- 23 Ekim 2011
- 19.418
- 23.893
- 598
- Konu Sahibi kahvekokusu32
-
- #101
hayır zorunda falan degıl orada 35 tane cocuk var 35 tane cocugun sırtındakı havluyla kavgasıyla gurultusuyle ugrasması ne demek ya o zaman nasıl ders işleyecek bu ogretmen derse sıra gelmezki cocuk sırtındakı havluyu ogretmenıne soyleyecek kadar akıllıysa yanına verırsınız bır kalın hırka oglum oyundan sonra bunu ustune gıy dersınız kadın ne kadar bıktıysa cocugun şikayetlerınden artık en sonunda elinin kanamadıgı bırgun varmıki demiş kadın cok cok sabırlıymış o ogretmenın yerınde ben olsaydım buraya şikayete gelecegınıze elıne verın bır hırka oyundan sonra gıysın derdım hıc haklı falan bulmadım ki ben hıcbır ogretmenımı sevgıyle hatırlamam ama burda o ogretmene hak verdım(.)Evet, zorunda.
En başta insan olarak, sonra 'sınıf öğretmenliği' ni kendine meslek edinmiş bir birey olarak ve en sonuncusu da vicdanen almak zorunda.
Öğretmen olmak, kitabı okut, alfabeyi öğret, sayıları topla çarp geç demek değildir.
Öyle olsaydı, hepimiz evde çocuğumuza kendimiz ders verir, okula yollamazdık, değil mi?
Hele de kendi çocuğumuz söz konusu ise, hiç böyle bir mesleğe ihtiyaç kalmazdı, evimize kütüphaneler kurar gayette başarılı çocuklar yetiştirirdik.
Ama öğretmenlik bu değil işte...
Temizliğiyle, davranışıyla, yardımseverliğiyle, saygınlığıyla, sevgi doluluğuyla o küçücük bedenlere örnek teşkil etmektir.
Anne babayı rol model olarak gören bir çocuğun zamanla körelmemesi açısından, uzman bir otorite karşısında bizlerin eksik ya da yetersiz kalabileceği durumlarda çocuklara yol göstermesidir.
Her çocuğun ailesi sizin, benim gibi değil, bunu düşünmekte fayda var.
Zaten ilkokul öğrencilerinden atomu parçalamasını beklemiyor kimse, kapasite olarak yapamazlar da.
İyi, dürüst, saygılı, sosyal, paylaşımcı ve özgüvenli çocuklar olmaları, onların karnelerindeki notlarından çok daha önemlidir.
Bu da ancak bu vasıfları barındıran aynı zamanda kalbinde sevgi tohumları ekili eğitimciler tarafından gerçekleştirilebiliyor, sırtından havlu almak gibi...
Daha bugün bir olay yaşadım. Anaokulunda bir çocuk abartisiz her sabah ağlıyor okula gitmiycem diye. Bide çok aglayinca kusuyor. Ama annesini öğretmen dışarı çıkartınca çocuk Susup sınıfa katılıyor bir anda. Yemek saati önüne yemek koyunca başlıyor Muş ağlamaya okulda. Öğretmen de soruyor o istemez ise koymuyor yemek. Sonra bugün kadın bana dediki. Ya mesela menüde mercimek çorbası varsa yemiyor ama başka yiyeceği varsa onuda istemiyor. Ògretmen minicik koyuyormuş bizimki de istemeye uyanıyor Muş dedi. Öğretmene söyledim daha beni dinlemeden. Bana hatirlatmayın herseferinde bunu dedi diye kadın bana anlattı ama ben öğretmeni çok iyi biliyorum artık. Neyse ben konuşurum dedim.
Öğlen gittim hocam x öğrencinin annesi sanırım size net anlatamamış çocuk bazı yemekleri yemek istiyor ama utanıyor Muş ağladığı için de utanıyor mus dedim. Öğretmen de bak bugün mercimek çorbası vardı biliyorum o yemiyor. Kurabiye vardı yerim dedi. 2 tane koydum bitir yine vericem dedim tabağı önüne koyunca ağlamaya başladı. Burda olanı annesine anlatıyor onun kendini nazar çekme anlayışı bu dedi. Gerçekten de öyle. Kadın çocuk okulda yemek yemiyor diye öglenci olan diğer çocuğu komşuya veriyor ki koşa koşa eve götürüp yemek yedirsin çocuğuna.
Mesela geçen gün oğlum bana dediki anne fıstık ezmesi yedim ama ògretmenim bana vermedi. Nasıl yani dedim. Sen 1 lokma daha ye sana yeter dedi diyor. Allah allah öğretmeni de biliyorum. Oğlum bak bişeyi eksik anlatıyor sun diyorum. Yok ben yiyecektim izin vermedi diyor. Gittim hocam nolur yanlış anlamayın böyle böyle anlattı bana ama bu olayın aslı ne dedim.
Meğer o fıstık ezmesi değil tahin pekmez miş. Bizimki asla pekmez yemez :) cevizi içine koyup sandviç olarak yemek istemiş. Ama yerken hep öğurmüş. Öğretmen de tamam zorlama kendini bukadar yeter demiş.
Çocukları çok nazlamamak gerek bencede. Okulda ki halleri ile evdeki çok farklı
öğretmen ezsin kızsın dövsün dediğim mesajımı gosterırmısınız?ben bunları savunmadım zaten ama cocugun elıne bır hırka verıp ogretmenın uzerınden bır yuku kaldırmak bu kadar zor degıl.Ben malesef burda öğrenmenin yapmak zorunda olmadığını savunanlara katılmıyorum. Bizim öğretmenimiz teneffüste montumuzu giydirirdi. Yeri gelir belimizi toplardi ve bir erkekti. Sumukleri akanlar için yanında selpak la gezerdi. Sınıfın çoğu caliskandi. Tembelleri hiç ezmezdi simariklari dövmezdi ama otoriterdi.
Üstelik öğretmen kendi havlu koy ben çıkaralım diyip yapmiyorsa velileri dahi tersliyor sa bu öğretmende var bir işler. Daha ilk okul 1 giden çocuğu sert tavırla korkutmak öğretmenlik değil diktatörlük malesef. O öğretmenin yerinde olmak isteyen atama bekleyen milyonlarca öğretmen var. Bıraksın da onların yolu açılsın bali. Ayrıca öğretmene hak verip hangi biriyle uğraştın diyenlerin çocuk yok galiba.
Ben öğretmen ezsin kızın dövsün dediniz dedim mi acaba?öğretmen ezsin kızsın dövsün dediğim mesajımı gosterırmısınız?ben bunları savunmadım zaten ama cocugun elıne bır hırka verıp ogretmenın uzerınden bır yuku kaldırmak bu kadar zor degıl.
bakın anlamdıgınız şey şu ogretmen artık nasıl bunaldıysa cocugun sikayet etmesınden demişki bir kerede parmagına bısey olmasın sende sürekli şikayet edıyorsun demiş yani hem veli hemde ogrencı artık ne kadar cok şikayet ettilerse ogretmen bunalmış ki haklı yanı düşünün sınıfta 35 cocuk var 35i 35 tane farklı şikayetle gitse ogretmene sonra annesıne sikayet edip 35 tane veli şikayet etse o ogretmenın halını düşünebiliyormusunuz?ögretmene gidinceye kadar al oglum şunu oyundan sonra giyersin demek bu kadar zor değil o cocukların dadısı değil öğretmeni.Ben öğretmen ezsin kızın dövsün dediniz dedim mi acaba?
Öğretmen havlu koyun ben alırım demiş mi ? Demiş. Bayan da öyle yapmış. Yapmayacağı şeyi söylemesin o zaman. Evet öğretmen üzerindeki yükü azaltmak lazım fakat bir veli herhangi bir konuda gidip onunla konuşmayacak terslenecek mi? Salon soğuk mu oluyor diye sormaz mi? Öğretmen Hayır dese bayan da ona göre almaz mi önlemini?
Sınıfta 35 çocukla uğraşmak istemiyorsa o öğretmen, basacak istifasını özele geçecek efendim.bakın anlamdıgınız şey şu ogretmen artık nasıl bunaldıysa cocugun sikayet etmesınden demişki bir kerede parmagına bısey olmasın sende sürekli şikayet edıyorsun demiş yani hem veli hemde ogrencı artık ne kadar cok şikayet ettilerse ogretmen bunalmış ki haklı yanı düşünün sınıfta 35 cocuk var 35i 35 tane farklı şikayetle gitse ogretmene sonra annesıne sikayet edip 35 tane veli şikayet etse o ogretmenın halını düşünebiliyormusunuz?ögretmene gidinceye kadar al oglum şunu oyundan sonra giyersin demek bu kadar zor değil o cocukların dadısı değil öğretmeni.
Öğretmen burada işte, daha fazla söze gerek yok, teşekkürler...Çok doğru yazmışssın canım ya. Her şey biraz vijdan aslında o parayı alıyorsan eğer hakkını vereceksin hem öğretmenlikte gönül bağı da vardır ki. Öyle olmalı da bilmiyrum da ben kıyamam küçüçük yavrucaklar ya aynen kimse gel yalvarmadı o işi hakkı ile yapmalısın günah ya ben böyle bakanlardanım ÜZÜLDÜM gerçek anlamda.. Canımsın çok teşekkür ederim güzel notun için..
hanımefendi eksik okudunuz sanırım, öğretmenine ben söylemedim çocuğun sırtına havlu koyayım da siz alın diye.. sadece çok hastalanıyor gerekirse halk oyunlarına devam etmesin dedim o da çok terliyor o zaman sırtına kağıt havlu koyun öğleyin ben çekerim demişti. geçtiğimiz pazartesiden bu yana koyuyorum ama unutuyor, çocuk da kendisi çekiyor yazdım...ya hepsını anladım da ogretmen cocugun sırtındakı havluyu almak zorundamı?burda size hak vermedım kusura bakmayın dadı değil o ögretmen
biliyorsunuz ki artık istediğimiz okula kayıt yaptıramıyoruz bulunduğumuz ilçede meb otomatik olarak okulara kayıt düşürüyor. ikametgahımız neredeyse bizim gideceğimiz okulu meb belirliyor. ismimiz o okula çıkmıştı.çocukların dayak yediklerini duydugunuz bir okula neden yazdırdınız?
Evet, zorunda.
En başta insan olarak, sonra 'sınıf öğretmenliği' ni kendine meslek edinmiş bir birey olarak ve en sonuncusu da vicdanen almak zorunda.
Öğretmen olmak, kitabı okut, alfabeyi öğret, sayıları topla çarp geç demek değildir.
Öyle olsaydı, hepimiz evde çocuğumuza kendimiz ders verir, okula yollamazdık, değil mi?
Hele de kendi çocuğumuz söz konusu ise, hiç böyle bir mesleğe ihtiyaç kalmazdı, evimize kütüphaneler kurar gayette başarılı çocuklar yetiştirirdik.
Ama öğretmenlik bu değil işte...
Temizliğiyle, davranışıyla, yardımseverliğiyle, saygınlığıyla, sevgi doluluğuyla o küçücük bedenlere örnek teşkil etmektir.
Anne babayı rol model olarak gören bir çocuğun zamanla körelmemesi açısından, uzman bir otorite karşısında bizlerin eksik ya da yetersiz kalabileceği durumlarda çocuklara yol göstermesidir.
Her çocuğun ailesi sizin, benim gibi değil, bunu düşünmekte fayda var.
Zaten ilkokul öğrencilerinden atomu parçalamasını beklemiyor kimse, kapasite olarak yapamazlar da.
İyi, dürüst, saygılı, sosyal, paylaşımcı ve özgüvenli çocuklar olmaları, onların karnelerindeki notlarından çok daha önemlidir.
Bu da ancak bu vasıfları barındıran aynı zamanda kalbinde sevgi tohumları ekili eğitimciler tarafından gerçekleştirilebiliyor, sırtından havlu almak gibi...
Öğretmenin kendisi, siz koyun ben çıkarırım demiş.Yazdıklarınız doğru da neden havluyu almak zorunda olsun ki
Ilkokula giden çocuk sırtındaki havluyu çıkarır yani ne var bunda eğer bunu kendi normal şartlar altında çıkaramıyorsa öğretilmemiştir
Her işini başkasının yapmasına alıştırılmıştır
zira seneye ilkokula gidecek oğlum okulda terleyince çantasını alıp üstünü değiştirip öğretmenden poşet alıp onları koyup akşam eve getirebiliyor
ağzınıza sağlık aslında en başından beri anlatmaya çalıştığım tek şey buydu. sağolun.Öğretmenin kendisi, siz koyun ben çıkarırım demiş.
Yapmayacağı şeyi söylemeseydi, istediğinde terslemeseydi.
Konu sahibi de çocuğuna bu şekilde anlatmış ve öğretmeninden rica etmesini istemiş.
Yalnız konulan havlu değil, kağıt havlu.
Şuan ben bile sırtıma terden yapışmış kağıt havluyu çekip çıkarmakta zorluk çekerim, parçalanır ve kalır.
Havlu olsa elbette çocuk kendi çekebilir ama okulda bütün gün sırtında havluyla dolaşamayacağı için böyle bir çözüm sunulmuş.
Bakın siz ne diyorsunuz, öğretmeninden poşet alıp...
Yani öğretmeninden çekinmeden yardım talep edebiliyor çocuğunuz, ve o öğretmen de yardımcı oluyor.
Zaten olması gereken bu, kimse kucağına alsın, avutsun demiyor ki...
Mesele aslında yaptı, yapmadı değil.
Yanına gelen bir öğrencisini 'sızlanacak' diye dinlemeye tenezzül etmeyen öğretmen...
İlkokul 1. sınıf öğrencilerine herkes bilir ki, ayrı bir müsama ve ilgi gösterilir çünkü ilk defa yalnız başlarına aileleri olmadan ciddi bir kurumda zaman geçiriyorlar.
Adaptasyonu kolay olması açısından, 3. sınıfta yapılsa kızılacak bir şeye 1. sınıfta düzgünce açıklanarak, kızılmadan sevgiyle, korkutmadan anlatılır.
Tüm meselemiz bu...
kızlar dün akşamdan bu yana nasıl gerginim tahmin bile edemezsiniz. oğlum bu yıl 1, sınıfa başladı. okul açılmadan önce bir kaç arkadaşım o okulda bazı öğretmenlerin çocuklara vuruğunu söylemişlerdi. bu yıl kayıt yaptırmaya gittiğimizde de müdür bey para karşılığında istediğimiz öğretmene kayıt yaptırabileceğimizi söyledi. bizde okulda çok methedilen bayan öğretmene kaydını yaptırdık. öğretmenimiz otoriter fazlasıyla... bu iyi birşey tabikii yoksa 35 çocukla başedemez. ama okul açıldığından beri sürekli çocukların bi kısmından şikayetçi. ilk zamanlar benim oğlumdanda çok şikayet ediyordu. çocuklar vurunca o da tepki olarak vuruyor kavga ediyorlar diye. babasıyla bizde uyardık öğretmenimizde çocuklar bişey yaparsa sen gel bana söyle demişti oğluma. o gün bugündür çocuk ne zaman birileri canını yaksa vurmamak için öğretmenine söylüyordu. bu arada halk oyunlarına da vermiştik oğlumu, çok sık hastalanan bir çocuk olduğu için 1 ayda 2 kutu antibiyotik kullandık sık sık zattürre geçiriyor endişeleniyorum haklı olarak, geçen gün bana anne ben çok terliyorum oyun oynadığımız salon soğuk oluyor üşüyorum dedi. bende çıkışta öğretmenimize salon soğuk oluyor mu diye sordum , bana çocuğun aklıyla hareket etmeyin diye terslendi bozuldum açıkçası sonrada sırtına kağıt havlu koyun ben alayım çok terliyor dedi. tamam dedim. hafta başından beri ben sırtına kağıt havlu koyuyorum o öğretmenine söylemeye çekiniyordiye kendi kendine çıkartmaya çalışıyormuş. dün babası da kızdı öğretmene söyle çıkaracakmış unutuyor dedi. neyse dün okulda oğlum tam öğretmeninn masasına gitmiş öğle arasında öğretmenim der demez sende sürekli herkesi şikayet ediyorsun git yerine otur demiş. uçan sineği bana şikayet etme demiş. oğlum ses çıkarmadan oturmuş. diğer tenefüs parmağı kanamış oğlum ses çıkartamamış, arkadaşı öğretmene söylemiş, oğluma dönüp zaten bir kerede parmağına bşey olmasın demiş... akşam eve gelince anlattı o kadar üzüldümki keşke bir kez dinleseydi masasına gelen çocuk ne diyecek diye, eğer şikayet ediyorsa o zaman söyleseydi şikayet etme diye ki kendisi sen vurma bana söyle demişti , dün akşam bana mesaj atmış öğretmen yarın toplantı istiyorum diye verdiği saatte hastanede randevum var dedim öğle arası müsait olursanız geleyim dedim tamam demiş. muhtemelen bana oğlumun şikayet ettiğini söyleyecek... ne demeli şimdi bu öğretmene... bana akıl verin kızlar.
Eğer o bir öğretmen olduysa 35 değil 50 kişi bile olsa hepsi ile tek tek ilgilenmek zorunda. Siz farklı düşünüyorsunuz. Çocuğunuz yok her halde. Eğer o öğretmene uğraşmak zor geliyorsa Filmdelisi arkadaşın da dediği gibi gitsin özelde 15 20 kişi ile tabi becerebilirse uğraşsın. Özel oldumu devletten daha beter veliler. Çocuğuna bir gık desin o öğretmeni ordan gönderirler vallahi. Devlet okulu olduğu için mi böyle. Tamam Konu sahibi hırkayı verdi çocukta giydi. Peki bu öğretmen istediği kadar çocuk herşeyi öğretmene şikayet etsin, söylesin İLGİLENMEK ZORUNDA... Nokta...Ne demek bir kere de parmağına bişey olmasın. Diyeceği şey daha dikkatli olmalısım bak sürekli yaralanıyorsun. ama tatlı bir dil ile. Malesef bu öğretmenin dili KAKTÜSE dönmüş...bakın anlamdıgınız şey şu ogretmen artık nasıl bunaldıysa cocugun sikayet etmesınden demişki bir kerede parmagına bısey olmasın sende sürekli şikayet edıyorsun demiş yani hem veli hemde ogrencı artık ne kadar cok şikayet ettilerse ogretmen bunalmış ki haklı yanı düşünün sınıfta 35 cocuk var 35i 35 tane farklı şikayetle gitse ogretmene sonra annesıne sikayet edip 35 tane veli şikayet etse o ogretmenın halını düşünebiliyormusunuz?ögretmene gidinceye kadar al oglum şunu oyundan sonra giyersin demek bu kadar zor değil o cocukların dadısı değil öğretmeni.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?