Yukarıdaki sorularının cevabını üç yıl boyunca ben de kendime sordum. Hiç birisinin cevap alamadım. Senin hissettiğin duyguların hepsini birebir hissettim. Sorularıma cevap alamadım, alamayacağımı da hayat öğretti. Böyle olması gerekiyordu, öyle oldu diyor hayat. Bizim için hayırlısı böyle imiş. Hayata teslim olmak gerekiyormuş. Takdir-i İlahi denilen şey buymuş. Zor da olsa kabullenmeyi öğreniyorsun. O yüzden asla kendini suçlama.
Ben de senin gibi onu kaybetmekten korktum. Çok güzel bir yuvamız vardı, her şeyimiz vardı. Evimiz, oğlumuz...her şeyimiz vardı. Kendimize dert edinecek hiçbir şeyimiz yoktu. Nasıl oldu ben de anlamadım. Bir anda bitti. Bir akşam "mutsuzum düşüneceğim" diye gitti, gidiş o gidiş. Aylarca bekledik oğlumla, gelmedi ve sonunda bitti. Boşanırken öğrendim ben iş yerindeki sekreterle beraber olduğunu. Çok mutlular. Belki de evlenirler bilmiyorum. Bir süre ben de tüm bu acıları yaşayan kadınlar gibi ilahi adaletin tecellisi ümidiyle bekledim, acı çekecekleri günlerin beklentisi içinde onları sosyal medyadan takip ettim, mutluluklarını gördükçe daha da bir kahroldum. Anladım ki ben onları takip ettikçe onların mutluluklarında bir eksilme olmadı, oysa benim her günüm zehir oldu ve önüme bakamadığımdan hayatımda bir çok şeyi kaybettim, "an" ı yaşayamadım. Onları takip ettikçe de enerjimi onlara aktardım. Sonunda oğlumla ondan üç saat uzakta başka bir şehirde kadro buldum. Yeni bir şehirde sıfırdan yepyeni bir hayata başladık. Onu takibi bıraktım. Böylece mutlu mu mutsuz mu kafamı meşgul etmiyor. Ayda iki kez oğlumu görmeye geliyor. Ben görmüyorum onu ama oğlumun söylediğine göre mutlu. Eskisi gibi çok da umursamıyorum. İşime, oğluma ve kitaplara verdim kendimi. Bu süre zarfında bir sürü kitap okudum. Tasavvuftan tut da kişisel gelişim, roman... her tarzdan okudum. Hepsinden bir şeyler öğrendim. Kitapların en iyi dost olduğunu gördüm. Ne zaman istersen sana elimden geldiğince seve seve yardım ederim. İstersen özel de mesaj atabilirsin. İnan senin yaşadığın şu süreci boşanan tüm hanımlar yaşadı. O yüzden seni çok iyi anlıyorum. Acılarını alamam belki ama hafifletebilirim belki. Çok mutlu olmanı dilerim. Arada da olsa iyi olduğunun haberlerini de duymak isterim. Sevgiyle kal...