Nişanlımın ailesi düğün için bir şey yapmak istemiyor,(çok mutsuzum

Dugun zamaninda gerginlik yaşamaniz normal, sabirli olmanizda fayda var ama tabiki kendinizi ezdirin demek degil bu..

Ayriyettende ben ole adetlere girmedim, yok kiz tarafi bunu alirmis, erkek bunu.

Ne alcaksak eşimle birlikte gittik, baktik, seçtik aldik.

Mobilyasindan tut gelinlik damatlik, ailelerimizi araya sokmadik eşim tek basina yapti tum herseyi, suanda da biz oduyoruz.

Cok sukur ödeniyor, borca girdik borclarimiz war ama cok mutluyuz..

Böle seyler geçici, onemli olan nisanlinin sana verdigi saygi, sevgi, deger.. Bunlar warsa takilma bole seylere, lakin yoksa tabikide gözden gecir, iyice düşün..
 
Son düzenleme:
Allah başka dert vermesin canım benim de. Size demişler miydi biz şunu bunu yaparız diye? Demedilerse zorlayamazsiniz alsinlar diye
 

ben 2,5 yıllık evliyim.. eşimle evliliğimiz sırasında yaşadığımız sıkıntıların %80'i düğün sırasında ailesinin yaptığı terbiyesizlik- görgüsüzlük hatta bana göre hırsızlık yüzünden oldu. nişan yüzüğüme kadar kendim aldım, gelinliğimi de , düğün salonunu da ben tuttum. düğünde gelen takıları bozdurur öderim dedim.( dayımdan borç almıştım).eşimin ailesi bana 1 bilezik dahi takmadı. istenmeyen gelin değildim, hatta parmakla gösterirlerdi beni, çok severlerdi.. ve biran önce evlenin diyen de kendileriydi. beni soyup soğana çevirdiler. maddi yönden suistimal ettiler. oysaki keşke bana bu kadar maddi zarar yaşatmasalardı..

neler var neler.. derler ya tam benimkisi o misal.. ve bunun başka bir örneği daha olamaz demiştim ki, buldum. gerçek hayattan bir örnek hem de, bir arkadaşımın akrabasının da benim yaşadıklarıma paralel şeyler yaşaması ve akebinde evliliğini bitirmiş olması sebebiyle ben irkildim.

eşim, ben sana düğün yapmayalım, nikahtan gidelim dedim sen kabul etmedin diye sıyrıldı işin içinden. nişan da ben takı filan beklemedim. ne nişan alışverişi ne bohça hiç bişey görmedim. eşimler 5 kardeş, ve o kadar iç içelerki, o kadar birbirlerine bağlılar.. ama maddi yönden kimin eli kimin cebinde belli değil. büyük görümcem bana bizden birşey bekleme, diğer erkek kardeşimiz düğününü kendi yaptı, bizi karıştırmadı. siz ikiniz çalışıyorsunuz, gözünüzün önüne bakın, bizden birşey beklemeyin dedi.. kendisini dobra olarak nitelendiren bu şahıs; troit hastası olduğundan ve gerçekleri saklamayıp, iki yüzlülükten nefret ettiğinden herşeyi açık açık söylermiş! bu tanımı eşim ve diğer ablaları yaptı.

dobralık ile ukalalığı hatta terbiyesizliği karıştıran bu şahıslara ben çok güzel cevabı verdim. şimdi hayatımın hiç bir yerinde değiller. ve eşim eğer bundan böyle babam,, ablam derse.. bana karım demeyecek!. düğün sırasında yaşadıklarım hiç içimden çıkmıyor. o zamanlar tepkisiz kalmam, gerçekten herşeye iyi niyetli yaklaşmaya çalışmam, hiç birşey de gözümün olmamasına şuan hayretler içinde pişmanlıkla bakıyorum.

isteyen, aldıran, acımayan kıymete biner bunu unutma. ne erkekler var ki, ellerini taşın altına koyup, sorumluluk alıp eşi üzülmesin hevesi kaçmasın diye mücadele veren.

ben istemedim ve herşeyi kendim yaptığım için, eşim ne kadar zor şeyler yaşadığımın farkında değil. herşeyi üstüme yıktı. ablalarının ve abisinin dolduruşuna gelerek.
şimdi düğün kelimesi bile duysam ürperiyor vücüdum. ağlamaklı oluyorum. düğünlerden nefret ediyorum. çünkü benim düğünüm tam bir tramva yaşattı bana.
aile terapistinin dediğine göre aradan 20 yıl da geçse, bayanlar düğünde yaşanılan olumsuz durumları unutmuyor ve zaman zaman ailede kavga sebebi oluyor bu demişti. danışanlarının büyük bir kısmı düğün zamanında yaşanılan olumsuz durumları affedemediği için bunu bir şekilde başka bir olayla da olsa dışarı vurabiliyorlarmış.
affedemeyeceğin, istemediğin şeyleri sana yapmalarına izin verme.. net ol. terbiyesizlik yaparlarsa, bunu güzel bir dille söyle ( kinayeli olmadan). lafı dolaştırma, mesela nişan kıyafeti mi alınması gerekiyor. ara eşini eğer sen konuşmazsan ben arar söylerim de ve ara. nişan kıyafeti alınması gerekiyor, bir program yapalım zaman belirleyelim ve gidelim de.. iyi gelin olmaya çalışma, kötü niyet de gösterme, sadece sana zarar vermelerine engel ol. biz birşey yapamayız derlerse de, o zaman mesafeni koy.

benim mesafem onlarla bir daha hiç mi hiç görüşmemek .yani demek istediğim ben çok biriktirdim.. bebeğim doğduktan sonra da herşeyi döktüm.. tüm içimde kalanları.. tüm terbiyesizliklerini hem de bütün sulalelerinin önünde.. herkes duydu.. rezil ettim. pişman değilim. geç kalmışım ve içimde çok biriktirmişim. ( bu arada olay sadece düğünde yaşattıkları değildi. kaynım benim 35.000 tl'mi çarpmıştı: eşimle ortak aldıkları evin tapusu kaynımın üzerineydi, evin yarı parasını verip biz alacaktık. eve hipotek koydurmuş, bize bunu söylemedi ve evi zaten alacaksınız, siz şimdi bana 35.000'i verin arabayı satınca geri kalanını verirsiniz demişti.. ben evin hipotekli olduğunu duyunca ve bunu da bizim kaldırmamız gerektiğini söyleyince hepsi.. ben dişimi gösterdim. paramı da bu sayede geri alabildim. eşimin amcasının sayesinde. allah ondan razı olsun)
 
Bişey almamaları bence sorun değil. Asıl sorun nişanlının sana hakaret etmesi. Ben böyle biriyle evlenmezdim. Kavga etmek başka kavgada hakaret edilmesi başka. Her şeyin adabı olmalı
 
2011 konusu nerden nasik cikti bilmiyorum ama evlenmiştir hatun
 
Adetlerimiz adı üstünde adet gelenek görenek vs bunlar geçmişten gelir günümüzde de halen devam eder. İşine gelen adet der gelmeyen amaan onlar geçmişte kaldı der. Biz de hala var. Giyecek sütyenimiz mi yoktu çıktık aldık. Biz istemedik bile kp dedi çamaşır kesme mi nedir alınır geline diye. Herşeyi yaptılar sağolsunlar. İstenmeyen geline hiçbişey yapmazlar ayy o adetler bitti deyip. Bir sütyen almayarak başlar, istediği takıyı almaz, yarın bebeği olur hediye almaz, hasta olur geçmiş olaun demez ,derken uzar gider işte bunun adı tamda değer vermemedir.
 
Evet 2011 konusu fakat hiç kapanmayacak bir konu bu.

Biraz da bizim olaydan bahsedeyim. Ben hiçbir zaman evlenme ve düğün meraklısı bir insan olmadım. Nikahtan giderim diyordum, oynamayı zaten sevmem, madem bunlar beni mutlu etmeyecek neden düğün yapayım diyordum. Neyse nişanlım da benim gibi düşünürken ailelere yenildik. İlle de düğün yapacağız gerekirse kredi çekeriz dediler, peki tamam dedik, düğün salonunun da gelinliğin de kaporasını nişanlım ödedi. Çok şükür bizim de çalışmışlığımız ve birikimimiz olduğu için destek olabiliyoruz. Ama benim lafım burada iki yetişkin insan kendisi yapsın diyenlere, beni lüzumsuz, sırf kendileri gösteriş yapmak istedikleri için masrafa sürüklemeleri ne kadar doğru sorarım size? Biz de eşya, mobilya vs alıp o parayla işin içinden çıkardık fakat paramız sayelerinde başka kalemlere akıyor, akacak da. İnanın oturacağımız evin (55 metrekare, tadilatı sorun yaratmasın küçük olsun diye ben o evi istedim.) içinde kiracı var, daha o bile çıkmadı, biz bir yıldır nişanlıyız, düğüne 3 ay var, sözde tadilat yapılacak, sözde kredi çekecekti nişanlımın ailesi, sözde sözler yani.

Hadi bunu geçtim, geleyim hediye mevzusuna. Ben de kendi maaşım olduğu için hiiç takıldığım bir konu olmadı bu, ne altın ne de hediye istedim, sonuç olarak erkek tarafının müthiş kar yapma isteği ile karşı karşıya kaldım. Nişanlığımı annem aldı 1250 liraya, ayakkabımı babamın dükkanından temin ettim ve saç makyajımı da arkadaşım yaptı sağolsun. Kimse bana bunlar için bir telefon açıp naptınız diye sormadı, nişandaki yiyecek içecek pasta süs püs her şeyi ben aldım kız tarafı yapar diye. Meğer kızın kuaför masrafı, ayakkabısı, pastası vs erkek tarafına aitmiş, neyse bunlarla fakir olunmaz. Bana en çok koyan benim akrabalarımın takı takması, örneğin kirada oturan kuzenimin bile kalkıp 400 lira takması, erkek tarafından sadece kayınvalidemin bir bilezik takıp diğerlerinin kös kös oturması oldu. Ve öyle zenginler ki, villalar, tarlalar, bahçeler... Üstüne görümcem kendi düğününde ona 40 sepet hediye ve her sepette birer altın geldiğini söyledi ve ben iyice üzüldüm. Düğünde telafi edileceği söylendi ama aileler yanyana geldiğinde bu konu asla konuşulmuyor.

Kına malzemeleri için de görümceme biz mi alalım, siz mi, biz alıyorsak başlayalım dedim yine olanca saflığımla. Canım kına gecesinde herrr şeyi kız tarafı yapar dedi, halbuki kendi kınasında kayınvalidesi çerezi, hediyeleri halletmiş, bunu da sonradan bana söylüyor.

Ben de bunları nişanlıma anlattığımda; artık seninle konuşmak istemiyorum, tamam sana faiziyle ödeyelim yeter artık diyor arkadaşlar. İnanın 1.5 sene sevgili kaldık, sonra nişanlandık ama artık onu tanıyamıyorum.
 
İyi de neden ayakkabı çanta don tuman istiyorsunuz bu adamlardan, sizin evinizde yok mu bunlar. Tüm kavgalar bu yüzden çıkıyor zaten, bu boş adetleri artık çöpe atın gitsin. Mutlu olmaya çalışın.
 

Evlenme sürecinde nişanlınızla para yüzünden bu kadar geriliyorsanız nasıl onunla evlenmeye cesaret edebiliyorsunuz ki?
 

Ben direkt yapsınlar, mecburlar mantığına karşıyım. Sizin durumunuz bir değil. Size kendileri demişler yapacağız diye. Hatanız da bunlara kanmak olmuş. Sevgiliniz de uyanık bana kalırsa. Size yüklemişler her şeyi. Şimdi de adam "hayatım haklısın, hallederiz birlikte" diyeceğine sizi paragöz yapmış. Ne diyebilirim ki.. Tipik erkek, ailesi asla kötü olamaz.

Erteleme şansınız var mı düğünü ?
 
Konu 2011 düğün olmuştur herhal. :)
 
Ben düğün sürecinde kendi ailemle gerginlik yaşadım yedi yıl oldu gönülden affetmiş sayılmam. Eşimle yaşasam muhtemelen bu yedi yılda boğmuştum onu,hala durup durup anne babama söylenirim bi kına gecesi yapamadınız bana yıllarca maaşıma el koymanıza rağmen onu bile eşime kitlediniz diye.
 
İyi de neden ayakkabı çanta don tuman istiyorsunuz bu adamlardan, sizin evinizde yok mu bunlar. Tüm kavgalar bu yüzden çıkıyor zaten, bu boş adetleri artık çöpe atın gitsin. Mutlu olmaya çalışın.
Anlamadığınız şu, ben bir şey istemiyorum, istemedim de, kimseye ses etmeden kendim aldım ayakkabımı, pastamı, her şeyi. Fakat karşı taraf bir telefon açıp bunu sorgulamadı bile, uzak akraba gibi davrandılar, biraz da üstüne yattılar.
Gün alındı, zaten bu tip mevzular harici sorun yaşamışlığımız yoktu bizim. Ne zaman nişanlandık ve bu takı mevzusu oldu, sorun başladı.
 
Bizde nişanı kız tarafı yapıyor zaten, sizde farklı mı ?
 

Herkesin bu dönem sorunları oluyor. Maddi konular yeni başlıyor haliyle sevgililik dönemi gibi romantik olmuyor her şey. Ben nişanlınızın tavrına takıldım. Sizi aşağılamış. Geçmişte sorun yaşamadınız diye şu anki problemi yok sayamazsınız.
 
Yok sayamıyorum ve bu konuşmadan beri bir mesaj dahi atmadık birbirimize zaten... Bir kere bile, evet sen haklısın, bizimkiler düşüncesiz davrandı demedi asla, hep ben paragöz oldum...
 
Yok sayamıyorum ve bu konuşmadan beri bir mesaj dahi atmadık birbirimize zaten... Bir kere bile, evet sen haklısın, bizimkiler düşüncesiz davrandı demedi asla, hep ben paragöz oldum...

Bence adım atan siz olmayın. Çok ayıp etmiş orada size. Bir ara organizasyon işine baktım 2 ay kadar. Söze, nişana ayrı ayrı salon tutturanlar, bileziğin kalınlığını beğenmeyenler, 5 bin liraya isteme kıyafeti aldıranlar.. Allahım neler neler... Bunların da ağzının içine düşüyorlar. Demek ki öyle olmak lazım
 
Yanıtınız için teşekkür ederim, ben de böyle düşünüyordum, inanın çalışmayan, her şeyi karşıdan bekleyen taraf daha değerli oluyor. Bunları duydukça da sinirim tepeme çıkıyor, başka bir şey değil. Örneğin kurbanda onların adetlerinde nişanlı kıza bir koç bir de bilezik götürülürmüş, (Bunu da biz istemedik.) ancak biz şehrin göbeğinde olduğumuz için koç kalsın, 2 bilezik yeterli dedik. İki bilezik geldi, ikisi de takı bileziği, içi boş ve asıl beni üzen nokta; bana öylesine büyükler ki kolumu aşağı yönde tutunca düşecek kıvamdalar, asla düşünülerek alınmamış şeylerdi...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…