- Konu Sahibi Masalsularam
-
- #13.941
Birbirimizi sevmenin gururu olmalı herşeyde....
Seneler geçsin, sen beni bil, ben seni bileyim istiyorum
Benim olduğu kadar dostlarının
Dostalarının olduğu kadar benim ol istiyorum
Nice sıkıntı ve zorluk yaşayıp anlatalım.
Yaşayalım ki öğrenelim hayatı ve destek çıkmayı.
Birbirimizin omuzlarında ağlamalıyız.
Paylaşmalı ve beraber sıkılmalıyız.
Öyle ki yalnız sıkılmak sıkmalı bizi.
Güzel günlerimizi evimizde bir şişe şarap ve pijamalarımızla
kutlamalıyız.
Ya da bazen dostlarla ucuz biralar içerek...
Böylece yaşamalıyız işte.
Sonra çocuğumuz olmalı
Düşünsene senin ve benim olan bir canlı.
Geceleri ağladıkça sırayla susturmalıyız.
Sen arada mızıkçılık yapmalısın ve ben söylenerek almalıyım sıranı.
Yorgun olduğum için yemek yapmamalıyım söylenerek yumurta
kırmalısın.
Hava soğukken birbirimize sıkıca sarılıp yatmalıyız.
Zaman su gibi akıp giderken herşey yaşanmış bir hayatımız olmalı.
Herşeye rağmen hiç bıkmamalıyız birbirimizden
Mutluda olsa kötüde olsa yaşadığımız günler bizim günlerimiz
olmalı.
Saçlara düşünce aklar yada gidince aklar çocukları güvence altına
alıp gitmeli bu şehirden.
Kavgasız her sabah cinayetle uyanılmayan sessiz bir yere
gitmeliyiz.
Geceleri balkonda denizi seyredip sandalyelerimizde sallanmalıyız.
Eve gelip benden kahve istemelisin.
Çocuklar gelmeli ziyaretimize geçmişteki hareketli günlerimizi
anımsamalıyız.
Ben 'Bey' demeliyim sana sende 'Hanım'.
Öyle sevmelisin ki beni bu yazdıklarım korkutmamalı seni.
Tebessümler açtırmalı yüzünde.
Birgün bu hayatı bırakıp giderken sadece mutluluk olmalı
yüzümüzde.
Birbirimizi sevmenin gururu olmalı herşeyde...
CAN YÜCEL
Bebekler ben geldim icimde beebbbiiiissssss vvaaaaaarrrrrrrrr
evet yanlış duymadınız sonuc 42 :119::119::119::119::119::119::119::118::118::118::118::118:telefonda hemşire haber verdi ben sonucu almadım Dr zaten yok biray iki gun sonra tekrar vereyim ne olur ne olmaz dimi:))
Bu arada hastaneden gelirken kaza yapıyordum öküzün biri bebeğimi kutlamadan öldürüyordu ıkımızı de ondan gelemedim kızlar kusura bakmayın ekip çağırdım is uzadı ama cezayı da yedi :)))
halayımı da çekeyim
Bebeğime....
Bu ay tam 5 ay oldu yolunu gözleyeli, Allah'tan seni dileyeli 5 ay oldu bebeğim... Ne zaman geleceğini bilmediğin o en değerli varlığın hasreti ne büyükmüş meğer. Bunu daha önce bilmiyordum. Gerçekten birgün gelecek misin? Gelir misin? Bunu bile bilmiyorum henüz, sadece deliler gibi istiyorum. Ne yüce bir duyguymuş anne olmayı istemek, bir o kadarda zor bazen...
Bu isteğin en büyük sebebi ne biliyor musun meleğim? Babana duyduğum sonsuz aşk... Onu öylesine seviyorumki, ondan ve benden mucizevi bir parçayı içimde taşıyacak olduğumu düşünmek kalbimin deli gibi çarpmasına neden oluyor. Aslında 3 senedir var bu şiddetli istek içimde. Nasıl olur henüz 6 ay oldu evleneli dersen dur hemen anlatayım bebeğim.
Tam 3 sene önceydi, babanın aşkı düşmüştü yüreğime. O gün, ona aşık olduğum yerde, birlikte tiyatro eğitimi aldığımız Müjdat Gezen Sanat Okulunun kapısındaydık. Bale eğitimi alan ufacık bi kız çocuğu vardı, pembe tüllü elbisesinin içinde prensesler gibiydi... Gördüğüm her çocuğu sevdiğim gibi hemen yanına gittim, baban vardı yanında o prensesin. Öyle şefkatle seviyorduki onu, 'ne tatlı bişeysin sen' diyordu durmadan. O an kalakaldım. Babanla göz göze geldik. Zaten aramızdaki elektrik kilometrelerce uzaktan bile fark edilebilir türdendi. Elimde olmayan , tutamadığım, durduramadığım bi şekilde içimden 'Allah'ım ben bu adamla evlenmeliyim ondan bebeğim olmalı' dedim... Tam o gün o saatte diledim gelmeni. 3 sene geçti. Evlendik, tutku dolu, mükemmel bi aşkla. Hemen seni çağırdık bebeğim. Gel istedik. Neyi bekleyecektikki? Zaten etrafımız senelerce bebek isteyip hala bekleyen çiftlerle doluydu. Engellemedik hiç. Baban bak gör ilk aydan hamile kalırsın dedi hep. Olmadı. Durumu bilen kişiler 'oo dur bakalım daha çok erken, bir sene dolsun hele bi benim iki sene sonra oldu' , 'aman canım sende 5 ay çok kısa olur elbet', dese bile bana çoktu... Ben hep gelmeni istedim, olabildiğince erken....
Neler yapmadımki gelmen için... Belkide bunlardı gelmeyişinin sebebi, çokmu taktım kafaya?... Kürler, rahim filmleri, testler... Tamam bu ay düşünmeyeceğim desemde, 4 gün sonra başladım belirti yolu gözlemeye... Ah meleğim, insan deliler gibi istediği birşeyi aklından çıkaramıyormuş...
Sonra baban... Benim dünyamın merkezi, hayat ışığım, evet meleğim o benim. Kanatlarını birtek benim görebildiğim bir melek. Nasıl istiyor gelmeni bebeğim. Yüzümde arıyor hergün hamilelik izlerini, işin komiği her ay şüphe duymuyor hamile olduğuma! Aaa aşkım tırnağım kırılmış desem, aaa karıcığım yoksa hamile misin diyor. Şimdiden senin konforunu düşünmekle meşgul. Şuan boş odamız yok evimizde bu yüzden baban misafir odasındaki yatağı kaldırıp oranın senin odan olmasını istiyor. Sonra senin televizyonun üzerinde duran patiklerini seviyor hergün, onlarla konuşuyor. Baban kolay ağlamaz bebeğim, ama ağlamak bile öyle yakışırki ona, deniz mavisi gözleri iyiden iyiye parlar. Hergün işe giderken 'söz ver evde kendini yormayacağına' der bana, 'bebeğimiz tutunmaya çalışıyorsa bişi olmasın'... Geçen gün bunları söylerken gözleri doldu bebeğim, 'gelse artık' dedi sesi kısık, yorgun... Gelsen artık...
bebeğime....
Bu ay tam 5 ay oldu yolunu gözleyeli, allah'tan seni dileyeli 5 ay oldu bebeğim... Ne zaman geleceğini bilmediğin o en değerli varlığın hasreti ne büyükmüş meğer. Bunu daha önce bilmiyordum. Gerçekten birgün gelecek misin? Gelir misin? Bunu bile bilmiyorum henüz, sadece deliler gibi istiyorum. Ne yüce bir duyguymuş anne olmayı istemek, bir o kadarda zor bazen...
Bu isteğin en büyük sebebi ne biliyor musun meleğim? Babana duyduğum sonsuz aşk... Onu öylesine seviyorumki, ondan ve benden mucizevi bir parçayı içimde taşıyacak olduğumu düşünmek kalbimin deli gibi çarpmasına neden oluyor. Aslında 3 senedir var bu şiddetli istek içimde. Nasıl olur henüz 6 ay oldu evleneli dersen dur hemen anlatayım bebeğim.
Tam 3 sene önceydi, babanın aşkı düşmüştü yüreğime. O gün, ona aşık olduğum yerde, birlikte tiyatro eğitimi aldığımız müjdat gezen sanat okulunun kapısındaydık. Bale eğitimi alan ufacık bi kız çocuğu vardı, pembe tüllü elbisesinin içinde prensesler gibiydi... Gördüğüm her çocuğu sevdiğim gibi hemen yanına gittim, baban vardı yanında o prensesin. öyle şefkatle seviyorduki onu, 'ne tatlı bişeysin sen' diyordu durmadan. O an kalakaldım. Babanla göz göze geldik. Zaten aramızdaki elektrik kilometrelerce uzaktan bile fark edilebilir türdendi. Elimde olmayan , tutamadığım, durduramadığım bi şekilde içimden 'allah'ım ben bu adamla evlenmeliyim ondan bebeğim olmalı' dedim... Tam o gün o saatte diledim gelmeni. 3 sene geçti. Evlendik, tutku dolu, mükemmel bi aşkla. Hemen seni çağırdık bebeğim. Gel istedik. Neyi bekleyecektikki? Zaten etrafımız senelerce bebek isteyip hala bekleyen çiftlerle doluydu. Engellemedik hiç. Baban bak gör ilk aydan hamile kalırsın dedi hep. Olmadı. Durumu bilen kişiler 'oo dur bakalım daha çok erken, bir sene dolsun hele bi benim iki sene sonra oldu' , 'aman canım sende 5 ay çok kısa olur elbet', dese bile bana çoktu... Ben hep gelmeni istedim, olabildiğince erken....
Neler yapmadımki gelmen için... Belkide bunlardı gelmeyişinin sebebi, çokmu taktım kafaya?... Kürler, rahim filmleri, testler... Tamam bu ay düşünmeyeceğim desemde, 4 gün sonra başladım belirti yolu gözlemeye... Ah meleğim, insan deliler gibi istediği birşeyi aklından çıkaramıyormuş...
Sonra baban... Benim dünyamın merkezi, hayat ışığım, evet meleğim o benim. Kanatlarını birtek benim görebildiğim bir melek. Nasıl istiyor gelmeni bebeğim. Yüzümde arıyor hergün hamilelik izlerini, işin komiği her ay şüphe duymuyor hamile olduğuma! Aaa aşkım tırnağım kırılmış desem, aaa karıcığım yoksa hamile misin diyor. şimdiden senin konforunu düşünmekle meşgul. şuan boş odamız yok evimizde bu yüzden baban misafir odasındaki yatağı kaldırıp oranın senin odan olmasını istiyor. Sonra senin televizyonun üzerinde duran patiklerini seviyor hergün, onlarla konuşuyor. Baban kolay ağlamaz bebeğim, ama ağlamak bile öyle yakışırki ona, deniz mavisi gözleri iyiden iyiye parlar. Hergün işe giderken 'söz ver evde kendini yormayacağına' der bana, 'bebeğimiz tutunmaya çalışıyorsa bişi olmasın'... Geçen gün bunları söylerken gözleri doldu bebeğim, 'gelse artık' dedi sesi kısık, yorgun... Gelsen artık...
Bebeğime....
Bu ay tam 5 ay oldu yolunu gözleyeli, Allah'tan seni dileyeli 5 ay oldu bebeğim... Ne zaman geleceğini bilmediğin o en değerli varlığın hasreti ne büyükmüş meğer. Bunu daha önce bilmiyordum. Gerçekten birgün gelecek misin? Gelir misin? Bunu bile bilmiyorum henüz, sadece deliler gibi istiyorum. Ne yüce bir duyguymuş anne olmayı istemek, bir o kadarda zor bazen...
Bu isteğin en büyük sebebi ne biliyor musun meleğim? Babana duyduğum sonsuz aşk... Onu öylesine seviyorumki, ondan ve benden mucizevi bir parçayı içimde taşıyacak olduğumu düşünmek kalbimin deli gibi çarpmasına neden oluyor. Aslında 3 senedir var bu şiddetli istek içimde. Nasıl olur henüz 6 ay oldu evleneli dersen dur hemen anlatayım bebeğim.
Tam 3 sene önceydi, babanın aşkı düşmüştü yüreğime. O gün, ona aşık olduğum yerde, birlikte tiyatro eğitimi aldığımız Müjdat Gezen Sanat Okulunun kapısındaydık. Bale eğitimi alan ufacık bi kız çocuğu vardı, pembe tüllü elbisesinin içinde prensesler gibiydi... Gördüğüm her çocuğu sevdiğim gibi hemen yanına gittim, baban vardı yanında o prensesin. Öyle şefkatle seviyorduki onu, 'ne tatlı bişeysin sen' diyordu durmadan. O an kalakaldım. Babanla göz göze geldik. Zaten aramızdaki elektrik kilometrelerce uzaktan bile fark edilebilir türdendi. Elimde olmayan , tutamadığım, durduramadığım bi şekilde içimden 'Allah'ım ben bu adamla evlenmeliyim ondan bebeğim olmalı' dedim... Tam o gün o saatte diledim gelmeni. 3 sene geçti. Evlendik, tutku dolu, mükemmel bi aşkla. Hemen seni çağırdık bebeğim. Gel istedik. Neyi bekleyecektikki? Zaten etrafımız senelerce bebek isteyip hala bekleyen çiftlerle doluydu. Engellemedik hiç. Baban bak gör ilk aydan hamile kalırsın dedi hep. Olmadı. Durumu bilen kişiler 'oo dur bakalım daha çok erken, bir sene dolsun hele bi benim iki sene sonra oldu' , 'aman canım sende 5 ay çok kısa olur elbet', dese bile bana çoktu... Ben hep gelmeni istedim, olabildiğince erken....
Neler yapmadımki gelmen için... Belkide bunlardı gelmeyişinin sebebi, çokmu taktım kafaya?... Kürler, rahim filmleri, testler... Tamam bu ay düşünmeyeceğim desemde, 4 gün sonra başladım belirti yolu gözlemeye... Ah meleğim, insan deliler gibi istediği birşeyi aklından çıkaramıyormuş...
Sonra baban... Benim dünyamın merkezi, hayat ışığım, evet meleğim o benim. Kanatlarını birtek benim görebildiğim bir melek. Nasıl istiyor gelmeni bebeğim. Yüzümde arıyor hergün hamilelik izlerini, işin komiği her ay şüphe duymuyor hamile olduğuma! Aaa aşkım tırnağım kırılmış desem, aaa karıcığım yoksa hamile misin diyor. Şimdiden senin konforunu düşünmekle meşgul. Şuan boş odamız yok evimizde bu yüzden baban misafir odasındaki yatağı kaldırıp oranın senin odan olmasını istiyor. Sonra senin televizyonun üzerinde duran patiklerini seviyor hergün, onlarla konuşuyor. Baban kolay ağlamaz bebeğim, ama ağlamak bile öyle yakışırki ona, deniz mavisi gözleri iyiden iyiye parlar. Hergün işe giderken 'söz ver evde kendini yormayacağına' der bana, 'bebeğimiz tutunmaya çalışıyorsa bişi olmasın'... Geçen gün bunları söylerken gözleri doldu bebeğim, 'gelse artık' dedi sesi kısık, yorgun... Gelsen artık...
Bebeğime....
Bu ay tam 5 ay oldu yolunu gözleyeli, Allah'tan seni dileyeli 5 ay oldu bebeğim... Ne zaman geleceğini bilmediğin o en değerli varlığın hasreti ne büyükmüş meğer. Bunu daha önce bilmiyordum. Gerçekten birgün gelecek misin? Gelir misin? Bunu bile bilmiyorum henüz, sadece deliler gibi istiyorum. Ne yüce bir duyguymuş anne olmayı istemek, bir o kadarda zor bazen...
Bu isteğin en büyük sebebi ne biliyor musun meleğim? Babana duyduğum sonsuz aşk... Onu öylesine seviyorumki, ondan ve benden mucizevi bir parçayı içimde taşıyacak olduğumu düşünmek kalbimin deli gibi çarpmasına neden oluyor. Aslında 3 senedir var bu şiddetli istek içimde. Nasıl olur henüz 6 ay oldu evleneli dersen dur hemen anlatayım bebeğim.
Tam 3 sene önceydi, babanın aşkı düşmüştü yüreğime. O gün, ona aşık olduğum yerde, birlikte tiyatro eğitimi aldığımız Müjdat Gezen Sanat Okulunun kapısındaydık. Bale eğitimi alan ufacık bi kız çocuğu vardı, pembe tüllü elbisesinin içinde prensesler gibiydi... Gördüğüm her çocuğu sevdiğim gibi hemen yanına gittim, baban vardı yanında o prensesin. Öyle şefkatle seviyorduki onu, 'ne tatlı bişeysin sen' diyordu durmadan. O an kalakaldım. Babanla göz göze geldik. Zaten aramızdaki elektrik kilometrelerce uzaktan bile fark edilebilir türdendi. Elimde olmayan , tutamadığım, durduramadığım bi şekilde içimden 'Allah'ım ben bu adamla evlenmeliyim ondan bebeğim olmalı' dedim... Tam o gün o saatte diledim gelmeni. 3 sene geçti. Evlendik, tutku dolu, mükemmel bi aşkla. Hemen seni çağırdık bebeğim. Gel istedik. Neyi bekleyecektikki? Zaten etrafımız senelerce bebek isteyip hala bekleyen çiftlerle doluydu. Engellemedik hiç. Baban bak gör ilk aydan hamile kalırsın dedi hep. Olmadı. Durumu bilen kişiler 'oo dur bakalım daha çok erken, bir sene dolsun hele bi benim iki sene sonra oldu' , 'aman canım sende 5 ay çok kısa olur elbet', dese bile bana çoktu... Ben hep gelmeni istedim, olabildiğince erken....
Neler yapmadımki gelmen için... Belkide bunlardı gelmeyişinin sebebi, çokmu taktım kafaya?... Kürler, rahim filmleri, testler... Tamam bu ay düşünmeyeceğim desemde, 4 gün sonra başladım belirti yolu gözlemeye... Ah meleğim, insan deliler gibi istediği birşeyi aklından çıkaramıyormuş...
Sonra baban... Benim dünyamın merkezi, hayat ışığım, evet meleğim o benim. Kanatlarını birtek benim görebildiğim bir melek. Nasıl istiyor gelmeni bebeğim. Yüzümde arıyor hergün hamilelik izlerini, işin komiği her ay şüphe duymuyor hamile olduğuma! Aaa aşkım tırnağım kırılmış desem, aaa karıcığım yoksa hamile misin diyor. Şimdiden senin konforunu düşünmekle meşgul. Şuan boş odamız yok evimizde bu yüzden baban misafir odasındaki yatağı kaldırıp oranın senin odan olmasını istiyor. Sonra senin televizyonun üzerinde duran patiklerini seviyor hergün, onlarla konuşuyor. Baban kolay ağlamaz bebeğim, ama ağlamak bile öyle yakışırki ona, deniz mavisi gözleri iyiden iyiye parlar. Hergün işe giderken 'söz ver evde kendini yormayacağına' der bana, 'bebeğimiz tutunmaya çalışıyorsa bişi olmasın'... Geçen gün bunları söylerken gözleri doldu bebeğim, 'gelse artık' dedi sesi kısık, yorgun... Gelsen artık...
Bebeğime....
Bu ay tam 5 ay oldu yolunu gözleyeli, Allah'tan seni dileyeli 5 ay oldu bebeğim... Ne zaman geleceğini bilmediğin o en değerli varlığın hasreti ne büyükmüş meğer. Bunu daha önce bilmiyordum. Gerçekten birgün gelecek misin? Gelir misin? Bunu bile bilmiyorum henüz, sadece deliler gibi istiyorum. Ne yüce bir duyguymuş anne olmayı istemek, bir o kadarda zor bazen...
Bu isteğin en büyük sebebi ne biliyor musun meleğim? Babana duyduğum sonsuz aşk... Onu öylesine seviyorumki, ondan ve benden mucizevi bir parçayı içimde taşıyacak olduğumu düşünmek kalbimin deli gibi çarpmasına neden oluyor. Aslında 3 senedir var bu şiddetli istek içimde. Nasıl olur henüz 6 ay oldu evleneli dersen dur hemen anlatayım bebeğim.
Tam 3 sene önceydi, babanın aşkı düşmüştü yüreğime. O gün, ona aşık olduğum yerde, birlikte tiyatro eğitimi aldığımız Müjdat Gezen Sanat Okulunun kapısındaydık. Bale eğitimi alan ufacık bi kız çocuğu vardı, pembe tüllü elbisesinin içinde prensesler gibiydi... Gördüğüm her çocuğu sevdiğim gibi hemen yanına gittim, baban vardı yanında o prensesin. Öyle şefkatle seviyorduki onu, 'ne tatlı bişeysin sen' diyordu durmadan. O an kalakaldım. Babanla göz göze geldik. Zaten aramızdaki elektrik kilometrelerce uzaktan bile fark edilebilir türdendi. Elimde olmayan , tutamadığım, durduramadığım bi şekilde içimden 'Allah'ım ben bu adamla evlenmeliyim ondan bebeğim olmalı' dedim... Tam o gün o saatte diledim gelmeni. 3 sene geçti. Evlendik, tutku dolu, mükemmel bi aşkla. Hemen seni çağırdık bebeğim. Gel istedik. Neyi bekleyecektikki? Zaten etrafımız senelerce bebek isteyip hala bekleyen çiftlerle doluydu. Engellemedik hiç. Baban bak gör ilk aydan hamile kalırsın dedi hep. Olmadı. Durumu bilen kişiler 'oo dur bakalım daha çok erken, bir sene dolsun hele bi benim iki sene sonra oldu' , 'aman canım sende 5 ay çok kısa olur elbet', dese bile bana çoktu... Ben hep gelmeni istedim, olabildiğince erken....
Neler yapmadımki gelmen için... Belkide bunlardı gelmeyişinin sebebi, çokmu taktım kafaya?... Kürler, rahim filmleri, testler... Tamam bu ay düşünmeyeceğim desemde, 4 gün sonra başladım belirti yolu gözlemeye... Ah meleğim, insan deliler gibi istediği birşeyi aklından çıkaramıyormuş...
Sonra baban... Benim dünyamın merkezi, hayat ışığım, evet meleğim o benim. Kanatlarını birtek benim görebildiğim bir melek. Nasıl istiyor gelmeni bebeğim. Yüzümde arıyor hergün hamilelik izlerini, işin komiği her ay şüphe duymuyor hamile olduğuma! Aaa aşkım tırnağım kırılmış desem, aaa karıcığım yoksa hamile misin diyor. Şimdiden senin konforunu düşünmekle meşgul. Şuan boş odamız yok evimizde bu yüzden baban misafir odasındaki yatağı kaldırıp oranın senin odan olmasını istiyor. Sonra senin televizyonun üzerinde duran patiklerini seviyor hergün, onlarla konuşuyor. Baban kolay ağlamaz bebeğim, ama ağlamak bile öyle yakışırki ona, deniz mavisi gözleri iyiden iyiye parlar. Hergün işe giderken 'söz ver evde kendini yormayacağına' der bana, 'bebeğimiz tutunmaya çalışıyorsa bişi olmasın'... Geçen gün bunları söylerken gözleri doldu bebeğim, 'gelse artık' dedi sesi kısık, yorgun... Gelsen artık...
Bebeğime....
Bu ay tam 5 ay oldu yolunu gözleyeli, Allah'tan seni dileyeli 5 ay oldu bebeğim... Ne zaman geleceğini bilmediğin o en değerli varlığın hasreti ne büyükmüş meğer. Bunu daha önce bilmiyordum. Gerçekten birgün gelecek misin? Gelir misin? Bunu bile bilmiyorum henüz, sadece deliler gibi istiyorum. Ne yüce bir duyguymuş anne olmayı istemek, bir o kadarda zor bazen...
Bu isteğin en büyük sebebi ne biliyor musun meleğim? Babana duyduğum sonsuz aşk... Onu öylesine seviyorumki, ondan ve benden mucizevi bir parçayı içimde taşıyacak olduğumu düşünmek kalbimin deli gibi çarpmasına neden oluyor. Aslında 3 senedir var bu şiddetli istek içimde. Nasıl olur henüz 6 ay oldu evleneli dersen dur hemen anlatayım bebeğim.
Tam 3 sene önceydi, babanın aşkı düşmüştü yüreğime. O gün, ona aşık olduğum yerde, birlikte tiyatro eğitimi aldığımız Müjdat Gezen Sanat Okulunun kapısındaydık. Bale eğitimi alan ufacık bi kız çocuğu vardı, pembe tüllü elbisesinin içinde prensesler gibiydi... Gördüğüm her çocuğu sevdiğim gibi hemen yanına gittim, baban vardı yanında o prensesin. Öyle şefkatle seviyorduki onu, 'ne tatlı bişeysin sen' diyordu durmadan. O an kalakaldım. Babanla göz göze geldik. Zaten aramızdaki elektrik kilometrelerce uzaktan bile fark edilebilir türdendi. Elimde olmayan , tutamadığım, durduramadığım bi şekilde içimden 'Allah'ım ben bu adamla evlenmeliyim ondan bebeğim olmalı' dedim... Tam o gün o saatte diledim gelmeni. 3 sene geçti. Evlendik, tutku dolu, mükemmel bi aşkla. Hemen seni çağırdık bebeğim. Gel istedik. Neyi bekleyecektikki? Zaten etrafımız senelerce bebek isteyip hala bekleyen çiftlerle doluydu. Engellemedik hiç. Baban bak gör ilk aydan hamile kalırsın dedi hep. Olmadı. Durumu bilen kişiler 'oo dur bakalım daha çok erken, bir sene dolsun hele bi benim iki sene sonra oldu' , 'aman canım sende 5 ay çok kısa olur elbet', dese bile bana çoktu... Ben hep gelmeni istedim, olabildiğince erken....
Neler yapmadımki gelmen için... Belkide bunlardı gelmeyişinin sebebi, çokmu taktım kafaya?... Kürler, rahim filmleri, testler... Tamam bu ay düşünmeyeceğim desemde, 4 gün sonra başladım belirti yolu gözlemeye... Ah meleğim, insan deliler gibi istediği birşeyi aklından çıkaramıyormuş...
Sonra baban... Benim dünyamın merkezi, hayat ışığım, evet meleğim o benim. Kanatlarını birtek benim görebildiğim bir melek. Nasıl istiyor gelmeni bebeğim. Yüzümde arıyor hergün hamilelik izlerini, işin komiği her ay şüphe duymuyor hamile olduğuma! Aaa aşkım tırnağım kırılmış desem, aaa karıcığım yoksa hamile misin diyor. Şimdiden senin konforunu düşünmekle meşgul. Şuan boş odamız yok evimizde bu yüzden baban misafir odasındaki yatağı kaldırıp oranın senin odan olmasını istiyor. Sonra senin televizyonun üzerinde duran patiklerini seviyor hergün, onlarla konuşuyor. Baban kolay ağlamaz bebeğim, ama ağlamak bile öyle yakışırki ona, deniz mavisi gözleri iyiden iyiye parlar. Hergün işe giderken 'söz ver evde kendini yormayacağına' der bana, 'bebeğimiz tutunmaya çalışıyorsa bişi olmasın'... Geçen gün bunları söylerken gözleri doldu bebeğim, 'gelse artık' dedi sesi kısık, yorgun... Gelsen artık...
Bebeğime....
Bu ay tam 5 ay oldu yolunu gözleyeli, Allah'tan seni dileyeli 5 ay oldu bebeğim... Ne zaman geleceğini bilmediğin o en değerli varlığın hasreti ne büyükmüş meğer. Bunu daha önce bilmiyordum. Gerçekten birgün gelecek misin? Gelir misin? Bunu bile bilmiyorum henüz, sadece deliler gibi istiyorum. Ne yüce bir duyguymuş anne olmayı istemek, bir o kadarda zor bazen...
Bu isteğin en büyük sebebi ne biliyor musun meleğim? Babana duyduğum sonsuz aşk... Onu öylesine seviyorumki, ondan ve benden mucizevi bir parçayı içimde taşıyacak olduğumu düşünmek kalbimin deli gibi çarpmasına neden oluyor. Aslında 3 senedir var bu şiddetli istek içimde. Nasıl olur henüz 6 ay oldu evleneli dersen dur hemen anlatayım bebeğim.
Tam 3 sene önceydi, babanın aşkı düşmüştü yüreğime. O gün, ona aşık olduğum yerde, birlikte tiyatro eğitimi aldığımız Müjdat Gezen Sanat Okulunun kapısındaydık. Bale eğitimi alan ufacık bi kız çocuğu vardı, pembe tüllü elbisesinin içinde prensesler gibiydi... Gördüğüm her çocuğu sevdiğim gibi hemen yanına gittim, baban vardı yanında o prensesin. Öyle şefkatle seviyorduki onu, 'ne tatlı bişeysin sen' diyordu durmadan. O an kalakaldım. Babanla göz göze geldik. Zaten aramızdaki elektrik kilometrelerce uzaktan bile fark edilebilir türdendi. Elimde olmayan , tutamadığım, durduramadığım bi şekilde içimden 'Allah'ım ben bu adamla evlenmeliyim ondan bebeğim olmalı' dedim... Tam o gün o saatte diledim gelmeni. 3 sene geçti. Evlendik, tutku dolu, mükemmel bi aşkla. Hemen seni çağırdık bebeğim. Gel istedik. Neyi bekleyecektikki? Zaten etrafımız senelerce bebek isteyip hala bekleyen çiftlerle doluydu. Engellemedik hiç. Baban bak gör ilk aydan hamile kalırsın dedi hep. Olmadı. Durumu bilen kişiler 'oo dur bakalım daha çok erken, bir sene dolsun hele bi benim iki sene sonra oldu' , 'aman canım sende 5 ay çok kısa olur elbet', dese bile bana çoktu... Ben hep gelmeni istedim, olabildiğince erken....
Neler yapmadımki gelmen için... Belkide bunlardı gelmeyişinin sebebi, çokmu taktım kafaya?... Kürler, rahim filmleri, testler... Tamam bu ay düşünmeyeceğim desemde, 4 gün sonra başladım belirti yolu gözlemeye... Ah meleğim, insan deliler gibi istediği birşeyi aklından çıkaramıyormuş...
Sonra baban... Benim dünyamın merkezi, hayat ışığım, evet meleğim o benim. Kanatlarını birtek benim görebildiğim bir melek. Nasıl istiyor gelmeni bebeğim. Yüzümde arıyor hergün hamilelik izlerini, işin komiği her ay şüphe duymuyor hamile olduğuma! Aaa aşkım tırnağım kırılmış desem, aaa karıcığım yoksa hamile misin diyor. Şimdiden senin konforunu düşünmekle meşgul. Şuan boş odamız yok evimizde bu yüzden baban misafir odasındaki yatağı kaldırıp oranın senin odan olmasını istiyor. Sonra senin televizyonun üzerinde duran patiklerini seviyor hergün, onlarla konuşuyor. Baban kolay ağlamaz bebeğim, ama ağlamak bile öyle yakışırki ona, deniz mavisi gözleri iyiden iyiye parlar. Hergün işe giderken 'söz ver evde kendini yormayacağına' der bana, 'bebeğimiz tutunmaya çalışıyorsa bişi olmasın'... Geçen gün bunları söylerken gözleri doldu bebeğim, 'gelse artık' dedi sesi kısık, yorgun... Gelsen artık...
Bebeğime....
Bu ay tam 5 ay oldu yolunu gözleyeli, Allah'tan seni dileyeli 5 ay oldu bebeğim... Ne zaman geleceğini bilmediğin o en değerli varlığın hasreti ne büyükmüş meğer. Bunu daha önce bilmiyordum. Gerçekten birgün gelecek misin? Gelir misin? Bunu bile bilmiyorum henüz, sadece deliler gibi istiyorum. Ne yüce bir duyguymuş anne olmayı istemek, bir o kadarda zor bazen...
Bu isteğin en büyük sebebi ne biliyor musun meleğim? Babana duyduğum sonsuz aşk... Onu öylesine seviyorumki, ondan ve benden mucizevi bir parçayı içimde taşıyacak olduğumu düşünmek kalbimin deli gibi çarpmasına neden oluyor. Aslında 3 senedir var bu şiddetli istek içimde. Nasıl olur henüz 6 ay oldu evleneli dersen dur hemen anlatayım bebeğim.
Tam 3 sene önceydi, babanın aşkı düşmüştü yüreğime. O gün, ona aşık olduğum yerde, birlikte tiyatro eğitimi aldığımız Müjdat Gezen Sanat Okulunun kapısındaydık. Bale eğitimi alan ufacık bi kız çocuğu vardı, pembe tüllü elbisesinin içinde prensesler gibiydi... Gördüğüm her çocuğu sevdiğim gibi hemen yanına gittim, baban vardı yanında o prensesin. Öyle şefkatle seviyorduki onu, 'ne tatlı bişeysin sen' diyordu durmadan. O an kalakaldım. Babanla göz göze geldik. Zaten aramızdaki elektrik kilometrelerce uzaktan bile fark edilebilir türdendi. Elimde olmayan , tutamadığım, durduramadığım bi şekilde içimden 'Allah'ım ben bu adamla evlenmeliyim ondan bebeğim olmalı' dedim... Tam o gün o saatte diledim gelmeni. 3 sene geçti. Evlendik, tutku dolu, mükemmel bi aşkla. Hemen seni çağırdık bebeğim. Gel istedik. Neyi bekleyecektikki? Zaten etrafımız senelerce bebek isteyip hala bekleyen çiftlerle doluydu. Engellemedik hiç. Baban bak gör ilk aydan hamile kalırsın dedi hep. Olmadı. Durumu bilen kişiler 'oo dur bakalım daha çok erken, bir sene dolsun hele bi benim iki sene sonra oldu' , 'aman canım sende 5 ay çok kısa olur elbet', dese bile bana çoktu... Ben hep gelmeni istedim, olabildiğince erken....
Neler yapmadımki gelmen için... Belkide bunlardı gelmeyişinin sebebi, çokmu taktım kafaya?... Kürler, rahim filmleri, testler... Tamam bu ay düşünmeyeceğim desemde, 4 gün sonra başladım belirti yolu gözlemeye... Ah meleğim, insan deliler gibi istediği birşeyi aklından çıkaramıyormuş...
Sonra baban... Benim dünyamın merkezi, hayat ışığım, evet meleğim o benim. Kanatlarını birtek benim görebildiğim bir melek. Nasıl istiyor gelmeni bebeğim. Yüzümde arıyor hergün hamilelik izlerini, işin komiği her ay şüphe duymuyor hamile olduğuma! Aaa aşkım tırnağım kırılmış desem, aaa karıcığım yoksa hamile misin diyor. Şimdiden senin konforunu düşünmekle meşgul. Şuan boş odamız yok evimizde bu yüzden baban misafir odasındaki yatağı kaldırıp oranın senin odan olmasını istiyor. Sonra senin televizyonun üzerinde duran patiklerini seviyor hergün, onlarla konuşuyor. Baban kolay ağlamaz bebeğim, ama ağlamak bile öyle yakışırki ona, deniz mavisi gözleri iyiden iyiye parlar. Hergün işe giderken 'söz ver evde kendini yormayacağına' der bana, 'bebeğimiz tutunmaya çalışıyorsa bişi olmasın'... Geçen gün bunları söylerken gözleri doldu bebeğim, 'gelse artık' dedi sesi kısık, yorgun... Gelsen artık...
Bebeğime....
Bu ay tam 5 ay oldu yolunu gözleyeli, Allah'tan seni dileyeli 5 ay oldu bebeğim... Ne zaman geleceğini bilmediğin o en değerli varlığın hasreti ne büyükmüş meğer. Bunu daha önce bilmiyordum. Gerçekten birgün gelecek misin? Gelir misin? Bunu bile bilmiyorum henüz, sadece deliler gibi istiyorum. Ne yüce bir duyguymuş anne olmayı istemek, bir o kadarda zor bazen...
Bu isteğin en büyük sebebi ne biliyor musun meleğim? Babana duyduğum sonsuz aşk... Onu öylesine seviyorumki, ondan ve benden mucizevi bir parçayı içimde taşıyacak olduğumu düşünmek kalbimin deli gibi çarpmasına neden oluyor. Aslında 3 senedir var bu şiddetli istek içimde. Nasıl olur henüz 6 ay oldu evleneli dersen dur hemen anlatayım bebeğim.
Tam 3 sene önceydi, babanın aşkı düşmüştü yüreğime. O gün, ona aşık olduğum yerde, birlikte tiyatro eğitimi aldığımız Müjdat Gezen Sanat Okulunun kapısındaydık. Bale eğitimi alan ufacık bi kız çocuğu vardı, pembe tüllü elbisesinin içinde prensesler gibiydi... Gördüğüm her çocuğu sevdiğim gibi hemen yanına gittim, baban vardı yanında o prensesin. Öyle şefkatle seviyorduki onu, 'ne tatlı bişeysin sen' diyordu durmadan. O an kalakaldım. Babanla göz göze geldik. Zaten aramızdaki elektrik kilometrelerce uzaktan bile fark edilebilir türdendi. Elimde olmayan , tutamadığım, durduramadığım bi şekilde içimden 'Allah'ım ben bu adamla evlenmeliyim ondan bebeğim olmalı' dedim... Tam o gün o saatte diledim gelmeni. 3 sene geçti. Evlendik, tutku dolu, mükemmel bi aşkla. Hemen seni çağırdık bebeğim. Gel istedik. Neyi bekleyecektikki? Zaten etrafımız senelerce bebek isteyip hala bekleyen çiftlerle doluydu. Engellemedik hiç. Baban bak gör ilk aydan hamile kalırsın dedi hep. Olmadı. Durumu bilen kişiler 'oo dur bakalım daha çok erken, bir sene dolsun hele bi benim iki sene sonra oldu' , 'aman canım sende 5 ay çok kısa olur elbet', dese bile bana çoktu... Ben hep gelmeni istedim, olabildiğince erken....
Neler yapmadımki gelmen için... Belkide bunlardı gelmeyişinin sebebi, çokmu taktım kafaya?... Kürler, rahim filmleri, testler... Tamam bu ay düşünmeyeceğim desemde, 4 gün sonra başladım belirti yolu gözlemeye... Ah meleğim, insan deliler gibi istediği birşeyi aklından çıkaramıyormuş...
Sonra baban... Benim dünyamın merkezi, hayat ışığım, evet meleğim o benim. Kanatlarını birtek benim görebildiğim bir melek. Nasıl istiyor gelmeni bebeğim. Yüzümde arıyor hergün hamilelik izlerini, işin komiği her ay şüphe duymuyor hamile olduğuma! Aaa aşkım tırnağım kırılmış desem, aaa karıcığım yoksa hamile misin diyor. Şimdiden senin konforunu düşünmekle meşgul. Şuan boş odamız yok evimizde bu yüzden baban misafir odasındaki yatağı kaldırıp oranın senin odan olmasını istiyor. Sonra senin televizyonun üzerinde duran patiklerini seviyor hergün, onlarla konuşuyor. Baban kolay ağlamaz bebeğim, ama ağlamak bile öyle yakışırki ona, deniz mavisi gözleri iyiden iyiye parlar. Hergün işe giderken 'söz ver evde kendini yormayacağına' der bana, 'bebeğimiz tutunmaya çalışıyorsa bişi olmasın'... Geçen gün bunları söylerken gözleri doldu bebeğim, 'gelse artık' dedi sesi kısık, yorgun... Gelsen artık...
Bebekler ben geldim icimde beebbbiiiissssss vvaaaaaarrrrrrrrr
evet yanlış duymadınız sonuc 42 :119::119::119::119::119::119::119::118::118::118::118::118:telefonda hemşire haber verdi ben sonucu almadım Dr zaten yok biray iki gun sonra tekrar vereyim ne olur ne olmaz dimi:))
Bu arada hastaneden gelirken kaza yapıyordum öküzün biri bebeğimi kutlamadan öldürüyordu ıkımızı de ondan gelemedim kızlar kusura bakmayın ekip çağırdım is uzadı ama cezayı da yedi :)))
halayımı da çekeyim
Anooooyyyyyyyyyyyyyyy oldu işte olduuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuu hiç olmaz dediğimiz ay oluyor işteeeeeeeeeeeeee RAHİM FİLMİNİN ÖNEMİİİİİİİİİİİİİİİİ herkes çektirsin kızlaaarrrrrrrrrr 1 sene olmuştu dimi alyammmmm süper süperrrrrrrrrrr Allah sağlıkla kucağına almayı nasip etsin canımmmmmmmmmmmmmm
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?