- Konu Sahibi kahvetelvesi
-
- #61
Biliyorum seneye bazı sorunları daha kolay hallediyor olacağız, 1 sene önce çok daha zordu, 1 sene sonrası icin de ümitliyim.Kiyamam,yorgunsun haliyle sinirlerin yipranmis.Fakat o bir bebek kabul ediyorum biraz zor bir bebek.Ama bùyùyecek emin ol bir yil sonra bile cok sey degisecek.Lùtfen sabirli ol,gerildigin ortamlara girme,bebege de kendine de eziyet etme.
İleri boyutta mıydı acaba?Merhaba. Öncelikle söyliyim anne degilim.ama şahit oldugum bi konu var.doktor raporu sebebiyle psikiyatri bölümünde sıra bekliyodum.iki kişinin aralarındaki konuşma. Sürekli tutturmaları ağlamaları.bazı giyimlerde takıntıları varmış bu çocuklarin.biri bişey diyo öbürü ekliyo velilerin.garip geldi.ablamın 2 oğlu var.ona anlattım.bizim çocuklarda böyle bu bi hastalıkmı onlar niye ordalar dedim.varmış.tedavi için çocuklarını psikiyatra göturuyolarmıs. Nacizane bi olayı paylaşmak istedim
Terlikleri sakladım yağmurda terlikle çıkmasın diyeBu yaşlarda oluyor demekkı kızım 15aylık sımdıden basladı yalandan ağlamalar TV konusunda ben rahatım bılmıyorum eger birşeyler öğreniyor boş bakmıyorsa inatlaşmamak lazım hiç TV sorunumuz olmadı şükür küçük bir örnek vereyim mesela bir büyük birde küçük montu var her dışarı çıkışta buyuk montu uzatıyorum ııı ıııı dıye kacmaya başlıyor dıgerını gösteriyorum koşa koşa gelip cici diyerek giyor zor kapatıyorum önünü bunu gördükten sonra ben ne yapsam boş dedim bu dönemi kafaya takmadan atlatmak en iyisi
Elinde telefon gördüm diye sinirlendim, sonra tutturmasını yönetemedim diye sinirlendim.
Biliyorum skinner'ın deneyini, hatırlatmaniz cok iyi oldu eşime anlatmalıyım.Yazınız bana skinner'in fare deneyini hatırlattı. Boş zaman bulabilirseniz hakkında yazılan çok fazla doküman bulabilirsiniz. Eminim siz de seversiniz okudukça...
Kısaca düğmeye her bastığında faresine mama veren bir adamla ilgili. Fare böylece o davranışı ogreniyor. Bir süre sonra deneyini çeşitlendiriyor. Mesela düğmeye basınca artık mama gelmeyince ya da elektrik verilince farecik basmayi bırakıyor. Ama düzensiz olarak 5 basişta bir mama , 15 basişta bir mama verilince farecik şansını denemek için deli dana gibi gelip gidip basmaya devam ediyor...
Bunun sizin bebeğinizle olan kısmına şimdi geliyorum :)
-Siz çocuğa geçmiş zamanda 'telefon yasak' demişsiniz (düğmeye basınca kafesine elektrik vermissiniz:)
-Ama telefonla oynadığını görüp ses çıkarmamışsiniz,gönlünce oynamış (bir süre sonra düğmeye basınca mama vermeye baslamissiniz)
-Sonra bir anda elinden almişsiniz (tekrar elektrik vermissiniz)
- yeterince ağlayınca da sussun diye vermişsimiz (defalarca basinca tekrar mama vermissiniz)
E ne yapsın bu çocuk?
Bu gibi davranislarinizdan bir çocuk ne anlar?
Yeterince ağlarsam elbette ki telefonu bana verecektir.
Bu kadar basit :)
Ben de çocuğun yerinde olsam ağlar zirlar ödülümü alırdim:)
Kendi cocuklugunuzu hatirlasaniza: +anne çıkabilir miyim?
-Hayır
+Anne cikabilir miyim?
-Hayır
+Ühüüüü anneeeğğeee ühüi çıkacam ben ühüü
- İyi be , çık hadi geç kalma
:)))
Böylece çocuk olarak şunu öğrenirdik: yeteri kadar huzursuzluk cikarirsam başını şişirirsem elbette izin verecek.
Annelerin bir izin verip bir izin vermediği her durumda bu gecerli.
Ama annenin hayır dedikten sonra katiyen karar değiştirmeyecegini bilsek öyle ağlama krizlerine girmezdik. (Daha geleneksel ailelerde çocuğuna kiyamayip fikri değişebilen anneye nazla niyazla ağlama kriziyle dediğini yaptıran çocukların Hayir'i Hayır olan babalarına karşı bu davranışı sergilemeyip boynu önünde kabul ettiğini hatırlayın)
. Ama bir kere tamam de bes kere hayır de falan... Bu tamamıyla çocukları daha fazla ağlamaya teşvik eden birşey .
Eğer kizinizla ilişkinizde hep böyleyseniz, aynı olaya beş kere tamam on kere hayir diyorsanız çocuğunuzun her derdini ağlama krizleriyle yaptırmak istemesi çok çok çok doğal.
Kaldı ki iki yaşında
Terrible two,erken ergenlik :) zaten sinirleri tepesinde, bir de siz böyle tutarsız olursanız bu huyundan uzunca süre vazgecmeyecektir.
Bence ise kendinizi değiştirmekle başlayın. Olmadı bir pedagogla konuşabilirsiniz, o size yol gösterici olur.
Valla başımıza çok şeyler gelecek daha...
Sabır işin anahtarı galiba. Bir de kurallı ve bir rutine göre yaşamak...
Kolay gelsin hepimize.
Yok ya hu o kadar değil.Anne adayıyım ve boyle konular okudukça zamanında büyük konuşmuşum herhalde bakalim basima neler gelecek diyorum. Kuralları katiyen esnetmemek isin anahtarı galiba.
Bizim oğlan da vuruyor, ama bence doğal olan davranışı pekiştirildiği için vuruyor.Size katılıyorum.fitrati yabana atmamak gerek.benim oğlum sakin bir çocuk.ikizlerim daha inatçı ve dik başlı. Bu yüzden de kendimi suçladım yeterince ilgilenemedik mi acaba diye. Halbuki çocuk merkezli bir hayatımız var.
Mesela ikizlerin birbirine vuruyor birbirlerini ısırıyorlardi. Evde şiddet yok. Televizyonda yok. Bir iki aile dışında kimseye de gitmedik. Nereden öğrendiler hiç bilmiyorum. Neyse ki aştık baya..
Bir profesörün röportajını okumuştum yazın.
adamı tekrardan bulamadım isminde not etmemiştim
Günümüzden annelerin fıtratı yabana attığını Bu yüzden işte mükemmel annelik yapmaya çalışırken çok yıprandığını falan söylüyordu.
Gerçekten kendi adima söylüyorum daha sakin kalıp kitaba göre çocuk yetistirmek yerine nabza göre serbet vermeyi öğrenmem gerekiyor.
Sevinirim.Bazı kitaplar var size de çocuğa da faydalı olacak. Onları okudunuz mu acaba? Size çok yardımı dokunabilir. Bir kaç kitap önerebilirim
O raddeye gelmedim hiç ama dün oğlum bile demek istemiyorum şu an dedim.Her çocuğun huyu bir olmuyor ki bizlerdeki gibi. Benim kızım inanılmaz uyumlu uslu bir çocuktur mesela. Sizi cok iyi anlıyorum Kuzenim in cocugu aynı sizinkisi gibi. Kadın çığlık çığlık ağlıyor bazen deliriyor hatta doğurmaz olaydim dediğini bile duydum. Çünkü o da bazen cinnet geçiriyor. Allah yardımcınız olsun.
Heh işte o nasıl olacak.biraz rahat mı olsan?
bak şimdi bunu yazdım ama her sokaktan eve dönüldüğünde sizinle bir daha sokağa çıkmam bu son diyen anneyim ben.
ama işin sırrı cidden biraz rahatlık ve kasmamakta..
Bizede markete gittigimizde alişveriş yaptirmiyor. Yemege gittigimizde yemegimizi yedirtmiyor. Evde bana kahvalti yaptirtmiyor. Birine gittigimizde durmuyor yada bana sariyor. Telefonda asla konuşturmuyor. Birimiz yemegini yerken digerimiz parkta onu oynatiyor. Biz 1 taneyle başa çıkamıyoruz millet 2 3 nasıl güzel başediyor diye çıldırıyorum bende. Bizimkiyle gezmeye yemege alişverişe falan gidemezsin burnundan gelir. Annene falan bırakıp gitmen lazim ama annemizde yokki yanimizda yurt dışındayız. Ailesiyle ayni yerde yaşayanlara özeniyorum. Haftada 1 2 birakirlarOdaya kapandım ağlamam geçti, yazıyorum.
Alınan herkesten peşin peşin özür dilerim, ama ben de bi iç dökeyim yani, şiştim.
Bebe 27 aylık.
Normalde kendimi pek sorgulamam, en azından alenen sorgulamam ama gidip çocuğun yüzüne neden diye bağıramadığıma göre oturdum kendimi sorguluyorum.
Yani yetiştireceğimiz bir bebe, onu da beceremiyoruz.
İlgisiz ebeveyn değiliz, güya az çok da anlıyoruz ama siz deyin fıtrat, beriki desin normal, öteki desin eksik bir şeyler var, ben diyeyim beceremedik.
Çocuğun ağlamasını da, inadını da normal görürüm, zaten mümkün mertebe inatlaşmam.
Ama bu kadar inatlaşmamama rağmen bu tutturmalar cinnet noktasına götürüp getiriyor beni.
Dışarı çıkmamız bağıra çağıra, dışarda gezmemiz bağıra çağıra, eve girmemiz zaten bağıra çağıra.
Tabii benim tepeden tırnağa hazırlanıp geri soyunmuşluğum da çok, çünkü evet benim gücüm çocuğu giydirip dışarı çıkarmaya yetmiyor, çünkü kedi sevelim diye ağlayan bebe ben giyinirken fikir değiştirmiş oluyor.
Neyse bunlar normal.
Tek başımayken ettiği tüm eziyetlere(eziyet mi dedi o?) amenna, o an gerilirim geçer.
Ama insan içinde ben de insanlıktan çıkıyorum.
Bugün annemlerde kuzenleriyle güzel güzel oynarken doğal olarak birsüre sonra işler sarpa sardı.
Saatlerce ona ağladı, buna ağladı.
Neyse.
Bi ara baktım elinde telefon, görmezden geldim.
Sonra bi ara tekrar gördüm kapattım.
O kadar saldırdı ki etrafa, açmalarına ses etmedim, yan odada da bebek uyuyor.
Sonra tekrar çocuk kavgası, telefonu aldım kapattım asıl kriz geldi.
Bu arada bebek uyanacak diye ben gerim gerim gerildim.
Bir taraftan tutturan çocuğa tahammül zor, kendi ailem de olsa rahatsız ediyoruz diye gerildim, kucağımda tutamıyorum, bıraksam yer cücesi gidip 5 yaşındaki kuzenini tırmalıyor.
Buna mı ağladım, evet buna ağladım.
Elinde telefon gördüm diye sinirlendim, sonra tutturmasını yönetemedim diye sinirlendim.
Etrafımızda gözlem yapacak kadar çocuk var, bu kadar tutturan az gördüm diye sinirlendim, demek ki bir yerde hata yapıyoruz.
Ben ne kadar bilinçli davranmaya çalışırsam çalışayım bak ama şu konuda da şöyle rahatız dediğim bir şey yok.
Ohh gelsin kınamalar.
"Aaa ama bu hiç söz dinlemiyor?"
E 27 aylık? Demeyeceğim artık bunu. Aman kimseye bir şey gösterdiğim de yok ama içten içe yara olmuş demek ki ağlıyorum işte.
Ben evetin ve hayırın sınırlarını bilmiyorum herhalde.
Bu gece fıtrat deyip geçmeyeceğim, bu gece kendimi yiyeceğim.
Özet isteyen olursa: Evde sallamadığım tutturmalarını kalabalık ortamlarda yönetemiyorum. Bu kadar.
Alanda çalışan biri olarak tavsiye edeceğiniz kitapları öğrenmekten memnun olurum.Bazı kitaplar var size de çocuğa da faydalı olacak. Onları okudunuz mu acaba? Size çok yardımı dokunabilir. Bir kaç kitap önerebilirim
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?