Nisan'da kimler tüp bebek tadavisine başlayacak?

mrhb kızlarrrrrrrrrrrrrr

merhaba Yeteeeeeeeeeeeeerrr cim ne sitem))seninle yeni karşılaşıyoruz sanırımben eskilerden ama çok rahatsızlıklarım olduğu için uzun zaman arkadaşlardan ayrı kaldım.sen ne durumdasın bebek çalışmaların mı var,hamile misin değilsende ALLAHIM en kısa zamanda versin tatlım
 

yok kuzum ne sitemi kız bende eskiyim ama buraya yeni geldim
7 yılık evliyim bebiş yok 5 mikro denememiz var kısmet olursa mart gibi tektrar denyeceğiz
inşşşşşşşşşşşşşşş rabbim hiç birimizi eksim bırakmasın
 
canim darisi tez zamanda senin basina Insallah. nasilsin ozledik seni, is nasil gidiyor?

canım benim yüregi kalbi güzel arkadaşım allah gönlüne göre versin seninde sağlıklı bir şekilde canımızı kucagına almayı nasip etsin tanrım inanki bende özlüyorum sizleri gözüm agrıyor gün boyu bilgs başında gözümün numaralarıda yüksek dinlendiriyorum akşamları inşallah diyelim sanırım kısmet nasip eve gelince aklıma geliyor gün boyu düşünmüyorum umarım sen ve canımız iyidir kocaman öpüyorum
 
Ayşecigim çok az kalmış ben bile heycanladım zaman nasılda geçmiş baksana su gibi akar son haftalarda öpüyorum seni
kızlar hepinize sevgilerimi yolluyorum kendinize iyi bakın hamilelerde aman dikkat etsin grip salgını var havalarda feci soğuk...
 

cnm tşk ederim balım darısı senin başına inş evet tatlım haklısın zaman ne çabuk geçti ay bende çok heycanlanıyorm birde korkuyorm valla (((
 
((( özlemcim elimden geldigi kadar yiyorm ama hep zorla filiz hanıma kalsa bu bebek 3.800 falan dogacaktı neymişte bende şeker varya bebek kilolu olcak diyorr bence bu kız 2.900 falan dogar ultrasyonda 300 grmda yanılma payı oldugu ,ç,n ben öyle tahmin ediyorm valla of gece oldu ya gene sancılar agrılar başladı ay tek korkum bu kız gece gelmeye kalkmaz inş
 
nedime cnm tşk ederim valla doguma kadar tahminen bebek 3.300 falan olur belki dahada fazla ama bu ultrasyon tartılarına pek güven olmuyor 300 grm falan farl oluyor arada yanı yanılma payı oluyor aman saglıklı olsunda kilosu sorun degil napıyım sen nasılsın tatlım oglumuz nasıl nasıl gşdşyor hamilelik?
 

cnm aramıza hoş geldim rabbim yüzünü güldürsün tez zamanda inş yeni yıl ugur getiri sana ve diger arkadaşlara bebişini kollarına alırısn bol şanslar tatlım sana
 

ayşecim vallaha çok sıkıntı yapıyor bu ufaklık arkam belim kaburgalarım çok ağrıyor sende dediğin gibi sık sık tuvalete gidiyoruz))benim oğluşumda 2.500 dü haftaya yine gidicez bakalım ne diyecek doktorumuz.Allah hepimizin yardımcısı olsun ayşeciim)
 

Amin canım Allah tez zamanda sanada isteyen herkeze versin İNŞALLAH.KADERİNDE VAR İSE ANNE OLMAK ER YADA GEÇ OLUCAKTIR DUALARIMIZ SİZİNLE
 
kızlar günaydın ben açık unutmuşum sayfayı. laptop öyle bırakmışım. gece boyu ateten öksürükten mahvoldum. ama çoook şükür hamdolsun dünden beri kanama hiç yok inşallah bişey olmaz. ama bu grip öksürük mahvetti netten baktım pastilin zararı yok yazıyordu ağzım boğazım hep yara pastil attım bitane şimdi. bugün kan testi tekrarlıyacağım.kocaaamannnnn sevgiler öpücükler.....
 

canım benim çok sevindim kanamanın olmamasına
kendine dikkat et bitki çayları içerken dikkatli ol sakın nar yeme ben canı gönülden inanıyorum bebişin sana sımsıkı tutnacak bol bol c vitamini al sıcak şeyler iç kendine ve bebişine çok iyi bak.
 

canım benim sende kendine dikkat et özellikle gözlerine önce bizim sağlığımız sen gözlük kullanıyormuydun canım?
iyi bak kendine canım.
 

evet canım 3 hafta önce duydum ben bakalım doktor tekrar çağıracakmı çünkü artık tüp bebek merkeziyle ilişkim kesilsin istiyorum normal kadındoğum doktoruyla yola devam edicem ama tüp bebek merkezine gidip muayene ücreti ödeyince başka doktora gidemedim 2 hafta sonra 2 li test zamanı gelicek veya diğer tahlilllerin yapılması lazım artık bakalım ne diycek doktor 2 hafta sonra gel derse gene beklemede kalıcam.
 

canım günde iki defa nat yedim salep içiyorum ıhlamur portakal kabuğu tarçın çayı nar ne yapar
 
Muharrem Ayı ve Aşure Günü
"Şehrullahi'l-Muharrem" olarak meşhur olan, yani "Allah'ın ayı Muharrem" olarak bilinen Muharrem ayı, İlahi bereket ve feyzin, Rabbani ihsan ve keremin coştuğu ve bollaştığı bir aydır.

Allah'ın ayı, günü ve yılı olmaz, ancak Allah'ın rahmetine ermenin önemli bir fırsatı olduğu için Peygamberimiz tarafından bu şekilde ifade edilmiştir.
Âşura Günü ise Muharrem'in 10. günüdür. Âşura Gününün Allah katında ayrı bir yeri vardır. Bugünde Cenâb-ı Hak on peygamberine on çeşit ikramda bulunmuş ve kudsiyetini arttırmıştır. Bu günlerde oruç tutmak çok faziletlidir.
Hicrî Senenin ilk ayı olan Muharrem ayının 10. günü Âşura Günüdür. Muharrem ayının diğer aylar arasında ayrı bir yeri olduğu gibi, Âşura Gününün de diğer günler içinde daha mübarek ve bereketli bir konumu bulunmaktadır.
Âşura Gününün Allah katında da çok seçkin bir yerinin olduğunu Fecr Sûresinin ikinci âyeti olan "On geceye yemin olsun" ifâdelerinin tefsirinden öğrenmekteyiz.
Bazı tefsirlerimizde bu on gecenin Muharrem'in Âşurasine kadar geçen gece olduğu beyan edilmektedir.(1)

Cenâb-ı Hak bu gecelere yemin ederek onların kudsiyet ve bereketini bildirmektedir.

Bugüne "Âşura" denmesinin sebebi, Muharrem ayının onuncu gününe denk geldiği içindir. Hadis kitaplarında geçtiğine göre ise, bu güne bu ismin verilmesinin hikmeti, o günde Cenâb-ı Hak on peygamberine on değişik ikram ve ihsan ettiği içindir. Bu ikramlar şöyle belirtilmektedir:
1. Allah, Hz. Musa'ya (a.s.) Âşura Gününde bir mucize ihsan etmiş, denizi yararak Firavun ile ordusunu sulara gömmüştür.
2. Hz. Nuh (a.s.) gemisini Cûdi Dağının üzerine Âşura Gününde demirlemiştir.
3. Hz. Yunus (a.s.) balığın karnından Âşura Günü kurtulmuştur.
4. Hz. Âdem'in (a.s.) tevbesi Âşura Günü kabul edilmiştir.
5. Hz. Yusuf kardeşlerinin atmış olduğu kuyudan Âşura Günü çıkarılmıştır.
6. Hz. İsa (a-s.) o gün dünyaya gelmiş ve o gün semâya yükseltilmiştir.
7. Hz. Davud'un (a.s.) tevbesi o gün kabul edilmiştir.
8. Hz. İbrahim'in (a.s.) oğlu Hz. İsmail o gün doğmuştur.
9. Hz. Yakub'un (a.s.), oğlu Hz.Yusuf'un hasretinden dolayı kapanan gözleri o gün görmeye başlamıştır.
10. Hz. Eyyûb (a.s.) hastalığından o gün şifaya kavuşmuştur.(2)
Hz. Âişe'nın belirttiğine göre, Kabe'nin örtüsü daha önceleri Âşura gününde değiştirilirdi.
İşte böylesine mânalı ve kudsî hâdiselerin yıldönümü olan bu mübarek gün ve gece, Saadet Asrından beri Müslümanlarca hep kutlana gelmiştir. Bugünlerde ibadet için daha çok zaman ayırmışlar, başka günlere nisbetle daha fazla hayır hasenatta bulunmuşlardır. Çünkü, Cenab-ı Hakkın bugünlerde yapılan ibadetleri, edilen tevbeleri kabul edeceğine dair hadisler mevcuttur.
Âşura Gününde ilk akla gelen ibadet ise, oruç tutmaktır. Muharrem ayı ve Âşura Günü, Ehl-i Kitap olan Hıristiyan ve Yahudiler tarafından da mukaddes sayılırdı. Nitekim, Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam Medine'ye hicret buyurduktan sonra orada yaşayan Yahudilerin oruçlu olduklarını öğrendi.
"Bu ne orucudur?" diye sordu.
Yahudiler, "Bugün Allah'ın Musa'yı düşmanlarından kurtardığı Firavun'u boğdurduğu gündür. Hz. Musa (a.s.) şükür olarak bugün oruç tutmuştur" dediler.
Bunun üzerine Resulullah Aleyhissalâtü Vesselam da, "Biz, Musa'nın sünnetini ihyaya sizden daha çok yakın ve hak sahibiyiz" buyurdu ve o gün oruç tuttu, tutulmasını da emretti.(3)
Aşûra günü yalnız ehl-i kitap arasında değil, Nuh Aleyhisselâmdan itibaren mukaddes olarak biliniyor, İslam öncesi Cahiliye dönemi Arapları arasında İbrahim Aleyhisselâmdan beri mukaddes bir gün olarak biliniyor ve oruç tutuluyordu.
Bu hususta Hazret-i Âişe validemiz şöyle demektedir:
"Âşûrâ, Kureyş kabilesinin Cahiliye döneminde oruç tuttuğu bir gündü. Resulullah da buna uygun hareket ediyordu. Medine'ye hicret edince bu orucu devam ettirmiş ve başkalarına da emretti. Fakat Ramazan orucu farz kılınınca kendisi Âşûrâ gününde oruç tutmayı bıraktı. Bundan sonra Müslümanlardan isteyen bugünde oruç tuttu, isteyen tutmadı." 'Buhari, Savm: 69.
O zamanlar henüz Ramazan orucu farz kılınmadığı için Peygamberimiz ve Sahabileri vacip olarak o günde oruç tutuyorlardı. Ne zaman ki, Ramazan orucu farz kılındı, bundan sonra Peygamberimiz herkesi serbest bıraktı. "İsteyen tutar, isteyen terk edebilir" buyurdu.(4) Böylece Âşura orucu sünnet bir oruç olarak kalmış oldu.
Âşura orucunun fazileti hakkında da şu mealde hadisler zikredilmektedir.
Bir zat Peygamberimize geldi ve sordu:

"Ramazan'dan sonra ne zaman oruç tutmamı tavsiye edersiniz?"
Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam, "Muharrem ayında oruç tut. Çünkü o, Allah'ın ayıdır. Onda öyle bir gün vardır ki, Allah o günde bir kavmin tevbesini kabul etmiş ve o günde başka bir kavmi de affedebilir" buyurdu.(5)
Yine Tirmizi’de de geçen bir hadiste Peygamberimiz şöyle buyurmuşlardır:
"Âşura Gününde tutulan orucun Allah katında, o günden önce bir senenin günahlarına keffaret olacağını kuvvetle ümit ediyorum."(6)
"Ramazan ayından sonra en faziletli oruç, Allah'ın ayı olan Muharrem ayında tutulan oruçtur”(7) hadis-i şerifi ise, bu günlerde tutulan orucun faziletini ifade etmektedir.
Bu hadisin açılamasında İmam-ı Gazali, "Muharrem ayı Hicrî senenin başlangıcıdır. Böyle bir yılı oruç gibi hayırlı bir temele dayamak daha güzel olur. Bereketinin devamı da daha fazla ümit edilir" demektedir.
Gerek Yahudilere benzememek, gerekse orucu tam Âşura Gününe denk getirmemek için, Muharrem'in dokuzuncu, onuncu ve on birinci günlerinde oruç tutulması tavsiye edilmiştir.
Bu mânâdaki bir hadisi İbni Abbas rivayet etmektedir. Bunun için, müstehap olan, aşure Gününü ortalayarak, bir gün önce veya bir gün sonra oruç tutmaktır.
Bu günde oruçtan başka hayır, hasenat ve sadaka gibi güzel âdetlerin de yaşatılması isabetli ve yerinde olacaktır. Herkes imkânı nisbetinde ailesine, akraba ve komşularına ikramda bulunur; bugünlerin faziletini bildiren hâdiseleri hatırlayarak ihsanda bulunursa şüphesiz sevabını kat kat alacaktır. Bilhassa, Peygamberimiz, mü'minin aile efradına Âşura Gününde her zamankinden daha çok ikramda bulunmasını tavsiye etmiştir.
Bîr hadiste şöyle buyurular: "Her kim Aşura Gününde ailesine ve ev halkına ikramda bulunursa, Cenab-ı Hak da senenin tamamında onun rızkına bereket ve genişlik ihsan eder."(9) Bu aile mefhumunun içine akrabalar, yetimler, kimsesizler, konu komşular da girmektedir. Fakat, bunun İçin fazla külfete girmeye, aile bütçesini zorlamaya lüzum yoktur. Herkes imkânı ölçüsünde ikram eder.
Âşura gününün manevi ve berraklığı üzerinde Kerbela karanlığının kesafeti de görülmektedir. 61. hicret yılının Muharrem'ine ait 10. gününde Hazret-i İmam Hüseyin (r.a.) 55 yaşında iken Sinan bin Enes isimli bir hain tarafından Kerbelâ'da hunharca şehit edilmiştir. Bu gadr ve zulmün arkasında Emevi Halifesi Yezid, onun Küfe valisi İbni Ziyad vardır. Yarım asır öncesinden Peygamberimizin bizzat haber verildiği bu ciğerleri yakan olay Hazret-i Hüseyin'i Cennet gençlerinin efendisi olma şanına yüceltmiştir.

Şehitler mükâfatını almış en yüce mertebelere ulaşmıştır. Yüce Allah'ın da zalimlere hak ettikleri cezayı en âdil bir şekilde vereceğinden şüphemiz yoktur. Kader hükme boyun eğen her mü'min bu olaya üzülür, ancak itidalini ve soğukkanlılığını kaybetmez. Duyguları yanlışlara ve taşkınlıklara götürmez. Çünkü meydana gelen bütün olaylar ezelî takdirin bir hükmüdür. Bu açıdan bunu bir "yas merasimi" haline dönüştürmek ehli-i sünnetin itikat ve inancına aykırıdır.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…