Yıllardır içimde sanki başka bir ruh tasıyormus gibiyim, mesela bişeye karar verecegim zaman insanların beni onaylamasını bekliyorum onaylanmazsam ya yapacağım seyden vazgecıyorum yada kendimi kötü hissediyorum. Bir diğer özelliğimse sürekli insanlarla gülerek konusurum genelde kırmamaya calısırım diğer türlü beni kötü bilmesinler diye, hem sıcakkanlı davranıyorum hemde insanlara karsı korkularım var samimi davranırsam eger hadini aşarmı, keske fazla yüz vermeseydim gibi. Kötü bir huyum ise aniden parlıyorum öfke kontrolu yasıyorum haklıyken kendimi haksız duruma düşüyorum. Mesela bir ortamda bi insan bana laf soktu diyelim karsılık veremediysem günlerce onu kafama takar kendimi ezik gibi hissederim. Gel gelelimki dışarıdan daha farklı görünüyorum beni tanıyan insanlar, sen dışarıdan cok rahat gözüyorsun, senin ne derdin olsun, veya derdimi anlatsam dinlemezler beni yargılarlar, bu sefer daha cok strese giriyorum, içimde yasadıgım duygularla tam tersini yasıyorum. Birinin bana yanlısı oldu diyelim ben onu hayatımdan sildim diyelim o kişinin hala benden özür dileyip gönlümü almasını beklerim eger o da direk beni silerse aklım o kişide kalıyor yine ben yaklasıyorum. Mesela en basitinden kıyafet alacagım zaman bile zevkimi bilemiyorum. Birsey cok cabuk karar veremiyorum. Hep sunu yapsam mı benim için dogru olur benu yapsammı diye ye içim içimi yiyor. Yıllardır bu şekildeyim dış görüntüm cok farklı mesela içinde karar veremediğim olayları ben sunu yapıcam bunu yapıcam diye anlatıyorum bana akıl veren insanlar cok dik baslısın kendi bildiğini yapıyorsun derlerken bile ben yine onların dediklerini yapıyorum. En kötü huyum biri beni eleştirdiği zaman kendimi savunsam bile, günlerce beynimin içinde bi şeyler konusuyor hayattan zevk almıyorum. Bir kac sayfadan bipolar hastalıgını duyduktan sonra kendi piskolojimle cok bagdastırdım. Piskoloj im hiç iyiye gitmiyor yıllarca bu şekildeyim artık bir doktora gitmek istiyorum ama bir türlü gidemiyorum devlete gitsem Ankara da bildiğiniz piskolog varmı
Terazi burcunu birebir anlattınız. Kararsızlık dengesizlik. Burcun açılımını yaptınız. Beni de anlattınız aynı zamanda.
Siz rahatsız değilsiniz, siz iyi bir insansınız o kadar. Hassas, vicdanlı, kırıcı olmaktan çekinen ve bu yüzdende bazen yok yere kendi kendini yargılayan kaygılı bir insansınız.
Ben bu anlattıklarınızın üzerine bir de zor bir hayat yaşayınca işte o zaman hastalandım. Taşıyamadım. Psikologlara gittim bana ilaç tedavisi başladılar. Sana da başlayacaklar. Anlatıyorum dinliyor sağolsun, ama bakıyorum ki bana benim bildiğimin dışında bir şey söylemiyor. "Öyle baksan nasıl olur, şöyle baksan nasıl olur" belki sende durum farklı olur ama bana psikolog hiç yaramadı.
Ben bunun üstesinden şu şekilde geldim,
Kendi kendimi tedavi ettim. Sana senden fayda var. Çünkü insanları değiştiremeyiz. Sana senden fayda var. İlaç da kullanmadım.
"Ben kararsız bir insan olabilirim. Ama ben mantıklı bir insanım. İyi şekilde düşündüğüm için uzun düşünürüm. Sonunda içime neyin sindiğini bilirim." Dedim. Kaygılanmadan kendime zaman tanıdım. Sonra baktım ki kim ne derse desin ben yine ilk içime sinen durumda kalmışım. İnsanlara boşuna sordugumu anladım ve bıraktım.
Önce kendini iyi tanimak gerek. Ne istediğini bilmek gerek. Her konuda bu şekilde. Neyi sevdiğini neyi sevmediğini bilmek gerek. Zaten biliyoruz diyebilirsin, ama hayır çoğu zaman bilmiyoruz.
Sonra bu kaygilar zamanla ozguven eksikligini doguruyor. Kendine guveni olmayan, birii bir laf etse kabuguna gizlenen kaplumbaga oluyorsun. Kendi kendini yiyorsun. Ben yedim. Seni cok iyi anladigim icin uzunca yazmak istedim.
Ben baktım ki 11 yasımdan beri önümde iki kutu hap, evet 11.. O kadar yaşanmışlık üstüne.. Herkes hayatına bakıyor, gelmişim 20 yaşına ve bitiriyorum kendimi. Şuan 24 yasındayım. 4 yıl önce buna son verdim. Kendimi bir daha ezdirmedim. Aslında ne kadar mantıklı hesaplarını yapabilen bir kadın oldugumu fark ettim. Kendimi savunurken düşündüğüm şeyi ifade ederken heyecanlanmamaya başladım. Çarpıntm olmuyordu yüzümü ateş basmıyordu. Değiştiğimi söylediklerinde bu onların canını sıkıyor benim kendi içimde zaferim oluyordu. Ne istediğini bilmenin yolu kendini sevmekten, kendi benliğinle ilgilenmekten geçiyor. İstediğin zaman bu konuyu konusabiliriz. Çünkü sanki 4 yıl önceki kendimle konusuyorum