Sevgi açlığı

Önce sen kendini değiştireceksin, daha sonra etrafındaki dünya değişecek.

“Sen kimseye ve kimsenin sevgisine muhtaç olmayan, kendi kendine yetebilen olgun bir kadınsın. Etrafında seni sevmek isteyen insanların varlığına inan ve onlara şans ver.” öncelikle bu temel felsefen olsun.

Hissetmek istediğin sevgiyi sen arayıp bulmayacaksın, seni seven insanları hayatına dahil edip bir daha o kapıdan dışarı çıkarmayacaksın.
Sen kendine kıymet vermez ve başkalarına muhtaç addedersen, karşındaki sana hiç değer vermez.
Bu yaşam tarzını kendine kılavuz edin, yapamıyorsan da destek al.
 
o an öz kontrolum olmasa çok yıkıcı seyler yapabilirim ama her ne olursa olsun özkontrolumu koruyorum ama bu sinir beni mahvediyor saatlerce kendime gelemiyor bedenim bile , o tarz bir sinir harbi yaşıyorum .
öte yandan cok doğru insanlarla karsılastığımı söyleyemem ama her ne olursa olsun bu derece tepkisel olmak dogru gelmiyor .
örneklemem gerekirse birlikte vakit geciriyoruz mesela ama asla doymuyorum , gece bende kalmasını istiyorum hayır diyor ya da bir sekilde o gitmek istiyor ve ben sinir krizi geçiriyorum

hmmm peki böyle anlarda onların yanında mı yaşıyorsunuz bu sinir krizlerini yoksa yalnız başınıza mı ? Yani demem o ki onların sizin onlardan ötürü sinir krizi geçirdiğinizden haberi oluyor mu ? yoksa kendinizi yiyip bitirme şeklinde mi ?
 
hmmm peki böyle anlarda onların yanında mı yaşıyorsunuz bu sinir krizlerini yoksa yalnız başınıza mı ? Yani demem o ki onların sizin onlardan ötürü sinir krizi geçirdiğinizden haberi oluyor mu ? yoksa kendinizi yiyip bitirme şeklinde mi ?
Sanırım direkt yanimda iken bir tek uyuduklarinda sinir krizi geçiyorum. Ya da işte gittiklerinde.
Sanmıyorum bu seviye olduğunu bilmiyorlardir.
 
Sanırım direkt yanimda iken bir tek uyuduklarinda sinir krizi geçiyorum. Ya da işte gittiklerinde.
Sanmıyorum bu seviye olduğunu bilmiyorlardir.

ama bir şekilde belli ediyorsunuz yani onlara doğru mu anladım ? Sadece daha şiddetlisini yalnızken yaşıyorsunuz
 
ama bir şekilde belli ediyorsunuz yani onlara doğru mu anladım ? Sadece daha şiddetlisini yalnızken yaşıyorsunuz
Her zaman degil, mesela o uyurken salonda sınır krizi geçirip sabaha kadar uyumayıp sabah o uyanınca yanina gittiğimi biliyorum .
Bu ölçüde olduğından haberleri olmuyor genelde
Bu derece öfke krizi cidden çok sevince asik olunca oluyor sadece.
 
sizde yorumlarımı begene üyeleri dikkate almamıssınız . herkes işine ne gelirse onu dikkate alıyor.
iyi dileklerinizin samimiyetine de inanmıyorum .
insanı böyle bir yerden vurmaya calışan birinin hiç bir konusa samimiyetine inanmam ya neyse .
siz bu güzel kalbinizle mutluluk akıtmaya devam edin ben de höt höt yazmaya .

Ben mutluluk akıtıyorum demedim ki ama.. :)
Hayal kırıklıklarım burdan oraya yol olur.
Bu sebepten yazılarıma sitem, öfke, yorgunluk yansır.
Bunun bilincindeyim dedim.

Samimi olmadığımı düşünmekte özgürsünüz.

Ama size haklı bir bakış açısını gayet uygun sözcüklerle gösteren herkese karşı
bu tavrı takınıyorsanız ilişkilerinizin yürümemesi çok doğal.

İyiliğiniz için kendinizi objektif değerlendirmenizi tavsiye ederim.

Mihail Zoscenko Mihail Zoscenko çok güzel açıklamış.
Yaşadıklarınız uçuk zor değil, hepimiz benzer eksiklerle büyüyüp yara aldık.
Yetişkinlikte bunlarla baş etmeyi öğrendik de belki bu sebepten bir parça iyi durumdayız.
Bal kaymak da değiliz hani.
Dibe vurup vurup iki doğrularak yaşıyoruz işte.

Mutluluklar dilerim.
 
Her zaman degil, mesela o uyurken salonda sınır krizi geçirip sabaha kadar uyumayıp sabah o uyanınca yanina gittiğimi biliyorum .
Bu ölçüde olduğından haberleri olmuyor genelde
Bu derece öfke krizi cidden çok sevince asik olunca oluyor sadece.

hmmm ve bunlar yeterince sevildiğinizi düşünmediğinizden oluyor? Yeterince sevildiğini hissetmeniz için ne lazım ki neden böyle hissettiriyorlar? Bu sadece sizin kuruntunuz mu ? Yoksa böyle hissetmeye iten gerçekçi şeyler mi var ? Belki de yeterince derin ilişki kurmaksızın, misal , O erkekle yeterince vakit geçirip sizin için ufacık da olsa bir fedakarlık, önceliğin siz olduğunuzu hissettirecek bir şey yapmaksızın evinize mahreminize alıyorsanız bu da sizin öfkelenmenize sebep olabilir. Yani aslında ona değil kendinize kızıyor olabilirsiniz. İlişkiyi derinleştirmek önemli. Çünkü anladığım kadarı ile karşınızdakine bir şey söylemiyorsunuz yani tartışılacak bir mevzu yok ortada . Yokken böyle oluyor.Eğer bu dediğim şekildeyse yaşadığınız olumsuzluk , sevgi açlığı dolayısıyla bir türlü yetinememek değil zaten gerçekten o sevgiyi alamadığınızdandır.
Erkeklerle kurduğumuz ilişkilerde biraz stratejik davranmak durumunda olduğumuzu düşünüyorum.
 
Şu son zamanlarda açılan anne konuları o kadar çok ki. Demek hemen herkesin bu problemi varmış. Dün bir üyenin yazdığı Freudun sözü de çok ilginçti: "ne yaparsanız yapın kötü olacak". Demek bu iki taraflı bir şey. Çocuklar annelerden yaralı, anneler çocuklardan vefasız gibi. Duygusal olarak gerçekten zor. Çözüm ne bilmiyorum ama yukarıda bir üye hadis yazmış. Bu da aklıma şunu getirdi. Geçen gün birisi dedi ki "geçmişin kapısını kilitleyin" diye hadis varmış. Ben duymadım ama çok mantıklı geldi. Beynimiz düşündükçe katlanarak artan bu stresi kaldırmıyor galiba. En mantıklısı gerçekten akıl ve ruh sağlığımız için geçmişin kapısını kapatmak
 
Şimdi ise romantik ilişkilerden tamamen kaçındığım bir döneme girdim. sorunlarım böyle evrilerek yok olacak diye umuyorum
Benzer evrelerden geçmiş ve romantik ilişkisinde başarıyı (başarı olarak adlandırmak kendi tercihim) bulmuş biri olarak yazıyorum. İnanın bu şekilde evrilerek büyümek insana çok fazla şey katıyor.
Geldiğim noktayı son olarak görmüyorum. Hala evriliyorum.
Sizin de bunu tadacağınızı yazmak istedim :)
 
Yumuşak diye adlandırdığınız yorumun alt metni ; acımasızsın çünkü annen seni sevmemiş. Farketmiyor olamazsınız. Bunun adı empati değil.
Ee yani? Bunu kendiside biliyor ki boyle bi konu acti.. gayet yumusak yazdim emin olun.
 
Şu son zamanlarda açılan anne konuları o kadar çok ki. Demek hemen herkesin bu problemi varmış. Dün bir üyenin yazdığı Freudun sözü de çok ilginçti: "ne yaparsanız yapın kötü olacak". Demek bu iki taraflı bir şey. Çocuklar annelerden yaralı, anneler çocuklardan vefasız gibi. Duygusal olarak gerçekten zor. Çözüm ne bilmiyorum ama yukarıda bir üye hadis yazmış. Bu da aklıma şunu getirdi. Geçen gün birisi dedi ki "geçmişin kapısını kilitleyin" diye hadis varmış. Ben duymadım ama çok mantıklı geldi. Beynimiz düşündükçe katlanarak artan bu stresi kaldırmıyor galiba. En mantıklısı gerçekten akıl ve ruh sağlığımız için geçmişin kapısını kapatmak

Açıkçası ben böyle bir hadis olduğundan da şüpheliyim ancak ne olursa olsun geçmişin kapısını kilitlemek kolay olmuyor. Bilinçaltımız daha anne karnındayken kayda almaya başlıyor her şeyi. O yüzden istediğimiz kadar unuttuk diyelim yaşananlar unutulmuyor ya da olaylar unutuluyor ama etkileri devam ediyor. O yüzden unuttum diyip kendini kandırmak yerine sorunun köküne inip çözmek uzun vadede daha iyi sonuç veriyor bence.

Ama dediğinizde haklısınız anne konusunda yaralı bir sürü kişi var malesef. Belki de onların da yetişme tarzındandır, bilmiyorum. Çok üzücü bir durum aslında çünkü anne ile olan problemler ömür boyu tüm ilişkilerimizi etkiliyor farkında olsak da olmasak da
 
Konu sahibi, benim de eskiden anneme karşı içimde çok öfke vardı hatta çalışmayacagim okul okusam da çocuğumu büyüyeceğim o benim gibi olmasın derdim. Sanırım biraz fazla demişim ki bunu hala iş bulamıyorum çünkü annemden değil de işinden de nefret etmiştim =/

Neyse, bir gün aldım annemi karşıma konuştum. İçimdeki her şeyi anlattım. O ağladı ben de ağladım. Açıkçası dedikleri çok mantıklı değildi ancak bu şekilde bir paylaşım yapmak, içimizi dökmek çok iyi geldi. Yakınlaştık. Anneniz nasıl karşılar bilmiyorum ama belki siz de deneyebilirsin böyle bir şeyi. En azından içinizde kalmaz. Öfkenizi bir miktar dindirisiniz
 
Konu sahibi, benim de eskiden anneme karşı içimde çok öfke vardı hatta çalışmayacagim okul okusam da çocuğumu büyüyeceğim o benim gibi olmasın derdim. Sanırım biraz fazla demişim ki bunu hala iş bulamıyorum çünkü annemden değil de işinden de nefret etmiştim =/

Neyse, bir gün aldım annemi karşıma konuştum. İçimdeki her şeyi anlattım. O ağladı ben de ağladım. Açıkçası dedikleri çok mantıklı değildi ancak bu şekilde bir paylaşım yapmak, içimizi dökmek çok iyi geldi. Yakınlaştık. Anneniz nasıl karşılar bilmiyorum ama belki siz de deneyebilirsin böyle bir şeyi. En azından içinizde kalmaz. Öfkenizi bir miktar dindirisiniz
annem iyi karşılar çok mutlu olacagına bile eminim çnkü bu ilişki yıllarca benden cok onu yıprattı , kızı olmasını onunla çok iyi bir ilişki kurmayı hep cok hayal edermiş .
ama benim bunu yapabilecek cesaretim yok maalesef
 
annem iyi karşılar çok mutlu olacagına bile eminim çnkü bu ilişki yıllarca benden cok onu yıprattı , kızı olmasını onunla çok iyi bir ilişki kurmayı hep cok hayal edermiş .
ama benim bunu yapabilecek cesaretim yok maalesef

Bence ikinizin de birbirinize karşı hissettiklerinizi paylaşmanız çok iyi gelecektir. Ne mutlu size ki sizinle iletişim kurmak isteyen bir anneniz var. Hem kendiniz hem de anneniz için yapın bunu. İkinize de yazık çünkü...
 
Belki psikatrist degil de kisisel meditasyona yonelmelisin.
Aslinda zor bir cocuklugun olmamis, ne bileyim ac kalmamissin, dovulmemissin. Yani yasadiklarini kucumsemiyorum elbette asla, ama daha zor hayatlardan mutlu yetiskinler cikabiliyor. Ve onlara baktigimda gordugum kendileri kendilerini sevdikleri ve onlari seven insanlara siki sikiya baglandiklari.

Anne babamiz da birer insan, hata yapabilirler, sorunlu olabilirler, mucizevi yaratiklar degiller neticede.
Bir de ilk iki yil guvenli baglanma saglanamadi ve bu artik duzeltilemez bir sorun dusuncesi cok tehlikeli. Evet ideali belki odur, dogrudur, ama her sey duzeltilebilir. Ne demisler, imkansiz olan tek sey henuz yapmaya baslamadigin seydir. Kendine iyi gelecek seyi bulup devam ettiginde bunlari geride birakacaksin.
 
annem iyi karşılar çok mutlu olacagına bile eminim çnkü bu ilişki yıllarca benden cok onu yıprattı , kızı olmasını onunla çok iyi bir ilişki kurmayı hep cok hayal edermiş .
ama benim bunu yapabilecek cesaretim yok maalesef
Benim annemle aram yüzleşerek,ona sevgi beslemedigimi soyleyerek, çocukken yaptigi ufak ama unutamadigim hatalari her defasinda ayrintili ayrintili yüzüne vurarak, benim cocuklugumdan onun kendi cocukluk sorunlarina gecis yaparak bagirarak aglayarak ama rahatlayarak gecti :)
Normalde asla kavga etmem. Bu forumda da bilen bilir-uzlasmaci bir kisiligim var ama annemle aramiz Kavgalardan ihtiraslardan beslenen koç-koç çifti gibi😂
Ha bir de dunyada en korktugum insan annemdi. Tum cocuklugum,ergenligim ve universite yillarim boyunca (babam bir melek). Sehir disina ciksam gece arabasini tercih ederdim ki annemle iyigeceler konusmasi yapip cikayim ben otobusteyken aramasin. Bir mekana gitsem gözüm hemen teleofn calinca koşacak sessiz oda arardi.
Sonuc olarak bu hassas karnimi görüp beni bunla vurmak isteyen herkes -terkettigim sevgililerim - kotu ayrildigim ev arkadaslarim falan mutlaka anneme ulasip benim hayatım hakkinda uzuuuuun ve abartılı bilgiler verir. Çünkü baska hicbir sekilde beni uzemeyeceklerini-etkileyemeyeceklerini bilirler.
Annemle de iste bu kavgalar bizi daha da cok yakinlastirdi - sacma ama boyle :)
Yeni sayfa acmaya bu kavgalardan sonra karar verdik hep. Onun istedigi bir cocuk olmadigimi,kendi hayatim oldugunu hep bu kavgalardan sonra anladi...
O kadar uzun zaman yuzlestik ki artik icimde birsey kalmadi :) anneme karsi olan ofkem azaldi ve samimiyetle söylüyorum ki onu cidden sevmeye basladim son birkac yilda.
O yüzden size de tavsiye ederim yüzleşmeyi.
 
Maalesef ankarada değilim. Bazen benim de geçiyor gibi oluyor ama sonra bir bakiyorum hic olmayacak insanlardan hoşlanıyorum sanıp insanların dengesini bozmuşum:/
En büyük travmayı 3 sene önce cidden aşık olunca yaşamıştım korkunç zamanlardı .
Her seferinde yanımdayken öfke krizleri geciriyordum ne verse yetmiyordu bana falan filan :olamaz:
Aman tanrım. Konunuzu okuyunca size gerçekten üzüldüm. Psikolojik tedavi alın diyeceğim ama zaten almışsınız bir ton. Bunların yanında yeme bozukluğu vs. de varmış.
Yanınızdayken öfke krizi geçirmeniz, ne verse yetmemesi sevgi açlığından kaynaklanan özdeğer sorununuzdan. Kendi ailenizden sevgi göstermediğiniz için kendinizi değersiz hissediyor olabilirsiniz. Aşağılık kompleksi de olabilir. Bu da özgüven problemleri yaratmış. İnş geçer
 
Annem konusunda fikirlerimiz aynı .
Ama o erkek ve benim kadar rijit degil . Benim kadar umursamıyor onlarla ilişkisini, bu yüzden Sanırım etkisi benim kadar yıkıcı degil ve annem ona 1 yıla yakın baktı . Sonrasında da 6 yaşına kadar çok sevgi dolu bir akraba baktı .
Ben 2.5 yaşında kreşe başladım .

Ben eskiden anneler mutlaka çalışsın diyen biriydim. Okuduklarımdan sonra, gördüklerimden sonra anneyle çocuğun en az 2 sene birlikte olması gerektiğine inanıyorum artık.
 
Bazı makalelere göre güvenli bağlanma doğru romantik ilişkiyle de kurulabiliyor. Yani o kritik zamanda aldığımız yarayı doğru sevgiliyle/eşle kapatabiliyoruz. Bendeki durum böyle oldu mesela kendi durumumu araştırırken keşfetmiştim. O yüzden hala şansınız var,kaygılanmayın.

Peki bakıcınız kimdi? Onunla ilişkide bağlanma kuramadınız mı acaba?

Ben bunu merak ediyorum mesela. Annem babamla ve ailesiyle olan sorunlarından ötürü bizimle duygusal olarak ilgilenemedi, aslında sevgi dolu bir anne ama psikolojisi çok bozuktu, hala da öyle. Baba dersen zaten bencil. Hayatımda ilk defa benden özür diledi, annemin zoruyla. Sebebini de biliyorum benden ev isteyecek :)

Dolayısıyla bende yanlış seçim yaptığım bir evlilikten sonra tekrar doğru bir bağ kurup geçmişimi tamir edebilir miyim merak ediyorum. Sanki herkes benim duygusal açığımı görüp beni kullanacak gibi geliyor. Ki bir kaç kişi bunu yapmaya çalıştı. İyice umudum kırıldı.
 
Ben bunu merak ediyorum mesela. Annem babamla ve ailesiyle olan sorunlarından ötürü bizimle duygusal olarak ilgilenemedi, aslında sevgi dolu bir anne ama psikolojisi çok bozuktu, hala da öyle. Baba dersen zaten bencil. Hayatımda ilk defa benden özür diledi, annemin zoruyla. Sebebini de biliyorum benden ev isteyecek :)

Dolayısıyla bende yanlış seçim yaptığım bir evlilikten sonra tekrar doğru bir bağ kurup geçmişimi tamir edebilir miyim merak ediyorum. Sanki herkes benim duygusal açığımı görüp beni kullanacak gibi geliyor. Ki bir kaç kişi bunu yapmaya çalıştı. İyice umudum kırıldı.

Annemle ben kuramadık o ilişkiyi ama eşimle güvenli bağlanmayı kurabildim mesela. Bu ilişki farkındalığımı çok arttırdı,çok fazla içgörü yapıp çok fazla sorguladım davranışlarımı mesela. Hatta bu bağlamda makaleleri okuyunca çok şaşırmıştım,kendi adıma aydınlanmaydı benim için. 13 yıldır da hayatımda eşim hala en yakın insandır benim için. Sevgi aşk zaten var da aa ne muhteşem ilişkimiz var şeklinde anlatmıyorum bunları. İtici olmak istemem. İnsani bi yakınlığım var ona,zayıflıklarımı korkularımı herşeyimi bilir,çok iyi hissediyorum yanında.

Senin için doğru insan olunca kullanmıyor zaten seni ya ,böyle bi korkun da olmuyor hayat akıp gidiyor. Güven hissettiğin kişiye şüphe hissetmiyorsun yani.
 
Back
X