o kadar mutsuzum ki...

Eşinizden yardım isteyebilirsiniz, leylekler getirmedi bu çocuğu. Böyle alıştırırsanız, iyice tembelliğe alışacaktır eşiniz.
Daha önce konu da açmıştım. Eşim evlilik başlangıcında çok yardımcı oluyordu yaptıklarını söyleyince herkes şaşırıyordu. Ama 2019 Ekim den sonra bitti. Önce ayağı kırıldı 4 ay yattı. O süreçte okula git gel market çocuk ekmek al.hep bendeydi. Sonra iyileşti ama artık hiçbir şey yapmamaya başladı. Üstüne pandemi de çıkınca tamamen bitti. Kaç kez konuştum çözüm bulamadım son 2 ayda.
 
Yeni evliyim esim de ben de 29 yasindayiz. Cocugumuz yok cunku tam da sizin gibi, ustelik bir ömur sizin gibi hissedecegim icin cocuk istemiyorum, esim de istemiyor.
Bence dunyaya cocuk getirmek hele de anne olmak deli cesareti isteyen bir sey. Ozellikle anne dedim cunku malesef bizim turk ailelerinde en ilgili baba bile annenin yarisi etmez ( genel olarak boyle dusunuyorum) o yuzden anne olmak baba olmaktan daha da yipratici.
Yurtdisindayim inanin Avrupadaki turk erkekleri de bizim ulkedekilerden farksiz, cocuk hep annenin yukumlulugunde.

Bir omur bu yukumluluge mecbur olmak, aklinin hep onda olmasi, bir omur bitmeyecek sorumluluklari, hastaligi, basina bisey gelse yasayacagim acısı, benim basima bisey gelse arkamda yarim can birakacak olma kaygısı, hastaliklar caginda kendini ve cocugu koruma telaşı, basta bunlar dusundukce beni inanilmaz geren şeyler.

En basindan zaten hamileligi, kilosu, vucudunun bozulmasi ve belki birdaha eskisi gibi olmayacak olmasi,
Uykusuzlugu, stresi, kosturmacasi, kendime bir daha eskisi gibi vaktimin kalmayacak olmasi, istedigim an esimle istedigim yere gidemeyip istedigimi yapamayacagimi bilmesi, kendim halim olmadiginda pizza soyleyecekken cocuk var diye mecburen sebze corbalari saglikli yemekler yapmasi, okulu dersi , buyuyup biyerlere gittiginde aklinin hep onda olacak olmasi, hayatindaki insanlar sevgilisi ya da esi uzerse sıkıntısı...
Tum tevelleri gecip cocugun da cocuga karisinca tam biraz rahat edeyim diyecegin zaman bu defa hobaaa torun bakması

Yani yok mumkun degil, olacak sey degil.

Moralini daha da bozduysam ozur dilerim konu sahibi.
Sadece fikirlerimi ve duygularimi paylastim ve benim gibi dusunenler var mi diye merak da ediyorum acikcasi.

Malum erkek cocuk istemiyorum dediginde olsun olunca seversin deyip, kadin istemiyorum dediginde öcü gormus gibi hatta nerdeyse seytan gormus gibi bakan, anne olmak istemeyeni elinden gelse taslayacak olan insanlarin hic de az olmadigi bir toplumda yasiyoruz.
 
15 aylık bebeğim var, onu seviyorum ama tamamen sizinle aynı fikirdeyim. Çoğu gece yatarken Allahım sabaha ikimiz de uyanmayalım diyorum. Çok mutlu bir insandım. Sevdiğim bir şarkıyı dinler mutlu olurdum. Yaz tatilinde memlekette bir anın hayalini kurar günlerce yüzümde gülücük gezerdim. Şimdi yaşamıyorum. Hayal kurmuyorum. Arabaya binip ruhumu okşayan bir müzik dinlemeyeli aylar oldu. Çocuğu evde bırak, çık gez, dinle deseniz, aklım evde, sizin dediğiniz gibi hiçbir şey asla eskisi gibi olmayacak. Bana keyif veren ne varsa bitti. Ot gibi bir insan oldum. Eşim de aynı şekilde. Üstelik bu durum dolayısıyla gergin insanlar da olduk. Ot b.ktan tartışıp, saygısızlaşıyoruz.
 
Bak bence sorun ne biliyo musun? Şunu yazmışsın ya "eşimle bile kırk yıllık evli gibiyiz. işe gitsin gelsin yemek yiyelim oturalım, çocuğu uyutayım birkaç saat sonra ben de yatayım. hayatım bundan ibaret. " he işte hayatında heyecan yok, heyecanı geçtim bi mutluluk bulamıyorsun bir değişken yok yarın ne olacak biliyorsun ve artık bu seni bunaltıyor. Sorun ne çocuğa bakman ne özgürlüğünü özlemen, sorun eşinle olan bu ilişkin. Eğer ki birlikte daha sosyal ya da ondan beklentin her ne ise bu beklentilerini karşılayan biri olsaydı sen çocuğunla da mutlu olurdun evliliğinde de. Severek mi evlendiniz peki? Boşanma konusunda hızlı davranma derim önce bi eşinle konuşmalısın. İlişkiniz olduğunu hissetmeye sadece çocuk bakıcısı, eve gelen kocanın bakıcısı olmadığını düşünüp hissetmeye ihtiyacın var, kadınsal duygularının okşanmaya ihtiyacın var ya da en azından biraz daha samimi bir evlilik hayatına. Sadece bu monotonluktan sıkılmışsın gibi. Sürekli "bişileri doğru yapmalıyım" düşünce tarzına girmeye başladığından dolayı bence tüm yazdıkların. Robot elbette değilsin ama kocanla samimi bir konuşma yapman şart konuştuğun halde değişmiyor ise sen bir şeyler öner ve birlikte hatta çocuğunla birlikte bazen de özel ikinize ait bir akşam veya hangi saatiniz uygunsa ona göre bir şeyler deneyebilirsin. Çocuktan vakit bulamıyorsun belki de sıkıldın artık ama boşanmadan önce mutlu olabilecek misin emin ol, boşandıktan sonra aklında kalmasın
 
çocuk büyüdükçe derdi de büyür derler ama bakalım... o zaman da parka götür, etkinlik yap, kreşe götür getir derken gün bitecek muhtemelen. ..
Bana göre evlat bir yük değil lütuftur, şükür sebebidir. Siz istemeyerek mi evlat sahibi oldunuz?
Sıkılıp bunaldığınız rutinler varya benim hayatımın huzur kaynağı.
Çok ağır bir şekilde kovid geçirdim. Bir ay sonra mutfağa girip çay demleyebildiğimdeki mutluluğumu bir bilseniz.
Oğlum 7 yaşında. Eşim evden çalışıyor. Ciddi ve sıkıntılı hastalıklara sahibim. Sabah oğlumu uyandırıp kahvaltı yapıyoruz. Saatlerce ekran başında ders.....evi toparla, yemek yap, saatlerce ödev yaptır, kitap okut, akşam yemeği yedirmekle uğraş gün bitiyor....diş fırçalama, pijama giyme, öpücükler iyi gecele saat oldu 22.30.....tam oğlanı yatırdık çayımızı aldık balkona kaçtık derken hop oğlan geliyor bıcır bıcır anlatıyorda anlatıyor. Çaylar oldu buz gibi hadi baştan yatır öp kokla iyi geceler....iki bardak çay içecez diye gece yarısı oluyor. Yat kalk yine aynı gün....Şükürler olsun. Rutinlerim kendimi güvende hissettiriyor, nasıl zevk alıyorum....
Gün evladımla başlayıp evladımla geçer evladımla biterse güzel, yoksa neyleyim hayatı.
onu parka götürmek mutlu kahkahalarını duymak için vesile, etkinlik yapmak onunla kaliteli vakit geçirmek için fırsat...
Çok yorgunsam oğlumun koynuna yatıyorum sarılıp nefeslerini dinleyip dinleniyorum. Farklı birşey yapmak istiyorsam onu da dahil ediyorum. O benim en iyi dostum. Eşimi sen benim herşeyimsin diye severdim, şimdi kalbimi ikiye böldüm.
gönlünüzü biraz ısıtmaya çalışın....
 
Bütün mutsuzlukların 1. Nedeni Ekonomi Yetersizliği..
2. Nedeni Pandemi
3. Nedeni de Eşleri merkezimize koymamız.
Bendede bu sorun var. Beklenti içinde yim eşimden cok. Evet hakliyim. Beklenti de olmamız cok normal. Ama yapmayinca buyukkk hayal kirikligi ve kavga . Cunku neden yapmadı diye uzulup duruyorum. Niye değişmiyor diye. Bunu naskl asicaz
 
Ben yurtdisindym . Kucuk cocuklqrim. Istemedhnz anneler varya. Keske biri olsada. Birakabilsem.
 
Bende evliyken böyle hissediyordum hem evlilik insanı olmadığımdan hemde eşim çok aşırı sıkıcıydı diye düşünüyorum eşinizle aktivite yapsanız bi nebze de olsa düzelir sanki bu his
 
Ben de bazen evlenip o sorumluluk yüklenince böyle hisseder miyim diye düşünüp üzülüyorum.
 
Esinizi neden bekliyorsunuz ki?
Koyun bebeginizi arabasina çıkın yuruyus yapin. Havalar guzel artik cocugada iyi gelir hava almak sizede.
bunu da denedim, ağladı huysuzlandı, bu sefer çocuğu sustur kucağına al bir yandan araba, kabus oldu.
güzel yorumunuza çok teşekkür ederim. gerçekten eş çok önemli bir faktör.
doğru söylüyorsunuz, zaten öyle düşünmemeye çalışıyorum kendimi telkin ediyorum sürekli. alışacaksın, kabullen durumu gibi.
kaybınıza çok çok üzüldüm, bence arkadaşların dediği gibi geçici bir süreç ancak çok zor. yani anne olmayı gerçekten çok istemek ve kendini buna adamak gerekiyor bence.
Kaç yaşındasınız? Bizde eşimle aksine bi evladımız olsun diye altı aydır uğraşıyoruz ve çok heyecanlıyız. Böyle hissetmenize üzüldüm
umarım bir bebek nasip olur size, isteyen herkese nasip olsun. ben hamile kaldığımda korunuyorduk, plansızdı yani. doğru söylemek gerekirse ben hiç istemedim, eşim çok baskı yaptı bana. kaç tane doktorla görüşmüştüm götürmedi. biraz da bundan dolayı böyle pişmanlıklar yaşıyorum
İşte bu açtığınız konunuz gibi düşüncelere sahip olduğum için bende çocuk istemiyorum
çocuk istemeyen biri kesinlikle yapmamalı ne sebep olursa olsun, bunu diyebilirim size
söylediklerinizde çok haklısınız, moralim bozulmadı çünkü bütün günüm bunları düşünmekle geçiyor
sizin adınıza çok üzüldüm, nasıl geçecek bu ruh halimiz inanın bilmiyorum.
gelişime, yeni fikirlere, aktiviteye o kadar kapalı ki... defalarca oturup konuştum bak bana yardımcı ol kaldıramıyorum ben. psikolojim çok kötü dedim. tamam haklısın diyor ama yine aynı. çocuğu 10 dk tutsa hemen salıncağa vs koymaya çalışıyor ben de bıktım sürekli bir şey istemekten
ne güzel mutluluk duyuyorsunuz çocuk büyütmekten, ancak yukarıda dediğim gibi tamamen plansızdı. ben ömür boyu çocuk yapmayı düşünmeyen, içinden gelmeyen bir insandım. her kadın anne olamaz, ben buna inanıyorum
Ben de bazen evlenip o sorumluluk yüklenince böyle hisseder miyim diye düşünüp üzülüyorum.
anne olmak istiyorsa bir insan bence hiç şüpheye düşmez, görüyoruz forumda hasretle yanıp tutuşuyor insanlar.
 
Anne olmak gerçekten çok büyük bir sorumluluk özgürlüğünü bi daha asla geri alamayacak şekilde teslim etmiş oluyorsun ama demek ki o sevgiye değiyor ki insanlar 2. 3. çocuğu doğuruyorlar
 
Anne olmak gerçekten çok büyük bir sorumluluk özgürlüğünü bi daha asla geri alamayacak şekilde teslim etmiş oluyorsun ama demek ki o sevgiye değiyor ki insanlar 2. 3. çocuğu doğuruyorlar
bu mesele tamamen anne olmak istemekle alakalı diye düşünüyorum.
 
Insanlar hep hayatin eskiden cok daha zor oldugunu soyler. Evet, eski insanlar kadar fiziksel olarak yorulmuyoruz belki, camasirimiz, bulasigimiz makinada yikaniyor, cogu insanin sahsi araci var, ulasim daha rahat, bazi seyler daha ulasilabilir ama... MUTLU DEGILIZ. Simdi butun gun dort duvar arasinda, sadece zaman öldürmeye calisiyoruz. Pandemiden once de cok farkli degildik aslinda. Cocuklu olunca gorusebilecegin insanlar, gidebilecegin yerler, hatta günün saatleri bile kisitlaniyor çünkü her seyi onlara gore ayarlamak zorundayiz. Eskiden herkes yanyana, komsu akrabadan bile yakin, daha samimi bir hayat vardi. Sabahtan aksama kadar sokakta oynar, bizden kucuklere sahip cikardik. Annelerimiz kapi önünde sohbet eder, babam isten gelene kadar hic sıkılmazdık. Keske camasiri elimizde yikasak ama iki cift sohbet edebilecegimiz insanlar olsa. Kimse kimseye hicbir seyini emanet edemiyor. Insanin çöküşü bundan kaynaklaniyor iste. Insan dogasi geregi guvenmek ister, guvenmek zorundadir. Biz birbirimize guvenimizi kaybettiğimiz icin insanligimizi da kaybediyoruz. Asla cocugumu 10 yil tanidigim komsuma bilr guvenip birakamam. Paranoyak gibi senaryolar kurarim. Boyle hayat mi gecer? Geciyor iste, giden omurden gidiyor. Yilin birkac ayi aileyle bulusmasak, ayda bir iki kuzenler gelip gitmese belki de coktan timarhanelik olmustuk.
 
beni üzen de bu saydıklarınız, şu dönemde şu şartlarda çocuk yapmak ömrünüzden yılların gitmesi demek. kimseye emanet edemezsin, bütün yükü sende. görüyoruz ki babalarımız da bir baltaya sap olamıyor çocuk konusunda. nasıl umutlu olalım ki şimdi biz? hadi büyüdü rahatladık dediğimizde olacağız 40 45 yaşında. o zamandan sonra ne yapabileceğiz ki? gençliğimizin en güzel yılları geçip gitmiş olacak
 
ilk çocuğunuzu kendiniz istediniz yanılıyor muyum
 
Erkeklerin çoğu aynı canım. Onları Umursamayarak ve yok sayarak ozaman akılları başına geliyor..
 
Erkeklerin çoğu aynı canım. Onları Umursamayarak ve yok sayarak ozaman akılları başına geliyor..
yok sayınca da her şey üstüme kalıyor, ben bu çocuğu tek başıma mı yaptım? yani delirecek gibi oluyorum bi taraflarını yırttı aman dünyaya getirelim diye, şimdi ben çocukla bi başıma. ben istemedim ki bu sorumlulukların altına girmek. ölümü düşündüğüm oluyor zaman zaman...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…