öğretmene ne denmeli...



ama öğretmen tecrübe etmiştir belki de sizinle paylaşacaktır

zira bizimkiler rrr ll sesini ayrı ayrı kullanılacak oyuncak alın sürekli onları kullanarak oynayın vs dediler
 
ama öğretmen tecrübe etmiştir belki de sizinle paylaşacaktır

zira bizimkiler rrr ll sesini ayrı ayrı kullanılacak oyuncak alın sürekli onları kullanarak oynayın vs dediler

Okulun ilk günü anlatmıştım r sesini söyleyemediğini, l de bir problem yok ancak rrr diyemediği için hecelerken rr sesini kendi söylediği şekilde yazıyor. Hergün sabah öğretmenle karşılaşıp kısa da olsa konuşuyoruz bugünde birden bu notu görünce..Bilmiyorum belki de ben diğer bunalmışlıklarımı burdan cıkarıyorum ama genel olarak eski öğretmenlerin sakinliği ve huzurunu kıyaslıyorum.
Size önerilen ses ayrıştırmayı rica etsem daha ayrıntılı yazabilir misiniz?
 


yani şimdi aklıma gelmiyor

ama radyo motor minder gibi RRR içeren şal, dal, lale, çalı gibi L içeren minik nesneler ya da resimler vs

ile okuma bakma oynama gibi

hadi motor olalım rrrrrrrrrrr

gibi

mesela benim oğlum çiğdem diyebiliyor ama çalı dediğinde ben dahi anlayamıyorum gibi

aralık ayalık oluyor ama radyo radyo
 

Bunları yaptık aslında dediğim gibi söylerken kendinin rrr diyebildiğini sanıyor :) oysa lll sesi çıkıyor bu sefer yazarken de ll yazıyor.. Zor işler..
 
Bunları yaptık aslında dediğim gibi söylerken kendinin rrr diyebildiğini sanıyor :) oysa lll sesi çıkıyor bu sefer yazarken de ll yazıyor.. Zor işler..

Sakiz cignetin ya da zorlanmazsa agzinda kalemi yanlamasina tutup rrrrrr calismasi yaptirabilirsiniz.Benim sinif ogretmeni arkadasim bu kalem yontemiyle emye adinda ogrencisine emre dedirtmeyi basarabildi :)
 
Bunları yaptık aslında dediğim gibi söylerken kendinin rrr diyebildiğini sanıyor :) oysa lll sesi çıkıyor bu sefer yazarken de ll yazıyor.. Zor işler..
Benim kuzenim de 1'e giderken r sesini cikaramiyordu ona dilini nereye koyması gerektiğini tarif ederek ve göstererek 5 dakikada sesi cikarmasini saglamistim ve çok şaşırmıştı deneyebilirsiniz bence.
 
Öğretmenlerin çok fazla üstüne gidiliyor.BaBazıları çocuğunu koruma içgüdüsü ile bazıları başka kişisel nedenlerle. Mesela azarlayan doktor da dolu ortalık ya da işini yavaş yapan ptt vs memurları vs vs. Ama kimse onları azarlamaya işini öğretmeye çalışmıyor. Ben mesleğe ilk başladığımda sesimi yükselttiğim sayılıdır. Çok da iyi anlaşırdık hem öğrencilerimle hem velilerimle. Ama sonra öyle okullara düştüm ki. Şimdi de sakin kalmaya dikkat ediyorum hatta öğrencilerim bile diyor hocam şöyle bir bağırsanız bütün ders susarlar diye ama pek yapmıyorum.ÇÇünkü öğretmenin sakinliğinin bir müddet sonra öğrencileri de etkilediğini düşünüyorum ya da tam tersi durumda öğrencilerin de agresif bağıran kavgacı olabileceğini düşünüyorum. Gördüğüm içindir diyorum ki işte öğretmen olmuş şunu bilecek öğrenciyi çekecek diye bişey yok. Bir yerden sonra birikiyor. Ki bu bütün mesleklerde böyle
 
Gidin o öğretmeni dövün tekme tokat nasil da çocuğu uyarir nasil olur bu zaten ogretmenin cocugunuzun etrafinda pervane olmasi gerekio degil mi sirttan terli havlusunu ogretmen almak zorunda degil mi bravo size salonun sicakligini 25 derece ayarlamak zorundaydı bu onun goreviydi zaten olmamis bu ogretmen berbat yarin gidin sert bir dille uyarin hatta sacini cekin rezil edin yuzune de tükürün olur mu boyke sey
 
Çokta otoriter bir öğretmen değilmiş sizi yanlış yonlendirmişler bence.

Bikere sınıfta bukadar çok vurma olmamalı. Ama bazen ders arası sınıflara giriyorum 2_3 öğretmen var sürekli duyduğum ses dışarıda kızım oğlum yapma otur. Sınıf hep bir curcuna. O sınıflarda daha öğretmeni kitap okutup sakin sakin ders anlatırken görmedim. Geçen gün ben o sınıflardan birine girdim çocuklar yine aynı öğretmen yok. Sadece oturun yerlerinize dedim sınıf ta bir sessizlik oldu sınıf yerine oturdu. Allah allah olabiliyormus demekki dedim.

Bazı sınıflar sa var ki öğretmenin hiç bağırdığını duymuyorum. Sürekli ders anlatıp bir çocuğa kitap okuturken görüyorum. Bu işin bir püf noktası Var ama ne.

Diğer çocuklar değilde sadece sizin çocuğunuz hastalaniyor ise sürekli. Halk oyunları için derste daha ince bişeyler giydirin. Yanında birde hırka olsun dersten sonra hemen üzerine gecirsin.
 
Daha bugün bir olay yaşadım. Anaokulunda bir çocuk abartisiz her sabah ağlıyor okula gitmiycem diye. Bide çok aglayinca kusuyor. Ama annesini öğretmen dışarı çıkartınca çocuk Susup sınıfa katılıyor bir anda. Yemek saati önüne yemek koyunca başlıyor Muş ağlamaya okulda. Öğretmen de soruyor o istemez ise koymuyor yemek. Sonra bugün kadın bana dediki. Ya mesela menüde mercimek çorbası varsa yemiyor ama başka yiyeceği varsa onuda istemiyor. Ògretmen minicik koyuyormuş bizimki de istemeye uyanıyor Muş dedi. Öğretmene söyledim daha beni dinlemeden. Bana hatirlatmayın herseferinde bunu dedi diye kadın bana anlattı ama ben öğretmeni çok iyi biliyorum artık. Neyse ben konuşurum dedim.

Öğlen gittim hocam x öğrencinin annesi sanırım size net anlatamamış çocuk bazı yemekleri yemek istiyor ama utanıyor Muş ağladığı için de utanıyor mus dedim. Öğretmen de bak bugün mercimek çorbası vardı biliyorum o yemiyor. Kurabiye vardı yerim dedi. 2 tane koydum bitir yine vericem dedim tabağı önüne koyunca ağlamaya başladı. Burda olanı annesine anlatıyor onun kendini nazar çekme anlayışı bu dedi. Gerçekten de öyle. Kadın çocuk okulda yemek yemiyor diye öglenci olan diğer çocuğu komşuya veriyor ki koşa koşa eve götürüp yemek yedirsin çocuğuna.

Mesela geçen gün oğlum bana dediki anne fıstık ezmesi yedim ama ògretmenim bana vermedi. Nasıl yani dedim. Sen 1 lokma daha ye sana yeter dedi diyor. Allah allah öğretmeni de biliyorum. Oğlum bak bişeyi eksik anlatıyor sun diyorum. Yok ben yiyecektim izin vermedi diyor. Gittim hocam nolur yanlış anlamayın böyle böyle anlattı bana ama bu olayın aslı ne dedim.

Meğer o fıstık ezmesi değil tahin pekmez miş. Bizimki asla pekmez yemez :) cevizi içine koyup sandviç olarak yemek istemiş. Ama yerken hep öğurmüş. Öğretmen de tamam zorlama kendini bukadar yeter demiş.

Çocukları çok nazlamamak gerek bencede. Okulda ki halleri ile evdeki çok farklı
 

Bende öğretmenim.. Kıyılmaz onlar emanet yahu Allahım ya böyle olmamalı gerçekten ne diyeceğim bilemedim.. Canı m ya insallah düzelir hocaları hatasını anlar
 
Bende öğretmenim.. Kıyılmaz onlar emanet yahu Allahım ya böyle olmamalı gerçekten ne diyeceğim bilemedim.. Canı m ya insallah düzelir hocaları hatasını anlar
çocuklarınızı nazlamayın, o sınıfta 35 çocuk var hangi biriyle uğraşsınlar diyenlere katılamıyorum
onlara emanet gözüyle bakan da var, ömrünün törpüsü gibi gören de, o zaman ne işin var o sınıfta
sabrın, toleransın sevgin yoksa yapma, kimse sana yalvarmadı gel benim çocuğumun öğretmeni ol diye
lütfen sevmiyosanız, ağır geliyosa bu işi yapmayın, 1. sınıfa giden çocuğa da kötü davranmayın
azıcık vicdan lütfen

not: dilerim parası olsun olmasın, bütün çocuklar sizin gibi öğretmenlere düşme şansına sahip olur
 

Çok doğru yazmışssın canım ya. Her şey biraz vijdan aslında o parayı alıyorsan eğer hakkını vereceksin hem öğretmenlikte gönül bağı da vardır ki. Öyle olmalı da bilmiyrum da ben kıyamam küçüçük yavrucaklar ya aynen kimse gel yalvarmadı o işi hakkı ile yapmalısın günah ya ben böyle bakanlardanım ÜZÜLDÜM gerçek anlamda.. Canımsın çok teşekkür ederim güzel notun için..
 
ya hepsını anladım da ogretmen cocugun sırtındakı havluyu almak zorundamı?burda size hak vermedım kusura bakmayın dadı değil o ögretmen
Evet, zorunda.
En başta insan olarak, sonra 'sınıf öğretmenliği' ni kendine meslek edinmiş bir birey olarak ve en sonuncusu da vicdanen almak zorunda.
Öğretmen olmak, kitabı okut, alfabeyi öğret, sayıları topla çarp geç demek değildir.
Öyle olsaydı, hepimiz evde çocuğumuza kendimiz ders verir, okula yollamazdık, değil mi?
Hele de kendi çocuğumuz söz konusu ise, hiç böyle bir mesleğe ihtiyaç kalmazdı, evimize kütüphaneler kurar gayette başarılı çocuklar yetiştirirdik.
Ama öğretmenlik bu değil işte...
Temizliğiyle, davranışıyla, yardımseverliğiyle, saygınlığıyla, sevgi doluluğuyla o küçücük bedenlere örnek teşkil etmektir.
Anne babayı rol model olarak gören bir çocuğun zamanla körelmemesi açısından, uzman bir otorite karşısında bizlerin eksik ya da yetersiz kalabileceği durumlarda çocuklara yol göstermesidir.
Her çocuğun ailesi sizin, benim gibi değil, bunu düşünmekte fayda var.
Zaten ilkokul öğrencilerinden atomu parçalamasını beklemiyor kimse, kapasite olarak yapamazlar da.
İyi, dürüst, saygılı, sosyal, paylaşımcı ve özgüvenli çocuklar olmaları, onların karnelerindeki notlarından çok daha önemlidir.
Bu da ancak bu vasıfları barındıran aynı zamanda kalbinde sevgi tohumları ekili eğitimciler tarafından gerçekleştirilebiliyor, sırtından havlu almak gibi...
 
Son düzenleme:
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…