- 17 Ocak 2012
- 214
- 2
- 116
- Konu Sahibi GuzelOlanHersey
-
- #41
ben bu yıl yerleştim o bölüme...
Çok mu zor bişey okul öncesi öğretmenlği çocuklar hep bağırıyormu hep ağlıyormu hiç söz dinlemiyorlarmı yani merak ettiğim o ?
canım ben de okul öncesi öğretmeniyim. bu yorumuna çok güldüm bahsettiğimiz kişi çocuktur yahu illaki ağlayacak, bağıracak, söz dinlemeyecek. Sen ne için varsın? otoriteni koyacaksn, eğiteceksin. adı üzerinde eğitimci. sen bu kaygıları duyuyorsan kesinlikle öğretmen olmamalısın. senin bu dediğin şeye benziyor. kasap olacağım ama bıçak kullanamam, kan görmeye dayanamam, et kokusuna tahammül edemem, çok mu kan akıyor, çok mu et kokuyor
Merhaba kardeşim. Öncelikle bu hususta sürekli söylenen "Bu mesleği yapmak için çocukları sevmek lazım. En önemli şey budur" fikrine değinmek isterim. Evet bu mesleği yapmak için çocukları sevmek lazımdır ancak en önemli şey bu değildir. Hatta önem sırasında ilk sıralarda dahi yer almaz. Ben çocukları çok severim ve iyi anlaşamadığım bir çocuk yoktur. Ancak bu sevgim "ay ısırırım yanaklarını yeaa" diye dolanmama vesile olan bir sevgi değil. Onların dünyası hep ilginç gelmiştir bana. Bir çocukla adeta yetişkin olduğunu farz ederek yapılmış bir sohbette, bir yetişkinden çok daha fazla şey öğrenmeniz mümkündür. En hırçını bile, bir yetişkinden daha temizdir. Ruhları henüz kirlenmemiştir. En büyük kötülükleri, arkadaşına çaktırmadan vurup "ben vurmadım yeaa" demekten ibarettir. Verdikleri zarara en çok onlar üzülürler.
Çocukların hayal dünyasına, psikolojilerine, sohbetlerine ilgimden dolayı sonradan verdiğim bir kararla bu mesleği seçtim. 1.5 yıl ne yazık ki özel bir kurumda öğretmenlik yaptım. Şimdi okumak için harcağım zamana muhtemel çalıştığım kurumun etkisiyle çok pişmanım. Yeni bir meslek için kollarımı sıvadım. Zira ben "çocuklara daha fazla ne katabilirim, ne yönde gelişimlerini sağlayabilirim?" diye beynimi hırpalarken, velinin tek düşüncesi "sırtı terlemesin" endişesinden ibaretti. Özel kurumlarda eğitimci değil bakıcı olabilirsin ancak.
Gelelim devlete. 8 yıldır bir devlet kurumunda okul öncesi öğretmenliği yapan bir tanıdığım, çocukları çok sevdiğinden dolayı başladığı bu meslekte şu an çocuk sesine bile tahammülü yok. Mesleğinden nefret ediyor. 5. yılını tamamlayan her öğretmenin öfke patlamaları yaşayacağından emin konuşuyor. Öte yandan 4 yıldır bir devlet kurumunda bu mesleği ifa eden kuzenim, yine dünyaya gelsem yine bu mesleği seçerdim diyor.
Bir kere olağanüstü bir sabra sahip olmalısın. Okuldan çıktıktan sonra sessizliğe hasret bir şekilde öylece durmak isteyeceksin. Sosyal hayatın azalacak. Zira huzur arayacaksın okul dışındaki zamanda. Özellikle evli ve çocuklu ana okulu öğretmenlerinden hep duyduğum bir cümledir şu.
-kendi çocuğuma tahammül edemiyorum. Eşimin birazcık sesini yükseltmesi durumunda sinir krizi geçiriyorum.
Olumlu yönleri yok mu? Elbette var. Bir kere çocukların o saf sevgisi tüm yorgunluğu yok ediyor bir anda. Sen keşke benim annem olsaydın cümlesi, arşa değdiriyor mutluluğu. Ancak olumsuz yanları da görmezden gelinemeyecek kadar çok.
Ben 1.5 yıl sonra bu mesleği yapmaktan vazgeçtim. Bana göre olmadığını, çocukları sevmenin ve sabırlı olmanın yeterli olmadığını fark ettim. Bittabi her mesleğin kendine göre zorlukları var. Ancak benim gibi kendine dönük yaşamayı seven bir insana göre değilmiş bu meslek. Mesela çocuklarla bir arada durmaktan, onların bakış açılarını anlama çabasından doğan, düşünce yapısında farklılıklar meydana geliyor. Bir yetişkin gibi düşünemiyor insan bir müddet sonra. Yetişkinlerle kurulan diyaloglarda, bir çocuklar konuşuyormuş gibi yaklaşılıyor o insanlara. Maalesef ki bu durum engellenemiyor ve bana göre değil :)
Kuzenim 4 yılın sonunda herhangi bir ortamda konuşurken "manne yiea istiorumm ehehe" diyen bir hatuna dönüştü ki böyle yaptığında o bebek şivesinden ötürü yüzüne ketçap sıkıp hırpalamak istiyorum onu :)
Karar senin kararın. Ancak herkesin dayanabileceği bir meslek değil. Kendinden taviz verip, birçok konuda özveri gösterebileceksen seç bu mesleği. Ben pes ettim :)
2013yılı yerleştirmelerinde edebiyat öğretmenliği, cografya öğretmenliği ve tarih öğretmenliğine kontenjan verilmedi türkçede böyle bir durum sözkonusu değildi en sonbende nrmalde sözl öğrencisiyim türkçe öğrtmenliği istiyordm ama bu yıl öğrenci alınmıckmış diye duydum bunun için bşka şylere yöneldim.türkçe öğrtmnliğini grçkten çok istiyordum fakt mezn çok bölümler kapanackmış diyorlar.
Ya mesela beni olumsuz etkileyen şeyler şunlar,snıftan hiç çıkmamak ben hep sınıfta kalırsam bi tenefüsüm olmassa nasıl olacak hani öğretmeninde bir araya ihtiyacı var.birde öğrencilerin velileri bazen sınıfta oluyormuş herşeye karışıyorlarmış bu doğrumu??
Ben yaklaşık 3 yıldır anasınıfı öğretmenliği yapıyorum. Devlette çocukları sevmek tabi ki çok önemli ama çok SABIRLI olman gerekiyor.
en önemli noktası bu mesela ben çalışırken arkadaşım yanıma gelirdi. Bu seste nasıl duruyorsun derdi. Ağlamaları , bağırmaları tabi ki
oluyor. Ama her şey sende bitiyor ilk 1 ay çok zorlanıyorsun. Çocuklara okula alıştırma konusunda üzerime tekme atanlar.
Cıyak cıyak bağırmalar, 20 kişinin aynı anda senden bir istemesi vb.
Ama günler geçtikçe alışıyorsun sen onlara onlar sana ve okula. Bir bakıyorsun ki yavaş yavaş her şey yoluna girmiş
okul nedir biliyorlar. Seni tanıyorlar korkmuyorlar her gün ellerinde bir çiçek yanlış anlaşılmasın çiçek derken senin için
daldan çiçek koparıp getiriyorlar. Senin için resim yapıyorlar. Bunlar o kadar güzel şeyler ki anlatamam.
Bu sene ben dgs girdim kısmetse kazanınca 2 yıl daha okuyacağım. sonra kpss tabi.
Ama mesleğimi çok seviyorum sabırlıyım. Çocukların ağlama sesi bile olsa bir süre sonra alışıyorsun sese.
Ve zor bir taraf var ise çocuklardan çok veliler aslında. Yok çocuğum terlemiş, suratında çizik var. vs.
Çocuk bu düşecekte ayağa da kalkmayı öğrenecek hepsini yaşayarak tabi.
Evde bir şey olsa çocuk bu tabi bir tarafını vursa veli normal der. Ki evde 1 tane çocuğa bakıyor
Okulda bir şey olsa kıyamet koparan veliler var. Ben orada neciyim gibisinde bazı veliler ise anaokulu bakıcı olarak görüyor
Eğitim olarak görmüyor ya da güzel vakit geçirsin ben gezeyim tozuyum gözüyle bakanlar var
Zorluk anlayacağın veliler tabi burada iş sende bitiyor.
2013yılı yerleştirmelerinde edebiyat öğretmenliği, cografya öğretmenliği ve tarih öğretmenliğine kontenjan verilmedi türkçede böyle bir durum sözkonusu değildi en son
Bence en iyisi sen şimdiden bunları düşünme çünkü neyin ne olacağı hiç belli olmuyor. Ayrıca insanın fikirleride o kadar çok değişiyor ki sınav dönemi bi onu bi onu seçiyorsun .. Sadece en iyi şekilde hazırlan umarım en hayırlısı olur2014 de alınmayacakmış bildiğim kadarıyla.Ama okul önceside alınmayacak yazzıyor,anlamadım gitti. Mezun fazla oldğu için bölüme öğrenci alınmayacakmış mezunları değerlendireceklermiş.Türkçe öğretmenliğinin çok mezunu olduğunu biliyorum ama okul öncesinindemi çok mezunu var ya...Bütün hayallerimi yıkıyorlar teker teker. Ben bu gidişle hiç bir bölüme yerleşemicem herhalde.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?