evt canım oyle malesef ruyalarımada cok sık gırıyor.ah canım ya, sağol varol. iyiki siz varsınız.
mermer merdiven çok korkutucu:18: bi arkadaşın evinde var, üç tane de küçük çocuğu.
2 yaşında bi kızı vardı, sürekli inip çıkıyordu, yüreğim ağzıma geliyordu. ama annesi alışmış. korkmuyor.
ben kendim inerken bile tutunarak yavaş yavaş iniyordum. Allah korusun var ya gerçekten çok tehlikeli..
sizin balkon korkulukları da kötüymüş ya:26: bizim balkonlar kapalı. zaten balkon kapılarını da kapalı tutuyorum.
pencerenin dibine sandalyeyi çekip camdan bakma sevdası başladı. camlar da eski tip tek cam, ısı cam gibi sağlam da değil.
ıyı fıkır ama kv evı olunca zorr tatlım.Allah Nur içinde yatırsın , hâlden insandan anlayan bi insanmış ne güzel,
Kızma canım kızma en güzel günlerin bunlar, ben geri dönmek isterdim ikinci doğumumun olduğu günlere, sonrasında havalar sıcak olacağı için atarsın Mete'yi silinge, üçünüz park bahçe gezersinizinsallah...
Ay canım ufak tefek kazalar olur tabii de pencere balkon güvensiz deyince bile kötü oldum ben,
Istersen penkit diye birşey var bana da Elifnaz söylemişti sağolsun , bir kutudan 5 tane çıkıyor 75 tl miydi tam hatırlayamadım, takması da çok basit , güvensiz pencerelere ve balkon kapısına takın isterseniz....
esımde bu konuda cok yoruluyor hakkını yıyemem.o an aramamak gibi bi seçeneğim olamazdı. çünkü başını çarptıktan sonra
bayılma, kusma, gözlerde kayma gibi tepkilerin önemli olduğunu biliyorum. sonuçta beyin kanaması riski var.
akşam eşim gelir, yemek yeriz. kendinin işi varsa, bana derki sofrayı toplama. geç ayşecikle otur.
bazen de diyorki, sen ayşeciğe bak ben sofrayı toplayayım. topluyor, düzenliyor, makineyi açıyor.
yeterki sen ayşeciğe bak. dediğin çok doğru; dikkatini ayırıp yarım saat oynayacağı zaman sıkıntı yok.
ama kendi başka bi şeylerle ilgilenecekse nfk sen içerlerde uğraşma, gel çocuğu kolla
herhangi bi işim için dışarı çıkacak olsam, 1-2 saat çocuğa bak desem, soluğu annesinde alır.
bir taşla iki kuş.
evet yaa hayırdır ınsallah.Hah! Aynen bizde de öyle
Eşime çok bunaldım dediğimde hemen "anneme götüreyim" diyor
Bu ara mobilyacı geldi, tamirci geldi; Kerem yanlarına gitmek istiyor eşim de beni çağırıyor "şunu al bize iş yaptırmıyor" diyor.
"Eeee, ben nasıl iş yapıyorum onunla bütün gün??" diyorum
Ben de bu gece deprem olduğunu gördüm çok kötüydü hayırdır inşallah..
Ahh canımm kıyamam yavrum yaa noluyo bu cocuklara cok gecmıs olsun canım yaa.Biz de evvelki gün eşimle dışarı çıkıyorduk Kerem asansöre parmağını sıkıştırdı herşey 1 saniye içinde oldu
Ben bayılmak üzereydim parmakları kopacak zannettim,Kerem çok ağladı eşim de şok oldu ama neyse ki birşey olmadı.
herşey bi anda gözünün önünde olunca o da ne diyeceğini bilemedi suçlayamadı beni.
"Allah koruyor bunları ya" dedi ben de "evet, görüyorsun!! dedim
Ayşeciğe çok geçmiş olsun canım Allah tekrar yaşatmasın; eşinin de senden özür dileyeceğine eminim. Ama maalesef mantık aynı.
ahh canım benım allah sabır ve kolaylık versın.seker portakalim cok.gecmis olsun..
pembisim iyki de dogdunn iyki de seni tanidik nice guzel yillara ins...
nfk hayirdir canim merak ettim seni..
simdilik sdc bunlari okuyabildm bende
fenalardayim hicbiseye yetisemiyorum cok sistim haftasonu yatili misafirim geliyo hersey karmasik ben bu tuvalet egitimini napicam yav fikir verin bana busmai kuzum sen naptn kestin mi bidahaki yila mi birakcan hepiniz ozellikle.hamisler ses verinn
Oooo cok kotu olmus kabus gıbı. bencede tası tatlım. bende ankaradakı evımdekı dondurucumu dusunuyorum geldlgımden berı. sadece buzdolabının fısını calısır vazıyette bıraktım. ama ıcındekıler noldu acababılmıyorum elektıkler hıc gıttımı kı tıklım tıklım dolu ıcı.pamukhelvacım oğlunun doğum günü kutlu olsun
bu akşam bir ara buzdolabının çalışmadığını farkettim aklımı kaçırmak üzereydim.
düşünsenize koyduğum börekler,köfteler,yaprak sarma,etler,bezelyeler,tavuk suyu,et suyu.. herşeyim gidebilirdi,tüm emeklerim!
eşim yaptı ama tekrar gidebilir ne de olsa ev yeni.. yarın eşim istanbula gidiyor 2 günlüğüne evde de yokum; riske atamam ben de kv ye taşıycam buzluktakileri
olmaz tatlım demezler.herkezın ısıne nasıl gelırse oyle dımı.bu zamana kadar pek sıkıntım olmamıştı 2 gündür uyuma güçlüğü çekiyorum, uykusuz gecelerin provası tehlike çanları çalıyor
bazen halime gülüyorum bazen de tepem atıyor,,
annem de dahil kimsenin beni umursamadığını düşünüyorum
şu çocuğu birkaç saat alalım da,son günlerinde biraz kafanı dinle diyen yok
Canım, çocuk bu düşecek tabi. Düşmeyen çocuk var mı? Hiç canını sıkma.günaydın canlar..
cancağazım şeker pembem; yeni yaşın hayırlı olsun. Rabbim ailen ve sevdiklerinle nice sağlıklı mutlu seneler göstersin inş..
büyük abi selimin de doğum günü kutlu olsun, Rabbim hayırlı uzun ömür yazsın inş.. iyiki doğdunuz..
şeker portakalım; çok geçmiş olsun. inş günbegün daha iyi olur babacığın. tüm hastalara acil şifalar diliyorum..
dün günümüz çok güzel geçti. kızlarla yedik, içtik, güldük eğlendik.. ayşecik de kuzeniyle kudur kudur.
bir saniye totosu yer görmedi, koşturdu durdu.
akşam eve dönünce de bir güzel yıkadım. ayakta zor duruyordu yorgunluktan. gece yarısı uyuyan bebenin saat 9da gözleri kapanıyordu.
neyse bi ara eşim annesine geçti. o sırada da ayşecik lazımlığın üstüne çıkmakla meşguldu. en sevdiği şey. üstüne çıkıp inmek.
ben de yanıbaşındayım. yine lazımlığın üstüne çıkıp dayandı, sonra oturur gibi kendini geri bıraktı ve 40-50 cm den sırtüstü geri düşüp
başını şiddetli vurdu, ensesinin üstünü. benim de basiretim bağlandı sadece izledimhemen kaldırdım, ama çok farklı ağlıyor.
hiç öyle ağladığını duymadım. yüzü gözü değişti. aldım mutfağa gittim su içirmek için. o saniye kusmaya başladı.
aklım başımdan gitti. eşimi aradım hemen eve gel, dr a gidicez diye. koştu geldi. onun zaten eli ayağına dolaşıyor.
sağa sola manasızca gidip geliyor. o sırada ayşecik bi daha kustu. bunların hepsi 30 saniye sürmedi yani.
apar topar hastaneye gittik. acildeki dr muayene etti. önemli bi şeyi görünmüyor, ama bi beyin cerrahı baksın dedi.
oradan devlet hastanesine gittik. tomografi çekildi, hamdolsun önemli bi şey yokmuş.
zaten oralarda idrakı açık, gayet keyifli bizimki, konuşuyor, gülüyor, mama istiyor.
öylece geri geldik. arabada hiç konuşmadı eşim. eve gelince ayşeciği yıkadım, uyuttum. başladım evi temizlemeye.
mutfağa ve salon halısındaki kusmukları temizliyorum. eşim geldi yanıma oturdu. konuşmaya başladı.
sana daha önce de demiştim. sen çocuk bu düşer kalkar büyür modundasın. buna inanmışsın.
ben hiçbir zaman bu düşünceyi kabul etmedim. çocuk için maksimum tedbiri alıcaz. mobilya köşeleri ya da diğer eşyalar için.
zaten bu çocuk kendini kayıramıyor. o yüzden senin hiç gözünü ayırmaman lazım. bu ciddi bi kazaydı, ölebilirdi.
bu olay benim gözetimimde de gerçekleşebilirdi, ama senin çok daha dikkatli olman lazım falan dedi.
tamam bütün tebirleri birdaha gözden geçirelim gerekeni yapalım. daha da dikkatli olalım.
koltukları da mı çıkaralım evden, çocuk tepesine tırmanıyor, kolçaklarına çıkıp oturuyor diye.
diyelim koltuğu çıkardık, bazen düz yolda başka bi şeye bakarken, oyuncağına takılıp düşünüyor.
bunun sonu nereye gidiyor dedim. hem ne demek sen bakarken düşse o kadar önemli değil
ama benimleyken düşünce ben sorumlu mu oluyorum. üzüntü aynı, hem emin ol ben senden daha çok üzülüyorum.
vicdan desen aynı, neyimiz farklı dedim. ben o üzüntünün üstüne, vicdanın üstüne bi de senin bu tarzdaki
suçlamavari sözlerini işitiyorum dedim. bana diyorki; çocuğu bir saniye yalnız bırakmayacaksın.
tuvalete giderken eskisi gibi mama sandalyesine sabitle.. su içmeye giderken yanına al, o da seninle gelsin
gözünün önünde dursun. kendine zaman ayırmak istediğinde de anneme ver.
ne kadar kolay anlatıyorsun dedim. ben bu çocukla 24 saat beraberim. en temel ihtiyaçlarda bile çocukla birlikte ol diyorsun da
bu mümkün mü, hem bu bebek değilki kanguruyla sırtıma bağlayıp iş yapayım. en meraklı hareketli zamanında, kıpır kıpır bi bebek.
tabiki evin içinde istediği gibi gezecek dolaşacak dedim. hayır diyor, hiçbir iş yapma, dedim gibi ihtiyaclarını da ona göre ayarla
sadece bu çocuğa bak. hatta parka gitmeniz de şart mı, oralara da tırmanıyor, kayıyor, koşturuyor. hepsi tehlike diyor
ben de iyice abarttın, çocuğu salona hapsedelim mi diyorsun, yürümezse koşmazsa, tırmanmazsa nasıl öğrenecek
senin dediğin mantıkla otursun çocuk, 4 yaşına geldiğinde bunların hepsini yapabiliyor mu olacak sanıyorsun.
denemeden, pratik yapmadan o kaslarını çalıştırmadan motor gelişimi sağlanamazki dedim.
hem sana şu çocuğu versem iki gün evin içinde hatta alanı da darattım salonda hiç düşmeden, sağa sola çarpmadan
o günü tamamlayamazsın iddia ediyorum dedim. tutum konusunda çok farklı düşünüyoruz.
o zaman bi çocuk nöroloğuna ya da psikoloğuna mi gidicez, gidip uzmandan fikir soralım.
biz bu çocuğa nasıl davranıcaz, hangisi doğru diye dedim. önce kabul etti. kalkarken de vazgeçti.
ben sana söyleyeceğimi söyledim. nasıl istersen öyle yap diyor. ne kadar bencil bi düşünce, bana lafları saydın, nasılsa
bu çocuktan ben sorumluyum. şimdi arkanı döndün gidiyorsun, haksızlık yaptığın. yarın öbür gün tedbir almama rağmen
kaçınılmaz bi şekilde bu çocuk bir kaza daha geçirdiğinde yine dönüp ben demiştim diyeceksin, ya da o şekilde bakacaksın.
böylelikle sorumluluktan sıyrılmış mı oluyorsun. senden daha makul olmanı bekliyorum dedim. tınmadı bile, ben fikrimi söyledim dedi geçti gitti.
o gitti uyudu ama benim mideme ağrılar girdi kıvrandım durdum. hem sinirliyim, hem üzgünüm, hem vicdan yapıyorum, hem endişeliyim.
üstüne bir de böyle muameleye maruz kalıyorum. at tüm sorumluluğu anneye, ütopik şeyler iste.
yaparsa ne ala, yapmazsa o suçlu öyle mi yaniiii?!!!
Rabbim hayırlara çevirsin..Bugün iki tane rüya gördüm. çok enteresanki rüyaların ikiside uçağın düşmesiyle ilgiliydi. şöyleki; ben avm nin girişinde içerideymişim. tavan yüksekliği oldukça büyük avm de girişi çok büyük. ben kenarda beklerken içeriye uçak giriyor burnunu cam kaplamaya 2 kez vuruyor ama yüksekte sonra kuyruk kısmı aşağı dönüyor ve yere çakılıyor. çok korkuyorum o halde. uyandığımı hatırlıyorum tekrar uyumuşum yine uçak gördüm ve ben yine avm deyim. bu kez ayırıcı duvarda var ama çok küçük. uçak avm nin kapısından içeri giriyor ama yere yakın giriyor ve çarpıyor tabana. tekerlekleri ve parçalar fırlıyor. bende o ayırıcı duvara yapışmış vaziyette kendimi korumaya çalışıyorum. ya bana çarparsa parçalar diye düşünüyorum. çok garip.
hiçbir zaman onu yapıyorum, bunu yapıyorum.Heyt be işte bu. çok biliyorlarsa akşam onlar baksın di mi
Evet sonuçta zaten çocuğumuzun başında duruyoruz herşeyimizden fedakarlık ediyoruz daha ne yapalım??? Sanki bizden çok düşünüyorlar, hiçbirşeyle ilgilenme demesi kolay!
Hah! Aynen bizde de öyle
Eşime çok bunaldım dediğimde hemen "anneme götüreyim" diyor
Bu ara mobilyacı geldi, tamirci geldi; Kerem yanlarına gitmek istiyor eşim de beni çağırıyor "şunu al bize iş yaptırmıyor" diyor.
"Eeee, ben nasıl iş yapıyorum onunla bütün gün??" diyorum
Ben de bu gece deprem olduğunu gördüm çok kötüydü hayırdır inşallah..
ama ne?! akşama hazır yemekler, temiz ev, ütülü çamaşırlar dolapları sanki başka bi kadın gelip yapıyor..Canım ama yemek yapmak zorundasın, temizlik ütü yapmak zorundasın, çocuğa bakmak zorundasın. millete yetişmek zorundasın vs vs... bunların hepsi hayatımızda ve yapmak zorundayız. peki biz hiç dinlenmeyecekmiyiz. çocuğun uyuduğu zamanlarda yapsan sen işini bitirdiğinde uyanmış olacak. yatana kadar pertimiz çıkıyor zaten. hadi yapmadık diyelim bütün bunları sonucunada katlanabileceklermi acaba? hiç sanmıyorum çünki hazır düzene alışmışlar hepöyle olacak sanıyorlar yapmayıncada. of ya laf işte.
çok doğru söyledin bacım.geçmiş olsun nfk çok üzüldüm ama çocuklar gerçekten düşe kalka kendilerini korumayı öğreniyor ve bunu başkalarının anlaması için bakımlarına uzun süreli ortak etmek gerek. eşin sana haksızlık etmiş ve kolaycı davranmış" ben söyledim benden günah gitti." gitmedi canım biz de söyleyebilir başka konular için bir sürü tespit ama hayatın matematiği onların kullandığı kadar kolay değil...hep düşünürüz o darılır mı bu kırılır mı diye....tabiki evlatları biz doğurduk itip düşürecek halimiz yok ama herşeyi bizim programlamamıza izin veriyorlarsa korumayı da biz istediğimiz gibi yapalım...yemek konusunda kendi bildiğin gibi yedir hanım, alt açılacak aç hanım, ama korumada benim istediğim gibi...nedenmiş o biz düşünemiyormuyuz?.. haksızlık etmiş umarım anlar ama sen üzülme güzel anne....
geçmiş olsun canım.. iyiki sana gelmedi..Azonce klavyeme cay dokuldu. tabı suan ıptal durumda. bır telas masa klavye temızledım. leptop kullanıyorum ıyıkı yukseklık ayarlıydı ona bısey olmadı.
Canım, çocuk bu düşecek tabi. Düşmeyen çocuk var mı? Hiç canını sıkma.
Amın canım ryam ınsallah hayırdır. ıse gelınce ruya tabırınden baktım guzel yorumlanmıs ama dusen ucakla ılgılı yorum goremedım. benım ruyalar cıkar genelde. aıleden bırı hasta olsa bana malum oluyor cok ılgınctır. ayy bıde bu ıkıncı cay vakası . aksam yemegı terasta yedık arkasından cay faslı. batuhan koluma bır vurdu cay tamamen ustume dokuldu. ıse geldım masamda kataloglar vardı cayda onunde. kalktım masanın kenarından gecereken kut bardak devrıldı. oturur vazıyette olsaydım yanardım zaten.Rabbim hayırlara çevirsin..
hiçbir zaman onu yapıyorum, bunu yapıyorum.
şundan fedakarlık ediyorum demem, zaten bunlardan ben memnun oluyorum.
ancak yapılanın da görülmemesi sinir bozuyor.
ama ne?! akşama hazır yemekler, temiz ev, ütülü çamaşırlar dolapları sanki başka bi kadın gelip yapıyor..
çok doğru söyledin bacım.
geçmiş olsun canım.. iyiki sana gelmedi..
dün hastaneden çıkarken girişte sedyenin üstünde 4 yaşlarında bi kız çocuğu kimse yok yanında.
ben de eşimi bekliyorum. yanına gittim. biraz konuştum, yalnız mısın diye babam içeride dedi.
titriyor çocuk, bacakları titriyor hem de zangır zangır.. sonra gördümki, kızın ayağı baştan başa yanmış derisi sıyrılmış
yavrum, gık demiyor. ah demiyor, ağlamıyor
acısından nasıl ayağı titriyor,en de ameliyattan sonra cok acı çekmiştim de
ayaklarım öyle titremişti, üstünde duramamıştım.. ne oldu bilmiyorum. hastanedeki sistemler de çok ilginç.
kız çocuğu yanmış, acile gelmiş. yok kayıt yapın, bilgilerini verin diyorlar.. çocuk kayıt işlemlerini bekliyor.
oysaki en acil durum, bi yandan dr müdahale etsin bi yandan kayıt yapılır. her yerde bürokrasi!
canım mutlu yaslar sana dogum gunun kutlu olsunGünaydınlar herkeseeeeeeeee :) güzel bir gün olsun inşallah :)
Malum bugün doğum günüm (aman sabahlar olmasınnnnn)öğleden sonra oğluşu satıp yemeğe gideceğiz inşallah. Onsuz birşeyler yapmak içimi bi tuhaf yapsa da bu da gerekli ve onunla birşey anlamayız diyerekten avutuyorum kendimi... Pastayı beraber keseriz artık inşallah :)
Bu arada koşu bandında yürüyorum ya üç gündür; resmen pertim çıkıyor. Hepi topu da 40 dakka yani.. Zayıflama eşofmanı ile bolca terliyorum. Günün geri kalanında da elimi kolumu zor kaldırıyorum :) ramazanda napıcam ben yaaaaa (2 yıldır tutmuyordum ya)???? Allah'ım sabrını versin inşallah :)
oyyy kuzucugumun dogum gunu kutlu olsuuuun opyorum onu yanaklarından bıde kollarını ısırıyorum canımm kocaman bırHayırlı akşamlar güzeller nasılsınız ? Yarın minik kuşumun doğum günü, ne çabuk 2 sene geçti de iki yaşını dolduruyor inanamıyor insankendi deyimiyle ' büyük abi' olmuş ablası sen bebekden deyince kızıyo , büyük abiiii diye bağırıyor
Nfk iyi eğlenceler cnm .. saçı kamufle için, şimdilik evde tülbent tak en iyisi
Şekerportakalım kuzuluk a gittik biz cnm , amcamıza geçmiş olsun , Allah sağlık sıhhat versin
Hepinize Hayırlı huzurlu akşamlar hepinize
tamam canım, fırsat buldukça buralardayım, inşallahneyneyse; bak o kadar insanlar geldi geçti bu topikten. artık kimseyi anmıyorum da, sen istisnasın..
her türlü yoğunluğa, yorgunluğa rağmen arada bi selam var.
oo hamarat hatun yine işleri halletmiş:) bizde hala hiç hazırlık yok..bu arada epeyce mantı yaptım ramazan için..
bi de köfte yapsam iyi olacak..
çok geçmiş olsun canım.. Allah beterinden esirgesin.. ne kadar korursan koru, aynen senin de belirttiğin gibi, düz yolda giderken bile çocuk düşer, bir tarafını incitmeyi başarır. açıkçası eşinin bahsettiği model ile ancak cam çocuk yetişir diye düşünüorum. çocuk tırmanır, hoplar, zıplar, koşar ve düşer. çocuktan bunları yapmamasını istemek abes bence. sen benimsediğin modelde ilerle, ilerde eşin de sana hak verecektir.
dün günümüz çok güzel geçti. kızlarla yedik, içtik, güldük eğlendik.. ayşecik de kuzeniyle kudur kudur.
bir saniye totosu yer görmedi, koşturdu durdu.
akşam eve dönünce de bir güzel yıkadım. ayakta zor duruyordu yorgunluktan. gece yarısı uyuyan bebenin saat 9da gözleri kapanıyordu.
neyse bi ara eşim annesine geçti. o sırada da ayşecik lazımlığın üstüne çıkmakla meşguldu. en sevdiği şey. üstüne çıkıp inmek.
ben de yanıbaşındayım. yine lazımlığın üstüne çıkıp dayandı, sonra oturur gibi kendini geri bıraktı ve 40-50 cm den sırtüstü geri düşüp
başını şiddetli vurdu, ensesinin üstünü. benim de basiretim bağlandı sadece izledimhemen kaldırdım, ama çok farklı ağlıyor.
hiç öyle ağladığını duymadım. yüzü gözü değişti. aldım mutfağa gittim su içirmek için. o saniye kusmaya başladı.
aklım başımdan gitti. eşimi aradım hemen eve gel, dr a gidicez diye. koştu geldi. onun zaten eli ayağına dolaşıyor.
sağa sola manasızca gidip geliyor. o sırada ayşecik bi daha kustu. bunların hepsi 30 saniye sürmedi yani.
apar topar hastaneye gittik. acildeki dr muayene etti. önemli bi şeyi görünmüyor, ama bi beyin cerrahı baksın dedi.
oradan devlet hastanesine gittik. tomografi çekildi, hamdolsun önemli bi şey yokmuş.
zaten oralarda idrakı açık, gayet keyifli bizimki, konuşuyor, gülüyor, mama istiyor.
öylece geri geldik. arabada hiç konuşmadı eşim. eve gelince ayşeciği yıkadım, uyuttum. başladım evi temizlemeye.
mutfağa ve salon halısındaki kusmukları temizliyorum. eşim geldi yanıma oturdu. konuşmaya başladı.
sana daha önce de demiştim. sen çocuk bu düşer kalkar büyür modundasın. buna inanmışsın.
ben hiçbir zaman bu düşünceyi kabul etmedim. çocuk için maksimum tedbiri alıcaz. mobilya köşeleri ya da diğer eşyalar için.
zaten bu çocuk kendini kayıramıyor. o yüzden senin hiç gözünü ayırmaman lazım. bu ciddi bi kazaydı, ölebilirdi.
bu olay benim gözetimimde de gerçekleşebilirdi, ama senin çok daha dikkatli olman lazım falan dedi.
tamam bütün tebirleri birdaha gözden geçirelim gerekeni yapalım. daha da dikkatli olalım.
koltukları da mı çıkaralım evden, çocuk tepesine tırmanıyor, kolçaklarına çıkıp oturuyor diye.
diyelim koltuğu çıkardık, bazen düz yolda başka bi şeye bakarken, oyuncağına takılıp düşünüyor.
bunun sonu nereye gidiyor dedim. hem ne demek sen bakarken düşse o kadar önemli değil
ama benimleyken düşünce ben sorumlu mu oluyorum. üzüntü aynı, hem emin ol ben senden daha çok üzülüyorum.
vicdan desen aynı, neyimiz farklı dedim. ben o üzüntünün üstüne, vicdanın üstüne bi de senin bu tarzdaki
suçlamavari sözlerini işitiyorum dedim. bana diyorki; çocuğu bir saniye yalnız bırakmayacaksın.
tuvalete giderken eskisi gibi mama sandalyesine sabitle.. su içmeye giderken yanına al, o da seninle gelsin
gözünün önünde dursun. kendine zaman ayırmak istediğinde de anneme ver.
ne kadar kolay anlatıyorsun dedim. ben bu çocukla 24 saat beraberim. en temel ihtiyaçlarda bile çocukla birlikte ol diyorsun da
bu mümkün mü, hem bu bebek değilki kanguruyla sırtıma bağlayıp iş yapayım. en meraklı hareketli zamanında, kıpır kıpır bi bebek.
tabiki evin içinde istediği gibi gezecek dolaşacak dedim. hayır diyor, hiçbir iş yapma, dedim gibi ihtiyaclarını da ona göre ayarla
sadece bu çocuğa bak. hatta parka gitmeniz de şart mı, oralara da tırmanıyor, kayıyor, koşturuyor. hepsi tehlike diyor
ben de iyice abarttın, çocuğu salona hapsedelim mi diyorsun, yürümezse koşmazsa, tırmanmazsa nasıl öğrenecek
senin dediğin mantıkla otursun çocuk, 4 yaşına geldiğinde bunların hepsini yapabiliyor mu olacak sanıyorsun.
denemeden, pratik yapmadan o kaslarını çalıştırmadan motor gelişimi sağlanamazki dedim.
hem sana şu çocuğu versem iki gün evin içinde hatta alanı da darattım salonda hiç düşmeden, sağa sola çarpmadan
o günü tamamlayamazsın iddia ediyorum dedim. tutum konusunda çok farklı düşünüyoruz.
o zaman bi çocuk nöroloğuna ya da psikoloğuna mi gidicez, gidip uzmandan fikir soralım.
biz bu çocuğa nasıl davranıcaz, hangisi doğru diye dedim. önce kabul etti. kalkarken de vazgeçti.
ben sana söyleyeceğimi söyledim. nasıl istersen öyle yap diyor. ne kadar bencil bi düşünce, bana lafları saydın, nasılsa
bu çocuktan ben sorumluyum. şimdi arkanı döndün gidiyorsun, haksızlık yaptığın. yarın öbür gün tedbir almama rağmen
kaçınılmaz bi şekilde bu çocuk bir kaza daha geçirdiğinde yine dönüp ben demiştim diyeceksin, ya da o şekilde bakacaksın.
böylelikle sorumluluktan sıyrılmış mı oluyorsun. senden daha makul olmanı bekliyorum dedim. tınmadı bile, ben fikrimi söyledim dedi geçti gitti.
o gitti uyudu ama benim mideme ağrılar girdi kıvrandım durdum. hem sinirliyim, hem üzgünüm, hem vicdan yapıyorum, hem endişeliyim.
üstüne bir de böyle muameleye maruz kalıyorum. at tüm sorumluluğu anneye, ütopik şeyler iste.
yaparsa ne ala, yapmazsa o suçlu öyle mi yaniiii?!!!
herkese merhaba uzunnn bir aradan sonra
herkes iyidir bi ryaramazlık yoktur inşallah:26:
bizde de babam acil bir ameliyat geçirdi allaha şükür şu an durumu çok iyi dün hastaneden çıkardık hastalıklarının haricinde başka bir oragnında
sıkıntı çıktı acil müdahale edilmesi gerekti falan onunla uğraştık bu ara ama şu an çok iyi allaha şükür
nfk canım saçlarını boyama maceran kötü sonuçlanmış ama senin arkadaşın bir çözüm önerir sana merak etme toparlarsınız
birde yazlığa gidiyormuşsunuz ohhh ne güzel dediğin gibi ayşeciğede çok iyi gelecektir
pempiş kızz hala devam haa diyete maşallah ne kadar verdin şimdiye kadar :44:
busmai doğumuna çok az kalmış heyecan dorukta desene rabbim kolaylık versin inşallah
aryam kocan geldimi kızz neler neler getirmiş size
born sende alışveriş teleşına düşeceksin ne güzel kız kıyafeti almak çok zevkli ama sende şimdi bu durumu abartacaksın süslü bir kızın olacak maşallah
pamuk helva canım akyaka mı gittiniz nasıl beğendim mi oraları ??
unuttuklarım kusura bakmasın ancak bu kadar okuyabildim
birde üstüne banyonun tavanından su akmaya başladı onu da bu sabah geç gelerek o işlemi yaptırdık eşimle biraz evi toparlamış oldum
bu bahane ile kızımlada beraber vakit geçirdik güzel oldu
Geçmiş olsun canım babacığına. Allahtan biraz toparlamış, inş çok çok daha çabuk iyileşirr.Cok gerginim. Sinirlerim harap olmus durumda ve cinlerim tepemde.
Ama yazmaya da halim yok. Yarin gorusuruz.
Herkese hayirli geceler..
Ay canım geçmiş olsun, neler yaşamışsındır allah bilir . Şimdi iyi değil mi ayşecik?? Eşinin tavrı da herkesin eşinin olduğu gb ymiş anladığım kadarıyla. Senin eşin sakince konuşmuş, bizimki çıkışır, o çıkışınca ben çıkışırım falan, kavgaya dönüşür. Yani arya yeni emeklediği zamanlar biz çok yaşıyoduk bunları. Baya baya kavga ediyorduk, ben en sonunda bana bu çocuğun bakıcısıymışım gb davranma, bunların olmamasını en çok ben istemem, ben onun annesiyim. Dedikten sonra kesildi gb. Artık bendeykende ondaykende kazalar oluyor ama üzerinde konuşmuyoruz bile. Üstelik onla günde en fazla 1-2 saat geçirirken benle hep birlikte. Ona rağmen baya vukuatı var. Anladı sanırım bazı şeylerin engellenemeyeceğini. Sende ona çocuğu imama emenet ettiği günleri hatırlatsaydıngünaydın canlar..
cancağazım şeker pembem; yeni yaşın hayırlı olsun. Rabbim ailen ve sevdiklerinle nice sağlıklı mutlu seneler göstersin inş..
büyük abi selimin de doğum günü kutlu olsun, Rabbim hayırlı uzun ömür yazsın inş.. iyiki doğdunuz..
şeker portakalım; çok geçmiş olsun. inş günbegün daha iyi olur babacığın. tüm hastalara acil şifalar diliyorum..
dün günümüz çok güzel geçti. kızlarla yedik, içtik, güldük eğlendik.. ayşecik de kuzeniyle kudur kudur.
bir saniye totosu yer görmedi, koşturdu durdu.
akşam eve dönünce de bir güzel yıkadım. ayakta zor duruyordu yorgunluktan. gece yarısı uyuyan bebenin saat 9da gözleri kapanıyordu.
neyse bi ara eşim annesine geçti. o sırada da ayşecik lazımlığın üstüne çıkmakla meşguldu. en sevdiği şey. üstüne çıkıp inmek.
ben de yanıbaşındayım. yine lazımlığın üstüne çıkıp dayandı, sonra oturur gibi kendini geri bıraktı ve 40-50 cm den sırtüstü geri düşüp
başını şiddetli vurdu, ensesinin üstünü. benim de basiretim bağlandı sadece izledimhemen kaldırdım, ama çok farklı ağlıyor.
hiç öyle ağladığını duymadım. yüzü gözü değişti. aldım mutfağa gittim su içirmek için. o saniye kusmaya başladı.
aklım başımdan gitti. eşimi aradım hemen eve gel, dr a gidicez diye. koştu geldi. onun zaten eli ayağına dolaşıyor.
sağa sola manasızca gidip geliyor. o sırada ayşecik bi daha kustu. bunların hepsi 30 saniye sürmedi yani.
apar topar hastaneye gittik. acildeki dr muayene etti. önemli bi şeyi görünmüyor, ama bi beyin cerrahı baksın dedi.
oradan devlet hastanesine gittik. tomografi çekildi, hamdolsun önemli bi şey yokmuş.
zaten oralarda idrakı açık, gayet keyifli bizimki, konuşuyor, gülüyor, mama istiyor.
öylece geri geldik. arabada hiç konuşmadı eşim. eve gelince ayşeciği yıkadım, uyuttum. başladım evi temizlemeye.
mutfağa ve salon halısındaki kusmukları temizliyorum. eşim geldi yanıma oturdu. konuşmaya başladı.
sana daha önce de demiştim. sen çocuk bu düşer kalkar büyür modundasın. buna inanmışsın.
ben hiçbir zaman bu düşünceyi kabul etmedim. çocuk için maksimum tedbiri alıcaz. mobilya köşeleri ya da diğer eşyalar için.
zaten bu çocuk kendini kayıramıyor. o yüzden senin hiç gözünü ayırmaman lazım. bu ciddi bi kazaydı, ölebilirdi.
bu olay benim gözetimimde de gerçekleşebilirdi, ama senin çok daha dikkatli olman lazım falan dedi.
tamam bütün tebirleri birdaha gözden geçirelim gerekeni yapalım. daha da dikkatli olalım.
koltukları da mı çıkaralım evden, çocuk tepesine tırmanıyor, kolçaklarına çıkıp oturuyor diye.
diyelim koltuğu çıkardık, bazen düz yolda başka bi şeye bakarken, oyuncağına takılıp düşünüyor.
bunun sonu nereye gidiyor dedim. hem ne demek sen bakarken düşse o kadar önemli değil
ama benimleyken düşünce ben sorumlu mu oluyorum. üzüntü aynı, hem emin ol ben senden daha çok üzülüyorum.
vicdan desen aynı, neyimiz farklı dedim. ben o üzüntünün üstüne, vicdanın üstüne bi de senin bu tarzdaki
suçlamavari sözlerini işitiyorum dedim. bana diyorki; çocuğu bir saniye yalnız bırakmayacaksın.
tuvalete giderken eskisi gibi mama sandalyesine sabitle.. su içmeye giderken yanına al, o da seninle gelsin
gözünün önünde dursun. kendine zaman ayırmak istediğinde de anneme ver.
ne kadar kolay anlatıyorsun dedim. ben bu çocukla 24 saat beraberim. en temel ihtiyaçlarda bile çocukla birlikte ol diyorsun da
bu mümkün mü, hem bu bebek değilki kanguruyla sırtıma bağlayıp iş yapayım. en meraklı hareketli zamanında, kıpır kıpır bi bebek.
tabiki evin içinde istediği gibi gezecek dolaşacak dedim. hayır diyor, hiçbir iş yapma, dedim gibi ihtiyaclarını da ona göre ayarla
sadece bu çocuğa bak. hatta parka gitmeniz de şart mı, oralara da tırmanıyor, kayıyor, koşturuyor. hepsi tehlike diyor
ben de iyice abarttın, çocuğu salona hapsedelim mi diyorsun, yürümezse koşmazsa, tırmanmazsa nasıl öğrenecek
senin dediğin mantıkla otursun çocuk, 4 yaşına geldiğinde bunların hepsini yapabiliyor mu olacak sanıyorsun.
denemeden, pratik yapmadan o kaslarını çalıştırmadan motor gelişimi sağlanamazki dedim.
hem sana şu çocuğu versem iki gün evin içinde hatta alanı da darattım salonda hiç düşmeden, sağa sola çarpmadan
o günü tamamlayamazsın iddia ediyorum dedim. tutum konusunda çok farklı düşünüyoruz.
o zaman bi çocuk nöroloğuna ya da psikoloğuna mi gidicez, gidip uzmandan fikir soralım.
biz bu çocuğa nasıl davranıcaz, hangisi doğru diye dedim. önce kabul etti. kalkarken de vazgeçti.
ben sana söyleyeceğimi söyledim. nasıl istersen öyle yap diyor. ne kadar bencil bi düşünce, bana lafları saydın, nasılsa
bu çocuktan ben sorumluyum. şimdi arkanı döndün gidiyorsun, haksızlık yaptığın. yarın öbür gün tedbir almama rağmen
kaçınılmaz bi şekilde bu çocuk bir kaza daha geçirdiğinde yine dönüp ben demiştim diyeceksin, ya da o şekilde bakacaksın.
böylelikle sorumluluktan sıyrılmış mı oluyorsun. senden daha makul olmanı bekliyorum dedim. tınmadı bile, ben fikrimi söyledim dedi geçti gitti.
o gitti uyudu ama benim mideme ağrılar girdi kıvrandım durdum. hem sinirliyim, hem üzgünüm, hem vicdan yapıyorum, hem endişeliyim.
üstüne bir de böyle muameleye maruz kalıyorum. at tüm sorumluluğu anneye, ütopik şeyler iste.
yaparsa ne ala, yapmazsa o suçlu öyle mi yaniiii?!!!
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?