Aklima gelen ornegi verdimOrtalık yerde gaz çıkarmanın alternatifi neden cam önü yıkamak? İkisi de libido öldürür. Tek bir şey seçme zorunluluğu olduğunu sanmıyorum.
Cama su dökünce oradaki pislikler buhar olup uçmuyor ya hani, alt katın camına, binanın duvarına gidiyor.
valla medeni insanların yaşadığı, kuralları olan binalarda böyle şeyler yasak zaten yağmur da yağsa kar da yağsa yasak. Bir bildikleri var ki yasaklamışlar.Aklima gelen ornegi verdim
E cam onleri kirli, duvarlar pis, siddetli bi yagmurda cam önu yikanmasa bile o kirler yine alt kata ve binanin duvarlarina inecek zaten? Su tutarak yere inmesi bile saglaniyor hatta
Gayette medeniyiz vallavalla medeni insanların yaşadığı, kuralları olan binalarda böyle şeyler yasak zaten yağmur da yağsa kar da yağsa yasak. Bir bildikleri var ki yasaklamışlar.
İnanır mısınız hiç cam silmeyen kadınlar bile var, mesela benGayette medeniyiz valla
Sitede yasamiyoruz mustakil evlerin oldugu 4 katli bir binada yasiyoruz camlari yikadigimizi komsumuz da biliyor
Sitede 15 katli bir yerde otursak elbette yikamayiz kalkip da
Ama caminin onunu pislik goturen silmeyen insanlar da var
Evi b.k goturse rahatsiz olmayan erkekler de var
Cami sadece icerden silen kadinlar da var
Var da var yani
ya evet elbette bir yere varmak zorunda değil, hayatta tatlı tesadüfler vardır ve bu anı çok da creepy değil bence, direkt sohbete başlamışsınız :)Bazen olayların gelişiminden ziyade baslangicini hatirlamak bile keyifli oluyor.
Seneler seneler önce, Kadıköy'de kitapçıdayım. Reyonlarda gezinip kitap bakıyorum, bir rafın önündeki beyin kollarındaki dövmeler gözüme takılıyor. Biraz bakıyorum, okuyamadığım bir şeyler yazıyor. Cesaretimi topluyorum, zaten benim de dovmelerim var. Yaklaşıyorum yanına, "ya affedersiniz, kolunuzdakini okuyamadım da, merak ettim" diyorum. Gösteriyor. En sevdiği kitabın önsözüymüş. Ben okumamışım o kitabı. Aa bakarım mutlaka diyorum, vedalaşıyoruz ayrılıyoruz. Sonra ben beğendiğim kitapları alıp kasaya giderken tekrar yanıma geliyor. "Bak, buldum kitabı" diyor. Durduruyor beni, kitabın önsözünü bana oracıkta, o kitapçıda kendisi okuyor. Biz ayakta muhabbete başlıyoruz, laf lafı açıyor, belki yarım saat kucağımızda kitaplar sohbt ediyoruz. Sonra telefon ve msn alışverişi (o zaman msn vardı evet).
Sonra.. sonra arkadaş olduk, simdi o evli falan.
Hicbir yere varmasa da hala gulumseyerek hatirliyorum.
Dizi. You.Filmin adını hatırlarsanız yazın da izleyelim.
Tabii canim. Kitapcidan sonra dolmusta beni takip etse bambaska bir hikaye olurduya evet elbette bir yere varmak zorunda değil, hayatta tatlı tesadüfler vardır ve bu anı çok da creepy değil bence, direkt sohbete başlamışsınız :)
annemin durumda o ilk romantik jestin onun için hiçbir kıymeti olduğunu görmedim, anlatırken bile öylesine bir şey gibi geçiştirir, maksimum 1 veya 2 kere duymuşumdur ama evlilikte yaşadığı kötü şeyleri ilk günkü hislerle anlatır, tekrar yaşayarak
neyse 2 kişiyi bağlayan hikayeler çeşit çeşit zaten. ben kötü şeyler yaşadığım insanlara ilk günkü hislerimle bakamıyorum mesela, sanki ben film/roman karakteriymişim bu da benim karakter arkım gibi bakıyorum, kahramanın yolculuğu hesabı. hikaye için gerekliydi ve karakterim şuraya vardı, o olay sayesinde böyle birine dönüştü gibi.benim için her şey büyülü zaten hayatta o yüzden her pohun hikayede bir anlamı var dcfgh
Siz silmiyorsaniz yardimci gelip siliyordur sonuctaİnanır mısınız hiç cam silmeyen kadınlar bile var, mesela ben
Katılıyorum. Pencere kenarları yıkanmaz, ıslak bezle bir iki defa silinir.Bu şekilde sözde temizlik yaptığını iddia eden herkes sadece kendi camını temizlemiş oluyor zaten, komşusunun camını da binanın duvarını da kirletiyor.
Valla o bile önlerini yıkamıyor o derece.Siz silmiyorsaniz yardimci gelip siliyordur sonucta
Yok ya gay olmayabilir. Benim bir arkadaşım da böyle temizlik hastası, evin duvarlarına kadar siler. Gay değil.Bu ve diğer keltoş da gay bence
Ayy ne saçma bir bakış açısı bu ya sonrada kadında çalışıyorsa erkekte o kadar iş yapacak her şeyi yapıcak diyorsunuz ee onu diyen kadınlar burda niye adamın iş yapmasını eleştirip dalga geçmiş ne dediğiniz belirsiz tutarsınız bir çoğunuz veBir üniversitenin akademik araştırmasını incelemişti. kadınlar ev işi yapan erkekleri çekici bulmuyor ve evliliklerde böyle erkekler zamanla erkeksi gelmemeye başlıyor. erkeğin eli vileda değil çekiç tutanı makbulmüş. yapılan araştırmalar bunu kanıtlamış. nasıl ki evde sürekli emir veren höt höt ve erkeksi kadınlar iticiyse, kadın gibi her işe karışan, sürekli ev işi yapan erkekler de itici. bir kere dediğim gibi bence de erkeksi değil. eşimin asla ev işi yapmasını istemem. asla ama asla. mutfağa da sadece yemek yemek için girebilir. işlerime burnunu sokamaz. mutfağıma karışamaz. ben de onun işlerine karışmam. musluk bozuldu mu pek ala ben tamir edebilirim ama asla elimi sürmem. o tamir edecek. bu onun görevi bence. ben geleneksel biriyim. böyle gelmiş böyle giderim zaten yaşlandık biz. gençler artık böyle düşünmüyor.
%96.71 dedim zaten. Kalan kısmı gay değildirYok ya gay olmayabilir. Benim bir arkadaşım da böyle temizlik hastası, evin duvarlarına kadar siler. Gay değil.
Ben hiç duvar silmedim hayatımda.
Yüzdelik dilim gözümden kaçmış.%96.71 dedim zaten. Kalan kısmı gay değildir
Ya yorumlar ne kadar enteresan djfhdsj pencere önü yıkanır mı yıkanmaz mı bu konuşulmuş. dikizci demişler falan djhfdjs. Tatlı tatlı flörtleşmişsiniz konu nerelere gelmiş dhgfdshSelamlar, karşılıklı balkonlarımızın olduğu yerde biriyle bakışmaya başladık birkaç ay. Bana gelen arkadaşlarım sürekli bakıştığım kişinin buzdolabına bahaneyle giderek açıp kapattığını ve bana ilgisi olduğundan bunları yaptıklarını söylüyorlardı. İlgisini kesinlikle fark ediyordum ben de örneğin perdelerini açıp maç izlemesi, kışın bile balkona çıkması, perdeyi açıp kapatması, sabah kahveyle balkonda bana doğru bakması vs. Bu kişiden ben de etkilendim lakin ben de baksam kafamı çevirdim ve o bakarken bakmıyormuş gibi yaptım. Bu adam titiz, temiz, düzenli olup efendi, işinde gücünde olduğu için dikkatimi çekti. Hislerime de güveniyorum aslında. Bu kişi yaklaşık 2 ay kadar falan evde yoktu o sırada ben taşındım. Taşındıktan sonra uzaktan baktım, neredeyse dönmüş. Ben de kapısına bir bahaneyle yazı yazıp bıraktım. Ve numaramı da bıraktım. Sizce arar mı? Muhtemelen maç var diye eve geç gitti, geç oldu diye aramadı. Notu maç saatinde bıraktım. Yarın ararsa arar, yarın aramazsa hiç aramaz.
bu arada hangi kitaptı merak ettim dövme seviyorumBazen olayların gelişiminden ziyade baslangicini hatirlamak bile keyifli oluyor.
Seneler seneler önce, Kadıköy'de kitapçıdayım. Reyonlarda gezinip kitap bakıyorum, bir rafın önündeki beyin kollarındaki dövmeler gözüme takılıyor. Biraz bakıyorum, okuyamadığım bir şeyler yazıyor. Cesaretimi topluyorum, zaten benim de dovmelerim var. Yaklaşıyorum yanına, "ya affedersiniz, kolunuzdakini okuyamadım da, merak ettim" diyorum. Gösteriyor. En sevdiği kitabın önsözüymüş. Ben okumamışım o kitabı. Aa bakarım mutlaka diyorum, vedalaşıyoruz ayrılıyoruz. Sonra ben beğendiğim kitapları alıp kasaya giderken tekrar yanıma geliyor. "Bak, buldum kitabı" diyor. Durduruyor beni, kitabın önsözünü bana oracıkta, o kitapçıda kendisi okuyor. Biz ayakta muhabbete başlıyoruz, laf lafı açıyor, belki yarım saat kucağımızda kitaplar sohbt ediyoruz. Sonra telefon ve msn alışverişi (o zaman msn vardı evet).
Sonra.. sonra arkadaş olduk, simdi o evli falan.
Hicbir yere varmasa da hala gulumseyerek hatirliyorum.
son geyiğim olsun şimdi gördümHanımlar polemiğe girmeyin, üsluplara dikkat edin, geyik yapmayın ve dalga geçmeyin.
Medeniyeti ve pencereleri mevzuya karıştırmayın
Puslu Kıtalar Atlasıbu arada hangi kitaptı merak ettim dövme seviyorum
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?