Şiddet böyle böyle başlamaz mı? Fikir verin lütfen.

Evet çekinir. Ben mesleği olmayan ailesi arkasında olmayan biri olsaydım daha farklı olurdu belki ama durum bu o yüzden daha dikkatli.

Evet azarlamamam gerekiyordu ama onun bu şekilde tepki vermesi normal mi bu kadar basit bir konuda?
Konudaki yorumları okumadım. Ama eminim ki herkes seni suçlamıştır.

Çünkü burdaki herkes bir kadının eşine vurma çabası ile bir erkeğin kadına vurmasını birbirine denk buluyorlar.

Hayır denk değil. 9 kat fark var arada.

Bu ülkede her şey eşitlendi de eşitliği bi tek bu mu bozuyor?
Hayır.

Madem ki eşitliği sağlayamadık ne hukuken ve ne toplumsal olarak... bırakın da bir parça pozitif ayrımcılığımız kalsin.

Ama sevgili konu sahibi bu yine de seni haklı yapmaz.

Sen haksızsın eşin haklı diyemem. Ya da eşin haksız sen haklı da diyemem.

Ikiniz de hatalisiniz.

Bu tür olgunluktan uzak tavırlar evliliği yıpratır. Şiddettin böyle bağlayacağını düşünmüyorum. Ama evlilikteki kopmalar böyle azar azar başlıyor.

Birbirinize çok tahammülsüz görüyorum sizi.

Daha şimdiden böyle olan bir evliliğin 10 sene sonrası ne olur sence?

Neden kontrol etmeye çalışmıyorsun.

Ben de çok öfkeliyim. Ama eşime vurmak ya da itmek ya da hakaret etmek aklıma bile gelmemişti.

Benim eşim de aşırı derecede yavaş ve ağır. Inanilmaz derecede asabımi bozuyor.

Yani durumlarımız benzer. Seni anlayabiliyorum. Ama hak veremiyorum.

Eşin de sen de yanlışsın.

Ayrıca üstteki yorumunun eğer bir gerçeklik içeriyorsa... eşinin seni sevmediğini ve seninle evli olduğu için evli olarak kaldığını, sırf ailen ve mesleğin olduğu için ayrılmadığını ya da ayrılamadıgini söyluyorsun orda farkinda msn...

Benim de mesleğim var. Benim de varlıklı babam var. Benim de yüklü miktarda param var.. yani bunlari sana yazma amacim yokluk değil.

Eşimin bunlar için ya da bunlar nedeniyle benimle olması beni gururlandırmaz..

Sadece çok çok üzer.

Eğer sen de benim gibi düşünüyorsan evliliğini onarmaya bak. Önce kendini düzelt. Sonra eşini düzeltmeye bak.

Öncelikle benim mesleğim ve kapı gibi babam var düşüncesini aşırı kibir içerdiği icin bir kenara birak. Bu düşünce evliliğini totalde yıpratmaktan başka bir işe yaramaz.

Evlilikte bu tip kibirleri gerizekali olmayan her bir eş fark eder. Ve birgün hiç zannetmedıgin bi şey yaşarsın. Ve yaşamışsin da zaten.

Eşin ailenden ya da senin mesleğinden korksaydı sana bugün bu hareketi yapamazdı. Ama yapmış.

Eşin senin yol arkadaşın. Birbirinizi sevmek varken böyle üstünlük yarışlarına hiç hiç gerek yok.

Eşine davranişlarında ölçüyü daha iyi ayarlamani öneririm.

Mesela madem ki eli yavaş hayatim cok çabuk olarak şu işi yapabilir msn diye özellikle belirt.

Halen daha yavaşsa bir daha isteme.

Eşinden her zaman yardım al. ama hız gerektirmeyecek işleri ondan iste...benim esim de çok yavaş. 1 kere öfkeden delirtmişti beni. O gün ses etmedim ama akşam olduğu zaman cok yavaşsın köy yansa sen aheste aheste kacarsin.o sebeple senden bi daha acele iş istememeye karar verdim dedim.

Evet bende öyle bi sorun var dedi.

Senin bazi huylarını da eşin tolere ediyordur ve etmelidir. Böyle böyke geçineceksiniz.

Birbiribize tahammülsüzlukle gecinemezsiniz. Sonu dayak ve boşanma olur.

Şimdi sen. Kendini topla. Bu olaydaki hatalarını fark et. Eşinin hatalarını sen düşünme. Onları eşin düşünmeli. Herkes önce kendini bi düzeltmeli.

Şiddet böyle başlar mı başlamaz mı bilmiyorum ama evliliklerin sonu böyle başlar...ikiniz de kendinize çeki-düzen verin.

Allah yardımcınız olsun
 
Esiniz agırkanlıysa siz de en az onun kadar ağırsınız bence.40 gunluk el kadar altı çişli bebegin altini tek basiniza alamamışsınız :) Diyecegim şu ki olay genisler de genişler.Bulmussunuz size yardim etmeye calisan adamı,hallaç pamuguna ceviriyorsunuz.
 
‘’Sinir krizi geçirip ona vurduğum ittiğim de olmuştur.’’
Şiddeti yanlış anlamışsınız herhalde.Sadece erkekler tarafından yapıldığında şiddet olmuyor.Yüz göz olmuşsunuz ne bekliyorsunuz ki?
 
Ne münasebet eşiniz sizin annenizden korksun. Kimse kimseden korkmasın, kimse kimseye de vurmasın bir zahmet. Sizin konuşma tarzınız hatta anlatma tarzınız çok kaba. Eşinizin yaptığı da tasvip edilecek bişey değil. Fakat aranızda saygı yok gibi, yapmasını istediğiniz bişeyi isteme şekliniz çok itici.Önce biraz kendinizi değiştirin, eşiniz aynı şekilde devam ediyorsa tabi ki o zaman şiddete meyilli bırakın bu adamı denir.
 
Böyle bir konu açtığıma inanamıyorum gerçekten. Lütfen her türlü yorumunuzu benden esirgemeyin, gerçeklerle yüzleşmek isterim her zaman ne kadar acı olsa da.

Eşim çok çok sakin biridir normalde, ben sinirli bir insanım. Genellikle bağıran, ağır konuşan benimdir. Sinir krizi geçirip ona vurduğum ittiğim de olmuştur. Bunları söylememin sebebi ne kadar sakin ve sabırlı biri olduğunu ve bugünkü şey yüzünden nasıl dumura uğradığımı belirtmek.

Az önce bebeğimin altını değiştiriyordum, yardım istedim geldi yardıma. Çok ağırkanlı bir insandır, bebeğim altını değiştirirken işedi örtüsü çiş oldu. Kaldırdım bebeği yeni örtü ser dedim ona da. Seriyor ama aheste aheste. Ben de hafifçe bağırdım çabuk olsana çocuğun arkası hep çiş oldu falan diye. O da bağırdı yapıyorum işte salak mısın gibi bir şey dedi. Ben de sensin salak ver şunu ya bi şeyi de beceremiyorsun dedim hızlıca elinden aldım mendili. O anda ya dur be deyip kafamı ittirdi. Şok oldum gerçekten hala şok içindeyim. Sen napıyorsun ya deyip ben de onun kafasına vurdum (rezillik resmen). Nasıl yaparsın ya falan demeye başladım. Bu arada annemlerde kalıyoruz iki aydır yollar kapalı olduğu için mahsur kaldık burda. Bu hemen sus rezil etme bizi falan dedi tabi annemden korkar çünkü sağolsun her zaman arkamdadır canım annem. Ben hıncımı alamadım ittim bunu ta odanın köşesine kadar bu arada bi ton saydırdım. Allahtan ramazan da herkes uyuyor duymadılar ama ben şu an çok kötüyüm. Elim ayağım titriyor ilk defa böyle bir şey oluyor. Asıl korkum şiddet böyle böyle başlamaz mı? Kafama küçük bir şekilde vurdu diye başlar sonra dozu artmaz mı? Lütfen bir şeyler söyleyin çok kötüyüm napıcam şimdi?

Okuduğunu anlamayanlar için edit :adama sürekli vurmuyorum herhalde, vurduğum oldu bir kere. Onda da annesiyle beni delirttiler sinir krizi geçirdim resmen. Yani sürekli bir vurma durumu yok herhalde.
Evet şiddet adamı baya halletmişsiniz 😲 annem arkamda deyip deyip geçirdiniz heralde üçer beşer
 
İşte bu aksiyonlara gerek yok; iş yapılıyor mu, hal kurtarılabilir bir hal mi tamam 2 dk geç yapılıversin ama yapılıyor neticede. Anlayabiliyorum kendimden biliyorum tezcanlı yapıdaki birini çatlatır kırk saat oyalanarak iş yapılması, sinirini gıdıklar "Hadi be hadi"ye bağlarsın. İşte biraz düşünce yönünüzü değiştirmeniz gerekiyor, sinirlenmenizin bir faydası olmayacak kabul edeceksiniz ki demek bazı işlerde eli ağır kalan biri eşiniz. Yapıyor mu? Yapıyor tamam siz bu kısma odaklanın.

Karşılıklı gerilmişsiniz taze anne ve babasınız gayet olağan. Biz çift olarak ittirmeli dövüşmelerimizi çocuk doğduktan sonraki ilk haftalarda yaşamıştık, bazen diyorum adamın da sabrını ne zorlamışım. Bana benim söylediklerimi birisi söylese çenesine yumruğu indirebiliritem varmış yani. :) Neyse ki çabuk atlattık o gerildiğimiz ve birbirimizi gerdiğimiz süreci. İlk bebeğiniz mi?
Evet ilk bebeğim.
 
Bir bebeğin altını değiştirirken yardim istiyorsunuz. Kendiniz de rahat halledebilirdiniz. Hepimizin eksikleri var değil mi? Siz eşinizi eziklemeye çalışıyorsunuz. Oda itmis. Sizde üstüne vuruyorsunuz. Ben eşinizden çok sizi hatalı gördüm. Birde o kadar zaman ailenin yanında kalmak nedir. Pöf
Mahsur kaldık burda demişim farkındaysanız. Ben normalde bir hafta anca kalırım, yollar kapalı gidemiyoruz eve onun da siniri stresi var üstümüzde.
 
Yazık adama nasıl bir aileye damat olmuş
Ben neyse ama ailemle ilgili en ufak bir olumsuzluktan bahsedemezsiniz. Eşim de bunu çok iyi biliyor kendi ailesi bana neler yaptı benimkiler ona hiçbir şey yapmadı iyilik dışında.
 
Siddeti asla onaylamam ama siz adama boyle kopege davranir gibi davranirsaniz oda cildirir olay burda basliyor siz bile o itti diye vurmaya kalkarsaniz adam tabiki vurur erkek o nasil sabretmesini dusunuyorsunuz
 
Evet ilk bebeğim.

Doğal bir süreç, kimi çiftler bu alışma aşamasında daha çok gerilip birbirlerinden çıkarıyorlar sıkıntılarını. Bu ilişkinizi yıpratmak ve birbirinize karşı saygı sınırlarınızı çiğnemenizden başka hiçbir şeye yaramıyor maalesef.
Anlayabiliyorum ki bebeğim doğduğunda benim sinir ayarlarım değişmişti, bebeğin her ağlaması, gaklaması guklaması beni alarma geçiriyor ve buna karşın eşimin rahat halini tavrını görmek beni daha geriyordu. Sanırım siz de bunun benzeri bir hal yaşıyorsunuz?

Şimdi "Ülen yazık günah adamın uykusundan ne istemişim, ne faydası olacak ki ay iyi katlanmış bana" dediğim pek çok gece uyandırma maceram var eşimi misal. O zamanlar çok öfkeliydim, "Uyan, ben uyumuyorum uyan işte"... Adamın rahat uyuyabiliyor olması bana batardı, ülen kalksa ne yapacak bebeği adam mı emzirecek sanki? :) Bunun gibi şeyler, eşimin rahat hayatına devam edebiliyor oluşu bir baba olarak ve benim anne olarak hayatımda daha çok şeyin değişmek zorunda kalması gerçeği, öfke çıkarma adresi olarak kocamı seçmeme sebep olmuştu. Oysa eli ağır da işlese, bir şeyler yapıyor, "Şuu getir" diyorum getiriyor, "Mamayı hazırla" diyorum hazırlıyor, "Şunu yıka kaldır ben bebeğe bakıyorum" diyorum yapıyor. Geç yapıyor, aksak yapıyor bazen ama yapıyor inanın ki bu bir nimetmiş burada okuduklarımla kıyasladıkça eşimin kıymetini ve bazen ona ne kadar çok haksızlık ettiğimi anladım.

Sizinki de zannediyorum benzer bir süreç ve bebek konusundaki acemiliğiniz, paniğiniz, eşinizi tabiri caizse şamar oğlanına döndürmenizin temeli. Bunu yapmayın, hem sizin öfkeniz kendi kendinize gazlanır durur doz arttırırsınız fark edemezsiniz, hem de eşinizi de tetikler onu da size karşı saygısız davranmaya yönlendirirsiniz.

Birbirinizin kıymetini bilin, eşiniz babalığı da sizin anneliği öğrenmekte olduğunuz gibi öğrenme sürecinde. Bu günlerinizi güzel tatlı tatlı yaşayın, bebek etrafı çişlemiş filan gülün misal, gülme seçeneğini relaks mod seçeneğini kullanın. Gerçekten değmiyor bağırmaya böyle şeyler, yıpratmayın birbirinizi telaş içinde.
 
Konudaki yorumları okumadım. Ama eminim ki herkes seni suçlamıştır.

Çünkü burdaki herkes bir kadının eşine vurma çabası ile bir erkeğin kadına vurmasını birbirine denk buluyorlar.

Hayır denk değil. 9 kat fark var arada.

Bu ülkede her şey eşitlendi de eşitliği bi tek bu mu bozuyor?
Hayır.

Madem ki eşitliği sağlayamadık ne hukuken ve ne toplumsal olarak... bırakın da bir parça pozitif ayrımcılığımız kalsin.

Ama sevgili konu sahibi bu yine de seni haklı yapmaz.

Sen haksızsın eşin haklı diyemem. Ya da eşin haksız sen haklı da diyemem.

Ikiniz de hatalisiniz.

Bu tür olgunluktan uzak tavırlar evliliği yıpratır. Şiddettin böyle bağlayacağını düşünmüyorum. Ama evlilikteki kopmalar böyle azar azar başlıyor.

Birbirinize çok tahammülsüz görüyorum sizi.

Daha şimdiden böyle olan bir evliliğin 10 sene sonrası ne olur sence?

Neden kontrol etmeye çalışmıyorsun.

Ben de çok öfkeliyim. Ama eşime vurmak ya da itmek ya da hakaret etmek aklıma bile gelmemişti.

Benim eşim de aşırı derecede yavaş ve ağır. Inanilmaz derecede asabımi bozuyor.

Yani durumlarımız benzer. Seni anlayabiliyorum. Ama hak veremiyorum.

Eşin de sen de yanlışsın.

Ayrıca üstteki yorumunun eğer bir gerçeklik içeriyorsa... eşinin seni sevmediğini ve seninle evli olduğu için evli olarak kaldığını, sırf ailen ve mesleğin olduğu için ayrılmadığını ya da ayrılamadıgini söyluyorsun orda farkinda msn...

Benim de mesleğim var. Benim de varlıklı babam var. Benim de yüklü miktarda param var.. yani bunlari sana yazma amacim yokluk değil.

Eşimin bunlar için ya da bunlar nedeniyle benimle olması beni gururlandırmaz..

Sadece çok çok üzer.

Eğer sen de benim gibi düşünüyorsan evliliğini onarmaya bak. Önce kendini düzelt. Sonra eşini düzeltmeye bak.

Öncelikle benim mesleğim ve kapı gibi babam var düşüncesini aşırı kibir içerdiği icin bir kenara birak. Bu düşünce evliliğini totalde yıpratmaktan başka bir işe yaramaz.

Evlilikte bu tip kibirleri gerizekali olmayan her bir eş fark eder. Ve birgün hiç zannetmedıgin bi şey yaşarsın. Ve yaşamışsin da zaten.

Eşin ailenden ya da senin mesleğinden korksaydı sana bugün bu hareketi yapamazdı. Ama yapmış.

Eşin senin yol arkadaşın. Birbirinizi sevmek varken böyle üstünlük yarışlarına hiç hiç gerek yok.

Eşine davranişlarında ölçüyü daha iyi ayarlamani öneririm.

Mesela madem ki eli yavaş hayatim cok çabuk olarak şu işi yapabilir msn diye özellikle belirt.

Halen daha yavaşsa bir daha isteme.

Eşinden her zaman yardım al. ama hız gerektirmeyecek işleri ondan iste...benim esim de çok yavaş. 1 kere öfkeden delirtmişti beni. O gün ses etmedim ama akşam olduğu zaman cok yavaşsın köy yansa sen aheste aheste kacarsin.o sebeple senden bi daha acele iş istememeye karar verdim dedim.

Evet bende öyle bi sorun var dedi.

Senin bazi huylarını da eşin tolere ediyordur ve etmelidir. Böyle böyke geçineceksiniz.

Birbiribize tahammülsüzlukle gecinemezsiniz. Sonu dayak ve boşanma olur.

Şimdi sen. Kendini topla. Bu olaydaki hatalarını fark et. Eşinin hatalarını sen düşünme. Onları eşin düşünmeli. Herkes önce kendini bi düzeltmeli.

Şiddet böyle başlar mı başlamaz mı bilmiyorum ama evliliklerin sonu böyle başlar...ikiniz de kendinize çeki-düzen verin.

Allah yardımcınız olsun
Teşekkür ederim çok güzel yazmışsınız, peki bundan sonra nasıl bir tavrım olmalı? O anın öfkesiyle evden kovmayı bile düşündüm ama haliyle hem sokağa çıkma yasağı var hem de bu şehirde tanıdığı kimse yok. Hiçbir şekilde konuşmayı düşünmüyorum başka ne yapmalıyım ki işin ciddiyetini anlasın bir daha bu tarz bir hareket yapmasın?
 
Doğal bir süreç, kimi çiftler bu alışma aşamasında daha çok gerilip birbirlerinden çıkarıyorlar sıkıntılarını. Bu ilişkinizi yıpratmak ve birbirinize karşı saygı sınırlarınızı çiğnemenizden başka hiçbir şeye yaramıyor maalesef.
Anlayabiliyorum ki bebeğim doğduğunda benim sinir ayarlarım değişmişti, bebeğin her ağlaması, gaklaması guklaması beni alarma geçiriyor ve buna karşın eşimin rahat halini tavrını görmek beni daha geriyordu. Sanırım siz de bunun benzeri bir hal yaşıyorsunuz?

Şimdi "Ülen yazık günah adamın uykusundan ne istemişim, ne faydası olacak ki ay iyi katlanmış bana" dediğim pek çok gece uyandırma maceram var eşimi misal. O zamanlar çok öfkeliydim, "Uyan, ben uyumuyorum uyan işte"... Adamın rahat uyuyabiliyor olması bana batardı, ülen kalksa ne yapacak bebeği adam mı emzirecek sanki? :) Bunun gibi şeyler, eşimin rahat hayatına devam edebiliyor oluşu bir baba olarak ve benim anne olarak hayatımda daha çok şeyin değişmek zorunda kalması gerçeği, öfke çıkarma adresi olarak kocamı seçmeme sebep olmuştu. Oysa eli ağır da işlese, bir şeyler yapıyor, "Şuu getir" diyorum getiriyor, "Mamayı hazırla" diyorum hazırlıyor, "Şunu yıka kaldır ben bebeğe bakıyorum" diyorum yapıyor. Geç yapıyor, aksak yapıyor bazen ama yapıyor inanın ki bu bir nimetmiş burada okuduklarımla kıyasladıkça eşimin kıymetini ve bazen ona ne kadar çok haksızlık ettiğimi anladım.

Sizinki de zannediyorum benzer bir süreç ve bebek konusundaki acemiliğiniz, paniğiniz, eşinizi tabiri caizse şamar oğlanına döndürmenizin temeli. Bunu yapmayın, hem sizin öfkeniz kendi kendinize gazlanır durur doz arttırırsınız fark edemezsiniz, hem de eşinizi de tetikler ona da size karşı saygısız davranma imkanı tanımış olursunuz.

Birbirinizin kıymetini bilin, eşiniz babalığı da sizin anneliği öğrenmekte olduğunuz gibi öğrenme sürecinde. Bu günlerinizi güzel tatlı tatlı yaşayın, bebek etrafı çişlemiş filan gülün misal, gülme seçeneğini relaks mod seçeneğini kullanın. Gerçekten değmiyor bağırmaya böyle şeyler, yıpratmayın birbirinizi telaş içinde.
Evet benzer şeyler yaşıyoruz, bir de şu virüs yüzünden burada mahsur kaldık evimize gidemiyoruz onun stresi de var. Sürekli birbirimize sarıyoruz. Çok gerginim, evde sık sık tensel temasımız olurdu burada onu da çok yapamıyoruz. Bilmiyorum ben de hiç iyi değilim zaten kendimi de haklı görmüyorum ama ne olursa olsun o bana bağırdığında ben ona vurmuyorsam onun da aynı şeyi yapması gerekirdi. Korkum ya şiddet uygulamaya başlarsa bundan sonrası için.
 
Konudan anladığım : ben ona hakaret edebilirim, azarlayabilirim, hıncımı ondan çıkarıp sesimi yükseltebilirim, itip kakabilirim, sinir krizii geçirip çığlık atabilirim, öyle zamanlarda ona da vurabilirim, o benim kafamı iterse elimde altı açık çocuğu unutup ben de onun kafasına vurup onu itip bağırıp çağırabilirim.
Ama o bana saygı ve sevgi çerçevesinde davranmalı. Çünkü o erkek

Bu ne ya? Adamın yaptığı elbet yanlış ama ilişkiyi bu hale getiren de sensin. Her istediğini soylemis, istemediğini duymuşsun. Her istediğini kendini olcemeden bicmeden öfkeyle yapmış, sana yapılmasına sebep olmuşsun.
İçindeki öfke patlamaları için lütfen bir terapiste git (Prima aylık paketlerinden daha ucuz çoğu psikolog emin ol. Ben de gidiyorum, mutlu yaşamak isteyen herkes gidiyor. Büyütecek -kacinacak bir olay değil)
Çünkü kendin bu saçma huylarindan kurtulamazsan,kendini torpuleyemezsen her fırsatta çocuğuna da sesin yükselecek. Çok çileden çıktığında elin de kalkacak. Sonra onca çabayla dogurdugun, bir emek baktığın çocuğun seni hep onu kıran-sinirli biri gibi hatırlayacak ve bir ömür onun bütün yaralarının sebebi olacaksin, azıcık hayatı sorgulayan bir çocuksa kendi iyiliği için senden uzak duracak... Bunu istiyor musun???
İstemiyorsan kendini torpulemek için yardim almalısın
 
Ya çenen zaten adama şiddetin dik alası ne kadar saygısızsın kocana karşı. Hep böyleysen yakındır bak adam patlar. Çok itici yani nobranlık bu kabalık... kocana üzüldüm.

Şimdi gelip önceden de o bana böyle böyle yaptı vs deme. Bu konuya yorum yaptım.

Kocanı kendine denk görmüyorsun o yüzden saygı da duymuyorsun eli yavaşsa yardım isteme kendin yap.
 
Mahsur kaldık burda demişim farkındaysanız. Ben normalde bir hafta anca kalırım, yollar kapalı gidemiyoruz eve onun da siniri stresi var üstümüzde.

Bakın sizi de anlıyorum. Bebekle ilk sene zordur. Uykusuzluk, kendinize zaman ayiramamaniz insanın tahammülünü azaltıyor. Ama burda bebekle ilk sene nasıl geçiyorsa evliliğin gerisi de öyle geçer derler. O stres gecer ama saygıyı bir kere elden bırakırsanız onu geri getiremeszsiniz. Bu ikiniz için de geçerli. Sakin kafayla durumu tekrat degerlendirin beraber. Birbirinizden de özür dileyin. Eşsiniz siz.
 
Back
X