Ölümüne Geyik Topiği :-))

salla gitsin bu takoz beyinlileri tuğçem,çok yakışmıştır ulaşamadığı için kudurmuştur gerzekler...kedi ulaşamadığı ciğere pis dermiş....içinden nası geliyosa ööle giyin boşver...
 

ay bi hikaye geldi aklıma bunu okuyunca. dün okudum çok hoş ama biraz uzun
insanlar peşin hüküm vermekte ne kadar aceleci. kimin ne olacağını nerden biliyolar acaba.
 
Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir adam yaşıyormuş.
Çok fakirmiş...
Ama çok güzel beyaz bir atı varmış.
Kral bu ata göz koymuş.
Aracılar göndermiş.
Fakir ihtiyara bir servet önermiş atı satması için.
"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."
Sonra da eklemiş.
"İnsan dostunu satar mı?"
Bir sabah kalkmışlar ki at yok.
İhtiyarın ahırı boş.
Köylüler ihtiyarın başına toplanmışlar.
"Seni ihtiyar bunak" demişler, "kralın bu atı sana bırakmayacağı, adamlarını gönderip atı çaldıracağı belliydi. Neden atı ona satmadın? Zengin bir adam olacaktın... Şimdiyse ne paran var, ne atın."
"Karar vermek için acele etmeyin," demiş ihtiyar. "Şimdilik sadece 'at kayıp' deyin . Çünkü bildiğimiz gerçek bu. Atımın kaybolması bir talihsizlik mi, yoksa bir talih mi, henüz bunu bilmiyoruz. Atın kaybolması bir başlangıç, ardından ne olacağını hiçbirimiz bilmiyoruz."
Köylüler ihtiyarla alay etmişler.
Gülmüşler onun haline.

At'ın Dönüşü

İki hafta sonra at bir gece ansızın dönmüş.
Meğer çalınmamış.
Ahırından kaçıp dağlara gitmiş.
Dönerken de dağlarda rastladığı on iki atı peşine takıp getirmiş.
Atları gören köylüler gelip ihtiyardan özür dilemişler.
"Sen haklı çıktın ihtiyar," demişler. "Atının kaybolması bir talihsizlik değil bir talih oldu senin için. Eskiden bir atın vardı şimdi bir at sürüsüne sahipsin.
"Karar vermek için gene acele ediyorsunuz" demiş ihtiyar köylü.
"Şimdilik sadece atın geri döndüğünü söyleyin. Çünkü bildiğimiz o kadar. Bundan sonra ne olacağını hiçbirimiz bilmiyoruz. Bu sadece başlangıç... Bir kitabın ilk sayfasını okur okumaz nasıl sonu hakkında fikir yürütebilirsiniz?"
Köylüler bu kez açıkça alay etmemişler ama içlerinden "bu adam şaşkın" diye geçirmişler.
ihtiyarın oğlunun attan düşüp bacağını kırması Bir hafta geçmeden, ihtiyarın tek oğlu vahşi atları terbiye etmeye çalışırken attan düşüp bacağını kırmış.
Evin geçimini temin eden oğul uzun bir zaman için yatağa mahkum olmuş.
Köylüler gene gelmişler ihtiyara.
"Bu kez de haklı çıktın," demişler, "bu atlar yüzünden tek oğlun bacağını kırdı. Uzun süre yataktan kalkamayacak. Sana bakacak ondan başka kimse de yok. Eskisinden daha da fakir olacaksın."
"Gene erken karar veriyorsunuz" demiş ihtiyar, "hiç ders almıyorsunuz. Hemen karar vermeyin. Oğlum bacağını kırdı. Bildiğimiz gerçek bu. Ondan ötesini bilmiyoruz. Biz hayatın sadece bir parçasını görebiliyoruz, ondan sonrasını göremiyoruz, onun için çabuk bir hüküm vermeyin."
Birkaç hafta sonra düşmanlar büyük bir orduyla ihtiyarın ülkesine saldırmışlar.

Kral seferberlik ilan etmiş.

Köye gelen görevliler köyün bütün gençlerini askere almışlar.
Sadece ihtiyarın bacağı kırık oğlunu bırakmışlar sakat olduğu için.
Köyü matem sarmış.
Ordularının yenileceğini ve askere giden bütün çocuklarının öleceğini düşünüyorlarmış.
İhtiyarın evine gelmişler yeniden.
"Gene haklı çıktın," demişler.
"Oğlunun bacağı kırık ama hiç olmazsa evinde, güvende. Oysa bizimkiler belki bir daha hiç geri gelmeyecekler. Oğlunun bacağının kırılması talihsizlik değil, büyük bir şansmış meğerse."

Sonuç

İhtiyar başını sallamış.
"Siz hiç ders almıyorsunuz," demiş, "gene erken karar veriyorsunuz. Oysa ne olacağını, hayatın ne getireceğini kimse bilmez. Bildiğimiz tek bir gerçek var, benim oğlum yanımda, sizinkiler askerde... Ama bunlardan hangisinin şans, hangisinin şanssızlık olduğunu sadece Allah biliyor."

Kısadan Hisse

Bu Çin kıssasından hisseyi Lao Tzu şöyle çıkarmış:
"Acele karar vermeyin... Hayatın küçük bir bölümüne bakarak tamamı için bir sonuç çıkarıp, bir karara varmayın. Karar, aklın durması demektir. Karar verdiğiniz yerde durur aklınız, artık ötesine gitmez, gelişmez."
Sonra da eklemiş, "ama akıl insanı daima bir karar vermeye zorlar. Çünkü gelişme halinde olmak tehlikelidir ve insanı huzursuz kılar. Akıl, durumu görmek ve bir karara ulaşmak ister. Halbuki hayat hiç bitmeyen bir yolculuk gibidir. Bir kapı kapanırken, bir başka kapı açılır. Bir hedefe ulaşırsınız ve daha yüksek bir hedefin karşınıza dikildiğini görürsünüz."
 

ay bi hikaye geldi aklıma bunu okuyunca. dün okudum çok hoş ama biraz uzun
insanlar peşin hüküm vermekte ne kadar aceleci. kimin ne olacağını nerden biliyolar acaba.

sonuçta evden fazla zaman geçiriom burda. ee önümüz yaz malum ben kendimi neden değiştireyim ki insanlar laf yapıcak diye bu benim kendi kişiliğime saygısızlık olur zaten
 

alkış alkış alkış simili bulamdımya yazdım

sonuçta evden fazla zaman geçiriom burda. ee önümüz yaz malum ben kendimi neden değiştireyim ki insanlar laf yapıcak diye bu benim kendi kişiliğime saygısızlık olur zaten

sen onlar için mi giyiniyorsun kim ne derse desin nasıl hissediyorsan odur gerisini salla
 
sonuçta evden fazla zaman geçiriom burda. ee önümüz yaz malum ben kendimi neden değiştireyim ki insanlar laf yapıcak diye bu benim kendi kişiliğime saygısızlık olur zaten

haklısın canım. hep bu kafa yapılrarı yüzünden pek çok insan kendinden ödün verdi. vermeyen ler tu kaka ilan edildi.
boşver sen. senin içinden nasıl geliyosa öyle haraket et.
 
sonuçta evden fazla zaman geçiriom burda. ee önümüz yaz malum ben kendimi neden değiştireyim ki insanlar laf yapıcak diye bu benim kendi kişiliğime saygısızlık olur zaten
kimse için hiçbirşeyini değiştirmeyeceksin tuğçem....doğduğumuzda nasıl varoluş çığılığımızı attıysak,hayatımız boyunca da bu çığlığı sürdürmeliyiz,bunu yapmaz da birilerinin dilediği şekilde yaşarsak, kimliğimizi benliğimizi ortaya koyamayız.o vakit yaşamanın da bir anlamı kalmaz...allah herkese beyin vermiş.her birimiz hür irademizle doğruyu yanlışı ayırt edebiliriz...başka birinin keyfine göre hareket edersek,fuzuli yere oksijen tüketen bi organizmadan farksız oluruz...ASLA,asla kimsenin senin yaşam tarzına müdahale etmene izin verme....
 
alkış alkış alkış simili bulamdımya yazdım



sen onlar için mi giyiniyorsun kim ne derse desin nasıl hissediyorsan odur gerisini salla

haklısın canım. hep bu kafa yapılrarı yüzünden pek çok insan kendinden ödün verdi. vermeyen ler tu kaka ilan edildi.
boşver sen. senin içinden nasıl geliyosa öyle haraket et.

sağolun kızlarrr sadece anlatmak istediğim şuydu ben insanları koşulsuz yargılamadan seviyorum.başörtüsü olan da benim baştacımdır,başörtüsüz olan da keşke insanlarımız da böyle yapabilse. o zaman en güzeli olur:97:
 

haklısın flockem.çok sağol fikirlerin mutlu etti beni. ben zaten bundan çok dertliyim biliyorsun ödün verdikçe üstüme gelenler oluyor. akıllandım artık ben
 
flocke çok dığru demiş bence katılıyorum ona herkez kendinden sorumludur herkez kendi yaptıklarıyla yada yapmadıklarıyla çıkacak mahşerde senin kıyafetinin hesabını o vermeyecek ama sana ettiği o lafların hesabını kendi verecek benim inancımda neyle gidersen git affı var ama kul hakkının yokki o arkadaşın bunun hesabını düşünsün
 

haklısın mandalinamm. ben zati bu konuyu bir daha konuşmucam bile onlarla gülüp geçicem. bosuna ne kendimi ne de onları üzmek istemiyorum
 

en doğrusu canım insanları üzerindeki bez parçaları ile değil düşünceleriyle huylarıyla kişilikleriyle tavırlarıyla değerlendirmek lazım hareketlerimi o bez parçaları yönetmiyor
 

olgun insan, imanı oturmuş insan senin dediğini yapar, müdahele etmez canım. sadece dua eder. ama bazı insanımız da varki peşin hüküm vermeyi dinin gereği sayıyor. bazılarıda dinine göre giyinmeyi çağdışılık sayıyor. ne diyelim allah herkeze güzel düşünüp güzel görmeyi nasip etsin.
 
haklısın mandalinamm. ben zati bu konuyu bir daha konuşmucam bile onlarla gülüp geçicem. bosuna ne kendimi ne de onları üzmek istemiyorum
konuşcak birşey var mı ki?zihniyete bak,sana yaklaşım tarzına bak....böylesinle ne konuşulabilir ki?allahın bir selamı var işte,günaydın ve ii akşamlar haricinde konuşulcak bişey yok bu seviyesiz yaratıklarla...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…