Seni birakip ise gitmek aci vericek be yavrum

Bu sizin vereceğiniz bir karar, çalışmak istemiyorsanız çalışmayın. Fakat yanlış hatırlamıyorsam önceki konunuzda kocanızın çalışmanız için artık size yalvardığını, çocuğunuza meyveli yoğurt bile alamadığınızı yazmıştınız? Eğer alamadıklarınız kürklü mont, oyuncak mutfaksa dert etmeyin. Ancak çocuğun temel ihtyaçlarından kısıyorsanız, yeterince vitamin, protein alamıyorsa o zaman -kusura bakmayın ama- bu kararı verdiğiniz için kendinizden utanmalısınız.
 
Çalışan annelerin hissettiği suçluluk duygusuyla ilgili önerileriniz neler olabilir?
Çalışan kadın anne olduktan sonra çocuğun bakılıp büyütülmesiyle ilgili olarak yeni sorumlulukları yüklenir. Ev ve iş hayatında yaşadıkları onu tükenmişlik sendromuna itebilir. Birçok şeye yetişememenin verdiği huzursuzluk ve öfkelilik hali yaşanabilir.

İşi bırakmakla çalışmaya devam etmek arasında yaşadıkları kararsızlık suçluluk duygusuna neden olabilir.

Özellikle yeni anne olan çalışan kadının, anne rolüne hazırlanması ve bu role uyumu, roller arasında geçiş yapabilmesini ve bu rollerini devam ettirebilmesini sağlar. Annelik, içgüdüsel olmakla birlikte, aynı zamanda öğrenilen davranışlar toplamıdır. Çocuk ile anne arasında söz ve davranışla oluşan, bazen sadece bir bakışla, duygularla gelişen anne-çocuk ilişkisi dediğimiz özel bir ilişki biçimi meydana gelir.

Anne, doğal olarak çocuğuna ilk aylarda ve yıllarda öncelik vermek ve onunla birlikte olmak ister. İşe başladığında aklı ve duygusu çocuğunda olur. Zamanla bir denge oluşur, ancak annenin çocuğuyla yeterli zaman geçiremediği hissi çocuğu ile ilişkilerinde sorun yaratabilir.

Çocuklar, bebeklikten itibaren annenin duygularını hissederler. Çalışan kadın iş ile birlikte annelik davranışına duygusal olarak hazırlanabilir ve annelik davranışını öğrenebilirse, yeterli aile, çevre, eş desteğini aldığında, hem işinde kendisini daha iyi hisseder hem de suçluluk duyguları azalacaktır.

Peki çocuklar bu durumdan nasıl etkileniyor?
Bu konu ile ilgili yapılan çalışmaların sonuçları, annenin çalışmasının çocuğu sanıldığı kadar olumsuz yönde etkilemediğini göstermiştir. Böyle bir durumda çocuk annenin yaklaşımından etkilenir. Yani annenin çocukla kurduğu ilişki asıl önemli noktadır. Annenin kendisi ya da işi ile ilgili olumsuz duygularını belli etmemesi ya da yoğun suçluluk duygusunu bir şekilde yansıtmaması, hatta varsa suçluluk hissini iyileştirmesi, olumsuz duygularını olumlu hale getirmesi gerekir. Çocuğa doğalın bu olduğu yansıtılmalıdır.

Eğer anne çocuğuyla güvenli ve olumlu, sakin ancak sınır koyan bir tutum sergileyebilirse çocuğun gelişiminde, sosyalleşmesinde ya da okul başarısında olumsuz bir durum yaşanmayacaktır. Zira, araştırmalar, çalışan annelerin çocuklarının okul başarılarının ve sosyal gelişimlerinin çalışmayan annelerin çocuklarına göre daha önde olduğunu gösteriyor. Özellikle annenin çalışması kız ve erkek çocuğunu daha olumlu yönden etkiliyor. Annesi çalışan kızlar ve erkekler, çocukluk ve ergenlik dönemlerinde annelerini daha yetenekli, becerikli hissediyor, meslek seçimlerinde onu örnek alıyor. Annenin olumlu katkıları bulunuyor.

Okul öncesi dönemde çalışan annelerin çocuklarının davranışları nasıldır ve anneler çocuklara nasıl davranmalı? Zamanı nasıl kullanmalı?
Okul öncesi dönem olan 0-6 yaş arası çocuklar için hem daha duygusal hem de gelişmenin büyümenin hızlıca devam ettiği dönemdir. Özellikle bebeklik ve 2 yaşa kadar olan bölüm çocuğun anneye çok daha fazla ihtiyaç duyduğu dönemdir. Çocuklar annelerini ve kendisine bakan kişileri ayırt ederler. Annelerini çok özlerler, çalışan annelerin doğum sonrası izinlerini, süt verme izinlerini buna göre düzenlemeleri, süt izinlerini öğleden sonra kullanmaları yararlı olur. Eve geldiklerinde önce çocuklarıyla kucaklaşmaları, çocukla birlikte olmaları yararlı olur. Burada sürenin uzun olması gerekmiyor, nitelikli, sevgi dolu, sakin, huzurlu geçirilen süre yeterli olacaktır. Çocuklar annelerine duydukları özlem nedeniyle huysuz olabilirler. Anne eve geldiğinde annesinin yüzüne baktığında, sıcak, mutlu bir ifade görürse rahatlar, sakinleşir. Burada annelerin ve bebeklerin ihtiyacı olan süre ortalama bir-iki saat kadar olabilir. Anneler çocukları ile zaman geçirirlerken kaygılarından uzaklaşırlarsa ne kadar iyi hissettiklerini, dinlendiklerini görebilirler. Bundan sonrası için çocuğun yemesi, uyuması, banyosu vb konularda eş ve aile üyeleriyle yardımlaşmak yararlı olur.

2-5 yaş daha hareketli, oyun ve sosyalleşmenin başladığı, geliştiği dönemdir. Çocuğun yürümesi, konuşması kendini ifadesi gelişir, her şeyi merak eder, bakar, inceler, sorular sorar. Çalışan anne kısa ve nitelikli zamanı çocuğuyla oyun oynarak, sohbet ederek, parka giderek geçirebilir. Örneğin, mutfakta yemek yaparken çocuğun masada resim yapıyor olması, bu esnada yapılan faaliyetle ilgili sohbet hem anneyi hem de çocuğu mutlu eder. Zaman ve mekan birlikte paylaşılmış olur.
 
durumunuz çok kötü değilse çalışmayın bir süre daha..
en azından kreş yaşı gelene kadar...
 
Ona iyi bir gelecek için çalışma işini o doğmadan yapacaktiniz. . He ev deki Heap çarşıya uymadı mi dert etmeyin o yakında okula başlayacak o zamana çalışır geleceği için maddi destek oluşturmaya baslarsiniz
 
Herkesin çocuğu annesine düşkündür.
Bir o kadar da annesi çalışan çocuk var.
Okula gitmeyecek mi kızınız?
Veya siz de mi onunla beraber gideceksiniz?
Bak ne diyorsunuz bir meyveli yoğurt bile alamıyorum?
Her şey onların daha iyi yaşamaları için, gelecekleri için değil mi?
Bu kadar dramatize etmenize gerek yok bence..
 
Ben de mayısta ise başlıyorum oğlum 25 aylık olacak, sıkıldım artık evde olmaktan, sanırım artık oğlum da daha aktif olmak istiyo, o yüzden kreş daha uygun, zor olacak ama alışıcaz, benim için sadece geçinmek değil kenarda 3 kuruş olmasi da önemli,hayatın bin türlü hali var
 
Ne desem bilemedim ...
Çok şaşırdım açıkçası ...
Düşünceleriniz sağlıklı gelmedi ...
 
Eğer mümkünse çocuğun 4 yaşına kadar anneyle kalması uzmanların soylediğine göre daha faydalı. 4 yaşından sonra da artık evde değil anaokuluna gitmesi gerekiyor. Sizin kızınız küçük zaten. Boğazdan kısılacak gibi zorlanmayacaksanız çalışmaya daha sonra başlamanız daha iyi olur.
 
six yine şanslısınız. 3 aylıkken bırakıp gitmek zorunda olan ve bakıcılara muhtaç alan anneler var
evet biri de benim..yani bendim..:) oğlum 5 yaşına geldi bile,okula gidiyor..
bdv deki aşk ve annelik konularındaki genel sıkınıt bu sanırım..dramatize ederek hayatı zorlaştırmak..aşık oldum hayatım o benim nasıl bırakırım nasıl nefes alırım ölürüm biterim..bir de çalışan anne durumu,evladım bensiz ne yapacak sabah kalkacak anne yok,yavrrruuuummmm ...diyerek çeşşitlenen duygusal modda,yüreğimizi söken ,hayatı shekespeare sahnelerine çeviren kadınlar..
hayat zaten zor bizler için bir de bu rollere bürünüp daha da zorlaştırmaya ne gerek var..
evet çalışacağız,kendimiz için önce,daha sonra ailemiz için..bu kadar basit aslında..evet zor olacak ama geçecek..
 

2 sene çocugunu büyümüşsün işte daha ne istiyosun. insanlar ücretli izinleri bitince bebekleri 3 aylıkken bırakıp işe gidiyor. zaten 1 sene sonra da kreşe başlama yaşı gelecek. bu kadar ağır geliyorsa çalışmazsın ama bu şekilde bir düşünce tarzı ile çalışmamak da seni depresyona sokar..
 
duygularınızı hep böyle uçlarda yaşayıp hayatı bir dram çerçevesinde mi geçiriyorsunuz gerçekten?

sizin gibi,benim gibi çocuğunu bakıcı ya da başka birisine bırakıp çalışmak zorunda olan çok kadın var ama ilk defa böyle abartı bir yazı okudum.

herkes çocuğunun yanında olmak onu kendisi büyütmek ister ama zaten 1 sene sonra kreşe başlayacak bir çocuğunuz var ve ömür boyunca onun dibinde olamayacaksınız.

bu duyguları ona da yansıtırsanız çocuğun psikolojisi alt üst olabilir.
 

Konu başlığını okuyunca işe kelimesine çok dikkat etmeden aaa yavrusunu sanırım kocasına bırakıp terk ediyor
sanmıştım. :=)
Evet ilk zamanlar ağır olsada bir şekilde o düzene hem siz hem yavrunuz ayak uyduruyor,
Size bunu düşünmeyin diyemem ister istemez beyninizi kemirir bu düşünce,
Fakat artılarına bakıp rahatlayabilirsiniz mesela iyi bir gelecek güzel bir eğitim istediği olanaklara sahip genç kız veya erkek,Her akşam fazlasıyla sarılmanız o özlemi dindirecek ben öyle yapıyorum bol bol öpmek ve sarılmak ,
Birşeklide neden çalıştığınızı ona anlatmak yaşı kaç olursa olsun.Kolaylıklar....
 



Arkadaş çalışmak istemiyor bence, yoksa çalışan anne çok hiç birinin bu kadar dramatize ettiğini de görmedim.
Benimde bugün bir çocuğum olsa, hayat standartlarımızı düşünürsem doğum izninden sonra çalışmaya başlamam lazım.
Düşünün ki el kadar bebeği bakıcıya bırakıp çalışma hayatına döneceğim.
Çalışmazsam da 3' ün 5 ' in hesabını yapıp çocuğuma kendim bakacağım..
Ben çocuğumun geleceği için çalışmayı tercih ederim.
 
ilk bebegımde henuz 3 aylıkken işe başlamak durumunda oldugumda buna benzer duygular hissetmiştim, şimdi o bebek 7 yaşında !! ve 2.bebegin dogum izninde 4 ay evde olunca kızımla tekrar beraber harıka zaman gecırdık, şimdi gelelim esas sonuca, bu 4 ay ister istemez maddi durumumuzu etkiledi, kızım rahat harcamaya ve onun kendısı ıcın olusturulan hayat standardına öyle alışmış kii, param yok dediğimde şaşırmaya hattaaa sonunda anne yaa artık işe baslasan demeye başladı kızım kiiiiii bana inanılmazzz düşkündür, oda farketti ki bizim hayat düzenimiz maddi olarak bunu gerektiriyor.. bunu acıya cevırmek degıl aksınee, her haftasonuna etkınlık planları yapıyoruz, o şimdi okuluna gidiyor ben işime, haftasonu ikimizde biliyoruz kii beraber guzel zaman gecırecegız...bazı seylerı cocuga nasıl lanse ettıgımız cok onemlı, şimdiki cocuklar cok ama cok akıllılar..

ben esas vıcdan azabını ılerde onlara bırsey bırakazsam yasarım, iki evladım var artık, allah hepimizinkini bağışlasın, ama artık zaman o kadar degıstı kı, bunlar bilişim zamanı çocugu, bazı seyşerı gerıden takıp etmek durumunda bile kalmaya ızın vermiyor hayat...

hep dedim, hep derim, eger calısmak zorunda isek, bunu acıya degıl aksıne ıyı yonlerıyle mutluya cevırmeye calısmak zorundayız...mutlu, calısan, ureten bır anne olarak görünmek, benı cocugumun gozunde annem bilir, annem yapar hıssıyatında yetıstırmek belkıde artısı olacak bana... belkı ılerde oda ayakları uzerınde duruken benı hatırlayacak..

evde olmadıgım anların eksıklıgını kapamak ıcın allah bılıyor kı kırk takla atıyorum ben...bırını uyutup diğerine masal okumak ıcın dakıkalrı sayıyorum, eger kucugu uyutamadan buyuk masalsız uymussa bende vıcdanen huzursuz oluyorum, ama sabah guzel bır not bırakıyorum onun bana yazdıgı mınık notlar gıbı, bır kalp bı opucuk gıbı :)

tlf acıp aklıma gelen bır bılmeceyı soruyorum meselaa... yanı bunlar benım onlar ıcın yanlarında oldugumu hıssetırmem ıcın yaptıgım mınık seyler, calısmam gerekıyor ve bunun eksıklıgını onlara hıssettırmeyecegım, elimden geldıgı kadar aksıne hep yanlarında oldugumu hıssetmelerı ıcın elımden gelenı yapacagım, annelik te bu degılmı ???
 
bende ciddi bir hastalığınız falan var sandım. bende çocuğumu bırakıp işe gelmeye çok meraklı değilim ama çalışıyorum. çalışmak zorundayım. onu bi şeylerden mahrum etmeye hakkımız yok. hep küçük kalmayacak ya...

ne kadarda abartmışsınız. akşam eve gelmeyecekmisiniz anlamadım ki. uzak doğu ya gidecek haliniz yok ya.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…