Roxxett'den Seçmeler

İş bankası ağır davranmış canım müşteri bekler mi:
 
HAVLU

Orta yaşın üstünde bir yahudi, Genç ve güzel bir yahudi hanıma aşık olmuş. Kadın da bu aşka, aşkla cevap vermiş. Birbirlerini çok sevmişler.. Ve evlenmişler. Kocası eşini hep mutlu etmek düşüncesi taşıyormuş.. Ancak seks olarak mutlu edemediğini görüp, karısına problemini açmış... "Ne yapalım?.....Rabbiye soralim.." kararını almışlar..(Rabbiin adamlarina verilen isim). Olaylarını Rabbiye açmışlar..Rabbi derhal bir tavsiyede bulunmuş: "Genç bir kişi sizin üzerinizden bir havlu ile, havluyu sağa sola sallayarak esinti yapsın!..." Havlu sallayacak genç bir adam bulmuşlar.. Genç adam,onlar sevişirken havluyu sallamış... Sallamış... Ancak sevgililer yine mutluluğu tadamamışlar.. Tekrar Rabbiye gitmisler : "Ne yapalım?.." demişler. Rabbi bir süre düşünmüş!.. Kocaya: "Bir de havluyu sen salla öyle deneyin" demiş...Iki sevgili evlerine dönmüşler ve Rabbinin tavsiyesini dinlemişler,havluyu koca sallamış, kocanın yerine genç adam geçmiş... Tabii sonuç müthiş olmuş, yer gök inlemis ve koca,karısının memnuniyetini ve mutluluğunu görerek; genç adama dönmüş... Biraz da küçümseyici bir tavırla : "gördün mü koçum?..... havlu böyle sallanır işte..
 
Üç Rahibe günün birinde bir defalık şeytanlık yapmaya karar
vermişler. Yaptıklarını da birbirlerine anlatacaklarmış. Bir hafta sonra
buluşmuşlar.....

Birinci Rahibe şeytanlığını anlatmış :

"Ben baş rahibin yatağının başına prezervatif koydum..."

İkinci :

" Aaaa" demiş . "Sen mi koymuştun onu .. Ben de iğne ile delikler açtım
üzerinde .."

Üçüncü Rahibe bayılmış !!.
--------------------------------------------------------------------------

Adamın biri çok kötü basurmuş. yıllar yılı ne yapsa bu illetten
kurtulamamış. günün birinde gittiği doktor onu bu hastalığından
kurtarabileceğini söylemiş.
- Nasıl? demiş adam
- Kıç nakli ile.
- Kıç nakli mi?
- Evet size ölen birinin kıçını takacağız.
bir süre sonra birisi ölmüş ve kıçını bizimkine takmışlar. adam acı,
tatlı, tuzlu, ekşi ne bulduysa yediği halde hiçbir şikayeti yokmuş.
berbat bir kaşıntı hariç. doktora gitmiş;
- Nasılsınız? diye sormuş doktor
- İyiyim yalnız berbat kaşınıyor.
- Ben bunu bir araştırayım size haber veririm.
bir kaç gün sonra adamın telefonu çalmış arayan doktormuş.
- Size kötü bir haberim var demiş doktor.
- Ne oldu?
- Kıçını size naklettiğimiz adam malesef o biçimmiş. kaşınması da bu
yüzden - Ee nolucak şimdi!
- Nasıl olsa sizin değil, zittirin gitsin
 
Bana Bakan

Adamın biri lens kullanıyormuş lensini akşam yatarken çıkarıp lens suyuna bırakıyormuş.Gece susamış karanlıkta uyku sersemi ne içtiğinin farkına varmadan lensli suyu içmiş yatmış bir gün beş gün on gün derken bir ay
olmuş tuvaletini yapamamış doktora gitmiş
"Doktor bey ben tuvaletimi yapamıyorum" demiş.
Doktor yüzükoyun yat demiş makatı aralamış "Ben 20 yıllık doktorum belki 20000 makata baktım ama makatın bana baktığını ilk defa görüyorum" demiş.
--------------------------------------------------------------------
Gurur Kazası

Temel bir arkadaşından cok iyi tüyo veren bir adamın adını ögrenir.
Hemen koşar;
- " Bugün yapılacak yarışta hangilerine oynamalıyım" der.
Adam şöyle bir bakar;
- " Sen kaç yaşındasın?" diye sorar.
- " 28 " der Temel. Adam da;
- " Tamam, git 2 ve 8' e oyna."
Gerçekten adamın verdiği tüyo yarışlar sonunda tutmuştur. Temel ikinci hafta yine gider. Yine soru aynıdır.
Adam:
- "Sen kaç kilosun? " der.
Temel
-" 76 kiloyum." deyince;
- " Bu hafta da git 7 ve 6' ya oyna." der.
Bu yarışın sonuçlarını da adam doğru tahmin etmiştir. Arkadaşları da şaşkınlık içinde izlemektedirler. Bu kez Temel neyi var neyi yok satar.
Parasını cebine koyar, yine aynı adamın yolunu tutar.Adam bu kez
- " Senin ....şeyin... uzunluğu ne kadar? der.
Temel şaşkınlık içinde
- " 25 cm. " deyince adam da
- "Bu sefer de 2 ve 5'e oynayacaksın" der. Arkadaşları yarışın sonuçlarını çok merak etmektedirler.Ertesi gün hemen Temel' in yanına koşarlar ki bir bakarlar Temel' in yüzü çok kötüdür. Hemen sorarlar ne oldu diye. Temel' in verdigi yanıt ise şudur:
- " Gururumun kurbani oldum. 1 ve 3 kazandı."
---------------------------------------------------------------
 
Beş Para

TIR şoförü orta yaşlı bir adam, kamyoncuların durup yemek yedikleri benzin istasyonunda kahvaltısını ederken içeriye, deri ceketli, dev gibi üç tane
motorsiklet sürücüsü serseri girmiş... Birincisi adamcağızın tabağındaki çorbada sigarasını söndürüp barın önündeki sandalyeye oturmuş... İkincisi adamın içtiği suyun içerisine tükürüp bardaki yerini almış..Üçüncüsü de adamın tabağını ters çevirip arkadaşlarının yanına geçip oturmuş Adamcağız en ufak bir itirazda bulunmadan, barı sessizce terk etmiş. Kısa bir süre sonra serserilerden biri garson kıza dönüp;
-"Ne biçim herif bu? Erkekliği beş para etmezmiş!.." demiş.
-"Evet!" demiş kız,
-"Şoförlüğü de beş para etmezmiş... Biraz evvel benzinlikten çıkarken dev gibi tırı ile üç Harley Davidson'un üzerinden geçti!.."
----------------------------------------------------------------------
Bitmeden

Temel :
-"Amma da hızlı örüyorsun!"
Fadime :
- "Hızlı davranmak zorundayım... Yün bitmeden kazağı
örmem gerekiyor."
------------------------------------------
 
Yaradılış

Bir gün bir adam karısına sordu:
-"Aynı zamanda nasıl hem bu kadar salak hem de bu kadar güzel olabildiğini
anlamıyorum."
Karısı yanıtladı:
-"Açıklamama izin ver.
Allah beni sen çekici bul diye çok güzel yarattı; Allah beni ben
seni çekici bulayım diye çok salak yarattı!"
----------------------------------------------------------------------

Konuşmama Cezası

Bir karı koca evde problemler yaşamaktaydı ve birbirlerine konuşmama cezası uygulamaktaydı. Aniden adam ertesi gün karısının kendisini sabah 5:00da iş için bir uçuşu olduğundan uyandırması gerektiğini hatırladı. Sessizliği ilk bozan (ve KAYBEDEN) kendisi olmamak için, bir kağıdın üzerine "Lütfen beni sabah 5:00da uyandır." yazdı ve notu karısının bulabileceği bir yere bıraktı. Ertesi sabah, adam uyandı ancak saatin 9:00 olduğunu ve uçuşu kaçırdığını farketti. Çok kızdı, tam karısının onu neden uyandırmadığını soracakken yatağın yanında bir parça kağıt buldu. Kağıtta "Saat 5:00. Uyan" yazmaktaydı
 
İki Er

İki general bir cafede oturup konuşuyorlarmış. generalin biri "benim bir erim var çok salak demiş. diğeriyse "hayır, benim bir erim var o daha da salaktır." demiş. tartışma çok büyümeden kimin askerinin daha salak olduğunu anlamak için yarışma gibi bir şey yapmaya karar vermişler. ilk general askerini yanına çağırıp "oğlum, git bana şu 5000 lirayla bir mercedes al gel" demiş. ikinci general de askerini çağırıp "git bak ben ordu evinde miyim?" demiş. iki asker yolda karşılaşmışlar. ilki "ya benim general çok salak. bu günün pazar olduğunu bildiği halde beni araba aldırmaya gönderdi." demiş. ikincisiyse "benim general daha salak. yanında telefon dururken, beni ordu evine gönderdi." demiş

--------------------------------------------------------------------------

Annem Gel Dedi

İlkokul öğretmeni sınıfta Cennet'e gitmek isteyenlerin ellerini kaldırmalarını ister. Yalnız Temel'cik elini kaldırmayınca merak eder ve sorar,
- Sen gitmek istemiyor musun?
- İster idum ama anacığım okuldan sonra hemen eve gel dedü...
-----------------------------------------------------------------------
 
Bush`un Pulu

Başkan Bush'un yeni talimatı:
- Üzerinde resmim olan pul bastırdım, bundan böyle başkanlığın bütün mektuplarında bu pullar kullanılacak.
Bir süre sonra görülmüş ki pullar zarfa bir türlü yapışmıyor.
Başkan Bush küplere binmiş ve yetkilileri çağırıp sormuş;
- Üstünde resmim olan pullar yapışmıyor, arkalarına zamk sürmediniz mi?
- Sürdük efendim, demiş yetkili ve eklemiş;
- Yapışmamasının nedeni, herkesin pulun arka yüzüne değil de ön yüzüne tükürmesi efendim..."
-----------------------------------------------------------------------
Sıfırın Değeri

Öğretmen, Ahmet`e bir problem sordu. Ahmet sonucu bir çıkardı. Öğretmen:
- Sonuç bir değil on oğlum, sen nasıl bir çıkardın?
Ahmet bilgiççe:
- Uzay çağındayız öğretmenim. Sıfırın hiç bir değeri yok ki... diye karşılık verdi. Öğretmende gülerek:
- Aferin Ahmet, bu başarın için sana on veriyorum, ama sıfırın bir değeri yok! dedi.
--------------------------------------------------------------------
 
Gariban Mehmet

Teskere zamanı yaklaşmıştır. Aynı tertip askerlerden bazıları oturup bir karar alırlar. Bir daha saf asker Mehmet'e ayak işleri yaptırmayacaklardır. Kararı Mehmet'e açıklarlar. Bu habere çok sevinen Mehmet yine de doğrulatmak için tek tek sorar: - "Sen Ali, ayakkabılarını bana boyattırmayacaksın değil mi?" - "Evet." - "Sen Osman, benim sigaralarımdan otlanmayacaksın değil mi?" - "Otlanmayacağım." - "Sen Hasan, çoraplarını bana yıkattırmayacaksın değil mi?" - "Yıkattırmayacağım." Herkesten gerekli yanıtı alan Mehmet: - "İyi, ben de bundan sonra karavanaların içine tükürmiycem

-----------------------------------------------------------------------

Dil Bilgisi

Dilbilgisi dersinde Karadenizli öğretmen, Erzurumlu öğrencisini sözlüye kaldırıp sormuş:
- Bakmak fiilinin çekiminu yap bakalım...
Erzurumlu öğrenci hemen atlamış:
- Bakirem, bakirsen, bakir..
Öğretmen, öğrencisinin bu cevabı karşısında onu azarlamış:
- Uy diluni eşekarisu soksun. Öyle mi denur daa! Onun aslı pöyledir: Pakayrum, pakaysun, pakay...

--------------------------------------------------------------------------
Kim Daha Zeki

Küçük Temel`le arkadaşları sınıfta aralarında kim daha zeki diye tartışıyorlarmış
Küçük Temel:
- Ben çok zekiyimdir, üç aylıkken yürümeye başlamışım, demiş.
Oradan Dursun hemen atlar:
- Sen habuna zeka mi deyisun. Haçan ben üç yaşına kadar kendumi kucakta taşitmişum.
 
Bir golf kulubünün soyunma odasında bir sürü adam giyiniyormuş. Ortada duran bir cep telefonu çalmıs. Yakınındaki bir adam hands-free konuşmam düğmesine basmış ve giyinirken konuşmaya başlamış.
Adam: Alo
Kadın: Merhaba şekerim, kulupte misin?
Adam: Evet.
Kadın: Ay ben burda süpper bir deri ceket gördüm. 1000 dolarcık.
Alabilir miyim?
Adam: Oluur, madem cok sevdin, al tabii.
Kadın: Aslında buradan önce de galeriye uğradım. 2002 modelleri
gelmiş, tam istediğim renkte bir tane buldum.
Adam: Ne kadar?
Kadın: 60 bin dolarcık.
Adam: O parayı vereceksem bütün aksesuarlarını isterim ama...
Kadın:Yaşasınnn! Bir şey daha var. Geçen sene beğendiğimiz ev yine satılık ve 450 bin dolar istiyorlar.
Adam: Tamam, ama 420 bin dolardan fazla verme sakın.
Kadın: Oldu şekerim. Sonra görüşürüz. Seni seviyorum.
Adam: Ben de seni... Görüşürüz.
Adam telefonu kapatıp afallamış şekilde onu seyreden topluluğa döner ve sorar:
Bu telefon kimin, bilen var mı?"
 
Karne


Baba, ortaokul üçüncü sınıfa giden oğlunun elinde karneyle salona girdiğini görür. "Allah allah, dönem ne çabuk bitmiş..." diye düşünür ve oğluna seslenir:
-"Getir bakayım şu karneyi!"
-"Al baba..."
Adam karneye bir bakar ki, beden eğitimi ve resim dışındaki tüm dersler zayıf.
-"Bir dediğini iki etmiyoruz, bilgisayar dedin, bilgisayar aldık, ingilizce kursu dedin ingilizce kursuna gönderdik, gitar kursu, müzik aletleri, ne istersen yapıyoruz. Kız arkadaş uğruna harcadığın çiçek parasının haddi hesabı yok. Ne bu notların hali, rezil şey!"
-"Baba... O benim karnem değil ki, senin kitaplarını karıştırıyordum, birinin arasında karnelerinden birini bulmuştum..."
Başçavuş Albayı tutuklayacakmış


Albay, binbaşıya: -Yarın güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir şey değildir. Erleri talim elbiseleri ile talim meydanına getirin de olayı görsünler. Ben de orada bulunup kendilerine gerekli bilgiyi vereceğim. Şayet yağmur yağarsa, tabii bir şey göremeyiz. O zaman erleri, üstü kapalı talimgaha götürürsün. Binbaşı, yüzbaşıya: -Albayın emri ile yarın sabah saat dokuzda güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir olay değildir. Şayet hava kapalı olursa bir şey görülemeyecektir. Bu durumda tutulma, kapalı talimgahta gerekli talim elbisesiyle yapılacaktır. Yüzbaşı, teğmene: -Albayın emri ile yarın sabah dokuzda talim elbisesi ile güneş tutulmasının açılış merasimi yapılacaktır. Şayet yağmur yağarsa ki bu durum pek görülen bir olay değildir, Albay kapalı talimgahta gerekli bilgiyi verecektir. Teğmen, başçavuşa: -Yarın sabah dokuzda hava güzel olursa, talim kıyafeti ile albay tutulacak. Kapalı talimgahta yağmur yağarsa, alayın meydanında manevra yapılacak. Çünkü bu her zaman görülen bir olay değildir. Basçavuş, askere: -Yarın sabah saat dokuzda kapalı talimgahta Albayı tutacağız. Sabah hepiniz talim teçhizat ile hazır olun. Askerler kendi aralarında: -Yarın sabah bizim başçavus Albayı tutuklayacakmış.
Tek ben miyim?
 
Manevra varmış. Mehmet elde tüfek yerde yatıyormuş. Komutan gelip sormuş: -Düşman önden gelirse ne yaparsın? Mehmet cevaplamış. Şu yandan, bu yandan, arkadan gelirse diye; tekrar tekrar sormuş komutan. Mehmet bunları da cevaplamış. Komutan en sonunda: - "Ya düşman tepeden gelirse?" deyince; - "Bu memleketin tek askeri ben miyim komutanım?"


Kurusun
Bir gün doktorlar, tımarhanede yaptıkları araştırmada en akıllı deliyi seçeceklermiş. Bir gün delilerden biri bahçede bulunan havuza düşmüş ve boğulmak üzereymiş. Delilerden biri havuza düşen arkadaşını kurtarmaya çalışmış. Bunu gören doktorlar arkadaşını kurtaran deliyi yanlarına çağırmışlar ve "seni en akıllı seçiyoruz" demişler. Doktorlardan biri: "Peki kurtardığın arkadaşını çağır da sana teşekkür etsin" demiş. Deli: "Gelemez ki!" Doktor: "Neden gelemezmiş?" Deli: "Çünkü kuruması için onu astım!"
Şişeleri getirdim
Akıl hastanesinde bir gün, bir deli hasta bakıcıyı yanına çağırır. "Bana çabuk 5 şişe kola getir" der. Hasta bakıcı buna kızar ve hastaya beş tokat atar ve "al işte kolalarını" der. Aradan zaman geçtikten sonra yine aynı hasta, bakıcıyı yine çağırır. Bu sefer hasta; hasta bakıcıyı tokatlar. Bakıcı, "ne oluyor?" der. Hasta cevap verir: - "Şişeleri getirdim abi."

Eczacı baba

Kız erkek arkadaşını arayıp akşam yemeğe davet etmiş. Hem ailesiyle tanıştıracak, hem de ailesi dışarı çıktıktan sonra erkek arkadaşıyla birlikte olacakmış. Çocuk kız arkadaşının evine gitmeden önce bir eczaneye uğrar. Eczacıya: - "Bana prezervatif verir misiniz?", der; eczacı da ne yapacağını sorar. Çocuk da kız arkadaşının evine gideceğini, kızın ailesi gittikten sonra birlikte olacaklarını söyler. Akşam yemek yemek için masaya otururlar. Yemekten önce dua edilir herkes yemeğe başlar ama çocuk hala dua ediyordur. Kız çocuğa, "ben senin bu kadar dindar olduğunu bilmiyordum", der. Çocuk da kıza: - "Ben de senin babanın eczacı olduğunu bilmiyordum!!!"
 
SUÇLU
Bir suçlu yurt çapında aranıyormuş. Bütün emniyet müdürlüklerine suçlunun bir adet cepheden ve iki adet profilden resmi dağıtılmış. İki gün sonra Trabzon Emniyet Müdürlüğü'nden bir fax gelmiş:
- Suçlulardan ikisini yakaladık. Üçüncüsünün yakalanması an meselesi

BALE
Temel ilk kez baleye gitmiş. Parmaklarının uçlarında dans eden kızlara bakmış, bakmış VE:
- "Taha uzun poylu kizlaru seçselerdu ya!" demiş...


ÇILGIN ÇOCUK
Yaşlı bir amca parkta bir banka çökmüş etrafı seyrediyormuş... derken yanına bir delikanli gelmiş ki saçları kırmızı, turuncu, mavi, sarı renk boyalı... Adam çocuğa bakakalmış... Çocuk da küstah bir sesle:
- "Ne var moruk, sen hayatında hiç çılgınca bişey yapmadın mı!" demiş... Adam gülümsemiş:
- "Yaptım.. bir seferinde çok sarhoştum ve bir papağanı becermiştim.. Şimdi de acaba sen benim oğlum musun diye merak ediyorum..."
 
ÇOK ÖZEL
Temel birgün keçinin boynuna tasma takmış gezdiriyormuş. Arkadaşı Dursun yolda onu görüp:
- Ula Temel Napiysin ?...
- Ula cörmiymisin Çöpeğimi cezdurayrum Dursun kardeşim...
- Ula Temel bunun boynuzlari var....
- Valla ben onin özel hayatina karişmayrum...


İKİ KERE İKİ
Lazın oğlu yüzünde üzgün bir ifade ile okuldan gelmiş. Babası durumu görünce sormuş:
- Ne oldu ?
- Matematik dersinden zayıf aldım.
- Niye ?
- Öğretmen 2 kere 2 kaç eder dedi, bende 6 dedim.
- E oğlum, 2 kere 2 dört eder, hadi bilemedin beş eder. 6 nerden çıktı?
 
SERT KOVBOY
Üç kovboy Teksas'ta bir barda masaya oturmuş, kafayı çekiyorlar... Bir sarhoş girmiş içeri. Parmağı ile ortadakini işaret etmiş: - "Senin anan," demiş "Teksas'ın en çılgın seks manyağıdır" demiş..
Masanın etrafı bir anda boşalmış.. Ama ortadaki adam duymazdan gelmiş, içkisine devam etmiş. Sarhoş çıkmış gitmiş.. 10 dakika sonra geri gelmiş. Gene aynı masanın başında dikilmiş..
- "Senin o fahişe ananı az önce becerdim, harikaydı" demiş. Etraf masalar gene bir anda boşalmış.. Bizimki gene kılını kıpırdatmadan içmeye devam etmiş. Sarhoş çıkmış gitmiş.. 10 dakika sonra gene gelmiş..
- "Senin anan var ya, senin anan" diye başlarken, kovboy nihayet lafını kesmiş:
- "Evine git de yat.. Gene zurna gibi içmissin, baba!.."
 
TEMEL'IN KAYNANASI
Temel bi gun kahveye girmis. Ustu basi yirtikmis. N'oldu diye sormuslar.
Temel: "Kaynanami gomduk."
Kahvedekiler: "Iyi de bu halin ne?"
Temel: "Biraz direndi de."



BİR CİNAYET DAVASI
Mahkemede bir cinayet davasi goruluyordu. Adamin katil oldugu hemen hemen kesindi, bunu goren davali avukatinin aklina bir seytanlik geldi.
"Bayanlar baylar... hepinize bir surprizim var" diyerek saatine bakti...
"Tam bir dakika sonra, muvekkilim tarafindan olduruldugu iddia edilen kisi bu mahkeme salonundan iceri girecek..."
Bunun uzerine hakim, seyirciler, butun kafalar mahkeme salonunun kapisina dondu... 1 dakika gecti... Hicbirsey olmadi... Bunun ardindan avukat:
"Bakin..." dedi.." Ortaya bu iddiayi attim ve hepiniz heyecan icinde kapiya bakip 1 dakika boyunca beklediniz. Bu gosteriyor ki gercekten ortada bir olu olduguna ve dolayisiyla muvekkilimin katil olduguna sizler tamamiyle inanmis degilsiniz..."
Bu sozun ardindan hakim kararini acikladi ve adami suclu buldu...
Avukat şok içinde:
"Ama nasıl olur? Az onceki gosteriden hepiniz etkilendiniz... Hepinizin
kapiya baktigini gordum!"
Hakim:
"Evet dogru... hepimiz baktik" dedi... "Ama muvekkiliniz bakmamisti!"
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…