- 13 Eylül 2011
- 5.254
- 13.271
- 448
- Konu Sahibi greengirll
- #41
Evet böyle insanlar olabiliyor.Maalesef çevreye asla yansıtmayanlar da var, asla söylemeyenler de. Eski eş ailesi böyleydi, bırak tek bir kişiden bile duymayı kendilerinden bile duyamadım.
Çünkü fizyolojik bir hastalık toplumda normal kabul edilirken psikolojik hastalık normal kabul edilmiyor.
Eski eşiniz gibi bazı insanlar da saklıyor.
Dediğim gibi çok çeşitli semptom gösteren hastalık var.Bunları anlamak için bir sürü test yapılıyor.Terapiye, gözleme alınıyor.Hatta hastahanede yatış yapılan hastalar var.
Size nacizane sadece şunu söyleyebilirim.
Duygu durumunu uçlarda yaşayan insanları iyi gözlemleyin.Mutlaka altından bir şey çıkar.Karakterini az çok çözmeye çalışın.Mesela öfke kontrolü olmayan biri, depresif ruh halinde olan biri kendini belli edebilir.
Daha çok size ruh halini anlatıyorsa anlattığı öyküleri dinleyin.
Ama çok ciddi şizofreni, bipolar bozukluk hemen anlaşılmaz.Uzman lazım.
Temkinli olun.Bende bekarım.Ve açıkçası 30 yaş üstü erkeklere hep şüphe ile bakıyorum.Geçen sene bir eczacı ile tanışmıştım.39 yaşındaydı.Adam ilaç bağımlısı cıktı.Sonra kronik depresyonu varmış.Ama adam saklamadı.Bende zaten konunun uzmanı olduğum için anlamıştım.
Bu diyeceğime katılmayan çıkabilir ama ben 30 yaş üstü evlenmemiş kadınlara hiç şüpheyle bakmam.Nasip kısmet olmamıştır.Ama 30 yaş özellikle 35 yaş üstü evlenmemiş erkeklere şüpheyle bakarım. Acaba neden evlenmedi diye gözlemlerim.Özellikle hiç evlenmemiş olanların bir kısmında mükemmelliyetçilik vardır.Hepsinde değil tabi ama şu ana kadar 35 yaş üstü tanıştığım 3 erkekte farklı seviyelerde mükemmelliyetçilik vardı.Ve bundan övgüyle bahsediyorlardı.Halbuki mükemmelliyetçilik bir takıntıdır.
Iç gözlem yapın.Iyice her konuda fikirlerini öğrenmeye çalışın.Bir sıkıntı var ise zaten dengesizliği size uyarı verir.
Allah sizi iyi biriyle karşılaştırsın.
Son düzenleme: