- 7 Aralık 2018
- 7.400
- 19.039
- 248
- 28
Emin olun dışarıda başkasının işinde çalışmak daha zor. Köşede oturtmak değil bu. Kadın-erkek eşitliği istiyorsak sosyal yaşamda da iş yaşamında da kendimizi geri plana atmamalıyız. Bakış açıları ve kültürler çok farklı olduğu için benim A dediğim karşı tarafa Z olarak geçiyor ve aynı dil konuşulamıyor ne yazık ki.Gerekiyorsa yapmalı. Erkekleri o kadar da köşede oturtmamalıyız. Evde iş nasıl yapılıyor görsün.Ev işleri de kolay değil. Dışarıda çalışmak daha kolay.
Tabiki işten gelen adamın önüne sofra kurulmalı. Yazık günah dinlenmeden üstüne gitmemeli
Aynen size katiliyorumSiz bence olayı tam anlamadınız.Diyor ki toplum kadınlara ev içinde çok fazla yük verdiği için kadınların akademik anlamda ilerlemek için erkekler kadar vakti kalmıyor.Eşitsizlik var ortada diyor,kadınlar daha aptal canlılar falan demek istememiş.
Çalışan kadınların büyük kısmı eve gelip bir de ev işiyle uğraşıyor,erkekler ne yapıyor ? Hayır bana kalırsa olay sadece ev işi de değil,her insanın eve gelince bir stop demeye ihtiyacı var.Bu ertesi güne hazırlık için şart.Bizim toplumda kadınlar işten sonra yemek,çamaşır,bulaşık,çocukla ilgilenme derken yatana kadar aralıksız çalışan bir robot gibi.Biz de 7/24 bu böyle olmasın her şey eşit yapılsın,her iki cinsin de kendine ve akademik kariyerine ayıracak vakti olsun diyoruz.Ama konuda da gördüğünüz gibi ''erkek geçindirsin evi'' kafasındaki kadınlar bitmeden ''ev işi kadın işidir'' diyen erkekler de bitmez.Çünkü birbirini besliyor bu iki zihniyet.Bunu nedense anlatamıyoruz,herkes işine geldiği gibi anlıyor eşitliği.
Siz bence olayı tam anlamadınız.Diyor ki toplum kadınlara ev içinde çok fazla yük verdiği için kadınların akademik anlamda ilerlemek için erkekler kadar vakti kalmıyor.Eşitsizlik var ortada diyor,kadınlar daha aptal canlılar falan demek istememiş.
Çalışan kadınların büyük kısmı eve gelip bir de ev işiyle uğraşıyor,erkekler ne yapıyor ? Hayır bana kalırsa olay sadece ev işi de değil,her insanın eve gelince bir stop demeye ihtiyacı var.Bu ertesi güne hazırlık için şart.Bizim toplumda kadınlar işten sonra yemek,çamaşır,bulaşık,çocukla ilgilenme derken yatana kadar aralıksız çalışan bir robot gibi.Biz de 7/24 bu böyle olmasın her şey eşit yapılsın,her iki cinsin de kendine ve akademik kariyerine ayıracak vakti olsun diyoruz.Ama konuda da gördüğünüz gibi ''erkek geçindirsin evi'' kafasındaki kadınlar bitmeden ''ev işi kadın işidir'' diyen erkekler de bitmez.Çünkü birbirini besliyor bu iki zihniyet.Bunu nedense anlatamıyoruz,herkes işine geldiği gibi anlıyor eşitliği.
Baştan aslında söylemis belirtmis kadın, bu isin devri oldugunu düşünmüyorum ben, Senelerce calısıp evlenmeden ev ve araba aldım yaşım 31,
Evliyken yorgun oldugumu hissedip kendim çalışmayı bıraktım,
Kiramız yoktu, maddi sorun yasamadık, ama istediğin anda isi bıraktıgında yada hamilelik yada doğumda cocugunu oradan oraya anneanne babaanne arası sürüklediğinde o çocuklar ile, annesi ile evde güven duygusu ile büyüyen çocuklar arasında fark var, ve kadının calısmasının çocukla beraber zorunlu olmaması gerektiğini düsünenlerdenim en azında 2 sene.. he bunu karşılayaman biri ile ben zaten evlenmem, ama evlenen icin de bisey denmez.. fakat su yadsınamaz bir gercek kadın sistemin parcası oldugunda 2 aylık bebeğini bırakıp calıstıgında bu daha mı iyi oluyor ? Kim icin?
Ben kadın çalışmalı diyorum zaten. Ama eğer çalışmıyorsa da evdeki bütün iş de kadına kalmamalı. İş bulamamıştır ,Doğum yapmış çalışmıyor olabilir ya da hasta olabilir. Erkekler de öğrensin . Kadın evde diye her şeyi kadından beklemesin.Emin olun dışarıda başkasının işinde çalışmak daha zor. Köşede oturtmak değil bu. Kadın-erkek eşitliği istiyorsak sosyal yaşamda da iş yaşamında da kendimizi geri plana atmamalıyız. Bakış açıları ve kültürler çok farklı olduğu için benim A dediğim karşı tarafa Z olarak geçiyor ve aynı dil konuşulamıyor ne yazık ki.
Çocuğu babasının evinden getiriyor çünkü kadınlar. (!)Kadına bu yükü yükleyen kadınlar da var. Mesela arkadaşımın çocuğu gece uyumuyor eşiyle dönüşümlü bakıyorlar. Kv si ertesi gün görüntülü arıyor oğlum yorgun musun diyor yok anne çocuk uyumadı diyince sen uyusaydın karın ne işe yarıyor diyor. Yine aynı kv çocuk düşse falan hemen anası nerdeymiş diye soruyor.
Sonra hep beraber o kadını gırtlaklamaya gidiyoruz
Tam olarak demek istedigim buydu belki yanlis ifade ettim aciklamaya calistim ama saldiriya devam edildi tesekkur ederim beni anladiginiz icin ev isi kadinin isidir zihniyeti yuzunden kadina cok yuk yukleniyorSiz bence olayı tam anlamadınız.Diyor ki toplum kadınlara ev içinde çok fazla yük verdiği için kadınların akademik anlamda ilerlemek için erkekler kadar vakti kalmıyor.Eşitsizlik var ortada diyor,kadınlar daha aptal canlılar falan demek istememiş.
Çalışan kadınların büyük kısmı eve gelip bir de ev işiyle uğraşıyor,erkekler ne yapıyor ? Hayır bana kalırsa olay sadece ev işi de değil,her insanın eve gelince bir stop demeye ihtiyacı var.Bu ertesi güne hazırlık için şart.Bizim toplumda kadınlar işten sonra yemek,çamaşır,bulaşık,çocukla ilgilenme derken yatana kadar aralıksız çalışan bir robot gibi.Biz de 7/24 bu böyle olmasın her şey eşit yapılsın,her iki cinsin de kendine ve akademik kariyerine ayıracak vakti olsun diyoruz.Ama konuda da gördüğünüz gibi ''erkek geçindirsin evi'' kafasındaki kadınlar bitmeden ''ev işi kadın işidir'' diyen erkekler de bitmez.Çünkü birbirini besliyor bu iki zihniyet.Bunu nedense anlatamıyoruz,herkes işine geldiği gibi anlıyor eşitliği.
tamam bu doğru. evet toplumun getirisi ve kadına yüklediği yük bu. ve eşitlik kavramı da çoğu zaman insanların o anlık çıkarlarına göre değişiyor malesef, bunu aşamıyoruz.
öte yandan da bir sürü kadına gerekirse ev işini sal yapma, eşin anlasın diyoruz, hatta çalışıyorsun temizlikçi tut diyoruz. bir öğretmenin serzenişi örnek verilmiş ya, mesela o öğretmende bu durumda kendi mesleği için evin içinde bu dengeyi oturtmaya çalışabilirdi o zaman.
aslında sizden çok farklı bir bakış açısı ile yazmıyorum. ama bir yandan kadın şunu yapsın, erkeğe sorumluluk versin derken öte yandan ev işi yüzünden ilerleyemiyor deyince kafam karışıyor benim.
ha kadının ilerleme derdi yoktur, ona lafım yok.
ama yol almak isteyen kadın evdeki bu durumu da çözebilir bence.
Ilk cağlardaki kadının üretimi ile şimdi evdeki üretimi aynı kefeye koymanız çok ilginç. Doğaya ayak uydururken gelişime ,bilime, teknolojiye de ayak uyduruyoruz. Ve sürekli bu yazılıyor çocuğunu sevgi eksikliği ile büyütmek istemeyen anne, başkasının eline vermek istemeyen anne. Sanki 2 yaşından sonra çalışmaya devam edince cocuk sevgisiz kalıyor önemli olan kaliteli zaman sürekli geçirilen zaman değil nasıl harcadığın. Ve sanki insanlar kapının önünden geçene cocuk emanet ediyormuş gibi tavırlar. Kılı kırk yarıyordur çoğu kişi. Ee zaten 3 yaşından sonra kreş lazım evde de yetemiyoruz. 2-3 sene için 30-40 seneymis gibi de konuşuyoruzDaha önce de buna benzer bir şey yazmıştım. Çalışan bir kadınım ve bence de kadın çalışmalı. Ama bizim doğamız ve erkeğin doğası çok farklı. İlk çağlardan beri erkek verici kadın alıcı ve aldığı şeyi üretendir. Doğamız öyle buna alışmış ki çalışmayan erkeği linçlemek istiyoruz. Kadının çalışmama tercihi bence de vardır. Eğer geleceğini düşünüyorsa, güzel tatillet hayal ediyorsa ve eşinden bazı yükleri almak istiyorsa evet mutlaka çalışsın. Ama çocuk olduktan sonra bence işler değişiyor. Çocuğunu sevgi eksikliği ile büyütmek isteyen başkasının eline vermek istemeyen kadının çalışmama tercihi vardır. Hem anne hem eş hem de kariyer gurusu olmaya zorlamak modern çağın kadına yaptığı tatlış(!) bir psikolojik baskıdır. Ve bu baskıyı kadına yapan yazılanlardan görüyorum ki yine kadınlardır.
Ortada çoluk yok çocuk yok "çocuğumu ben yetiştirmek istiyorum" demek de komik oluyor.Belki adam sadece her buluşmada kızarkadaşının hesabını da ödemekten sıkılmıştır ondan iş ayarlayabilirim diyordurIlk cağlardaki kadının üretimi ile şimdi evdeki üretimi aynı kefeye koymanız çok ilginç. Doğaya ayak uydururken gelişime ,bilime, teknolojiye de ayak uyduruyoruz. Ve sürekli bu yazılıyor çocuğunu sevgi eksikliği ile büyütmek istemeyen anne, başkasının eline vermek istemeyen anne. Sanki 2 yaşından sonra çalışmaya devam edince cocuk sevgisiz kalıyor önemli olan kaliteli zaman sürekli geçirilen zaman değil nasıl harcadığın. Ve sanki insanlar kapının önünden geçene cocuk emanet ediyormuş gibi tavırlar. Kılı kırk yarıyordur çoğu kişi. Ee zaten 3 yaşından sonra kreş lazım evde de yetemiyoruz. 2-3 sene için 30-40 seneymis gibi de konuşuyoruz
Babasından alsın dışarı çıkacağı gün bence erkek arkadaşımla buluşacağım diye:)Ortada çoluk yok çocuk yok "çocuğumu ben yetiştirmek istiyorum" demek de komik oluyor.Belki adam sadece her buluşmada kızarkadaşının hesabını da ödemekten sıkılmıştır ondan iş ayarlayabilirim diyordur
Ilk cağlardaki kadının üretimi ile şimdi evdeki üretimi aynı kefeye koymanız çok ilginç. Doğaya ayak uydururken gelişime ,bilime, teknolojiye de ayak uyduruyoruz. Ve sürekli bu yazılıyor çocuğunu sevgi eksikliği ile büyütmek istemeyen anne, başkasının eline vermek istemeyen anne. Sanki 2 yaşından sonra çalışmaya devam edince cocuk sevgisiz kalıyor önemli olan kaliteli zaman sürekli geçirilen zaman değil nasıl harcadığın. Ve sanki insanlar kapının önünden geçene cocuk emanet ediyormuş gibi tavırlar. Kılı kırk yarıyordur çoğu kişi. Ee zaten 3 yaşından sonra kreş lazım evde de yetemiyoruz. 2-3 sene için 30-40 seneymis gibi de konuşuyoruz
Bi tanesi ev hanımıyım demeye utanirim bir ortamda yazmış onu okuduktan sonra zaten cevap vermeyi kestim çünkü baş edemem ben onlarla uğraşamam daÇalışan çok çalışan bir annenin kızı olduğum için evet başkasının elinde büyüdüm evet annemle zaman geçirmek isterdim. Hava daha aydınlanmamışken kreşe bırakılmak istemezdim. 3 yaşında evimde çizgi film izlerken kahvaltı yapmak isterdim. Ama mesele sizin çarpıttığınız gibi bir mesele değil. Çocuklu çalışan annelerin bir de kariyer dayatması ama artık o da insan dedirtiyor. Çalışmamayı tercih eden anneleri anlarım. Ve kadınların çalışmayan annelere sinirini asla anlayamam. SİZE NE? Yoksa çalışmak zorunda olduğunuz için mi bu sinir.
İlk çağlardaki kadının üretiminin günümüzde sürmesi tabii ki imkansız. Gelişen toplumsal varlığın içindeyim ben de. Sadece kadın ve erkek doğasının yaratımsal yapısının farklı olduğundan bahsediyorum. Tabii ki çarptıracaktınız. Tamam siz çalışın ben de çalışmaya devam edeyim. Ama kadına sürekli rol verip bunu yapmama özgürlüğünü kullanmalarına saygı duyabileyim. Aramızdaki tek fark siz yargılarsınız ben ihtimalleri düşünür kimseye rol vermeden saygı duyarım.
Teşekkür ederim güzel yorumunuz için bu konuyu ve diğer konuları uzunca konuştuk korkularimzi anlattık birbirmize meseleyi çözdükKonu sahibi çalışmak zorunda değilsin ama felsefene uygun bir eş bulmak zorundasın. Ayrılın derim.
Bakin çarpıtan sizsiniz. Dediginiz de yaratimsal fark olmuyor yok artık. Çalışmak zorunda değilim çocuğum 1,5 yaşındayken yarim gün çalıştım 4 gün 2,5 yaşından sonra 2,5 gün çalıştım. Konumuz ben de değilim. Çocuklarını kendi büyütmek isteyenlerde değil hatta orda da dedim 3 yaşına kadar normal diye. Yargılamanın esasını siz yaptınız. Bir de dediniz ki burda gördüğüm kadarıyla kadınlar bile yapıyor bunu. Şimdi de bana yaptınız. Ben size ne demisim siz ne? Çocuğunu bakıcıya veren kreşe veren annelerin çocuğunun eksik sevgiyle büyüdüğünü başkalarına bırakıp gittiklerini söyleyen kimdi?Çalışan çok çalışan bir annenin kızı olduğum için evet başkasının elinde büyüdüm evet annemle zaman geçirmek isterdim. Hava daha aydınlanmamışken kreşe bırakılmak istemezdim. 3 yaşında evimde çizgi film izlerken kahvaltı yapmak isterdim. Ama mesele sizin çarpıttığınız gibi bir mesele değil. Çocuklu çalışan annelerin bir de kariyer dayatması ama artık o da insan dedirtiyor. Çalışmamayı tercih eden anneleri anlarım. Ve kadınların çalışmayan annelere sinirini asla anlayamam. SİZE NE? Yoksa çalışmak zorunda olduğunuz için mi bu sinir.
İlk çağlardaki kadının üretiminin günümüzde sürmesi tabii ki imkansız. Gelişen toplumsal varlığın içindeyim ben de. Sadece kadın ve erkek doğasının yaratımsal yapısının farklı olduğundan bahsediyorum. Tabii ki çarptıracaktınız. Tamam siz çalışın ben de çalışmaya devam edeyim. Ama kadına sürekli rol verip bunu yapmama özgürlüğünü kullanmalarına saygı duyabileyim. Aramızdaki tek fark siz yargılarsınız ben ihtimalleri düşünür kimseye rol vermeden saygı duyarım.
Kesin cozmussunuzdur tozpembe bakıyorsunuz. Günü gelince anlarsınız umarım çok geç olmaz.Teşekkür ederim güzel yorumunuz için bu konuyu ve diğer konuları uzunca konuştuk korkularimzi anlattık birbirmize meseleyi çözdük
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?