- 18 Nisan 2015
- 2.248
- 6.064
- 358
- Konu Sahibi Liona Esposito
-
- #21
Bence bağımlılık yapmışDirek konuya gireceğim. O kadar mutsuzum ki. Öyle kötü bi ruh halindeyim ki. Sizin objektif yorumlarınıza ihtiyacım var. Benim göremediğim şeyleri görebilirsiniz belki.
Benim çok uzun zamandır bi ilişkim var. Bunun son 1 senesi nişanlılık dönemi. Onu çok seviyorum ama bazen tahammül edemiyorum huylarına.
Farkettim de bugüne kadar hep veren taraf olmuşum ben. Alan hep o olmuş. Ne zaman kavga etsek hep ilk adımı ben atarım. O asla atmaz. Zaten onun dışında da sorunlarım var benim. Ailevi sorunlar, maddiyata dayalı sorunlar, okul kpss gelecek endişelerim. Bunlara değinirsem çok uzun olur. Kendimi bi baltaya sap olamamış, işe yaramaz, değer görmeyen, hiç sevilememiş gibi hissediyorum.
Psikolojim bozuk, vücudumda hep yaralar çıkıyor nedenini bilmiyorum. Doktor fiziksel olarak tedavi uyguluyor ama bana kan tahlillerimin vs temiz olduğunu, bunların psikolojik olabileceğini söyledi.
Nişanlıma gelince aramız iyiyken iyi. Daha doğrusu ben alttan aldığım sürece iyi. Ama ben biraz kendi fikrimi söylemeye başlasam, bi şeylerine kızsam hemen tartışmalar, aramamalar, sormamalar...
Neden hep ilk adımı ben atmak zorundayım? Kavga ettiklerinde ellerinde çiçeklerle sevgilisini eşini yanına getirebilenler ne yapıyor da getirebiliyor? En son dün gece tartıştık bana küfür bile etti. Sinirlendiğinde ağzından çıkanı kulağı duymuyor.
Bugün bu saat oldu hala ne aradı ne sordu. En azından hatasının farkına varsa bi kaç saat sonra arasa özür dilese ona bile razı olacağım ama o da yok.
Böyle davrandığı zamanlarda davranışlarını normal bulmadığımı, beni sevip sevmediğini soruyorum. "Sevmiyorum" diyor. Sonra da "sinirli anımda soruyorsun ne cevap vereyim" diyor.
Onun dışında giydiğime karışır, gittiğim yere karışır. Bu yüzden de tartışırız çoğu zaman. Hep kendisinin istediği olsun ister. Ben bıktım artık bu durumlardan.
Kendimi boğuluyo gibi hissediyorum. Hayatımda yolunda giden tek bir şey bile yok sanki.
O kadar zaman, o kadar emek... Karşılığında da en ufak kavgada sana sırtını çeviren bi nişanlı. Sen aramazsan aramayan vurdumduymaz biri.
Biliyorum ayrıl diyeceksiniz, ayrıldığımız günler de oldu. Yine mutsuzluğun dibini gördüm "bu hiç geçmeyecek galiba" dedim. Sevdiğimden değil de alıştığımdan mı acaba? Neden bana değer vermeyen, sadece ben iyi olduğum sürece iyi olan, bi kez ardımdan gelmemiş biri için bu kadar üzülüyorum? Mazoşist miyim acaba? Bozulan psikolojim yüzünden bağımlı olduğumdan mı? Sizce ben onun hayatında ne derece önemliyim? Böyle davranan birisi beni seviyor mudur?
Taviz vermekten vazgecmelisiniz, ne zamana kadar kendi dusuncelerinizi, isteklerinizi bastirip baskalarinin memnuniyeti icin hareket etmeyi birakirsaniz o zaman bu depreyon biter. Evet hayatiniz boşa geciyor, gerci gecen sizin degil baskalarin hayati. Siz hep bastirmissiniz her isteginizi, iciniz dolmus, depresyon saniyosunuz ama onlar aslinda hapsedildigi yerden cikmaya calisan benliginiz, korkuyor musunuz insanlar sizi sevmez, terkeder, arkasini doner, kotu der diye... Korkmayinnnn... Insanlara taviz vermeyi birakin, sizi somuren insanlari hayatinizdan radikal bir kararla cikarin, kendinize guvenin, yalniz dahi kalsam ben bu hayatta ayakta dururum diyin, icinize donun ve "ben kimim", "ne istiyorum" diyin, kararlarinizdan pisman olmayin, yanlissa ders alin, dogruysa sahip cikin!Farkettim de bugüne kadar hep veren taraf olmuşum ben. Alan hep o olmuş. Ne zaman kavga etsek hep ilk adımı ben atarım. O asla atmaz.
Nişanlıma gelince aramız iyiyken iyi. Daha doğrusu ben alttan aldığım sürece iyi. Ama ben biraz kendi fikrimi söylemeye başlasam, bi şeylerine kızsam hemen tartışmalar, aramamalar, sormamalar...
Direk konuya gireceğim. O kadar mutsuzum ki. Öyle kötü bi ruh halindeyim ki. Sizin objektif yorumlarınıza ihtiyacım var. Benim göremediğim şeyleri görebilirsiniz belki.
Benim çok uzun zamandır bi ilişkim var. Bunun son 1 senesi nişanlılık dönemi. Onu çok seviyorum ama bazen tahammül edemiyorum huylarına.
Farkettim de bugüne kadar hep veren taraf olmuşum ben. Alan hep o olmuş. Ne zaman kavga etsek hep ilk adımı ben atarım. O asla atmaz. Zaten onun dışında da sorunlarım var benim. Ailevi sorunlar, maddiyata dayalı sorunlar, okul kpss gelecek endişelerim. Bunlara değinirsem çok uzun olur. Kendimi bi baltaya sap olamamış, işe yaramaz, değer görmeyen, hiç sevilememiş gibi hissediyorum.
Psikolojim bozuk, vücudumda hep yaralar çıkıyor nedenini bilmiyorum. Doktor fiziksel olarak tedavi uyguluyor ama bana kan tahlillerimin vs temiz olduğunu, bunların psikolojik olabileceğini söyledi.
Nişanlıma gelince aramız iyiyken iyi. Daha doğrusu ben alttan aldığım sürece iyi. Ama ben biraz kendi fikrimi söylemeye başlasam, bi şeylerine kızsam hemen tartışmalar, aramamalar, sormamalar...
Neden hep ilk adımı ben atmak zorundayım? Kavga ettiklerinde ellerinde çiçeklerle sevgilisini eşini yanına getirebilenler ne yapıyor da getirebiliyor? En son dün gece tartıştık bana küfür bile etti. Sinirlendiğinde ağzından çıkanı kulağı duymuyor.
Bugün bu saat oldu hala ne aradı ne sordu. En azından hatasının farkına varsa bi kaç saat sonra arasa özür dilese ona bile razı olacağım ama o da yok.
Böyle davrandığı zamanlarda davranışlarını normal bulmadığımı, beni sevip sevmediğini soruyorum. "Sevmiyorum" diyor. Sonra da "sinirli anımda soruyorsun ne cevap vereyim" diyor.
Onun dışında giydiğime karışır, gittiğim yere karışır. Bu yüzden de tartışırız çoğu zaman. Hep kendisinin istediği olsun ister. Ben bıktım artık bu durumlardan.
Kendimi boğuluyo gibi hissediyorum. Hayatımda yolunda giden tek bir şey bile yok sanki.
O kadar zaman, o kadar emek... Karşılığında da en ufak kavgada sana sırtını çeviren bi nişanlı. Sen aramazsan aramayan vurdumduymaz biri.
Biliyorum ayrıl diyeceksiniz, ayrıldığımız günler de oldu. Yine mutsuzluğun dibini gördüm "bu hiç geçmeyecek galiba" dedim. Sevdiğimden değil de alıştığımdan mı acaba? Neden bana değer vermeyen, sadece ben iyi olduğum sürece iyi olan, bi kez ardımdan gelmemiş biri için bu kadar üzülüyorum? Mazoşist miyim acaba? Bozulan psikolojim yüzünden bağımlı olduğumdan mı? Sizce ben onun hayatında ne derece önemliyim? Böyle davranan birisi beni seviyor mudur?
Niye bu kdr kendini küçük düsüruyorsun onun gòzunde sen kizsin o arayip soracak özur dilicek tabi onu simartmissin ondan seni tinlamiyor o aramiyorsa sen hic arama hem suclu bide klkip ozur dileyen taraf sen oluyorsun simdiden seni böyle eziyorsa evlendikten snra neler yapar bi ömür düşun ve sen onunla yasicaksin göze alabilirmisin boyle bi insanlaDirek konuya gireceğim. O kadar mutsuzum ki. Öyle kötü bi ruh halindeyim ki. Sizin objektif yorumlarınıza ihtiyacım var. Benim göremediğim şeyleri görebilirsiniz belki.
Benim çok uzun zamandır bi ilişkim var. Bunun son 1 senesi nişanlılık dönemi. Onu çok seviyorum ama bazen tahammül edemiyorum huylarına.
Farkettim de bugüne kadar hep veren taraf olmuşum ben. Alan hep o olmuş. Ne zaman kavga etsek hep ilk adımı ben atarım. O asla atmaz. Zaten onun dışında da sorunlarım var benim. Ailevi sorunlar, maddiyata dayalı sorunlar, okul kpss gelecek endişelerim. Bunlara değinirsem çok uzun olur. Kendimi bi baltaya sap olamamış, işe yaramaz, değer görmeyen, hiç sevilememiş gibi hissediyorum.
Psikolojim bozuk, vücudumda hep yaralar çıkıyor nedenini bilmiyorum. Doktor fiziksel olarak tedavi uyguluyor ama bana kan tahlillerimin vs temiz olduğunu, bunların psikolojik olabileceğini söyledi.
Nişanlıma gelince aramız iyiyken iyi. Daha doğrusu ben alttan aldığım sürece iyi. Ama ben biraz kendi fikrimi söylemeye başlasam, bi şeylerine kızsam hemen tartışmalar, aramamalar, sormamalar...
Neden hep ilk adımı ben atmak zorundayım? Kavga ettiklerinde ellerinde çiçeklerle sevgilisini eşini yanına getirebilenler ne yapıyor da getirebiliyor? En son dün gece tartıştık bana küfür bile etti. Sinirlendiğinde ağzından çıkanı kulağı duymuyor.
Bugün bu saat oldu hala ne aradı ne sordu. En azından hatasının farkına varsa bi kaç saat sonra arasa özür dilese ona bile razı olacağım ama o da yok.
Böyle davrandığı zamanlarda davranışlarını normal bulmadığımı, beni sevip sevmediğini soruyorum. "Sevmiyorum" diyor. Sonra da "sinirli anımda soruyorsun ne cevap vereyim" diyor.
Onun dışında giydiğime karışır, gittiğim yere karışır. Bu yüzden de tartışırız çoğu zaman. Hep kendisinin istediği olsun ister. Ben bıktım artık bu durumlardan.
Kendimi boğuluyo gibi hissediyorum. Hayatımda yolunda giden tek bir şey bile yok sanki.
O kadar zaman, o kadar emek... Karşılığında da en ufak kavgada sana sırtını çeviren bi nişanlı. Sen aramazsan aramayan vurdumduymaz biri.
Biliyorum ayrıl diyeceksiniz, ayrıldığımız günler de oldu. Yine mutsuzluğun dibini gördüm "bu hiç geçmeyecek galiba" dedim. Sevdiğimden değil de alıştığımdan mı acaba? Neden bana değer vermeyen, sadece ben iyi olduğum sürece iyi olan, bi kez ardımdan gelmemiş biri için bu kadar üzülüyorum? Mazoşist miyim acaba? Bozulan psikolojim yüzünden bağımlı olduğumdan mı? Sizce ben onun hayatında ne derece önemliyim? Böyle davranan birisi beni seviyor mudur?
Arkadasim cokk haklisin. Bir bayan bazen buhran donemlerine giriyor. Bir es, nisanli elinden tutup kaldirmali, destek olmali, hissettirmeli yaninda oldugunu. Konu sahibine diyorum ki kacc kurtul ondan. Sanslusin ki sana yon godterenler var. Seven insan nisanlinin yaptiklarini yapmaz. Hic dusunme bence bununla gelecek planlamayi. Benim esimin nisanliligi gibiymis. Ben atanmistim o atanmamisti fakat ben ona hep yardimci oldum. Veren hep ben olmusum. Sonrasi ne mi oldu bir bebegim var ve bosanma asamasina geldik.Sadece şu soruları soracağım..
Bunun hamileliği olacak, lohusalığı olacak.
Depresyonun dibinde hissettiğin dönemlerde kim tutup kaldıracak sizi?
Bu adam burnu düşse eğilip almazken yerden..
Hep sen hep sen nereye kadar yani..
Senin iyi olmadığın günler de olacak..
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?