Bilemezsiniz. Çocuğu erteleyip, boşanıp yollarımız geçseydi, belki de anne olma duygusunu hiç tadamayacaktınız .
Mantık her zaman işlemiyor hayatta.benim de ilk çoçuğum hemen olmuştu. Arkasından eşim iflas edince 5 yıl çocuk yapmadım. Çalıştım bu sürede.
Çok dediler, zaten evdesin, büyütüyorsun, beraber büyüt, sonra çalışırsın. Yok dedim, bu yoksulluğa 2 tane fazla. 27 yaşında, evimizi arabamızı aldığımızda,hazırım dedim ve olmadığını öğrendim. 4 senedir de eskiden rüyamda göremeyeceğim paraları çocuk için harcıyorum. Nasip bazı şeyler.
İkinci çocuk bir mucize olmuş, belki bir armağan, şu anda bilemezsiniz.
Belki ileride yine boşanacaksınız ve iki çocuğunuz da daha kolay atlatmanızı sağlayacak. Bir anne ve bir çocuk yerine, iki çocuklu bir anne, bir aile olarak, birbirinize destek olarak atlatacaksınız bu süreci. Eşiniz de değişmemekte ısrarcıysa, buyursun gitsin istediği yere.
Siz kendi akıl sağlığınızı, psikolojinizi koruyun bu sırada.Çocuklarınıza odaklanın. Onlarla mutlu bir tablo oluşturun.
Eşle sıkıntılarınız neler bilmiyorum. Eğer değiyorsa emek verin. Değmiyorsa, kendinize odaklanın. Çalışma hayatının içinde kalın muhakkak.
Eğer aileniz arkanızdaysa, ve maddi sıkıntınız yoksa, 2. Daha bebekken ayrılmanızı öneririm. Daha kolay oluyor kabullenmeleri. Ve çocuklar birlikte oynarken, birbirlerine çok iyi gelecektir. Sizin onlara yapamayacağınız terapiyi yaparlar birbirlerine.
Siz de bu sırada bağırıp çağıran bir anne değil, mutlu bir anne olun. Eşiniz size takılmayı ister tercih etsin, ister etmesin.
Bilmeden nasıl rahat rahat konuşuyorsunuz, erken menapoz yeni bir furya değil, yumurta var diye öyle kolay kolay da olmuyor.
27 yaşında erken menapoza girdiğimi öğrendim, 4 senedir de korunmuyorum, olmuyor aktif bir cinsel hayata rağmen. Başarısız tüp bebek, düşük var.
Eleştirecekseniz, bilmediğiniz hassas noktalardan vurmaya çalışmayın.
Gebelik sıkıntısı olmayan bir kadın için, korunmasız her ilişki risktir. Onun nasıl, hem korunmayıp, hem de kazayla oldu demesi saçmaysa, benim gibi 4 senedir, onca tedaviye rağmen olmayan biri için de, doğal yollarla hamile kalmak o kadar saçma. Yüzlerce testte gördüğüm negatifler de bunun kanıtı.
Öyle ki biz artık çocuk için bile sevişmiyoruz. Attık o ihtimali kafamızdan eşimle.
Benim gibi pek çok kişi için çocuk yapmak, yumurta toplama, transfer ve arkasından gergin bekleyişle olan bir süreç.
Çatır çatır seviştik demiyormuş da, yumurtalar azdı diyormuş. Bu kadar ferasetsiz, saçma yorum olur.
Konu sahibi, keşke mutsuz bir evlilikte çocuk olmasaydı, boşanmayı daha kolay düşünebilirdiniz. Baştan beri yürümüyorsa, önce evliliğinizi toparlamak için uğraşmalıydınız.
Ama eğer ilk çocukta doktordan bunları duymuşsanız, acele etme psikolojinizi de anlıyorum. Evliliğe odaklanamayan tedaviye yoğunlaşmışsınız.
Belki de o çocuklar sizin için rahmet olacak. Bilemezsiniz. Çocuğu erteleyip, boşanıp yollarımız geçseydi, belki de anne olma duygusunu hiç tadamayacaktınız .
Mantık her zaman işlemiyor hayatta.benim de ilk çoçuğum hemen olmuştu. Arkasından eşim iflas edince 5 yıl çocuk yapmadım. Çalıştım bu sürede.
Çok dediler, zaten evdesin, büyütüyorsun, beraber büyüt, sonra çalışırsın. Yok dedim, bu yoksulluğa 2 tane fazla. 27 yaşında, evimizi arabamızı aldığımızda,hazırım dedim ve olmadığını öğrendim. 4 senedir de eskiden rüyamda göremeyeceğim paraları çocuk için harcıyorum. Nasip bazı şeyler.
İkinci çocuk bir mucize olmuş, belki bir armağan, şu anda bilemezsiniz.
Belki ileride yine boşanacaksınız ve iki çocuğunuz da daha kolay atlatmanızı sağlayacak. Bir anne ve bir çocuk yerine, iki çocuklu bir anne, bir aile olarak, birbirinize destek olarak atlatacaksınız bu süreci. Eşiniz de değişmemekte ısrarcıysa, buyursun gitsin istediği yere.
Siz kendi akıl sağlığınızı, psikolojinizi koruyun bu sırada.Çocuklarınıza odaklanın. Onlarla mutlu bir tablo oluşturun.
Eşle sıkıntılarınız neler bilmiyorum. Eğer değiyorsa emek verin. Değmiyorsa, kendinize odaklanın. Çalışma hayatının içinde kalın muhakkak.
Eğer aileniz arkanızdaysa, ve maddi sıkıntınız yoksa, 2. Daha bebekken ayrılmanızı öneririm. Daha kolay oluyor kabullenmeleri. Ve çocuklar birlikte oynarken, birbirlerine çok iyi gelecektir. Sizin onlara yapamayacağınız terapiyi yaparlar birbirlerine.
Siz de bu sırada bağırıp çağıran bir anne değil, mutlu bir anne olun. Eşiniz size takılmayı ister tercih etsin, ister etmesin.
Buda yeni fürya, yumurtalar azdi, erken menopoz felan. Sanki ülkenin yarisinda varmis gibi. Ki yumurtanin az olmasi, tüp bebek tedavisini gerektirmez bile. Sonucta yumurta var, döllenebilir.
Ondan sonra 3 defa sevisme ile (ki bir defa bile bence cok) mücizevi bir sekilde bebek oluyor.
Ya niye dürüst bir sekilde "catir catir sevistim, ille cocugum olsun istiyordum, mutsuz bir evlilikte bile" yada "ikinci ile evliligimi kurtarabilirdim diye düsünmüstüm hem cocuguma kardes gerekiyordu" denilse yemin ederim daha cok saygi duyardim.
Es ile mutsuz olmak ayri bir sey, aramizin bozuk olmasi ayri bir sey bence. Biyolojik saat isler de anne olmak isterse bir kadin zaten cocugu kendisi icin yapar o adami da yaninda tutmaz. Bunun icin kosulur avukata. Ara bozuk diye degil.Vay arkadaş ne biçim yorumlar böyle şaştım kaldım. Belli ki hatunun biyolojik saati işlemiş anne olmak istemiş. Eşinde bir ışık görmüş, düzelir, anlaşırız demiş. Tedaviyle bir çocuk sahibi olmuş. Araları bozuk olsa da boşanacak seviyede değilmiş. Eşinizle aranız bozulunca hemen avukata koşmuyorsunuz değil mi... özeleştiri süreci, nasıl iletişim kurabilirim araştırmaları yaşanıyor. Eş duygusal olmayınca sinemaya gidelim, film izleyelim tarzı teklifler yapabiliyor. Yüzünüz gülüyor karşılıklı ve cinsellik yaşanabiliyor. Kazara çocuk sahibi olunuyor. Bunları anlamak tahmin etmek için de çok bişey olmaya gerek yok diyorum naçizane. Az halden anlayın Kezbanlar :)
Artık güncel jargonda böyle bir kelime var maalesef. Adı Kezban olanlar alınmasın kusura bakmayın :))Bu arada su kezban kelimesinin hakaret olarak kullanilmasi gercekten itici. Yapmasaniz keske
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?