Roxxett'den Seçmeler

Yumurtalar


Temel ile Dursun yolda yürürken sihirli bir lamba bulurlar. Temel lambayı alarak hemen ovalamaya başlar. Lambadan sinirli bir biçimde çıkan cin hiddetle "Bir sürü işim var beni niye rahatsız ediyorsunuz" diye bağırır. Temel, cine; "İsteklerimizi yerine getirmezsen seni bırakmayız" der. Cinde Temel ve Dursuna 3 er tane yumurta vererek bu yumurtaları her kırdığınızda bir dileğiniz yerine gelecek der. Yumurtaları alan iki kafadar sevinerek evlerinin yolunu tutarlar 2 ay sonra Temel ve Dursun yolda karşılaşırlar. Temel: "Dursun ne yaptın yumurtaları?" Dursun: "Birinci yumurtayı kırdım çok güzel bir evim olsun dedim oldu. İkinci yumurtayı kırdım çok güzel bir karım olsun dedim oldu. Üçüncü yumurtayı kırdım çok zengin olayım dedim şimdi çok zenginim." Temel sen ne yaptın? TEMEL:"Hiç sorma. Tam evin kapısından girerken yumurtalardan birini yere düşürdüm has*ktir dedim her yer s*k doldu. Mecburen ikinci yumurtayı kırdım al bu s*klerin hepsini geri götür dedim bütün s*kler geri gitti." Dursun: "Peki ya son yumurtayla ne yaptın?" Temel: "Ne yapayım üçüncü yumurtayı kırdım benimkini geri getir dedim..."
 
Batar mıyım?

Bir saatten beri suyun içindeydiler. Sarışın kız, kendisine
yüzme öğrettiğini söyleyen sevgilisine dayanamayarak sordu
"Sevgilim... Gerçekten parmağını o delikten çekersen su alıp batar mıyım? "



Hişşt!

Çiftçi tavuklari için hiç yorulmayan bir horoz almak için pazara
gider. Pazarci : istediginiz herseyi bu horoz yapar, diye azgin mi
azgin bir horoz satar bizim çiftçiye. Adam çiftlige döner ve horozu
kümese koyar koymaz tüyler uçusur, gidaklama sesleri, feryat
figan, çiftçi çok memnundur. Ama horoz cok azgindir, sadece kumesi
degil, çiflikteki hayvanlar, atlar, koyunlar, inekler vs. vs. Adam
memnundur ama bir yandan da endiselenir, horoz iki günde ölecek diye.
Horozu tutmaya çalisir ama nafile. Neyse der eve girer. Ertesi gün
bir bakar ki, horoz ayaklar havada, dili disarda kümesin önünde
pestil vaziyette yatiyor ve hatta tepesinde bir akbaba
uçusuyor.
Çiftçi kendi kendine : Ehh iste sana dedim geberecen diye,
seklinde söylenir.
Horoz, bir gözünü hafif açarak çiftçiye kisik
sesle homurdanir;
-Hissst! Akbabayi kaçirican sus!
 
DOĞRU SÖZ
Müfettiş, öğrencilere sorar:
— İçinizde en uslu kim?
Öğrenciler, hep bir ağızdan - cevap verirler:
— Öğretmenimiz!

GEZGİN
Hoca'nın hanımı çok gezermiş. Düğün-dernek, bayram-seyran... dolaşırmış.
Hoca'nın dostları:
— Hocam, yenge biraz çok do laşmıyor mu? derler.
Ne de olsa hatunu. Hiç laf söyletir mi Hoca...
Hiç sanmıyorum, der ve ekler:
O kadar dolaşsaydı, bazen bize de uğrardı...
 
KILÇIK
Sınıfta öğretmen insan iskeletini göstererek sordu: — Bunun ne olduğunu söyleyebilir misin Salim? dedi. Karadenizli Salim hemen cevapladı:
— İnsan kılçiğidür öğretmenim...


SON ÜMİT
Adam kaynanasıyla birlikte Avrupa gezisine çıka caktı, arkadaşı sordu:
Yahu sen hep kaynanandan yakınıp durmaz miydin? Şimdi de Avrupa gezisine mi çıkarıyorsun? Ne yapayım kardeşim, sık sık Avrupa'yı görmeden Allah canımı almasın! deyip duruyor... Benimki, birumut işte...


YAG SORUNU
Akıl hastanesine, kendisini ziyarete gelen arkadaşına dert yandı:
Sorma dostum... Motora meraklı olduğum için getiripburaya tıktılar beni. Allahaşkına, sen araba sevmez misin?
Severim.
— Zeytinyağlısından mı hoşlanırsın, tereyağlısındanmı?


ÖĞRENCİ ŞİİRİ
- Tembel bir öğrenci, yazılı kağı
dına şu satırları yazmış:
— Yürü boş kağıt, yürü... Öğretmenin yüzünü gör de gel.Üç zayıfım vardı, dört oldu mu sor da gel...
 
KURTULUŞ ÇARESİ
Temel, Cemal ve diğer Karadenizliler açık denizde küçük bir tekne ile fırtınaya tutulmuşlar dı. Yanlarından büyük bir gemi geçmekteydi.
Temel:
— Uyy, kurtarun pizuuu... İmdattt!. diye haykırıyordu.
Geminin güvertesinden birisi de yanıt veriyordu: Biz adam almıyoruz, biz adam almıyoruz. Bunu duyan Temel:
— Uyy, haçan piz lazuz, lâz, alun pizu.

HIRSIZLIK AYIP
Bir eşkıya, fakir olduğu için Diyojen'e hakaret etmişti.
Diyojen hiç kızmadı. Sadece:
— Bir adama fakir olduğu için hakaret edildiğini ha yatımda hiç görmedim. Ama pek çok insanın hırsızlık tan ötürü asıldıklarım gördüm, dedi.


İLK KAMÇIYI EN ÇİRKİNİ VURACAK!

Müthiş bir eleştirici olan bir Bektaşi yazar, kadınlar hakkında öyle bir kitap yazmış ki söylenmedik söz bırak mamış. Bunun üzerine on- beş kadar kadın biraraya gelerek yazarı dövmeye ka rar verirler. Bir gün Bektaşi evine giderken yolunu kesip bağırmaya başlarlar:
— Sen bizim hakkımızda bir kitap yapıp aleyhimizde türlü türlü şeyler yazmışsın. Biz de seni öldürünceye kadar dövmeye karar verdik. Birer kamçı alarak buraya geldik. Cezana hazır ol, diyerek kamçılan göstermişler.
Bektaşi kadınları yatıştırmaya çalışmışsa da başarılı olamadığından dayak yemeğe razı olarak:

— Fakat bir şartla. Birinci kamçıyı içinizden en çirkin olanı vuracak, demiş. Kadınlar bu şartı kabul etmişler.
Fakat ilk kamçıyı vurmak için kimse öne çıkmayın ca, bu dayak faslı da yarım kalmış.

ÖLÜM KÖLE İLE KRALI EŞİT KILAR

Büyük İskender, Diyojen'i, birbiri üstüne yığılmış in san kemikleri arasında bir şey ararken görmüş ve ne yaptığını sormuştu.
Diyojen:
— Babanızın kemiklerini arıyorum.
Ama hangisinin kölelere, hangisinin babanıza ait olduğunu kestiremiyorum, cevabını vermişti.
 
Kadının biri bir petshop a gider ve "bir papağan almak istiyorum" der.Mehmet ismindeki petshop sahibi
-"Hanımefendi elimde bir tane papağan kaldı fakat bu papağan çok küfürbaz almak istemezsiniz sanırım" fakat bir papağan sahibi olmak isteyen kadın
-" Hayır almak istiyorum" der ve papağını alır. Evine geldiğinde bir bakar ki gerçekten papağan kadını her eve geldiğinde'hoşgeldin orospu' diyerek karşılar. Buna dayanamayan kadın papağanı alır ve petshopa geri götürür. Mehmet bey bu papağan gerçekten çok terbiyesiz. Her eve geldiğimde beni hoşgeldin orospu diyerek selamlıyor ve ben buna dayanamıyorum. Papağını geri getirdim ve paramı geri istiyorum. Fakat o anda paraya ihtiyacı olan Mehmet bey hanımefendi merak etmeyin birkaç gün bana bırakın ben terbiye edeyim daha sonra gelin alın... Kadın inanmayarak da olsa tamam der ve gider. Mehmet papağanı alır ve bir çaydanlık su kaynatır. Ne diyeceksin lan kadın eve geldiğinde diye sorar papağana
-"Hoşgeldin orospu diycem." der. Bunun üstüne papağanın kafasını kaynar suyun içine sokar ve tekrar sorar.Papağan yine aynı yanıtı verir. Bir olur , iki olur ve papağan işkenceye dayanamaz
-"Hoşgeldiniz hanımefendi diycem" der. Ertesi gün kadın gelir ve Mehmet bey kadına papağanı terbiye ettiğini söyler. Kadın bunu kontrol etmek istediğini söyler ve papağana sorular sormaya başlar. Ben eve geldiğimde bana ne diyeceksin?
-"Hoşgeldiniz hanımefendi" diyeceğim der papağan. Kadın çok şaşırır ama emin olmak için devam eder. Peki yanımda bir kız arkadaşımı getirirsem ne diyeceksin?
-" Hoşgeldiniz hanımefendiler" diyeceğim peki yanımda bir erkek arkadaşımı getirirsem ne diyeceksin?
-"Hoşgeldiniz beyfendi" diycem. peki yanımda 2
-3 erkek arkadaşımı getirirsem ne diyeceksin? Papağan biraz duraksar ve cevap verir :
-"Oğlum Mehmet suyu kaynat bu karı harbi orospu!!!"
 
İyi Tanımıyorum
Evde kadin kocasini hasliyor :
- Hiç olmazsa su yan komsularimizi örnek al... Kaç yillik evliler ama birbirlerine hala balayinda gibi davraniyorlar... Adam karisini arabada, kapinin önünde, her yerde öpüyor... Yaziklar olsun! Sen neden ayni seyi yapamiyorsun?
- Yaparim yapmasina ama, ben kadini iyi tanimiyorum ki

Nereye?

Kadının birinin gördüğü her rüya gerceğe dönüşüyormuş. Kadının oğlu ise hava kuvvetlerindeymiş. Kadın ölmeden bir hafta önce rüyasında oğlunun uçaktan atladıktan sonra paraşütünün açılmadığını görüyor. Bunu oğluna ölmeden önce anlatıyor ve kadın ölüyor. Kadının oğlu haftalar sonra tatpikata gidiyor havada bütün askerler atlıyor bizim asker korkudan atlayamıyor. Komutan askere neden atlamıyorsun diye sorduğunda ise durumu anlatıyor. Komutan ise gülerek oğlum bu paraşütler test edildi istersen gel benimkiyle değiştirelim. Tamam dedi asker ve asker komutanın paraşütüyle atladı. Askerin paraşütü açıldı asker yavaş yavaş yere süzülürken paraşütü açılmayan komutan önünde hızla aşağı doğru düşerken asker bağırır:
- Komutanım nereye? Komutan yanıt verir:
- Ananın yanına...
 
Arslan Oğlu Arslan

Temel askerdeyken yeni basçavus gelir ve tüm bölüge söyle der :
- Sakin benim adimi unutmayin, benim adim Arslan Oglu Arslan...Eger adimi unutursaniz geldigimde caniniza okurum...
Aradan haftalar geçer ve Basçavus gelir herkeze adini sorarve hepsi bilir.
Sira Temel e gelir... Temel :
- Bi hayvan oglu hayvandi ama haçen ismini bilemiyrum...

Bağış

Cimriligi ile ünlü Iskoçya da, polis okulunda okumakta olan ögrenciye sordular :
- Büyük bir kargasa basgösterdi. Herkes birbirine giriyor, silahlar patliyor... Söyle bakalim, bu topluluk nasil dagitilir?
Ögrenci hiç düsünmeden :
- Hemen boynuma bir kutu asarim, dedi. Ve bağıs toplamaya başlarım!

Son İstek

Gardiyan ile idama mahkum bir tutuklu konusuyorlardi. Gardiyan :
- Bunca ay dost geçindik seninle, dedi. Sen de giderayak bir iyilik yap bana.
- Ne gibi?
- Idam sehpasinin yanina gelince savci sana son arzun nedir diye soracak. Sen debeni gösterip, sesini de yükselterek su gardiyanin ayliginin arttirilmasini istiyorum dersin...
 
Emir Erim

İki komutan aralarında konuşmaktadırlar, senin emir erin mi akıllı benim emirerim mi akıllı. Sonunda test etmeye karar verirler. 1. Komutan : -Oğlum Memet gel buraya. Mehmet : -Emret Komutanım. 1. Komutan : -Oğlum al şu 100.000 TL. yi pazardan 3 kilo elma, 4 kilo portakal, 2 kilo domates, 4 ekmek al ve eve yenğene teslim et, paranın üstünüde bana getir. Mehmet : -Emredersin Komutanım, der ve çıkar. 2. Komutan : -Oğlum Hasan gel buraya. Hasan : -Emret Komutanım. 2. Komutan : -Oğlum git bak bakayım ben askeri gazinodamıyım değilmiyim, orada isem kumar oynuyormuyum oynamıyormuyum, oynuyorsan kardamıyım zarardamıyım öğren de gel evladım. Hasan : -Emredersin Komutanım, der ve o da dışarı çıkar bakar Mehmet dışarda sinirli sinirli volta atmaktadır. Hasan : -Hayrola Mehmet? Mehmet : -Bizim komutan bana 100.000 TL verdi, pazardan 3 kilo elma, 4 kilo portakal, 2 kilo domates, 4 ekmek al ve eve yengene teslim et, paranın üstünü de bana getir, dedi. Yahu bu adam taş devrindemi yaşıyor yahu bu devirde 100.000 lirayı dilenciye versen sana küfür ediyor yahu. Hasan : -Yahu oda birşeymi ya bizim komutana ne demeli, bak bana ne emir verdi "Oğlum git bak bakayım ben askeri gazinodamıyım değilmiyim, orada isem kumar oynuyormuyum oynamıyormuyum, oynuyorsan kardamıyım zarardamıyım öğrende gel" yahu bu adamın her tarafı komutan olsa ne olur, sen artık komutansın yahu insan biraz düşünür, o kadar yıl okumuşsun insan biraz kafasıı kullanır bana neden böyle bir emir veriyorsun, elinin altında telefon var aç gazinoya sor beni neden boşu boşuna oraya kadar yoruyorsun değilmi ya...



Neden Düştü Sanıyorsun?

Ava çıkmış adam, başına gelenleri anlatıyormuş : -Ormanda ilerlerken, karşıma kocaman bir Ayı çıkmaz mı?Çifteyi doğrultacak vakit yok!..Silahı bir kenara attığım gibi başladım kaçmaya.Fakat Ayı peşimde!Benden hızlı koşuyor.Bir ara ayının sıcacık nefesini ensemde hissettim.O kadar yaklaşmıştı.Derken Ayının ayağı kaydı, yere düştü...Fırsat bu fırsat, tabana kuvvet arayı açtım.Ama Ayı toparlandı, kalktı, bana yetişti.Yine nefesi ensemde... Pençesini uzatsa omuzumdan yakalayacak.Allahtan tam o sırada yine Ayının ayağı kaydı, yere düştü.Talih bana gülüyor!Hızımı arttırabildiğim kadar arttırdım, yeniden arayı beşyüz metre kadar açtım.Tanrı sizi inandırsın arkadaşlar, Ayı yine bana yetişti.Yine nefesi ensemde...şansa bakın...Ayının tekrar ayağı kayıp yere düşmez mi? Serüveni dinleyenlerden biri dayanamamış : -Sen de çok yürekliymişsin kardeşim!...Hayvan bana üç defa nefesi enseme gelecek kadar sokulsa, çok ayıptır söylemesi, ben korkumdan altıma ederim. Avcı dönüp ters ters sözünü kesene bakmış :
-Lafı karıştırma yahu!Ayı üç kez neyin üstüne bastı da ayağı kayıp yere düştü sanıyorsun?
 
Tokat

2. dünya savaşı sırasında, bir tren kompartımanında bir nazi subayı, bir yaşlı kadın bir delikanlı ve birde genç kız bir arada yolculuk etmektedirler. Tren bir süre sonra tünele girer. Bir öpücük sesi ve ardından da bir tokat sesi yükselir. Yaşlı kadın şöyle düşünür : -Zamane gençleri işte. Kızı oğlan öptü ama tokadı da yedi. Genç kız şöyle düşünür : -Salak oğlan, benim yerime yaşlı kadını öptü ama tokadı da yedi. Nazi subayı şöyle düşünür : -İşe bak yahu, oğlan kızı öptü, tokadı ben yedim. Delikanlı ise şöyle düşünür. -Oh bee, elimin tersini öpüp şu nazi bozuntusuna ne güzel tokat attım.

Askerler Ölmez!

Albay askerlerin içki içmelerine engel olmak için kantinin duvarına bir yazı asmıştır.Yazıda : -İçki öldürür, diye yazıyordur. Ertesi gün oradan geçen albay ne görsün? Biri yazının altına şunları ilave etmemiş mi :
- Askerler ölmez!

Altı Sıfır

Fenerbahçe'nin Galatasarayı 6-0 yendiği maçtan sonra sokağa çıkmaya utanan Arif'in aklına bir fikir gelmiş ve kadın kılığına girerek dışarı çıkmış.Bir cafeye girip oturmuş.Yanına yaşlı bir kadın gelerek Arif Naber demiş.Arif beni tanıdı diyerek apar topar kaçmış.
Ertesi gün yine kılık değiştirmiş ve cafeye gitmiş.Aynı yaşlı kadın yanına gelip Arif naber demiş.Arif yine kaçmış. Bu sefer Arif çok farklı bir kılıkta gelmiş cafeye kadın gelmiş yine Arif naber demiş.Arif merak etmiş;
Ya sen beni nereden tanıyorsun demiş Yaşlı kadında;
Oğlum Ben Bülent
 
Futbol

İki eşcinsel aralarında konuşuyormuş.Biri demişki;benim en sevdiğim spor güreştir.Yakın temesa geçtiğin zaman bir hoş oluyorum.Diğeride bende futboldan hoşlanıyorum demiş. Düşünsene topu kaleden alıyorsun bütün rakiplerini tek tek çalımlıyorsun kaleciyide geçtikten sonra topu taça gönderiyorsun. Arkadaşıda bunun neresi güzel demiş. Arkadaşıda zaten işin en can alıcı kısmı orası demiş.Düşünsene binlerce taraftar ayağa kalkıyor ve hep bir ağızdan bağırıyor.
İBN...

Fanatik

Bir futbol fanatiği adam birgün arkadaşının yanına gider. Arkadaşı ise ölüm döşeğinde azraille boğuşuyor. Adam perişan arkadaşına der:
-Bana bir iyilik yap ve öbür tarafa gittiğinde orda da futbol var mı yok mu diye haber ver. Arkadaşı tamam der. Adam öldükten iki hafta sonra fanatik arkadaşını odasında ziyaret eder. Adam arkadaşının hayaletini görünce şaşkınlıkla kalkar. Ölü arkadaşı :
-Sana bir iyi bir de kötü haberim var, ilk önce hangisini söyleyim? der.
Arkadaşı :
-"İyi haberden başla".
-"İyi haber her Çarsamba arkadaşlarla maç yapıyoruz. Kötü haber ise, bu Çarsamba kalede sen varsın!"
 
BIRSEY OLMAZ
Kucuk kiz sinifta Fen Bilgisi dersinde birden parmak kaldiriverdi:
"Ogretmenim ben bisey sormak istiyorum!!"
"Evet seni dinliyoruz..?"
"Benim anneannemin bebegi olur mu???"
Ogretmen tabi cok sasirmis ama "anneanneler bebek yapmak icin
biraz yaslidirlar" diye gülumsemis..
Bizim bidik yine sormus: "Peki annemin bebegi olur mu??"
Ogretmen cevaplamis: "Annelerin bebegi olur ama yaslari
ilerledikce
bebekleri olma ihtimali de azalir"
Derken kucuk kiz "Peki ogretmenim.."demis.. "ya benim bebegim olurmu??"
Ogretmen gulmus: "Canim senin yasin daha cok kucuk, olur mu
oyle sey??"
Bunun uzerine arka siralardan erkek cocuklardan biri
bagirmis:
"BAAAAAK!!! BEN SANA BISEY OLMAZ DEMEMIS MIYDIM".
 
Temel 4 katli bir apartmanda oturuyormus. Apartmanin sifonlariyla ilgli
tesisatinda bir sorun varmis ve bütün dairelerin sifonlari bozukmus.
Yönetici yaptirmis sifonlari ve apartman sakinlerinin sifonlarindan memnun
olup olmadigini sormaya gitmis. 1. kata giden yönetici sormus
"Sifonunuzdan memnun musunuz?".
Adam cevap vermis
"Evet çok memnunum, her çektigimde pop müzik çaliyor demis.
Yönetici 2. kata çikmis ve sormus
"Sifonunuzdan memnun musunuz?".
Adam cevaplamis
"Evet çok memnunum her çektigimde Türk sanat müzigi çaliyor" demis.
Yönetici 3. kata çikmis ve ayni soruyu ona da sormus.Cevap vermis adam
"Evet çok memnunum her çektigimde rock müzik çaliyor" demis.
Yönetici, Temel'in oturdugu daireye çikmis ve sormus.
"Sifonunuzdan memnun musunuz?"
Temel "Hayir" demis.
Yönetici sormus "Neden efendim yapilmadi mi sifonunuz?" demis.
- Yapildi yapilmasina da, her çektigimde Istiklal Marsi çaliyor, donu mu
bile çekemiyorum
 
karısından yıllar önce boşanmış olan bir adam, kızına şöyle der:
-al kızım bu zarfı. bu annene vereceğim son nafaka çeki. bunu annene ver ve bu acı gerçeği kendisine söyle, sonra bir adım geri çekil ve sonra annenin yüzündeki ifadeyi seyret.

kız annesine gider:
- anne, babam bu zarfı sana gönderdi.ben artık 18 yaşıma bastığım için, bu sana gönderdiği son nafaka çekiymiş. zarfı sana vermemi ve bir adım geri çekilmemi ve senin yüzündeki ifadeyi seyretmemi istedi.

annesi:
-peki kızım. şimdi babana git. 18 seneden sonra ona aslında senin gerçek baban olmadığını söyle. sonra bir adım geriye çekil ve yüzündeki ifadeyi seyret!
 
SON SÖZLER.....
- Lan olum Rus ruleti öyle mi oynanır dur da göstereyim.
- Teker teker gelin layn...
- Sevgilim, abin bizi böyle görse ne yapardı?
- Korkma, bu tünelden yllardr tren geçmiyor...
- Abi çevremizde fazla polis yok, teslim olmayalım, kaçalım abi...
- Geeel, geeel, sağ yap gel.
- Abi çok seri bi araba bu yaaa...
- Demek piranha dedikleri şey bu. Hiho, bak Hulusi abi bıyıkları ile oynuyom bi şey olmuyo.
- O irmikleri neden aldın Nurhan, helva mı yapıcan? Niye?
- Burası Fener tribünü değil mi?
- Bah bah bah hala uzunlarla geliyo...
- Müjdemi isterim Turhan abi bi kızın daha oldu.
- Ordular ileri... Allah, allah, allah, allah...
- Kim bekler lan yeşilin yanmasını?!
- Bekle Cemşit abi ben bi dalıp çıkıcam.
- Hala karlı gösteriyor mu hanım?
- Elektrikçiye ne gerek var canım, ben hallederim.
- Gel abi burası boyu geçmiyo.
- Vakkas abi. Senin için öyle böyle diyorlar, doğru mu?
- Hihoha... Bak gelen şey köpekbalığına ne kadar da benziyor.
- Rasim abi, kafesin kapısı kapalı değil mi?
- Baba... Ben hamileyim.
- Yapma Satılmış abi, şeytan doldurur.
- Bu külüstür essahtan 200 yapıyor mu?
- Semra'cığım bak arabanın ibresi 200'ü gösteriyor.
- Ben öldükten sonra tablolarım çok para edecek Ayşegül..
- Boğaza gelip temiz hava almayı iyi akıl ettik... Çocuğum oynama şu arabanın el freniyle...
- Doktora neyin gerek yok. Beni üfürükçü Sabit hocaya götürün.
- Ohooo doktorun her dediğini yapsak açlıktan ölürüz birader. Hadi yeyin yeyin afiyet olsun...
- Ulan, biz bugüne kadar kaç bomba imha ettik be! İşimi bana mi öğretiyon, lavuk! Kes şu mavi teli!
- Sayın seyirciler! Simdi en büyük numaraya geldik. Aslanın ağzını açıp, başımı içine sokuyorum.
- Burası eskiden mayın tarlasıymış ama artık bi tane bile kalma...
- Havlayarak üzerimize geliyor, çünkü bu cinsler çok insan canlısıdır.
- Paraşütü en aşağıda ben açacağım.
- Komutanım, pimini çektikten sonra kaça kadar sayıcaktık?
- Olum bu mantarlar zehirli değil, bak ben nasıl yiyorum.
- Amma keskin virajmış yav!!
- Dikkat kaptanınız konuşuyor: Eşhedü en la ilahe illallah ... (Pilot Temel)
- Önüne baksana lan! Ne çarpıyon omzuma?
- Bu kadar korkma canım! Bu yılanların hepsinin zehirleri alınmış.
- Uçağın pervanesini görüyon mu? O kadar hızlı dönüyo ki sankim dönmüyomuş gibi.
- Kaplanlar da aynı kedi yavruları gibidir. Bak böyle gıdışından sevicen bak iyi bak...
 
Gece yarısı tuvalete kalkan bir adam lavaboya giderken evin içinde
birini görmüş ve bu kişiye yumruk atmış Meğerse gördüğü aynadaki yansımasıymış.Yumruğu aynaya gelince kesilen eli kanamaya başlamış. Gürültüye eşi uyanmış ve Eşinin elini görünce koşmuş alkollü Pamuk yapıp eşinin yarasına basmış. Adamın açık,kanayan yaralası alkolle daha da acımış ve adam sinirlenerek tuvalete atmış pamuğu.Sonra sıkıştığı için tuvalete oturmuş bu arada da bir sigara yakmış.kibritini de tuvalete atınca poposu alkollü pamukla tutuşmuş.Can havliyle fırlayınca kafasını banyodaki dolaba çarpmış
kafası da kanamaya başlamış.adamı yüzü koyun yatıran eşi 112 sağlık
servisini aramış.Gelen 112 ekibi karşılarında eli kesik, poposu yanık, kafası
kanayan bir adamı görünce şaşkın bir şekilde adamı apartman dairesinden
indirirken merdivenlerde olayın oluşunu sormuşlar.Olayları anlatan hastayı
dinleyince gülme krizine girip sedyeyi ve adamı düşürmüşler.yeni bir 112
getirmişler ki böylece adamı hastahaneye götürmüşler .Adamı ziyaret eden
yakınlarına eşi hastahanede sakın nasıl olduğunu sormayın diye sıkı sıkı tembih
ediyormuş
 
FARK VAR
bashekim birgun deliler hastanesinde hastalari ziyarete cikar ve bir kosede delilerin
kendi aralarinda bir rakam soyledikten sonra gulduklerini gorur ve dayanamaz sorar:neden
soylediginiz her rakamdan sonra guluyorsunuz diye?Delinin biri cevap verir biz der butun
bildigimiz fikralara numara verdik 5 dedigimiz zaman 5 numarali fikra aklimiza geliyor
guluyoruz 8 deyince 8 numarali fikra aklimiza geliyor guluyoruz demis.Bashekim birde ben
soyleyeyim ozaman demis 5 demis cit yxok, 7 demis cit yok.b akmis cit yok ve sormus ben
soyleyince neden gülmüyorsunuz?delinin biri cevap vermis:bashekimim anlatmadan anlatmaya
fark var.
 
çatisma :
Temel Savasta Büyük çatismadan Sonra,gece Sessizlik Sirasinda Bir Nefes Aliyor,bir Sigara çikariyor , Kibritle Yakiyor,arkadisi Atiliyor -heyy ! Deli Misin ? Bu çok Tehlikeli. Temel Sakin : Yok Canim,içime çekmeyrum.


Sarap :
Temel çok Para Kazanmis.ailece En Lüks Lokantaya Gitmisler En Pahali Sarabi Seçip Ismarlamis. Garson : -hangi Yil Tercih Ederdiniz,diye Sorunca ,-pi Mahzuru Yoksa Hemen Isteyrum.


Shakespeare:
Temel Kütüphaneye Gider.shakespeare'nin Bir Kitabini ödünç Almak Ster. Memur Sorar: Hangisini ? Bir Süre Sessizlikten Sonra -vilyum.


Intihar :
Bir Fransiz , Bir Amerikali Ve Temel Uçaktalar. Fransiz Kalkiyor: -açin Kapilari,ben Intihar Edecegim ...annem Genelevde çalisiyor.
Ikna Edip Oturtuyorlar.
Biraz Sonra Amerikali Intihar Etmeye Kalkiyor: -annem Arkadaslarimla Yasiyor.
Onu Da Ikna Ediyorlar Bunun üzerine Temel Kalkiyor:
-inmeç Isteyrum , Daaa Pu Katar O......... çocugunun Arasunta Penum Isum Nedur Daaa.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…