- 27 Mart 2017
- 16.160
- 65.351
- 598
- Konu Sahibi youlooklikemoon
- #61
Son cumlenizi demeye calismis ise ok , o konuda hemfikiriz , ben sanki hic yoktur gibi anladigim icin bu kadar hararetle vardir diye savunuyorumTahminen aileniz hamilelikten beri size çok sevgi vermiş.
Mesela beni de ailem sevmiş ama karşılıksız değil.Karşılıklı olduğunu hep hissettim.Çünkü onların evlenme temeli bile aşk değil, mantıktı.O yüzden hayatta mantık evliliğini hiç istemedim.Ve o yüzden hala bekarım..
Yani size bebeklikte yeterli sevgi verilmişse sizde bunu çevrenize vermişsinizdir.
Freud 0-3 yaş tüm kişiliğin temelinin atıldığı yaş der.Kesinlikle katılıyorum.Mesela annem çalıştığı için babaannem beni büyütmüş.Azarlayarak yemek yedirirmiş.O yüzden 3 yaşına kadar eğer maddi sorun yoksa anneler çocuklarına ilk elden eğitim vermeli diye düşünürüm.
Çünkü arada çok fark var.Kuzenim aynı sizin gibi mutlu bir birey.Annesi büyütmüş.Tabi illa annesi büyütüp mutsuz olanda vardır.Ama büyük çoğunluğu mutlu bir çocukluk geçirdi.
O yüzden çoğu şeyin temeli 0-3 yaşta atılır.Biz bilinçli olarak anıları hatırlamasak da bilinçaltımızda kalır.
Sizin kişiliğiniz sevgi temelli olmuş.Benim maalesef olamadı.Şu an mesleğim bu konularla alakalı olmasına rağmen koşullanmalarımı tam yıkamıyorum.
Yani çok uzattım ama mutlu bir bilinç-altı mutlu bir kişilik oluyor.
Ama o psikolog sevgi duygusunu inkar etmemiş.
Sadece herkeste karşılıksız sevgi olmaz demiş.
Bu arada , ask evliligi sonucunda olmusum ama istenmeyen bebekmisim , daha dogrusu annem beni istememis , 6 yasima kadar annrannemde buyudum , 6 yasinda kardesim dogunca beni eve aldilar
Travma ustune travma yani


Sadrce babamin beni cok sevdigini biliyorum ben bebekken ama o da ayri deliymis ya neyse
Ben 30 yasinda anne olunca annemi affettim , hep seviyordum onu ama cok kirgindim , kendim dogurunca kalbimde affederek devam ettim hayatima