- 29 Aralık 2018
- 866
- 863
- 33
- 33
şuan nişanlıyım tam 2 hafta sonra düğünüm var ama ben şuan cok mutsuzum sebebıde nısanlımın ailesı...hepımız bılırız düğün hazırlıklarını gelıne iç çamasırı nıkah kıyafetı canta ayakkabı vs alınır...ama bunlar bana bırsey alırken kırkkere söylettıırıyolar.artık utanıyoruz...bız kız tarafı olarak uzerımıze dusen herseyı yaptık niaşnlımda mobılyalarımızı aldı gerıye kalanları bıle almaya zorsunuyolar.herseyı nısanlımın uzerıne yıkmaya calısıyolar bı nıkah kıyafetımı bıle almadılar((almasınlar sorun degıl ama nişanlım hep benı haksız buluyor anlayacagınız cok buyuk kavga ettık aileme laf söyletmem mantıgı var ama ben hakaret etmıyorum kı sadece yapmadıklarını söluyorum...bın turlu hakaret duydum bugun (((((((( evlenmek ıstemıyorumm napcam ben yaa
Adetlerimiz adı üstünde adet gelenek görenek vs bunlar geçmişten gelir günümüzde de halen devam eder. İşine gelen adet der gelmeyen amaan onlar geçmişte kaldı der. Biz de hala var. Giyecek sütyenimiz mi yoktu çıktık aldık. Biz istemedik bile kp dedi çamaşır kesme mi nedir alınır geline diye. Herşeyi yaptılar sağolsunlar. İstenmeyen geline hiçbişey yapmazlar ayy o adetler bitti deyip. Bir sütyen almayarak başlar, istediği takıyı almaz, yarın bebeği olur hediye almaz, hasta olur geçmiş olaun demez ,derken uzar gider işte bunun adı tamda değer vermemedir.Adetler geçmişten geliyor ama yokluktan çıkmış aslında. Eskiden sütyeni olmazmış çoğu kızın. Benim yengem diyor tülbent bağlardık mememize diye. Düşünebiliyor musunuz? Giyecek bir şeyleri olsun diye çarşıya çıkılırmış. Bu kadar kafaya takıp da vazgeçmek mantıklı gelmedi. Verilen değeri bunla ölçmek daha da garip geldi.
Evet 2011 konusu fakat hiç kapanmayacak bir konu bu.
Biraz da bizim olaydan bahsedeyim. Ben hiçbir zaman evlenme ve düğün meraklısı bir insan olmadım. Nikahtan giderim diyordum, oynamayı zaten sevmem, madem bunlar beni mutlu etmeyecek neden düğün yapayım diyordum. Neyse nişanlım da benim gibi düşünürken ailelere yenildik. İlle de düğün yapacağız gerekirse kredi çekeriz dediler, peki tamam dedik, düğün salonunun da gelinliğin de kaporasını nişanlım ödedi. Çok şükür bizim de çalışmışlığımız ve birikimimiz olduğu için destek olabiliyoruz. Ama benim lafım burada iki yetişkin insan kendisi yapsın diyenlere, beni lüzumsuz, sırf kendileri gösteriş yapmak istedikleri için masrafa sürüklemeleri ne kadar doğru sorarım size? Biz de eşya, mobilya vs alıp o parayla işin içinden çıkardık fakat paramız sayelerinde başka kalemlere akıyor, akacak da. İnanın oturacağımız evin (55 metrekare, tadilatı sorun yaratmasın küçük olsun diye ben o evi istedim.) içinde kiracı var, daha o bile çıkmadı, biz bir yıldır nişanlıyız, düğüne 3 ay var, sözde tadilat yapılacak, sözde kredi çekecekti nişanlımın ailesi, sözde sözler yani.
Hadi bunu geçtim, geleyim hediye mevzusuna. Ben de kendi maaşım olduğu için hiiç takıldığım bir konu olmadı bu, ne altın ne de hediye istedim, sonuç olarak erkek tarafının müthiş kar yapma isteği ile karşı karşıya kaldım. Nişanlığımı annem aldı 1250 liraya, ayakkabımı babamın dükkanından temin ettim ve saç makyajımı da arkadaşım yaptı sağolsun. Kimse bana bunlar için bir telefon açıp naptınız diye sormadı, nişandaki yiyecek içecek pasta süs püs her şeyi ben aldım kız tarafı yapar diye. Meğer kızın kuaför masrafı, ayakkabısı, pastası vs erkek tarafına aitmiş, neyse bunlarla fakir olunmaz. Bana en çok koyan benim akrabalarımın takı takması, örneğin kirada oturan kuzenimin bile kalkıp 400 lira takması, erkek tarafından sadece kayınvalidemin bir bilezik takıp diğerlerinin kös kös oturması oldu. Ve öyle zenginler ki, villalar, tarlalar, bahçeler... Üstüne görümcem kendi düğününde ona 40 sepet hediye ve her sepette birer altın geldiğini söyledi ve ben iyice üzüldüm. Düğünde telafi edileceği söylendi ama aileler yanyana geldiğinde bu konu asla konuşulmuyor.
Kına malzemeleri için de görümceme biz mi alalım, siz mi, biz alıyorsak başlayalım dedim yine olanca saflığımla. Canım kına gecesinde herrr şeyi kız tarafı yapar dedi, halbuki kendi kınasında kayınvalidesi çerezi, hediyeleri halletmiş, bunu da sonradan bana söylüyor.
Ben de bunları nişanlıma anlattığımda; artık seninle konuşmak istemiyorum, tamam sana faiziyle ödeyelim yeter artık diyor arkadaşlar. İnanın 1.5 sene sevgili kaldık, sonra nişanlandık ama artık onu tanıyamıyorum.
Evet 2011 konusu fakat hiç kapanmayacak bir konu bu.
Biraz da bizim olaydan bahsedeyim. Ben hiçbir zaman evlenme ve düğün meraklısı bir insan olmadım. Nikahtan giderim diyordum, oynamayı zaten sevmem, madem bunlar beni mutlu etmeyecek neden düğün yapayım diyordum. Neyse nişanlım da benim gibi düşünürken ailelere yenildik. İlle de düğün yapacağız gerekirse kredi çekeriz dediler, peki tamam dedik, düğün salonunun da gelinliğin de kaporasını nişanlım ödedi. Çok şükür bizim de çalışmışlığımız ve birikimimiz olduğu için destek olabiliyoruz. Ama benim lafım burada iki yetişkin insan kendisi yapsın diyenlere, beni lüzumsuz, sırf kendileri gösteriş yapmak istedikleri için masrafa sürüklemeleri ne kadar doğru sorarım size? Biz de eşya, mobilya vs alıp o parayla işin içinden çıkardık fakat paramız sayelerinde başka kalemlere akıyor, akacak da. İnanın oturacağımız evin (55 metrekare, tadilatı sorun yaratmasın küçük olsun diye ben o evi istedim.) içinde kiracı var, daha o bile çıkmadı, biz bir yıldır nişanlıyız, düğüne 3 ay var, sözde tadilat yapılacak, sözde kredi çekecekti nişanlımın ailesi, sözde sözler yani.
Hadi bunu geçtim, geleyim hediye mevzusuna. Ben de kendi maaşım olduğu için hiiç takıldığım bir konu olmadı bu, ne altın ne de hediye istedim, sonuç olarak erkek tarafının müthiş kar yapma isteği ile karşı karşıya kaldım. Nişanlığımı annem aldı 1250 liraya, ayakkabımı babamın dükkanından temin ettim ve saç makyajımı da arkadaşım yaptı sağolsun. Kimse bana bunlar için bir telefon açıp naptınız diye sormadı, nişandaki yiyecek içecek pasta süs püs her şeyi ben aldım kız tarafı yapar diye. Meğer kızın kuaför masrafı, ayakkabısı, pastası vs erkek tarafına aitmiş, neyse bunlarla fakir olunmaz. Bana en çok koyan benim akrabalarımın takı takması, örneğin kirada oturan kuzenimin bile kalkıp 400 lira takması, erkek tarafından sadece kayınvalidemin bir bilezik takıp diğerlerinin kös kös oturması oldu. Ve öyle zenginler ki, villalar, tarlalar, bahçeler... Üstüne görümcem kendi düğününde ona 40 sepet hediye ve her sepette birer altın geldiğini söyledi ve ben iyice üzüldüm. Düğünde telafi edileceği söylendi ama aileler yanyana geldiğinde bu konu asla konuşulmuyor.
Kına malzemeleri için de görümceme biz mi alalım, siz mi, biz alıyorsak başlayalım dedim yine olanca saflığımla. Canım kına gecesinde herrr şeyi kız tarafı yapar dedi, halbuki kendi kınasında kayınvalidesi çerezi, hediyeleri halletmiş, bunu da sonradan bana söylüyor.
Ben de bunları nişanlıma anlattığımda; artık seninle konuşmak istemiyorum, tamam sana faiziyle ödeyelim yeter artık diyor arkadaşlar. İnanın 1.5 sene sevgili kaldık, sonra nişanlandık ama artık onu tanıyamıyorum.
Konu 2011 düğün olmuştur herhal. :)Ben direkt yapsınlar, mecburlar mantığına karşıyım. Sizin durumunuz bir değil. Size kendileri demişler yapacağız diye. Hatanız da bunlara kanmak olmuş. Sevgiliniz de uyanık bana kalırsa. Size yüklemişler her şeyi. Şimdi de adam "hayatım haklısın, hallederiz birlikte" diyeceğine sizi paragöz yapmış.Ne diyebilirim ki.. Tipik erkek, ailesi asla kötü olamaz.
Erteleme şansınız var mı düğünü ?
Konu 2011 düğün olmuştur herhal. :)
Anlamadığınız şu, ben bir şey istemiyorum, istemedim de, kimseye ses etmeden kendim aldım ayakkabımı, pastamı, her şeyi. Fakat karşı taraf bir telefon açıp bunu sorgulamadı bile, uzak akraba gibi davrandılar, biraz da üstüne yattılar.İyi de neden ayakkabı çanta don tuman istiyorsunuz bu adamlardan, sizin evinizde yok mu bunlar. Tüm kavgalar bu yüzden çıkıyor zaten, bu boş adetleri artık çöpe atın gitsin. Mutlu olmaya çalışın.
Gün alındı, zaten bu tip mevzular harici sorun yaşamışlığımız yoktu bizim. Ne zaman nişanlandık ve bu takı mevzusu oldu, sorun başladı.Ben direkt yapsınlar, mecburlar mantığına karşıyım. Sizin durumunuz bir değil. Size kendileri demişler yapacağız diye. Hatanız da bunlara kanmak olmuş. Sevgiliniz de uyanık bana kalırsa. Size yüklemişler her şeyi. Şimdi de adam "hayatım haklısın, hallederiz birlikte" diyeceğine sizi paragöz yapmış.Ne diyebilirim ki.. Tipik erkek, ailesi asla kötü olamaz.
Erteleme şansınız var mı düğünü ?
Bizde nişanı kız tarafı yapıyor zaten, sizde farklı mı ?Anlamadığınız şu, ben bir şey istemiyorum, istemedim de, kimseye ses etmeden kendim aldım ayakkabımı, pastamı, her şeyi. Fakat karşı taraf bir telefon açıp bunu sorgulamadı bile, uzak akraba gibi davrandılar, biraz da üstüne yattılar.
Gün alındı, zaten bu tip mevzular harici sorun yaşamışlığımız yoktu bizim. Ne zaman nişanlandık ve bu takı mevzusu oldu, sorun başladı.
Anlamadığınız şu, ben bir şey istemiyorum, istemedim de, kimseye ses etmeden kendim aldım ayakkabımı, pastamı, her şeyi. Fakat karşı taraf bir telefon açıp bunu sorgulamadı bile, uzak akraba gibi davrandılar, biraz da üstüne yattılar.
Gün alındı, zaten bu tip mevzular harici sorun yaşamışlığımız yoktu bizim. Ne zaman nişanlandık ve bu takı mevzusu oldu, sorun başladı.
Yok sayamıyorum ve bu konuşmadan beri bir mesaj dahi atmadık birbirimize zaten... Bir kere bile, evet sen haklısın, bizimkiler düşüncesiz davrandı demedi asla, hep ben paragöz oldum...Herkesin bu dönem sorunları oluyor. Maddi konular yeni başlıyor haliyle sevgililik dönemi gibi romantik olmuyor her şey. Ben nişanlınızın tavrına takıldım. Sizi aşağılamış. Geçmişte sorun yaşamadınız diye şu anki problemi yok sayamazsınız.
Yok sayamıyorum ve bu konuşmadan beri bir mesaj dahi atmadık birbirimize zaten... Bir kere bile, evet sen haklısın, bizimkiler düşüncesiz davrandı demedi asla, hep ben paragöz oldum...
Yanıtınız için teşekkür ederim, ben de böyle düşünüyordum, inanın çalışmayan, her şeyi karşıdan bekleyen taraf daha değerli oluyor. Bunları duydukça da sinirim tepeme çıkıyor, başka bir şey değil. Örneğin kurbanda onların adetlerinde nişanlı kıza bir koç bir de bilezik götürülürmüş, (Bunu da biz istemedik.) ancak biz şehrin göbeğinde olduğumuz için koç kalsın, 2 bilezik yeterli dedik. İki bilezik geldi, ikisi de takı bileziği, içi boş ve asıl beni üzen nokta; bana öylesine büyükler ki kolumu aşağı yönde tutunca düşecek kıvamdalar, asla düşünülerek alınmamış şeylerdi...Bence adım atan siz olmayın. Çok ayıp etmiş orada size. Bir ara organizasyon işine baktım 2 ay kadar. Söze, nişana ayrı ayrı salon tutturanlar, bileziğin kalınlığını beğenmeyenler, 5 bin liraya isteme kıyafeti aldıranlar.. Allahım neler neler... Bunların da ağzının içine düşüyorlar. Demek ki öyle olmak lazım
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?