Sehirlerarasi otobuslerde yer kavgasi!


Bunun gerekliliğini tecrübe yaşayarak idrak edenlerden biri de benim.

Bir keresinde uzakça bir yere gideceğim, şans eseri de en önde boş yer bulmuşum, şoförün bir arkasındaki koltuklarda değil de onların yan tarafındakilerde. Ben yerime oturdum, akabinde oldukça kilolu bir hanım da geldi yanıma oturdu. Oğlu zannettiğim bir adam da merdivenin ağzında durmuş, otobüs kalkmadan önceki son muhabbetlerini yapıyorlar. Adam laf arasında yanında ben oturduğum için kadının çok şanslı olduğunu falan söyledi. Ben de içimden dalga geçtim "yok, erkek oturacaktı sanki!!" falan diye. Başıma gelecekleri nereden bileyim. O zamanlar benim iyice zayıf zamanlarım, meğer adamın kastettiği şey "yanına bu sıska düştüğü için çok şanslısın, yoksa biriniz diğerini vurmak zorunda kalabilirdi" cümlesiymiş.

Zaman geçtikçe kadın yayıldıkça yayıldı. Ben elbette rahatsız oldum, ama ses çıkarmak da istemedim, kadın kilolu, elinden ne gelsin. Ama bu arada abartısız bir şekilde benim koltuğumun da üçte birini işgal etmiş, bir de oflayıp pufluyor, "az öteye git" dercesine sürekli huzursuz huzursuz kalçasını sağa sola hareket ettiriyor, bir şeyler geveliyor ağzında. En sonunda duyabildiğimde anladım ki benimle tensel temasta olduğu için rahatsızmış, sanki ben çok meraklıyım, ama hâlihazırda cama yapışmak üzereyim zaten, daha ne yapayım. Elimdeki kitabı sinirden şak diye kapattım, kafamı kafasına yaklaştırıp dişlerimin arasından konuşarak "hanımefendi pardon ama siz manyak mısınız...." diye başlayan bir sinir boşalması yaşadım. Pişman değilim.
 
Bir de benim öğrenciliğim zamanlarında çok yaygın bir teyze çeşidi vardı, hâlâ varlar mı bilmiyorum. "Şehirlerarası yolculukları çekilmez hâle getiren şeyler listesi" diye bir liste yapsak ilk beşe kesin girerlerdi. Bu teyzeler genç kızları gözlerine kestirir, sohbet etmeye tanımaya çalışır, o kızı gözleri tutarsa "bilmemnerede okuyan, bilmem hangi işi yapan" oğullarından/torunlarından bahsederlerdi, ve o torunların cinsiyetleri elbette "erkek" olurdu!

Elinizde bir kitap görünce hemen sorarlardı: "öğrenci misin kızım?" Ve akabinde soru yağmuru başlardı, nereliyim, anam babam necidir, ne okuyorum, nerede oturuyoruz, oturduğumuz ev kendimizin mi yoksa kira mı... "Öğrenci misin?"den sonrasına cevap vermeye tenezzül etmeyip okuduklarına konsantre olmayan ben bile o "hayatını düzene sokmuş, bir tek evlenmesi eksik kalmış" oğul veya torun monuloglarına maruz kalıyorduysam merak ediyorum evlerinin kira olup olmadığına kadar âdeta hesap veren ama hâlinden memnun kızları o teyzeler otobüsten inince doğrudan nikâh dairesine falan mı götürüyorlardı, hele bir de öğretmenlik okuyan kızlar o teyzelerin çenesinden nasıl kurtuluyorlardı bilmiyorum. Mürüvvet meraklısı teyze kurbanları istatistikleri doğrultusunda diyebilirdik ki o teyzelere göre öğretmenlik bir kadın için en makbul meslekti.

O zamanlardan kalma alışkanlık sanırım, müzik dinlemeyeceksem bile yolculuk daha başlamadan kulaklıkları takar, "iyi yolculuklar" temennisinden ötesini duymazdan gelirim. Ve inanıyorum ki o otobüslere bir şehirden başka bir şehire gitmek için değil de "gideyim de yanımdakiyle iki muhabbet edip döneyim" diye binen insanlar var.
 

ahahah banada soruyorlardi ama ne zaman dovme yaptirip sacimi siyah-pembe kabarik yaptim bitti o teyzelerin israri... piercinglerim fln vardi kulagimda dizi dizi hehe... DD boyle hastalikliymissin gibi davranip uzak duruyorlar gozlerine kestiremedikleri icin... hey gidi gunler hey genclik 27 yasinda olacagim yakinda piercingleri cikardim artik oyle ucuk kacik yapmiyorum saclari... dovmelerde askli olmadikca gozukmuyor Ama ozledim o ogrencilik gunlerini
 

Ben de bir keresinde "ailem beni hemşire biliyor ama aslında ilk sene okuldan atıldım, haftada üç gece bi gazinoda konsomasyona çıkıyorum, ne yaparsın ekmek kavgası" falan demiştim. Kadın nasıl rahatsız olduysa eteğini pardesüsünü falan toparlamıştı bana değmesin diye.
 

Ay supermis valla yakani kurtarmissin aslinda aman degmesin sana mikrop kapar mazallah!
 
aaa biri bana öyle cvp vericek bin tane soru sorarim

nasil düstün kötü yola ?
zorluyorlarmi seni ?
yüzde kaci sana kaliyor?
asik olursan ne halt ediceksin ?
özel hayatinda napiosun ?
yaa yolda birini görsen nasil tepki veriyorlar?
bidi bidi bidi bidi firsat bu firsat diyip sorarim insani canindan bezdirir kadini meslegine tövbe ettirir türkce ögretmenligine kastiririm valla
 

Değil mi, aslında daha merak uyandırıcı bir şey, daha lezzetli bir dedikodu malzemesi. Ama sağ olsun beni yormadı, bir süre için karşısında gübre yığını varmış gibi baktı, "cık cık cık" bile demedi, koltuğunda toparlandı ve beni yoksaydı, kafasını çoktan çevirdiği için beni bıyıkaltından gülerken de görmedi, ben de kafamı dinledim.
 

Ben de bundan muzraribim,kilolu değilim ama iriyim,omuzlarım çok geniş en çok o konuda sıkıntı yaşıyorum.
Yanıma kilolu biri oturunca omuz omuza gidiyoruz yani.
Neyseki ne zaman kilolu biri otursa (2li boş koltuk olursa beni alın diye hep rica ederim.) boş koltuk oluyor arabada başka yere oturuyorum.
Fazla uzun sürmüyor omuz omuza yolculuk. :)
Şans işte. Umarım hep böyle olur.

Yer ile alakalı değil ama bir anımı anlatayım,hayatımda geçirdiğim en acayip yolculuktu.
Hava aşırı soğuk,şehrime dönüyorum (Ankara'dan İzmir'e)
Arabanın içi inanılmaz sıcak olmaya başladı.
Ben sesimi çıkarmadım önce ama dayanılacak gibi değil yani.
Cam falan da yok tabi.
Elimi cam kenarının yanına koyamıyorum yanıyor resmen.
En sonunda biri dayanamadı lütfen kaloriferleri kapatır mısınız dedi.
Önce tamam dediler ama hala yanıyoruz.
Baktım derece 32'yi gösteriyor düşünün.
Bu sefer ben rica ettim lütfen kapatın dayanılmaz bi hal aldı burası.
Şoför açmış camını tabi oh.
Yine tamam dediler yine kapatılmadı.
Daha önce söyleyen kadın bu sefer bağırmaya başladı fenalaşıyoruuum cinnet geçiriyoruuum diye
İnsanlar ayaklandı kapatın fenalaşanlar var diye
O an ciddi ciddi güler misin ağlar mısın durumu.
Yaşlılar baygınlık geçirmeye başladı bağıran kadın şöförün üzerine yürüyor cinnet geçiriyorum diye.
En sonunda şöför de bağırmaya başladı bu araba otomatik bu kadar açıksa yapacak bir şey yok diyor.
Olamaz böyle bi şey demeye başladık nasıl ayarı düşürülmez ya da kapatılmaz.
Üzerime gelmeyin kapatamıyorum diyip duruyor adam.
Çok büyük ihtimalle bu kalorifer ayarları bozuldu diyecek laf bulamayınca bu bahaneye başvurdular.
Önce tamam demişlerdi çünkü ve zaten böyle bir şey olamaz.
Bir yerde mola verdik,insanlar kendini dışarı attı bazıları ben nasıl çıkacağım şimdi hasta olacağız dışarıda kar yağıyor ter içindeyim diyor.
Valizden havlu çıkartanlar mı ararsınız çocuklarına iç çamaşırı mı
Daha sonra araba mola verdiği yerden kalkamadı zaten,bozuldu.
 

puhaha ay süpermiş ya,benim de bindiğim bi otobüste kadının biri cinnet geçirmişti ama arızadan değil ,videoya koydukları davaro filminden puhaha Ay kapatın şunu sinirlerim bozuluyo diyodu.
Millet de ne var izliyoz ya alla alla diyodu.
 
Son düzenleme:
bilinçli ve hakkını arayan insnaları çok seviyorum. siz sıkıntınızın farkına varıp özellikle cam kenarını istiyormuşsunuz diğer insanlarda eğer bu konuda muzdaripse özellikle belirtmeli ve nedense hakkını arayan pek bi garip bakarlar
 
[ı]bir tanıdığım çok kızardı şu teyzelere beş çaylarından çıkıp yorgun argın işten gelen insanlardan yer bekliyorlar diye haksız da sayılmazdı [/ı]

aynen hiç sevmıyorum işten dönerken başımda yaşlının durmasını ve gözlerimin içine bakmasını
 
Çok çok haklısın ve çok iyi yapmışsın.

Bende olsam aynı tepkiyi hatta daha fazlasını verebilirdim. Son anda otobüse binen bir yolcu değilsin sonuçta, önceden yerini ayırtıyosun.
 
aynen hiç sevmıyorum işten dönerken başımda yaşlının durmasını ve gözlerimin içine bakmasını

Teyze den Teyze ye fark var! Biz butun gun okulda kafa patlatalim, okuldan sonra karnimiz ac otobuslerde surunelim itis kakis sirf eve gidelim bir an once dinlenip karnimiz doysun diye... Oradan bir grup teyze gule oynaya binsin butun gun bu ogrenci ve calisan insanlara acimaksizin yer istesin... Ustelik eve donus saatleride herkesin isten , okuldan ciktigi saatler.
 
hazır teyzelerden konu açılmışken şehirlerarası otobüslerde bana denk gelen bir olayı da anlatayım :).

Malatya' dan İstanbul' a geliyorum yaklaşık 16 saatlik bir yolculuk işte. yanıma denk gelen teyze yol boyunca çocuklarından, hayırsız evlat oluşlarından, gelinlerinden vs. bahsetti. neyse dertli kadın dinledim ben de, uykum da harap oldu tabii. ertesi gün İstanbul' a varmışız Esenler' de indik otobüsten. teyze yapıştı koluma '' ben buraya derdimi anlatmak için Seda Sayan' a geldim beni ona götür '' dedi, ben de bilmem ki Kanal d' nin binasını, ben bilmiyorum teyze otobüs şirketinin çalışanlarına soralım seni otobüs, metrobüs neyse bindireyim göndereyim dedim. teyze kabul etmedi, sen sor kanal d' yi beni de götür bırak sana çok dua ederim dedi. acele de işim var ama teyzeyi de İstanbul' da tek başına bırakmaya gönlüm razı olmadı. muavinlere şoförlere sorduk otobüse bindik götürdüm kanal d' ye. teyze işte Seda Sayan buradadır sen girersin içeri programa katılırsın derdini anlatırsın dedim gitmeye hazırlanıyordum. teyze yok olmaz sen de benimle programa gel bana orada sözcülük yap ben şimdi derdimi anlatamam vs. dedi. en sonunda artık dayanamadım teyzeye gelemeyeceğimi hem programa çıkmak istemediğimi söyledim, ne var ki falan dedi. ben de mecburen bir yalan uydurdum teyze ben aşiret kızıyım, beni tv' de görürlerse töre cinayetine kurban giderim bizim aşiret de seni rahat bırakmaz falan dedim ne yapayım. eğer bu yalanı söylemezsem teyze bana Seda Sayan' da mendil sallattıracaktı :s teyzeyi Kanal d binasına zor bela soktum ve nasıl kaçtığımı hatırlamıyorum bile.
 
Bir gün otobüste memlekete gidiyorum yanıma yaşlı bir teyze oturdu yol boyunca gelinini anlattı bir ara uyumuşum kadın hala konuşuyor :))
Yine memlekete giderken önümde bir amca oturuyordu gece yolculuğu yapıyorum. Adam bir poşet armut getirmiş yol boyunca armut kemirmişti o sesler tahammül edilecek türden değildi.
Bir kere de bir teyze bir helkek yoğurdu bagaja koydurmuş o da devrilmiş benim valizin üstüne teyze viyyyyyyyy hediyelik yoğurt gitti diye ağıt yakmıştı teyze benim valizimi bile umursamamıştı.
Bunlara kızarken annem en son ki otobüs yolculuğumuzda koca tavuğu haşlamış, yumurtalar bir poşet meyve neymiş benim kızım için hazırlamış çocuk yollarda aç mı gidermiş yemekleri açtıkları anda ortadan kaybolmuştum. Ailece yurdum insanıyız :))))
 
Son düzenleme:
Ya birde söylesem mi söylemesem mi bilemedim ama paylaşayım dedim..Gece yolculuklarında ayakları kokanlar,bütün otobüsü inletecek kadar gümbürtülü horlayanlar oldu mu bana çok işkence geliyor..Gerçi uzun zamandır otobüsle yolculuğu bıraktık eşimle..Malum 2 küçük çocuk var şimdi...
 
bende şunu söylemeden geçemeyecem , tamam hepiniz haklısınız ama birde sakın dokunma, rahatsız etme sendromu var. epeydir yapmıyorum yolculuk otobüsle ama geçmişte oldu. ben oğlumla yapıyordum yolculuk bebeklisin haliyle sıkıntın oluyo ama yanında oturan o kadar kendini çekiyo ve en ufak hareketinde o kadar rahatsızmşkı gibi tepkiler veriyoki onu rahatsız etmeyim diye kasım kasım kasılıyosun. ve sürekli özür diliyosun. birazcıkta rahat olmakta fayda var. o en son yaptığım yolculuk bana işkence olmuştu. çocuk birazcık uzatsa ayağını sanki mikropluymuş gibi kendini geri çekiyo. otyobüs yolculuğunu çok severim ama çocuklarla tam bir işkenceye dönüşüyo. bindimmi yalınzı binecen otobüse.
 
bi iki tanede yaşadığım olayı anlatayım. yaşlılar konusuna değinilmiş orda maalesef herkeze hak veremiyorum. bi keresinde istanbulda annemle otobüs bekliyoz . babamda var ikiside yaşlı . ikili olanlardan geldi bindik tek sırtı kapıya dönük olan koltuklardan boş varmış annem ona oturdu ama alışık değil. ters ters gidiyo kadın çok kötü oldu. karşısındaki çocuğa yavrum burası beni çok kötü yaptı yer değişelim diyo çocuk anneme bakmaıyo bile. kimse annemle yer değişmedi.ayakta duracak gücüde yok durağa gelene kadar terin suyun içinde kaldı. o kadar sinir olmuştum ki. ve hep istanbul da dolu dolu otobüslerdeki burnu havada , etrafı küçümseyerek seyreden yüzünde tebessümden eser olmayan gençleri hatırladıkça gerilirim.

bi keresinde de ilçeden ile gidecem durdum dolmuşu. he yer dolu ve tek bayan benim. kimsenin yer vermeye niyeti yok acayip bir özgüvenle adamaın birine çattım ne cesaret bilemiyorum. öyle bi çekişiyom ki adamla kalk ben oturacam diye oda bana diretiyo vermek zorundamıyım yerimi idye haklı olarak tabi umarım o adamla bir daha bir başka bir yerde karşılaşmamışızdır
 
aynen hiç sevmıyorum işten dönerken başımda yaşlının durmasını ve gözlerimin içine bakmasını

aynen ya ,özellikle istanbulda 6 -8 arası iş çıkış saati kardeşim işte, bu saatten önce çıksınlar gitsinler evlerine bi zahmet.O saatlerde kimse kimseye yer vermez.Hatta metrobüste falan can pazarı yaşanıyo resmen ya ne yer vermesi.
Ben de sakat ayağımla ayakta kalıyorum ama yapcak bişey yok maalesef.İş çıkış saati metrobüse binenler veya en azından Hayerttinin metrobüs videosunu seyredenler bilirler zaten koltuğa ulaşamazsın bile.Ayrıca o hayrettin videosu metrobüsün baya tenha olduğu bir zaman çekilmiş.
Vatan Şaşmazlı metrobüs reklamına yorum bile yapamıycam ,dalga geçer gibi bir de metrobüsde de gösteriyolarmış ama hiç görmedim.Çünkü aracın içindeyken sadece hayatta kalmaya odaklanıyorum
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…