Sevgi açlığı

Bende bazen yanlış insanlara aşık olduğumu sanma var ama bu çok sık degil . Ama yine de o zaman bir ilişki başlatmaya çalışıyorum karşı tarafta bir anda gelen bu hoştan etkileniyor saçma sapan şeyler oluyor , yipraniorum ve en sonunda bakiyorum ki sadece hayatımda biri olsun diye yapmışım ana özne asla o adam olmamış .
Asıl sorun ise gerçekten birini sevdigimde başlıyor . Istediğim ilgiyi göremezsem çıldırıyorum. Kendimi de mahvediyorum karşıdakini de. Öfke nöbetlerim oluyor .

Yeme bozukluğu ise psikiyatride tanımlanmış 4 yeme bozukluğu var .
Bendeki binge ataklari şeklinde ilerliyordu . Bir anda çok fazla kalori almak kontrolünü kaybetme şeklinde.
Yeme bozukluğu için bşy diyemem ama diper konuda anladım sizi. Karsı tarafa çok değer veriyorsunuz ve illa o da beni sevecek moduna giriyorsunuz. Böyle çok kırılırsanız.
O ilgilenmiyorsa zaten yeterince hoşlanmıyor demektir. B da sevgi olamaz bence. De bi iki kişi çok iyi anlaştığında kafa yapısı çok uyduğunda kendiliğinden doğal gelişen birşey. Siz bence sevgi ve hoşlantısı karışıyorsunuz.
Hoşlantı duyduğunuz kişinin de hemen sizden hoşlanmasını ve ilgi duymasını bekliyorsunuz anladığım.
 
Yeme bozukluğu için bşy diyemem ama diper konuda anladım sizi. Karsı tarafa çok değer veriyorsunuz ve illa o da beni sevecek moduna giriyorsunuz. Böyle çok kırılırsanız.
O ilgilenmiyorsa zaten yeterince hoşlanmıyor demektir. B da sevgi olamaz bence. De bi iki kişi çok iyi anlaştığında kafa yapısı çok uyduğunda kendiliğinden doğal gelişen birşey. Siz bence sevgi ve hoşlantısı karışıyorsunuz.
Hoşlantı duyduğunuz kişinin de hemen sizden hoşlanmasını ve ilgi duymasını bekliyorsunuz anladığım.
Hayır, aslında çok önemli değil ama açıklayayım.
Her hoslandigimda karşılık alıyorum , ama bu genelde uygun olmadigim insanlarla olduğu için uzun vade bir sevgiye dönüşmüyor karşılıklı. Ve üzücü şeyler oluyor yıpranıyorum. Sonra da bakiyorum ki hic sevmemişim. Bu arada karşıdaki insanın dengesi bozuluyor, benim bozuluyor bomboş yere.
Aslında karşılık almasam muhtemelen hic yıpratıcı olmaz , olmadı der geçerim .
 
Anladım. Ama bir deneseniz ne kaybedersiniz ki? Belki derdinize derman olur 😊😊
Benim de bazı takıntılarım vardı mesela. Sürekli olumsuzu düşündüğümü fark ettim. Söylemlerimi ve düşüncelerimi değiştirmeye çalışıyorum. Bir atasözü var ya " bir şeyi 40 kere söylersen olur " diye.
Örneğin siz de kendinizi ilişkilerim hep korkunç bitiyor diye sartlamayı bırakin " ali ile basladigim ilişki bu şekilde bitmeyecek, küçükken kötü şeyler oldu ama hepsi geçti. Artuk her şey çok güzel olacak " gibi. Bunu bir müddet yaptığınızda sonuca kendiniz bile inanmayacaksınız.
Böyle spirituel şeyler gerçekten oluyor mu sizce,
Çekim yasası vs den bahsediyorsunuz sanırım. Bunlar cidden işlevsel mi ?
Merak ettiğim için soruyorum, yanlış anlaşılmasın.
 
Hayır, aslında çok önemli değil ama açıklayayım.
Her hoslandigimda karşılık alıyorum , ama bu genelde uygun olmadigim insanlarla olduğu için uzun vade bir sevgiye dönüşmüyor karşılıklı. Ve üzücü şeyler oluyor yıpranıyorum. Sonra da bakiyorum ki hic sevmemişim. Bu arada karşıdaki insanın dengesi bozuluyor, benim bozuluyor bomboş yere.
Aslında karşılık almasam muhtemelen hic yıpratıcı olmaz , olmadı der geçerim .
O zaman şöyle yapabilirsiniz gercekten sevdiğiniz sevebileceğiniz kişiye yönelin.
Herkesle denemeye çalışmayın
Kendinizi tanıyın ve ne istediğinize dair kriter koyun.
 
O zaman şöyle yapabilirsiniz gercekten sevdiğiniz sevebileceğiniz kişiye yönelin.
Herkesle denemeye çalışmayın
Kendinizi tanıyın ve ne istediğinize dair kriter koyun.
Bu dediğim herkesle olmuyor zaten ama en son benim için çok değerli biriyle oldu . Sanırım o beni etkiledi . Kendim üzüldüğüm yetmiyormuş gibi adam benim yüzünden değerlerini çiğnedi, yanlışlar yaptı saçma sapan bir hal aldı.
Bu olay bana suçlu hissettirdi .
Gerçekten birini sevince asıl oyun başlıyor zaten :KK53: :olamaz: öfke nöbetleri geçiyorum istediğim ilgiyi alamadığmda .
Yukarıda arkadaşlar doğru kişiyi bulamamışsındır yazdılar, katılıyorum muhtemelen öyledir ama doğru kişi olmasa bile birini sevince sürekli öfke nöbeti içine girmekte hic hoş bir şey olmuyor
 
Bu dediğim herkesle olmuyor zaten ama en son benim için çok değerli biriyle oldu . Sanırım o beni etkiledi . Kendim üzüldüğüm yetmiyormuş gibi adam benim yüzünden değerlerini çiğnedi, yanlışlar yaptı saçma sapan bir hal aldı.
Bu olay bana suçlu hissettirdi .
Gerçekten birini sevince asıl oyun başlıyor zaten :KK53: :olamaz: öfke nöbetleri geçiyorum istediğim ilgiyi alamadığmda .
Yukarıda arkadaşlar doğru kişiyi bulamamışsındır yazdılar, katılıyorum muhtemelen öyledir ama doğru kişi olmasa bile birini sevince sürekli öfke nöbeti içine girmekte hic hoş bir şey olmuyor
Neyin Öfkesi ?
Kıskançlık mı ?
Insan biriyle Flört ederken genelde mutlu olur. Siz karsı tarafa çok mu ısrarcı oluyorsunuz acaba ?
Bir de evet doğru Kişiyi bulunabildiniz bende.
Ama bu sekilde de giderse üzgünüm ama kalbiniz kırılır sanki :(
 
Neyin Öfkesi ?
Kıskançlık mı ?
Insan biriyle Flört ederken genelde mutlu olur. Siz karsı tarafa çok mu ısrarcı oluyorsunuz acaba ?
Bir de evet doğru Kişiyi bulunabildiniz bende.
Ama bu sekilde de giderse üzgünüm ama kalbiniz kırılır sanki :KK43:
Hayır hiç kıskanç değilim.
Flört degil sevgilim olunca oluyor . Yeterli ilgi görmediğimde çıldırıyorum . Aksine hic ısrarcı değilimdir :) sanırım kendimi doğru ifade edemiyorum
 
Maalesef ankarada değilim. Bazen benim de geçiyor gibi oluyor ama sonra bir bakiyorum hic olmayacak insanlardan hoşlanıyorum sanıp insanların dengesini bozmuşum:/
En büyük travmayı 3 sene önce cidden aşık olunca yaşamıştım korkunç zamanlardı .
Her seferinde yanımdayken öfke krizleri geciriyordum ne verse yetmiyordu bana falan filan :olamaz:

Ben de azıcık sevilmediğimi hissedeyim hayatımdaki kişi tarafından korkunç bir şeye dönüşüyorum. Normalde trip hayatta atmam sinirlenmem ama o zaman başka bir canlı çıkıyor içimden kendimi bile tanıyamıyorum. Kolayca da tekrardan sevildiğime de inanamıyorum. Belki de sizin öfke krizleriniz de bu nedenledir. Malesef profesyonel destek dışında kendi kendinize(kendime) yenilebilecek bir durum olduğunu sanmıyorum çünkü kökenleri çok çok derinden malesef...
 
Bende de var bu. Ben de sorunlu bi ailede sevgisiz bi ortamda büyüdüm. Aşırı ilgi ve sevgi açlığım var. Neyse ki ilgili bi sevgilim var ama azıcık ilgisi düşse dünya basima yıkılmış gibi hissedip panik oluyorum. Çok kötü bir his gerçekten. Birilerinin ilgisine sevgisine bağımlı olmak cok kötü. Nasil çözülür ben de bilmiyorum.
 
34 yaşimdayim bir kere cani gonulden öpse bir kere annecim dese oturup aglarim heralde.
emegi cok ustumuzde evet ama sadece emek
ve bende bunu aşamiyorum
isin kotu tarafi her yan yana geldigimizde annem nasilsin yavrum kurban olurum diye telefonunu actigi bir cocugu daha var.
bazilari şanssiz oluyor sanirim
bizim payimiza da bu düşmüş yapacak bir şey yok diyip yolumuza bakacağiz
uzulsekte bir sey degismiyor madem ozaman kocamam bir amaaan s.ktir et diyip hayatimjza devam edecegiz
 
Tam bebeklik döneminde annenden ayrı kalman güvensizlikte yaratmış olmalı. Annenin en az 2 yıl çalışmaması gerekiyordu 40 gün çok az bir süre. Bu kritik dönemde bunu yaşamışsan ya aşırı bağlanırsın ya hiç olmaz. Sevgi açlığından çok güven duyma ihtiyacından kaynaklanıyor. Bu durumda psikolojik destek almak zorundasın, kendi başına halledebileceğin bir şey değil
 
Son düzenleme:
Bu dediğim herkesle olmuyor zaten ama en son benim için çok değerli biriyle oldu . Sanırım o beni etkiledi . Kendim üzüldüğüm yetmiyormuş gibi adam benim yüzünden değerlerini çiğnedi, yanlışlar yaptı saçma sapan bir hal aldı.
Bu olay bana suçlu hissettirdi .
Gerçekten birini sevince asıl oyun başlıyor zaten :KK53: :olamaz: öfke nöbetleri geçiyorum istediğim ilgiyi alamadığmda .
Yukarıda arkadaşlar doğru kişiyi bulamamışsındır yazdılar, katılıyorum muhtemelen öyledir ama doğru kişi olmasa bile birini sevince sürekli öfke nöbeti içine girmekte hic hoş bir şey olmuyor

yani sanırım sizin için asıl sorun bu öfke nöbetlerini yenebilmek ?
yalnız öfkenizde haklı da olabilirsiniz haksız da önce bir onu anlamak lazım. Misal ilgi görmeyince öfke nöbeti yaşıyorum demişsiniz sevdiğiniz net size karşılık mı vermiyor yoksa saat başı aranmak her gün görüşmek istiyorsunuz bunları mı yapmıyor ? Yani sevdiğinizde sizi öfkeye iten asıl nedenler ne ? Belki de sadece sizi gerçekten sevmeyenlerden ilgi beklediğinizden beklediğinizi göremiyorsunuz.
ve de bu öfke nöbeti dediğiniz şey nedir? Atıyorum gidip etrafı dağıtma , ağır hakaret küfür vs savurma falan mı ?Yoksa salt tartışma mı ?
Şimdi ikisinin farkına göre sizde kişiliksel bişiler gelişmiş olabilir ve bunun değişmesi biraz zordur
 
O dönemde her anne kırk günlükken işe başlamak zorundaymış, büyük iş arkadaşlarımız anlatıyor, bebeklerini bırakıp gözleri arkada işe gidiyorlarmış. Anneniz sizi rahatlığından bırakmadı, bunu düşünüp kızgınlığı bir kenara bırakmayı deneyin. Güvensizlik, akran zorbalığı, sırtını dayayacak birinin olmadığı hissi ve beraberinde gelen anksiyetik depresif ruh hali bende de çocukluğumdan beri var maalesef. Geçenlerde birisi nlp diye bir terapi yönteminden bahsetti. Geçmiş olumsuz duygulardan kurtulmayla ilgiliymiş galiba. Uygulayanlar olumlu sonuçlar almış araştırın dedi. Siz de bakın isterseniz. Bir de zafer akıncı beyin yazılarını tavsiye etti
 
Böyle spirituel şeyler gerçekten oluyor mu sizce,
Çekim yasası vs den bahsediyorsunuz sanırım. Bunlar cidden işlevsel mi ?
Merak ettiğim için soruyorum, yanlış anlaşılmasın.
evrende kaybolma diye bir şey olmadığından, her şey uzayda ya da kara delikte her neyse işte depolandığından söylemlerimizin de dalga dalga yayılıp kainatın her yerini kapladığı düşüncesi de bununla ilgili. Yani ağzımızdan çıkan şeylerin olumlu mu olumsuz mu olduğuna çok dikkat etmemiz gerektiğinin bir nedeni
 
evrende kaybolma diye bir şey olmadığından, her şey uzayda ya da kara delikte her neyse işte depolandığından söylemlerimizin de dalga dalga yayılıp kainatın her yerini kapladığı düşüncesi de bununla ilgili. Yani ağzımızdan çıkan şeylerin olumlu mu olumsuz mu olduğuna çok dikkat etmemiz gerektiğinin bir nedeni
Çekim yasası konusunda fikriniz nedir
 
Ama şunu da belirteyim, çekim yasası hakkında bilgim sınırlı. Sadece söyleyip düşündüklerimizi kendimize yaklaştırdığımızla ilgili
 
Maalesef ankarada değilim. Bazen benim de geçiyor gibi oluyor ama sonra bir bakiyorum hic olmayacak insanlardan hoşlanıyorum sanıp insanların dengesini bozmuşum:/
En büyük travmayı 3 sene önce cidden aşık olunca yaşamıştım korkunç zamanlardı .
Her seferinde yanımdayken öfke krizleri geciriyordum ne verse yetmiyordu bana falan filan :olamaz:
Geçen ay, bir üyenin konusunda video paylaşıldı. Bir psikolog diyordu ki "anneden alamamış, partnerden istiyor o açlığı kapatmasını. Partner de korkup kaçıyor, sonra niye ilişkilerim yürümüyor diyorlar. Annede su yok, ısrarla istiyorsunuz, veremiyor, istemeyi bırakın. Anneden de, partnerden de istemeyin rahat bırakın hem onları hem kendinizi "
 
Sizin anlattıklarınıza benzer şeyler deneyimledim ilişkilerimde. her şey yolunda giderken niye kavga etmiyoruz diye kendimi yediğim veya tam tersi her şey kötüyken bile inatla ilişkiyi sonlandıramadığım oluyordu. Bir şeyler ters gidiyordu bunu anlıyordum sürekli kaygı halinde olmamdan ama arkadaşlarımın dediği gibi yalnız kalmaktan korkan biri de değilim hatta ilişkilerim bittiğinde de kolayca toparlanan ve yoluna devam eden biriyimdir aslında. Bir gece oturdum ve ben kaygının nedenini bulacağım diye inatla saatlerce yazdım sonunda anlam verebildiğim bir şeyler çıktı. Ayrılık anksiyetesi yaşıyordum ve bunun nedeni şuydu, o dönem en zor geçen depresyon atağımı yaşıyordum yeme bozukluğuyla birlikte ve hayattan tamamen kopmuştum yataktan kalkmaya bile enerjim yoktu. Hayatıma aldığım erkekleri beni hayata döndürecek, günlük hayata katılmaktan bahsediyorum en azından yataktan çıkmak, araçlar olarak görüyordum. O kişiyi kaybetmekle ilgili bir sorunum yoktu ama hayatımda bir ilişkimin olmaması demek beni günlük hayata ve sosyalleşmeye itecek bir kanalın olmaması dolayısıyla depresyon atağımın daha da kötüleşmesi demekti. Depresyon sonucunda geliştirdiğim ayrılık anksiyetesini yenmeye çalışırken de kendimi farklı bir duruma soktuğumu fark ettim bu defa da sık sık birileriyle görüşüp onları hayatımdan çıkarıyordum. Bunu neden yaptığımı düşündüğümde de bu ayrılık kaygısını yenmek için adeta sürekli ayrılma provası yaptığımı fark ettim. Şimdi ise romantik ilişkilerden tamamen kaçındığım bir döneme girdim. sorunlarım böyle evrilerek yok olacak diye umuyorum.
Ben alkolik bir babayla büyüdüm ve tıpkı sizinki gibi annem çalışıyordu. Hatta o dönem babam askere gitti ve bana bakan bakıcılar da sık sık değişmiş. Yani bana bakım veren kişi asla sabit biri olmamış ne yazık ki. Bu karışık bağlanma stilimin ordan geldiğini düşünüyorum. Ben sürekli kendimden bahsettim kusura bakmayın bu arada ama yazmadan edemedim, konu açılmışken ben de içimi dökmek istedim. Sizin de yaşadığınız diğer psikolojik sıkıntılar mutlaka ilişkilerdeki davranışlarınızı etkilemiştir bence önce aralarında bir bağlantı var mı ona bakın. Fark etmek adına yazın bol bol. Bir de bu konudaki duygu ve düşüncelerinize ne sakıncası var sorusunu sorarak temele inebilirsiniz. Örneğin, sevgisiz kalmamın ne sakıncası var gibi. Cevabınıza da aynı soruyu sorun böyle böyle belki takılı kaldığınız bir anıyı veya bir duyguyu keşfedebilirsiniz. Siz farkındalığı yüksek bir kadınsınız okuduğum kadarıyla. Kendinizle yüzleşip şifa bulmanız bu nedenle kolay olacak bana kalırsa. Sevgiler
 
Back
X