hadi geçmiş olsuuun..sağolun kızlar eşim şimdilik gayet iyi ,inşallah uzun vadede de güzel sonuçlar alır..
ameliyattan çıkınca espri yapıp duruyordu narkozun etkisiyle. resmen gülmekten kırdı geçirdi milleti, "oh beee ne güzel uyudum "falan diyorhatta bi ara bana herkesin içinde "naber aşkım" dedi ,utandım başka şeyler de söyleyecek diye ödüm koptu sus diyoruz susmuyor
korktuğum gibi olmadı, ayakları da hareket ediyor Allaha şükür.. şimdi tam olarak ayıldı, o söylediklerinin hiçbirini hatırlamıyor
yarın hastaneden çıkarmış,sonra birkaç gün kv de kalıcaz, haftasonu da sınavlarım var,sonrasında görüşürüz inşallah
hepinize teşekkürler
hay Allah hala geçmedi mi şu öksürük :26:Bizim öksürüğümüz tavan yaptı bugün burnumuz da akmaya başladı pek iyi sayılmayız kızlar...Duanızı eksik etmeyin..
yaaa sorma bacım o ilaç beni mahvetti yazmıştım hatta o kadar kabız yaptı ki ferromixin diye bişeye başladık o da rezene ile veriliyor ama çocuk hala kabız benim oğlum doğduğundan beri bir haftadan önce hiç büyük absestini yapamıyor zaten 1 yada 2 kez 5 günde yapmıştı halini siz düşünün su anda hem diş hem kabızlık hem hastalık çocuk iyice mahvoldu Allah'ım sen yardım et..
spordan geldim..Kızlar nerdesiniz yahu hic kimseden ses çıkmıyor
hadi geçmiş olsuuun..
geçti gitti inş.. birkaç güne iyice toparlar kendini, ayaklanır..
bu arada anestezist fazla kaçırmış olmalı,,
Allahtan milletin içinde rezil olacağınız bi şey dememiş
hay Allah hala geçmedi mi şu öksürük :26:
ferrum vermiş bize de dr, yarın vericem.. ama öyle bi etkisi olursa vermem..
spordan geldim..şimdi totom yer gördü bacım..
oğlan nasıl?
Bülent, avucunu açmış kendisine doğru elini uzatan adama ters ters baktı.
Elli yaşlarında gösteren adam, görmeye alıştığı hırpani kıyafetli dilencilere benzemiyordu. Üzerindeki giysiler eski fakat temizdi. Eli yüzü temiz ve sağlıklı görünüyordu. "Sapa sağlam adam gidip çalışacağına dileniyor, belki benden daha zengindir" diye düşündü. Zaten canı çok sıkkındı, birde sinirlenmişti.
Alaycı bir ses tonuyla:
Ekmek parası mı istiyorsun ? diye sordu.
- Hayır çikolata parası lazım!
Bülent'in kızgınlığı şaşkınlığa döndü. Espri yeteneği olan dilencinin hali de başka oluyor diye düşündü.
- Niye siz ekmek bulamayınca çikolata mı yiyorsunuz?
- Hayır. Ekmek bulamadığımız günler genellikle bulgur pilavı yeriz, onu da bulamadıysak aç yatarız.
Bülent adamın ciddi mi konuştuğunu yoksa dalga mı geçtiğini anlayamamıştı.
- Bu gün karnınız doydu üstüne tatlı mı istedi canınız?
- Fakirin canı mı olur ki, tatlı istesin beyim.
- Bu bir kamera şakası mı yoksa sen iş bulamamış stendapçı mısın?
- Hiçbiri değil. Sadece fakirim. Bugün karımın doğum günü, ona çikolata götürmek istiyorum.
- Doğum gününde yaş pasta alınır bildiğim kadarıyla.
- O bizim için değil zenginler için. Otuz yıllık evliliğimiz boyunca ona bir kez bile yaş pasta alamadım. Ama her doğum gününde mutlaka çikolata götürdüm. Çikolatayı çok sever.
Adamın söyledikleri Bülent'in dikkatini çekmişti. O akşam karısıyla kavga etmiş, kapıyı çarpıp kendini sokağa atmıştı. Arabasına da binmemiş sahile kadar yürümüştü. Denizi seyretmek de onu rahatlatmamıştı . Oysa eskiden denizi seyrederken çok rahatlardı. Dalgalar sıkıntısını alıp götürürdü. Fakat karısının evde ağlıyor olduğunu bildiği için olsa gerek, hiçbir şey onu rahatlatmıyordu.
Dilenciyle konuşurken biraz kafası dağılmıştı. "Acaba söyledikleri gerçek mi, yoksa uyduruyor mu" diye düşündü.
- Cebinde bir çikolata alacak para yok mu şimdi? Bülent'in sorusu üzerine adam ceplerini boşalttı, bir nüfus cüzdanından başka bir şey çıkmadı.
- Ben dilenci değilim. İşim yok. Günlük çalışırım, ne iş bulursam yaparım. Fakat bu gün bütün gün iş aradım, aksilik bu ya, hiçbir iş bulamadım.
Bülent oturduğu bankı işaret ederek yer gösterdi.
- Oturun biraz dertleşelim bari, dedi.
Adam çekingen çekingen oturdu yanına.
- Yokmu eşin dostun, borç alacak akraban?
- Fakirin akrabaları da fakir olur beyim. Bulurlarsa kendi karınlarını doyururlar.
- Dilenecek kadar çok mu seviyorsun karını ?
- Hem de çok seviyorum. Otuz yılımı aydınlattı o benim.
- Hımmmm. Aşk hemde otuz yıl süren aşk. Hayret doğrusu! Aşkın ömrü en fazla üç yıl diyorlar oysa. Sen otuz yıldan bahsediyorsun.
- Evet. Geçen yıllar sevgimi azaltmadığı gibi artırdı.
- Söyle o zaman nedir evlilikte mutluluğun sırrı? Söylediklerine bakılırsa sen mutluluğun formülünü bulmuş gibisin.
- Ben ilkokulu bile bitirmedim. Öyle formül falan bilmem.
- Formül dediysem kimya formülü sormuyorum canım. Bende altı yıllık evliyim. Sevdiğim kadınla evlendim, fakat mutlu değilim. Sürekli kavga ediyoruz. Daha iki saat önce kapıyı çarptım çıktım. Evimiz, arabamız, işimiz, gücümüz, her şeyimiz var, ama mutlu değiliz. Senin hiçbir şeyin yok, ama mutlusun. Para mı acaba bizi mutsuz eden?
- Hiçbir şeyim yok mu? Hayır benim her şeyim var. Benim karım her şeyim. Sevgilim, eşim, arkadaşım, hayat yoldaşım. Hayatımı paylaştığım insandan daha değerli ve daha önemli ne olabilir ki dünyada? Sizin ev, araba, iş diye her şey dediğiniz şeylerdir aslında hiçbir şey olan.
- Öyle deme, şu kadar varlığın içinde bile karım her şeyden şikayet ediyor. Bir de fakir olsam kim bilir ne olur?
- Altın tasın, kan kusana faydası yoktur beyim. Sen kadın ruhunu hiç anlamamışsın. Hiçbir kadın iyi bir evde oturduğu, hergün çeşit çeşit yiyecekler yediği için mutlu olmaz. Bir kadın, kocasının her şeyi olduğunu bildiğinde ancak mutlu olur.
- Sizin mutluluğunuzun sırrı bu mu ?
- Olabilir. Ben karıma değerli şeyler alamıyorum ama ona benim için ne
kadar değerli olduğunu hissettiriyorum. O da çok mutlu oluyor.
- Bir kadına değerli olduğunu nasıl hissettirilir?
- Küçük kızı severek.
- Küçük kız mı ? Hangi küçük kız ?
- Yaşı kaç olursa olsun her kadının içinde hiç büyümeyen bir küçük kız vardır. O kızı ne kadar çok sever, ne kadar çok mutu edersen, o kadını da o kadar mutlu edersin.
- Nasıl yani ?
- Küçük kız neleri sever, nelerden hoşlanır bir düşünün. Küçük kızlar hep beğenilmek, ilgi görmek isterler. Güzel olduklarını duymaya bayılırlar. Kendilerine prensesmiş gibi davranılmasını beklerler. Küçük kızlar hep prenses olmayı hayal ederler. Sürprizlerden hoşlanırlar. Biraz şımartılmak isterler. Sevilmek ve sevildiklerini hep duymak isterler. İltifata doymaz küçük kızlar. Öyle değil mi?
- Haklısın. Benim dört yaşımda bir kızım var. Adı Aylin. Her akşam boynuma sarılır "babacığım beni ne kadar seviyorsun?" diye sorar. Giysisini değiştirdiği zaman etrafımda "Baba güzel olmuş muyum?" diye sorar durur. Güzelsin demem de yetmez ona. "Harikasın prenses gibi olmuşsun" demeliyim. Dünyanın en güzel kızı demeliyim.
- İşte kadınlar bir ömür boyu bunu duymak isterler. Ben elli yaşındaki karıma böyle davranıyorum. Ömrümüz olurda seksen, doksan yıl da yaşarsak ben ona böyle davranmaya devam edeceğim. Ona "bebeğim" diye hitap ediyorum çok hoşuna gidiyor. "Bebeğim bana bir çay yapar mısın?" dediğimde çay yapmak için nasıl koşturduğunu görmelisiniz.
- Hiç kavga etmezmisiniz siz?
- Kavga evliliğin tadı tuzu. Arada biz de tartışırız. Küsüp barışmanın tadı ayrıdır. Benim karım bir keçi kadar inatçıdır. Onunla barışmak için uğraşmak ayrı bir keyif verir bana.
- Benim eşim çok ciddi kadındır. Hiç küçük kız havası yok onda.
- Küçük kızlar büyüdükleri zaman artık sevgi, ilgi istemeye utanırlar. En ciddi yada en yaşlı kadının bile o küçük kız mutlaka vardır. Yeter ki sen o tatlı kızı sevindirmeyi, mutlu etmeyi bil. Ve o küçük kızı asla aldatma. Yoksa bir daha sana güvenmez ve ne yaparsan yap hep kuşkuyla bakar. Küçük kızlar hem çabuk mutlu olurlar hemde çabuk kırılırlar. Çok narindir onlar. Hoyrat elleri sevmezler. Yumuşak dokunuşları severler.
- Bu tavsiyeni deneyeceğim. Fakat her zaman yapabilir miyim bilmiyorum. Bazen işlerim çok yoğun oluyor o zaman eve çok yorgun gidiyorum.
- Bu sadece bir bahane. O küçük kızı mutlu etmek dünyanın en kolay işi. Çoğu zaman birkaç tatlı söz yeterli olur. Sen o küçük kızı mutlu ettiğinde karşılığını fazlasıyla alırsın. Artık o seni rahat ettirmek için elinden gelen gayreti gösterir. Karısı mutlu olmayan erkek mutlu olamaz. Mutlu olmak isteyen erkek önce hayat arkadaşını mutlu etmelidir. Düşünsene somurtkan, mutsuz, sürekli söylenen biriyle yolculuğa çıksan ne kadar mutlu olabilirsin.
- Haklısın da ben de bütün gün ailem için çalışıp yoruluyorum.
- Yine para, yine dış sebepler. Evet para önemli ve gerekli ama kadınlar para için erkekleri sevmezler. Para geçici mutluluklar verir. Kadınlar hediye almayı severler. Paran varsa hediye al tabi. Ama hediyeyle mutlu olmasını bekleme. Hediyenin yanına sevgini katmazsan hediyenin bir anlamı yoktur. Benim hiçbir zaman çok param olmadı. Günlük kazandım günlük yedik. Bazen aç kaldığımız günler oldu. Hiçbir zaman karımın kulaklarına altın küpe takamadım ama her zaman aşk sözleri fısıldadım. Hiçbir zaman boynuna pırlanta gerdanlık alamadım ama hep öpücüklerle sevdim boynunu. Hiçbir zaman ona ipek elbiseler giydiremedim ama kendi bedenimle ipek elbise gibi yumuşacık sardım bedenini ve mutlu ettim onu.
Adam ayağa kalktı.
- Bana müsaade, artık gitmeliyim, karım merak eder. Sende git evine küçük kızın gönlünü al, belki o küçük kız şimdi evde ağlayıp duruyordur.
- Bülent de ayağa kalktı. Kuvvetlice elini sıktı.
- Sizi tanıdığıma çok memnun oldum. Elini bıraktı koluna girdi. Yolun karşısındaki pastaneyi gösterdi.
- Hadi gel eşin için şuradan çikolatalı pasta alalım, dedi.
Pastayı aldılar. Adam hayatında ilk defa karısına yaş pasta götürmenin mutluluğuyla, bin bir teşekkür ederek evinin yolunu tuttu. Bülent de pastanenin yanındaki manavdan karısının en sevdiği meyvelerden aldı.
Evine geldiğinde karısı şişmiş gözlerle mutfak masasında oturmuş su içiyordu. Bülent hiç konuşmadan meyveleri büyükçe bir tabağa döküp yıkadı., sonra eşinin önüne koydu.
- Bunlar dünyanın en şanslı meyveleri, dedi.
İnci hiç konuşmadı.
- Sorsana "niye" diye.
İnci kızgın kızgın:
- Niye? diye sordu.
- Çünkü dünyanın en güzel ve en tatlı kadının midesine gidecek, dedi gayet ciddi bir ses tonuyla. İnci şaşırmıştı. Bir anda yüzünün ifadesi yumuşamıştı.
- Bunlar senin sevdiğin meyveler, senin için aldım.
- Hayret bir şey! Her zaman kendi sevdiğin meyveleri alırdın. Benim hangi meyveleri sevdiğimi iyi hatırlamışsın. Aslında bu beklediğim istediğim bir şeydi. "bak senin sevdiğin meyveleri aldım" Ama şimdi kıymeti yok. Çünkü sana çok kırgınım, meyve alarak gönlümü alamazsın.
- Özür dilerim seni kırdığım için.
Sonra Bülent yere diz çöktü.
- Cezam neyse razıyım. Ama bir tek şey istiyorum senden. Seni delice seven bu adamı senden mahrum etme.
- Bülent yere çömelmiş, boynu bükük bir vaziyette çok komik görünüyordu.
İnci kıkır kıkır gülmeye başladı.
- Affetmek o kadar kolay değil. Bakalım hangi cezalara katlanabileceksin, dedi.
Bülent işte o zaman ona muzip muzip bakan eşinin içinde sakladığı küçük kızı gördü.
Bundan sonra her şey daha farklı olacak diye düşündü.
Kizlar bi haftadir cok huzursuz günler yasadik.oglum okadar mutsuzduki yemiyo emmiyo uyumuyo belkide bunlarin arasinda en onemlisi hep gülen çocuk hic gülmüyordu.haftasonu esimi çarşıya gönderdim yurutec almaya.getirdi koyduk içine bizimki kahkahalar atiyo..bende dedim yemisim dr.unu uzmanini bizde yurutecle büyüdük gecmi yuruduk yok bacagimiz carpik mi yok..bi kac gundur yurutecle oyunlar yapioruz gel gel diyorum heyecanla geliyo bana dogru.uzun süre biseyle eglenerek vakit gecirebilio oda hayattan zevk aliyo bence.benim oglum çok kilolu 3 bucuk aylikken dönerek yuvarlaniyordu.simdi dönemiyor dr.umuz kilodan donemez dedi belki bi aya anca döner dedi.simdi yurutec ona hareket devinim oluyo.tabii bütün gününü orda gecirtmiyorum ara biniyor
ivit, 13. günüm:124:
inşallah bzimki de sorunsuz geçer canım.bazı bebekler hiç ağlamıyormuş sonrasında bazıları da çok ağlıyormuş.ilk gün ağlama ve huzursuzluğa alıştırdım kendimi.Allah hepimizin yavrusunu korusun.
çok kötü bi akşam çok kötü bi gece sonunda şimdilik ne olacagını bilemediğim bi sabaha uyandık . çok üzgünüm cok karamsarım oğlum beni cok korkutuyor.direk anlatmaya basladım ama oğlum doğdugundan beri ağlarken kimileri uğunma diyor kimileri katılma cok sinirlenip agladıgı zaman tıkanıp kalıyor nefessiz sesi cıkmıyor kızarıyor morarıyor her seferinde nefesi geri gelmeyecek (Allah korusun) korkusuyla perişan oluyorum benimde babasınında sinirlerimiz iice yıprandı :'( dün netten arastırdım bi çok sebebi olabilecegi gibi alışkanlıkta olabilirmiş ama o sebeplerden bazıları benni cok korkuttu kalbi delik olan bebekler,akciğerinde problem olan bebekler,nörolojik sıkıntılı bebekler bunu yapabiliyomus diger secenekte kan ve demir eksikliği ki ben bunun olmasına razıyım ..doktora en erken salı götürebilecegiz eşim ancak izin alabilmiş yalnız yada baskasıyla götürmeye cesaret edemiyorum ama o güne kadarda psikolojim ne olur bilemiyorum dün gece uyudugum o küçücük zamanda aklımdakiler rüyama yansıdı ve sacma sapan seyler gördüm berbat bi gece gecirdim .oglumda sürekli ağlıyor dünden beri sürekli sebepsiz acaba dişmidir.inşallah öyledir başka birşey olmasında .lütfen dua edin kötü bişey olmasın .birde varmı bu konuyla alakalı bişey yasamıs olan bilgisi olan rahatlamaya ihtiyacım var.
yürüteç hakkında katı düşüncelerim yok..
söylemek istediğim benim gerek görmediğim..
emeklemeye etkisi var mı, varsa ne kadar o da tartışılır..
kızlar da söylesin fikirlerini..
aynısını biz de yaşıyoruz..
başlarda dönsün diye şeyimi yırtıyodum..
şimdi dönünce külfet oluyo
ne kadar nankör insanoğlu
bizimki 3 ay dolmadan dönmüştü. dönmesine lakin..
yeni yeni profesyonelleşti..
yüzüstünden sırtüstüne dönmeyi de iki üç gündür beceriyor.
bıraktığım yerde bulmak imkansız, bi de hani döne döne aynı paralelde de ilerlemiyor..
dik koyduğum yerde, birazdan bakıyorum, hem ters dönmüş hem de enine yatıyor
evli, çalışıyor, bebekli.. bi de sinemaya gidecek :76:
gel bacım, geeeel!!
o güzel yanaklarından öpücem senii
şaka bi yana ben de güzel şeyler duydum, ama gitmek benim için ütopya..
kızı bırakıp sinemaya gidersem vicdan yaparım :96:
evde bile eşim film açayım diyor, (ayşecik doğana kadar çok izlerdik.. )
şimdi yok diyorum, parça parça izleyemem,
hem o kadar kesintisiz zamanım varsa uyurum diyorum
adamın da hevesi kursağında kalıyor
linkini verdim az önce 25 kalmış aklımda 30 tl + kargo bedeli baby hope marka ama muadillerine göre çok uygun öyle ağzımdan bi laf çıktı çıkmaz olaydı herkes ucuz hoppala arıyormuş meğer :)
kuzum ben eve çay almaya markete gidemiyorum dün misafirliğe kayınvalidem geldi kadın sordu bişiy lazımmı şeyy çay lazım şeker lazım yoğurt kalmadısıralıyorum kadına napıyım hafta içi 8-8,5 ta eve gel haftasonu cumartesi çalış pazarda çamaşır ütü çocuğu yıka oynat vs derken bi alışverişim eksikti onuda yapamıyorum eşimde haftasonları çalışıyor aksi gibi eh benden bu kadar velhasıl kelam şu ara sinema çoooook hayal hayatım fırsat bulabilsem evim sensine gidecektim ama fırsat bulsam partner yok eşimle tokalaşmak için bir araya gelemiyoruz bu ara nadiren evde karşılaşabildiğimz akşamlardada hadi sinemaya gidelim desem bana güler herhalde :) ahh ah geçen yıla kadar herşey farklıydı avatar filmini izlemeye bir anda karar vermiştik gece 12 seansına girdik çıktığımızda saat gece 3,5 tu bide üstüne işkembecide mercimek çorbası içmiştik bide o gecenin sabahında işe gittik ama uykusuzluk vız geldi şimdi herşey lüks oldu
benim linkini verdiğim 30 tl lik olan hoppala değilmi öyle yazıyor ama ben almayı düşünüyordum hatta eşim vazgeçirdi
sağolun kızlar eşim şimdilik gayet iyi ,inşallah uzun vadede de güzel sonuçlar alır..
ameliyattan çıkınca espri yapıp duruyordu narkozun etkisiyle. resmen gülmekten kırdı geçirdi milleti, "oh beee ne güzel uyudum "falan diyorhatta bi ara bana herkesin içinde "naber aşkım" dedi ,utandım başka şeyler de söyleyecek diye ödüm koptu sus diyoruz susmuyor
korktuğum gibi olmadı, ayakları da hareket ediyor Allaha şükür.. şimdi tam olarak ayıldı, o söylediklerinin hiçbirini hatırlamıyor
yarın hastaneden çıkarmış,sonra birkaç gün kv de kalıcaz, haftasonu da sınavlarım var,sonrasında görüşürüz inşallah
hepinize teşekkürler
Bizim öksürüğümüz tavan yaptı bugün burnumuz da akmaya başladı pek iyi sayılmayız kızlar...Duanızı eksik etmeyin..
Bu saatte görev yerim pompa başından sizlere bildiriyorum kızlarrrrr
borntobemother gmiş olsn cnm, bizdede öksürük vardı sürekli uyanıyordu onun yüzünden. Ihlamur içirdim, doktorumuz balgam sökücü prospan diye bir şurup verdi bitkisel aynı pekmeze benziyor. Serum fizyolojik sıkıp aspiratörlede temizledim burnunu. Bunların bE yararı oldu belki sanada olur cnm.
çok saol canım bize de verdi birşeyler ama dediğim gibi gitgide daha kötü oldu yavrucak...
maşallah ve de hoşgeldin canım...
çok saol canım ya bak sarımsak hiç aklıma gelmemişti gerçekten şimdi hemen yiyeceğim yeter ki o iyi olsun sürekli üstünü değiştiriyorum ama ilaç vermekten başka da elden birşey gelmiyor hiç de sevmiyorum şu ilaçları zaten johnson kullanan baya kişi var memnunlar da ben de ondan alayım çok saolasın canım...
cena bahsetmiş zaten biz de genetik bir hastalık bu ama doktor yok büyük ihtimalle diyor da ben yine de emin olmak istiyorum bu hastalığı olanlar sünnet de Allah korusun kötü sonuçlar doğurabiliyor ama senle alakalı bir durum değil sen içini ferah tut çok iyi bi şekilde geçecek gidecek inşallah...
yaaa sorma bacım o ilaç beni mahvetti yazmıştım hatta o kadar kabız yaptı ki ferromixin diye bişeye başladık o da rezene ile veriliyor ama çocuk hala kabız benim oğlum doğduğundan beri bir haftadan önce hiç büyük absestini yapamıyor zaten 1 yada 2 kez 5 günde yapmıştı halini siz düşünün su anda hem diş hem kabızlık hem hastalık çocuk iyice mahvoldu Allah'ım sen yardım et...
ben gittim canım memlekete gittiğimde çocuğu uyutum anneme bıraktım evet bir kaç yerinde baya gülüyosun ama çok fazla belaltı espriler var bence yani ben eşim ablam ve onun eşi gittik inan biçok yerde o kadar utandım ki anlatamam çok gereksiz belaltı esprileri var ve uzatmış da uzatmış bi konuyu ama tabi bazı yerlerde çok çok komik...celal ile ceren e ben de gidecem inşallah...
hoşgeldiiiinnn
anladım canım fikirlerini dikkate alacağım gerçi şimdilik askıya alındı:44:
sağolun kızlar eşim şimdilik gayet iyi ,inşallah uzun vadede de güzel sonuçlar alır..
ameliyattan çıkınca espri yapıp duruyordu narkozun etkisiyle. resmen gülmekten kırdı geçirdi milleti, "oh beee ne güzel uyudum "falan diyorhatta bi ara bana herkesin içinde "naber aşkım" dedi ,utandım başka şeyler de söyleyecek diye ödüm koptu sus diyoruz susmuyor
korktuğum gibi olmadı, ayakları da hareket ediyor Allaha şükür.. şimdi tam olarak ayıldı, o söylediklerinin hiçbirini hatırlamıyor
yarın hastaneden çıkarmış,sonra birkaç gün kv de kalıcaz, haftasonu da sınavlarım var,sonrasında görüşürüz inşallah
hepinize teşekkürler
çok kötü bi akşam çok kötü bi gece sonunda şimdilik ne olacagını bilemediğim bi sabaha uyandık . çok üzgünüm cok karamsarım oğlum beni cok korkutuyor.direk anlatmaya basladım ama oğlum doğdugundan beri ağlarken kimileri uğunma diyor kimileri katılma cok sinirlenip agladıgı zaman tıkanıp kalıyor nefessiz sesi cıkmıyor kızarıyor morarıyor her seferinde nefesi geri gelmeyecek (Allah korusun) korkusuyla perişan oluyorum benimde babasınında sinirlerimiz iice yıprandı :'( dün netten arastırdım bi çok sebebi olabilecegi gibi alışkanlıkta olabilirmiş ama o sebeplerden bazıları benni cok korkuttu kalbi delik olan bebekler,akciğerinde problem olan bebekler,nörolojik sıkıntılı bebekler bunu yapabiliyomus diger secenekte kan ve demir eksikliği ki ben bunun olmasına razıyım ..doktora en erken salı götürebilecegiz eşim ancak izin alabilmiş yalnız yada baskasıyla götürmeye cesaret edemiyorum ama o güne kadarda psikolojim ne olur bilemiyorum dün gece uyudugum o küçücük zamanda aklımdakiler rüyama yansıdı ve sacma sapan seyler gördüm berbat bi gece gecirdim .oglumda sürekli ağlıyor dünden beri sürekli sebepsiz acaba dişmidir.inşallah öyledir başka birşey olmasında .lütfen dua edin kötü bişey olmasın .birde varmı bu konuyla alakalı bişey yasamıs olan bilgisi olan rahatlamaya ihtiyacım var.
canım feyzabilal haklı doğduklarından beri her ay kontrol oluyorlar zaten kalbinde bir sorun olsa yada ciğerlerinde şimdiye kadar tespit edilirdi yarım yaşına geldi bebişler bir dönem benim oğlumda benzeri bişiy yapmaya başlamıştı böyle durup dururken hıp diye nefesini tutuyordu bırakıyordu oyun sandım başta baktım değil baya sıklaştırdı doktora sorduk ciğerlerine falan baktı kontrolleri yapıldı sonra ne fark ettik biliyormusun eltiminde bebeği var 17 gün büyük bizim afacandan ne zaman aynı ortamda bulunsak o hareketi yapıyor kendince tepki geliştirmiş nefesini tutuyo tutuyo sonra başlıyo öksürmeye öksürüncede tabi tüm ilgi borişteay ne fenaaa büyüyünce yandık valla neyseki kesti zamanla şimdi soğuklardan sık görüşemiyoruz bizimkide rahatladı hala evin tek starı o
şimdiden yanında eltimin bebeğini sevemiyoruz boranı uyutup öyle alıyorum kucağıma
bi defasındada daha 4 aylık oturuyoruz maaile kucağımda oturuyor yüzü bana dönük eşimde karşı koltukta yanında ali var diğer bebek sevemiyo şimdi borandan çekindiğinden ama gözü de alide bizimkide sözde kucağımda ama zırt pırt arkaya dönüp kontrol ediyo neyse görümcem geldi kucağına aldı benimkini arkaya bakarak gidiyor odadan çıkarmaya kalktı bastı çığlığı neden babası görüş mesafesinden çıkarda aliyi alır sever diye nitekim korktuğu oldu onlar odadan çıkınca aliyi aldı benimki neyse bunlar geri geldi odaya bi baktı babası aliyi almış seviyor hemen bi dudaklarını büzdü suratını astı kucağıma geldi kinle babasına bakıyor adamda hemen bıraktı aliyi tabi geldi boranı alacak kucağına gitmedi resmen kin tuttu babası boran dedikçe kafasını çeviriyor suratını da yukarı kaldırıyor anam yerim dedim seni afacana bak tavır almayıda öğrenmiş
o gün bugündür korkuyoruz beyefendi sinirlenmesin diye resmen nefesini tutup öksürüğe boğuluyor
en son geçen hafta görüştük eltimle aliş aşı olmuş huzursuz ağlıyo o ağladıkça benimki kahkahalar atıyor oğlum bak ali hastalanmış diyorum bana bakıp gülüyor ötekide borana karşı yapıyor benzerlerini ondada var kıskançlık valla yandık biraz büyüdülermi işimiz var nasıl alıştırıcaz birbirlerine bilmiyorum
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?