Öğretmen kadın garson erkek evliliği.. Hanımlar bakın lütfen

Herkes oğretmen olamaz
Hele bizim ulkemizdeki gibi hic olmaz
Hic birsey olamiyorsan bari öğretmen ol mantiği
Garsonluk hizmet sektorudur oda hizmet eder öğretmen gibi
Ki arkadaş öğretmen değil egitim fakültesi mezunu
Biz bu konuları önceki sayfalarda epeyce konuşup tartıştık VEdeGeo.
Çok istememe rağmen itiraz edemiyorum size,enerjim bitti çünkü.
 
Anladığım kadarıyla o garson siz öğretmen
Eğer öyleyse olmaz bu iş
Davul bile dengi dengine
Herkes eşit tabi ki küçümsemek asla olmaz ama denk gelmek diye birşey var
 
Bu bir eğitim farkı konusuna yorumum ve bu tarz konulara bakışım:

Yanlış anlaşılmaması için baştan belirteyim; kesinlikle diploma almayı gereksiz görmüyor, küçümsemiyorum; herkes imkanının el verdiği yere kadar, eğitim-öğretim hayatını ilerletmeli. Ancak çeşitli sebeplerden bunu başaramamış olup, kendini geliştiren insanlar yok mu? Var. Ya da tam tersine bilmem kaç diploma sahibi olup, yerinde sayan yok mu? O da var.

Gözümün önünden bir örnek vereceğim;
Babam yüksek lisans mezunu; annem ilköğretim.
Bana sorsanız hangisi bilgide, çağda, hayatın içinde daha önde diye; rahatlıkla "Annem" derim.
Annem her gün gazete okur, tvde söyleşi-tartışma- belgesel-realty show vb. programları takip eder, kardeşimin-benim elimde bir kitap görse ister alır okur ve bekar zamanlarında evlerinde koca bir kütüphanesi varmış dedemin, o zamanlarda da çok kitap okumuş, sosyal ve "Her insandan bir şeyler öğrenebilirim" felsefesinde yaşayan sıkı gözlemci ve iyi dinleyici bir kadındır.
Mezuniyetini bilmiyor olsanız ve karşılıklı konuşsanız, üni. mezunu zannedersiniz.

Babam; yapı olarak asosyal biridir, insanlarla pek iletişim sever biri sayılmaz ve kimin ne dediğini pek umursamaz. Günlük gazetesini annem gibi okumaz, tvde ancak 7-24 haber izler; arada kore/western diziler varsa onlar ilgisini çeker, milyon kez Şaban filmi izler... Kısacası aynı çemberin içinde dönen bir yapısı vardır, kendine yeni bilgiler katmaktan ziyade, kafa boşaltmaya bakar. Sohbet ettiğinizde üni. okuduğunu anlarsınız -diksiyonu düzgün, kelime bilgisi iyidir- ama sınırı olduğunu fark edersiniz, bilindiktir standarttır. :)

Yani kişinin karakterine, kendisini ne kadar geliştirmeye açık olduğuna bakar bu işler.
Lise mezunu olmasından ziyade, konunuzda sorun edeceğim şey okumaya meraklı olmaması.
Hatta şunu da ilave edebilirim; illa bir kitaptan okumak değil, öğrenme isteği olan ve merak edebilen insan, bilgi ihtiyacını, kendisine zevkli gelen her kanaldan toplamaya çalışır ve bu da beraberinde bilgi birikimini getirir.

Bu da yetmez; ne kadar bilgili olursa olsun, bir insan o bilgiye yakışır şekilde davranacak olgunluk ve farkındalıkta değilse, cahildir. :) Bu da aile terbiyesine, yetiştiği ortama, arkadaşlık ilişkilerine, konuşma tarzına, öfke kontrolüne, vicdanına, tecrübesine, özetle her yerden alabildiği, içine kattığı "Doğru" eğitime bakar.

Devamında ilave edeyim, annem ortaokuldan sonra bırakmış, kabuğuna çekilmiş biri de değil, aksine akşam sanat okulu-meslek kurslarına devam ederek, terzilik eğitimini tamamlamış ve uzun süre zanaatıyla, kendi parasını da kazanmış biri.
Yani çalışkanlık-kendini güncel tutabilmek benim için diploma kadar önemli.

Meslek ve maddi durum, evlenirken kriterilerim arasında olmadı şahsen, tam bir aşk insanıyım ve fakat gözüm kör de koşmam; evlilik kriterleri, evlenirken nelere dikkat ettiniz gibi bir konuya da şöyle yorum yapmışım:
Ben nelere dikkat ettiğimi yazayım:

1)İnsanlığına:
Yalan-ukalalık-bi abartı gösteriş içinde olan kişiler benim için baştan elenir. Yalanın pembesi, beyazı olmaz, şahsi çıkar için mazereti de olmaz; özür kabul ederim ama güven asla eskisi gibi olmaz, acaba ile de ömür geçmez. Benim yanımda, başkasına yalan söylediğini görsem de biter, buradan zaten anlarsınız "Sizin yanınızda başkalarına nasıl davrandığını takip edin" açık verir, yalan-kabalık vb. Böyle tipleri baştan eledim.

2)Alçak gönüllülük ve çalışkanlık:
Eşimin mesleğine bakmadım, eğitimine - öğretimine baktım. Sevgili olduğumuz zamanlarda (Henüz nişanlanmadan) bi işsiz kalma durumu yaşadı. Eğer o süreçte "Ben X mezunuyum, orada burada çalışamam" demiş olsaydı, otomatikman elenmiş olurdu. Herkesin kendi tercihi, elbette çalışmak istemeyen çalışmaz ama ben kendim gibi birini aradım; üni. mezunuyum gittim vaktinde ufak bi şirkette alakam olmayan sekreterlik işinde de çalıştım, boş durmaktan iyidir dedim. Eşimde de bu özelliği aradım ki var "Ekmeğini taştan çıkarır da ailesini aç koymaz" dedirtmeyi başardı bana, gitti gerektiğinde diplomasını kaldırdı ve sanayide işe girdi o süreçte ve bu hareketi ile gözümde apayrı güzel bir yere oturdu.

3)Aile yaşantısı ve anne babaya davranış:
Ne anne babayı kaldırıp atsın, ne ana kuzusu olsun; erkekte buna bakarım. Bir insan anasını hastalığında yaşlılığında bile kaldırıp atıp "Geber" diyebiliyorsa, ben o insandan korkarım ki bana da bir gün aynını yapabilir. Anasına yapan bana mı yapmaz? Ama, sallabaş insan da sevmem. Eşim üni.den gelince ayrı eve çıkmış bir gençti. Arada anne-babasına uğrardı elbette, ama evini ayrı tutmuştu. Bu benim için önemliydi; bunun adı bağımsızlık demektir ve annesine bağımlı olmayan bir erkek, Türkiye şartlarında elmas kadar değerli bir şey. Bunu iyi süzmek-takip ve tespit etmek gerekiyor. Bir önceki erkek arkadaşımdan ayrılma sebebim de buydu. Evlensek, muhtemelen şimdiye boşanmış olurduk çünkü ağzında gemi, yuları anasında bir adamdı.

4)Hayvan sevgisi, merhametli oluşu.

Şahsen benim için ne derece insan olduğu en önemlisi, gönlümün ne dediği, paradan-mevkiden daha önemli (Bunda benim-ailemin maddi durumunun iyi olmasının da etkisi olabilir bilmiyorum, kaygı yaşamadım pek), bir miktar sapyoseksüel olduğumu söyleyebilirim, zeka görmek isterim karşımda, azim, çalışkanlık, ama biraz da serserilik asi ruh ve ne yalan söyleyeyim uzun boy :D :D Boy önemli asdıhadjhaasgd

Uzattım da kusura bakmayın;
Akıllı, çalışkan adam, dilerse diplomasını da alır (Ki alsın, okusun bu önemli), işini de büyütür; kendini paslandırmaz.
İşini bilene, garsonluktan zincir restoran sahipliğine kadar yol var, imkansız değil.
Bakacağınız, tahlil edeceğiniz nokta gelişime-öğrenmeye-gayrete ne kadar açık olduğu ve kendini de lise diploması ile bırakmasın, okusun... Belki yolu oradan devam eder, bilinmez, okumaktan zarar gelmez.

Seviyorsanız, doğru biri olduğuna inanıyorsanız, iyi gözlemlediyseniz insanlığını; gerisi hayat yoldaşlığı zaten.
 
Aile yapısından dolayı bence bu evlilik yürümez.
Çünkü anne ve baba kendi ayakları üzerinde duran profıller değil.
Maşallah (!) 9 çocuk yapmışlar ama kendilerini bir hayatta tutunduramamışlar.
Anne ve baba sırf ileride bize baksın diye 9 çocuk sahibi olmuş.
Olmaz.
Böyle bir aile yapısı ile anlaşamazsınız.
Ve bunu belli edeceksiniz.Sonra eşinizde bunu kabul etmeyecek.
Ve eşinizin maaşı anne ve babaya giderken nasıl çocuk sahibi olmayı düşünüyorsunuz?
Çok ama çok risk.
Iyi bir insan olabilir ama bu kadar sıkıntıya değer mi?
Bence ilişkinizi beklemeye alın.

Bir süre düşünün.
 
Ooo 5 ay yatıyor, ara tatil, kar tatili, garsonluk daha kutsal falan yazılmış. Duyan da Doç,
prof sanır derken? Laf olsun diye yazıyorsunuz. Garsonluk kötü denilmiyor konu sahibi soru sormuş, Ben öğretmen adayıyım diyor, sicim teorisini ispatladım demiyor. Anlatamayacağım uzun uzun. Hı hı diyorum...
İyi tatiller diliyorum öğretmenlerimize :KK66:
 
Son düzenleme:
Sen de amelelik yap o zaman cok zorsa. 5 ay tatilsiz ve 12 saat mesai ama baştan söyliyim :halay:
ben baska herhangi bir meslekle kiyaslamadim hanimefendi . Her mesleğin zorluğu vardır. Öğretmenliği kolay bir meslekmis gibi gostermeniz bilgisizliğinizden bunu vurguladım.
 
Hala 5 ay demeniz ise cok komik. Anlayışta problem olduğunu sanmıyorum bilerek sinir uçlarımıza basmaya çalışıyorsunuz aslında size cevap vermezdim de burda biri konuyu okur, yanlış düşünür diye yazdim yoksa sizin gibilere ne dense kar etmez.
 
İnşallah yine bir sosyal deney konusu falan değildir.
Bu kadar arabesk olmaya gerek yok helaliyle para kazanıyor falan..
Ben öğretmen olsam garson erkekle evlenmem prensip meselesi.
Sen evleneceksen de size ne ulan deyip geçmesini bil, hayır kafan niye karışıyor onu anlamadım
Arabesklikle helaliyle para kazanıyor demenin ne alakası var. Kadın çalmıyor çırpmıyor çalışıp kazanıyor diyor yani. Buna mı takildiniz cidden ??
 
Ben öğretmen olsam derken?? :-)Duyanda doç. dr. prof. dr. sanacak. Öğretmenliğe saygım sonsuz ama garsonla kıyaslanacak kadar zor ve ulaşılamaz bi meslek gibi konuşuyor herkes. Senenin 5 ayı evde yat. Haftasonu yok. Yarım gün çalış. Valla öğretmenler paşa gibi yatıyor kimse kusura bakmasın. Bence garsonluk bin kat daha kutsal meslek zorluk konusunda.

Sevgili bakanıma sesleniyorum.
''Bu''nun çocuklarını okutmak istemiyorum.
Zaten ne kadar eğitseniz boş.
Kendisi gibi yetiştirip salacak topluma.
Çiçek gibi bireylerin hayatını zorlaştıracaklar.
Bunların yaşama amaçları o.
Yazık ki ne yazık..

Şimdi tüm bildiği yanlışları doğruya çevirmek adına yazardım ama anlamayacağı için gerek yok.
Meslekte kurt olduk artık kimden ne olur ne olmaz iki lafından çözüyoruz.
 
Herkes ogretmen olamaz ... cunku kotu ogretmen insanin egitim hayatini karartir , iyi ogretmen her zaman saygiyla anilir .

Iyi ogretmenlerimi hala hep saygiyla anarim. Bir de is olsun diye konusunu bile bilmeyen ogretmenlerim vardi. Onlari da baska seyle aniyorum. :deli:

Neyse konumuza donecek olursam "iyi bir insan ise ve samimiyetine guveniyorsan" egitim farkinin onemi yok.

Nitekim, iki masterim var ve yuksek lisans mezunlariyla hic anlasamiyorum. Sebebi karakterlerimizin uyusmamasi. Secici olmaktan pisman miyim hayir degilim. :KK50:
 
Meslekten çok hayattan beklentileriniz önemli. Hayalleriniz birbirleriyle aynı yönde mi, hobileriniz birbirine benziyor mu? Bunlar önemli bence öğretmen hanım :)
Işi, maaşı iyi biri bulursunuz ama iyi biri olmayabilir.
 
Benim İngilizce öğretmenim okulumuzun servis şöförü ile evlenmişti; gayet güzel bir evlilik yürütüyorlar hala. Tabi ki bu her evlilik için geçerli olmayabilir zira evliliklerin yürümesi için pek çok ilişki dinamiğinin bir arada bulunması gerekiyor. Meslek bir engel değil sadece, bunu söylemeye çalışıyorum.
 
Şimdi asıl mesele garsok olması mı gelirinin size çok iyi gelmemesi mi?
Şirket sahıbı olsaydı ama yine de lise mezunu olsaydı siz aynı soruyu soracakmıydınız?
 
Benim İngilizce öğretmenim okulumuzun servis şöförü ile evlenmişti; gayet güzel bir evlilik yürütüyorlar hala. Tabi ki bu her evlilik için geçerli olmayabilir zira evliliklerin yürümesi için pek çok ilişki dinamiğinin bir arada bulunması gerekiyor. Meslek bir engel değil sadece, bunu söylemeye çalışıyorum.
Arka sayfalarda da böyle örnekler çok verilmiş de servisin şoförü müydü sahibi miydi aynı zamanda :)) mesela esnafla evlenmiş yüksek lisanslı bir hanım. Esnafın muhtemelen maddi durumu iyidir. Sadece diploma eksik... başka maddi manevi beklentiler karşılanıyordur yani. Sanırım anlatabildim
 
Back
X