Anca yazabildim kusura bakmayın.
Tahmin ettiğim gibi perşembe günü haftasonu müsait misin dedi, pazar işim var cumartesi boşum dedim. Tamam o zaman cumartesi sabahtan kahvaltıya gidelim sonra güne devam ederiz dedi tamam dedim.
Cuma öğlene doğru mesaj attı, acil gelişen bir iş yüzünden cuma iş çıkışı birkaç ekip arkadaşıyla başka şehre gideceklerini, cumartesi sabahtan toplantıya gireceklerini yazdı. Benim şalter attı tabii, eeh artık ben uğraşamam diye tam mesaj döşüyordum gönderemeden ikinci mesaj geldi. “Yarın sabah toplantıya gireceğiz, öğleden sonra biter. Akşam da oradaki şube müdürüyle yemek yiyeceğiz. Bunu senden istemeye hakkım yok, ama seni görmek istiyorum. Cumartesi programın müsaitse sen de benimle gelir misin xxx şehrine, sadece bir iki kadeh içebileceğimiz bir boşluğum olacak” dedi. Ben ne diyeceğimi bilemedim. Normalde zaten kontrolcü bir insanım, işler böyle kontrolümden çıktı mı huzursuz oluyorum. E adama bozukluğum da var. Öyle böyle derken ben tamam dedim! Ama kendim de inanamıyorum böyle bir şey yaptığıma tabii.
O cuma akşamı iş arkadaşlarıyla gitti, ben cumartesi öğlen gittim. Biraz şehirde gezindim, işi biter bitmez mesaj attı yanıma geldi. Ben yemek yedim o bir şeyler atıştırdı. Şaka gibi ama resmen adamın toplantılarının arasında başka şehirde buluştuk. Önce her zamanki gibi geyik makara yaptık, sonra ciddileştik. Dedikleri özetle şunlar oldu:
Bir süredir çeşitli nedenlerle devamlı koşturduğu (haftaya yurtdışına fuara gidiyor, benim suratımda “yok artık” ifadesi belirdiği için biletlerini gösterdi gerçekten gittiğine dair), bu nedenle sonraki haftaları planlayamadığı, bu durumdan kendisinin de sıkıldığı, beni kırmak üzmek istemediği, aramızın bozulmasını istemediği, olayların böyle önceden konuşup planlayarak değil normal seyrinde gelişmesini istediği. Yani mesela çıkarız, güleriz eğleniriz içeriz, birbirimize bakar “hadi” der eve geçeriz dedi (Bu konuda benim hata yapıp çok planlı olmaya çalıştığımı söyleyen üyeler olmuştu, bu anlamda haklı çıktılar). Senin artık bu konuda bana bir şey söylemene, hamle yapmana gerek yok, ben anladım zaten, sen bana bırak bunu dedi. Uzun uzun açıklama yaptı, kendimi doğru anlatmak istiyorum sana diye.
Birkaç saat oturduk, o yemeğe gitti, ben geri döndüm. Akşam saatlerinde yemektelerken bizim gündüz geyiğini yaptığımız bir şey olmuş, hemen onu yazdı bana böyle böyle diye falan.
Bilmiyorum yani ne düşünmem lazım sizce? Aslında kafa yormayı da bıraktım artık, bir karar vermek zorunda değilim. Olaylar nereye giderse diye düşünüyorum.