Sevgilim çalışmamı istiyor ama ben istemiyorum


Öyle erkeklerden bağımsız konuşuyoruz burda. İdeal olandan bahsediyoruz. Ülke şartlarını ay malesef böyle diyerek normalleştiremeyiz. Ataerkil bir toplumda yaşamaya malesef diyorsak bunu değiştirmenin yollarından biri de kadının ne olursa olsun çalışması. Çalışırken de gidip kendini köle yapmayacak evde. Ev işleri de bölüşülecek ekononomi de.
 
Herkesin standardı farklı demiş kendisi. Paranın adı var sadece. Şimdi kızıma güneş kremi aldık bir ton para verdik. Yani bitmiyor çocuğun ihtiyaçları. Bence de o paraya denilen şeyleri yaparken oturup enine boyuna hesap yapar insan sonra bazılarını eler falan anca öyle olur. Allah yardımcımız olsun.
 
Kendi ayakalarınız üzerinde durmanız, kadın olarak güçlenmenizi falan cidden her şeyi boşverip geçeceğim. Adam yokluk çekmek istemiyor. Günümüz şartlarında bir polisin maaşıyla çocukların her istediğini maalesef yapmak mümkün değil. Hastalansa başına bir iş gelse işten ayrılma, düşünemez. Rapor parası kesilecek diye düşünür çünkü tek geçimi o sağlayacak. Bütün ekonomik yükü omuzlamak istemiyor. Çok haklı. Sadece eve o yorgun gelmek istemiyor, aşırı haklı. Çocuklarının ilerde her şeyine yetmek istiyor yine haklı. Çalışan insanlar, hayatlarındaki insanın çalışmasını istemekte haklılar, geçim derdi sebebiyle. Bir ortama girdiğinde herkes çalışıyorsa, arkadaşlarının eşleri vs. çalışan bir eşim var demek isteyebilir bu da hak. Eşimin işi bu/mesleği şu demek isteyebilir. Eğer ömür billah çalışmak istemiyorsanız ilişkinizi gözden geçirin, demek ki o çalışan bir kadınla evlenmek, daha az yıpranmak istiyor tam da sizin kendiniz için istediğiniz gibi.
 
25 yaşındasınız ama henüz hayatı tanımadığınız anlaşılıyor yazılarınızdan, ben kadın çalışmalı-çalışmamalı gibi bir şey demeyeceğim, kişinin kendi kararıdır lakin bir polis maaşı ortalama ne kadar?
7000 mi? 8-9000 mi?
Ev kira değilse çocuk da yoksa geçinilebilir ama çocuklarım olsun ben onlara bakayım derseniz 7 ila 9000 arası bir maaş yetmez, daha hamile olduğunuzu öğrendiğiniz gün başlıyor masraflar, hamilelik rutin kontrollerini, tarama testlerini, kullanmanız gereken takviyeleri ve doğumu devlet hastanesinde yapsanız dahi bir bebek için zaruri ihtiyaç sayılan beşiğinden pusetine, bezinden mamasına her şey ateş pahası.

İlk bebekte çok hevesli ve heyecanlı oluyorsunuz, istiyorsunuz ki bebeğiniz için her şeyin en iyisi en güzeli olsun, en iyisi en güzeli para demek, hem de yüklü bir para, bir puset deyip geçmeyin 1-2 bin liradan başlayıp 15-20 bin liraya kadar gidiyor fiyatları, belki daha fazla güncel fiyatları takip etmedim.

Özelde doğum yapmak isteseniz keza öyle, belli marka bebek bezi kullanayım deseniz el yakıyor, bebek dediğinizin kıyafetleri 2-3 ayda bir küçülüyor, yürümeye başlasa alacağınız ayakkabıya bile dikkat etmeniz en sağlıklı olanı seçmeniz lazım çünkü ayakkabı süt gibi ayaklarına doğru şekli vermeli yoksa taban düşüklüğü oluyor.
Sütünüz olmadı mama aldınız mama fiyatları aldı başını gidiyor, bitmiyor okul öncesi eğitimi, ilkokul ortaokul, lise masrafları, çocuğun üstü başı, ekstra giderleri, bu çocuk hiç mi oyuncak istemeyecek?

Çocuğunuzun yemesi gerekenleri, çocuğun aylık doktor giderlerini, mutfak masrafını, elektrik, su, doğalgaz vb faturaları, yıllık giyim masraflarınızı yazmadım dahi.

Siz belli ki baba ocağındaki gibi olacak sanıyorsunuz, iş öyle olmuyor maalesef.

Evlenip hayatınız boyunca 2 kişi kalacaksanız ortalama polis maaşıyla geçinirsiniz ama en az 1 çocuk olsun derseniz geçinmezsiniz, eskiler nasıl geçiniyordu diyebilirsiniz, geçiniyorlardı çünkü çocukları avm bilmiyordu, akıllı oyuncak bilmiyordu, hazır bez bilmiyordu, bir muşamba, 3-5 metre amerikan bezinden dikilmiş bez, kaynatılmış pirinç suyuna arı mamayla büyütüyorlardı, oyuncak mı istedi kolları bacakları lastikle sabitlenmiş bir plastik bebek, bir plastik arabayla oynatıyorlardı, kıyafetleri örüyorlardı, dikiyorlardı.

Siz bunları yaparım diyorsanız geçinirsiniz, elinize iğne iplik alıp kendinize bir etek diktiyseniz, babanızın yıpranan gömleğinin yakasını ters düz etmeyi öğrendiyseniz geçinirsiniz.

Erkek arkadaşınız çalışmanızı hem gerçekçi olduğundan hem de çevresindeki arkadaşlarının sevgilisi, nişanlısı, eşi çalıştığı için sizde çalışın istiyordur.

İster çalışırsınız ister çalışmazsınız ama polis maaşıyla çocuk sahibi olup geçinebileceğinizi düşünmeyin çünkü istediğiniz standartlarda geçinemezsiniz, bakınız henüz tatili de yazmadım, ortalama 4-5 günlük bir otel tatili için bugün en azından 9-10 bin lira para lazım.
 
Kocası çalışmasa iki ay sonra mırın kırın edecek olanlar “çalışmamak tercihtir” diyor ben buna kızıyorum.
Kimin ne için kızdığını bilemem ama erkek çalışmadığı dönemde nasılsa çalışmıyorum evdeyim, eşimle işleri ortak yapalım, çocuklar varsa onlarla ilgileneyim demiyor, yan gelip yatıyorsa sadece, iş bulma konusunda çaba göstermiyorsa göze batabilir.

Çalışmamak tercihtir diyen kadınlar kadar bunu normal gören erkeklerde var ve inanın bazı kadınlar kadar takılmıyorlar bu duruma.

Kadının calışmaması gibi bir durumu kabul etmiyorum diyebilirsiniz, herkes istediğini düşünebilir buna itirazım ama yok aksi şekilde düşüneni de küçümsemeye varacak sözler söylemenin bir anlamı yok.
 

Lüks yasiyoruz demedim. Tatil yapip, disarda yemek yiyip, bana gore guzel giyiniyoruz o butceyle gayet.
Lüks dediginiz şeyin ucu bucagi yok. Ben bugun işe girsem de gercek anlamda lüks yaşayamayiz zaten. Ben calistim ekstra 3-4bin maaş eve girdi diye bizim butcemizi göklere cikartip hayatimizi degistirecek olsam ben de calisirdim.
Ki zamaninda kotu durumdaydik ihtiyacimiz oldu ve calismam gerektigini dusunup calismistim hayatinda hiç calismamis biri degilim.
Benim standartim sizin kadar yuksek olamiyor demek ki.
 

Mesele tamamen çalışmak. Kendi ayaklarının üstünde durmak. Kimseye eyvallah dememek. Çalışan, kendine güvenen ayakları üstünde duran bir kadının karşısında kimse duramaz. Gitmek isterse gider, kalmak isterse kalır. Eşime maddi olarak bağlı değil, sevdiği/sevildiği için evlilik birliğini yürütür bir kadın hem maddi hem manevi olarak güçlüyse.
 
Geleceğinizi varlığınızı maddi bağımsızlığınızı bir adama emanet etmeyin.

Buna çokça katılıyorum. Tabi ki kimse boşanmak için evlenmiyor ama ola ki bir boşanma durumunda ve/veya ciddi çatışmaların olduğu evliliklerde ekonomik olarak eşine bağımlı olan kadın kendini mutsuz olduğu evliliğe bağımlı halde de hissediyor ve bu yüzden boşanamayabiliyor ya da kendi isteklerini geri plana atmak zorunda kalabiliyor.
 
Birsey almak icin eşten para almak normalde evde yapilan isler icin istemek kotu birsey mi
Kötü bir şey diyemem ama ikisi aynı şey değildir bence.

Konuya gelince konu sahibinin başka mesajlarini alintilayanlar olmuş. O mesajlar ne kadar saçma sapan ise bu konudaki bazı üyelerin yorumlarida saygıyı aşan nitelikte olmuş. Kadın çalışır çalışmaz veya erkek çalışır/çalışmaz konusu o kişiyi ve o kişinin çevresini ilgilendiren bir durumdur, bir başkasına saygısızlık yapma hakkını vermez ki.
 
Bana o kadar da değil diyen arkadaşın evi var. Ayrıca kira geliri var. Zaten kira maaşın en az üçte biri. Çocuğu yok. O da gelirin üçte biri. Küçükse bez, mama, alınacak eşyalar… Orta yaştaysa kıyafet, kreş… okul çağındaysa okul masrafları… bunlardan gelirin üçte biri. Kalanı da hayatta kalmak için gereken masraflar. Bu şartlar altında 10-15 bin gelirle nasıl lüks yaşanıyor benim aklım almıyor
 
Konu sahibi arkadaşımız mayıs 2020 de de aynı konuyu açmasaydı erkek arkadaşının ilişki ciddileştikten sonra bu konuyu dile getirdiğine inanabilirdim.En başından beri "ben eşimin çalışmasını isterim" diyen adamın kimseye emri vaki yapmadığını , evlilik için konu sahibinin net cevabından sonra adım atacağını düşünüyorum
 
Ben sizin çalışıp çalışmadığınızı bile bilmiyorum. Eviniz size ait, kira geliriniz var. Farkederseniz ben yazarken kirayı da eklemiştim. Kira zaten gelirin 3 hadi bilemedin 4 te biri. Siz benim saydığım şartlara uymuyorsunuz. Kendinizi bu kategorinin dışında tutun. Zaten kira geliri ve ev sahibi olmanız sizin çalışmanız durumunda maaşınızdan daha fazla bir gelir olmazdı.
 
Çalış diye ısrar etmeye hakkı yok eğer idare edebiliyosanız maaşıyla ben zihniyetini pek sevmedim sevgilinin
 

Ben disinda tutayim kendimi ama kirada ve cocuklu olup dediginiz rakamlara iki kisi calisan hatta iki kişi olup daha az miktara calisan yasayan insanlar cooooook fazla var. Bu kadar imkansiz degil yani.
Goruyorum insanlari. Evet luks zaten kaç kişi gecinir
 
Arkadaşlar kızın @Ddem üzerine de fazla gitmeyin yani lütfen. Şurada kaç senedir kadınlar çalışma hayatında Allah aşkına?

Adam evleniyorsa karısına da bakacak çocuğuna da eşine de para verecek, bu sorumluluğu almayan erkek evlenmesin yani. Kadın çalışırsa kendi isteğidir kendi parasını da kendi harcar. Sırf piyasa ve geçim korkusundan çalışmamalı bir kadın. Mutlu olacaksa çalışmalı, istekleri için çalışmalı.

Kimse kimsenin hayatını kısıtlamasın. Kadının da kocasının şartları neyse çalışmak istemezse o şartlarla mutlu olup yetinmeyi bilsin mümkünse. Hayat müşterek kimse kimseyi para babası olarak görmesin.
 
Allahaşkına kaç kişi tanıyorsunuz yapmayın ya. Ben ve arkadaşlarım mesleğimiz gereği eşlerimizden fazla kazanıyoruz ve dediğiniz sorunların hiçbirini yaşamıyoruz.
BDV yi taramak yeterli. Çevremde gördüklerim de referans olabilir. Siz yeterli bulmuyorsanız TÜİK e mail atın, resmi bir çalışma yapılsın.
 
Hem çalışmayıp hem ev işini de kocanız mı yapmalı? Komedi.
Komedi olan sizin ev işlerini ister çalışıyor olsun ister ev hanımi olsun sadece kadınların vazifesi gibi görmeniz bence. O ev ortak kullanılıyor, birlikte kirletiliyorsa birlikte de temizlenmeli burada çalışan çalışmayan ayrımına gerek yok. Adam çalışıyor kadın çalışmıyor diye evde hiçbir iş yapmaması adama mübahmış gibi gösteremeyiz. Ağır bir işte çalışıyordur eve çok yorgun geliyordur bu durumlarda bile gayet ev hanımi olan karısına yardım edebilir sonuçta bekar tek başına yaşıyor da olabilirdi bu adam o zaman da işten geldiğinde bal gibi de yapacaktı ev işlerini, şimdi evde bir kadın var diye her iş ona yıkılmamalı, hele çocuk falan varsa kadın belki evde daha çok yoruluyor çalışıp gelen adamdan bilemeyiz. Ev hanımıysa tüm işi yapmalıdır mantığını doğru bulmuyorum hayat müşterek her zaman paylaşılmalı evdeki işler ne olursa olsun.
 
"hem maddi hem manevi olarak güçlüyse."
Püf noktası bu. Maddi güç yetmiyor, manevi olarak da güçlü durmak zorundayız ama değiliz. Anaç kadınlarız maalesef.
 
Çalışmadığım halde değer görüyorum, bu cümleyi kurmak bile kötü aslında. Ama bazı yorumlardan sonra bunu sükredilecek birşey olarak görmüş olabilirsiniz tabi. Calismayan kadınların eşlerinden değer görmesi, onlar tarafından hor görülmemesi ekstra bir lütuf olabilir
 
Yalnızca boşanmak da değil Astoria, hayat bu ve insana neler yaşatır öngörmek mümkün değil, polis kamu görevlisi işsiz kalmaz diye düşünüyor olabilir lakin dediğim gibi hayat bu, eşim iş gezisi sırasında trafik kazası geçirip ölümden dönene kadar hayat tozpembeydi.
Şaka değil abartı değil ölüyordu, nefes aldığı fark edilince acil müdahale görmüş, hala kaburgalarında omurgasında kazadan kalma ağrıları, başında 32 dikişin izini taşır, kızım 4 yaşına bile girmemişti kaza olduğunda ben ise 27 yaşında gencecik kadın, her konuda yaşadığım bu olayı örnek gösteriyorum.
Tek olsam belki içime o kadar oturmazdı ama el kadar çocuğumla hayatımı sorgulattı bu olay, kızıma verdiğim tavsiyelere bile yansıdı.

Hayat bazen insanı istemediği yerlere sürükler, erkekseniz bir bankta, bir duvar dibinde yatar bir kuru ekmekle öğün geçirirsiniz ama kadınsanız hele de anneyseniz maddi gücünüzün olması şart.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…