Yok tanımıyoruz tabii ki çocuğunuzu, belki makul bir çocuktur demiştim;ama şu yorumunuzla fikirlerim değişti. O insanlar huysuz değildi, en doğal hakkı olan şeyi, huzur istiyorlardı, balkonlarında huzurla çayını içmek, çiçek sulamak haklarıydı. Her şeyi çocuğuna hak gören şenlik görmemişler ve çocukları tarafından delirtiliyorlardı.
Yaşlısına, hamilesine, engellisine şutları denk geliyor, apartman cephelerine güm güm vuruyorlar, oynarken bağırtıları, çıkardığı insanlık dışı böğürtüler, küfürler, goool çığlıkları derken bebek uyutmuyorlar, yaşlılar kafa dinleyemiyor, ders çalışan çalışamıyor, insanlar kapı baca açamıyor. Bodrumlarda girişlerde yaşayanlara sabır diliyorum. Sokaklar da oyun alanı değildir, site çardakları da. O insanın giriş katta, çardağa cephede oturması da gürültü çekmek sorumluluğu doğurmuyor. Kaldı ki cadde sesi, arkadaki plandaki düzenli sesler, çocuk sesinin yanında ninni kalıyor. Milletin kendi hâline dediği çocukları gayet iyi biliyoruz, bildiğin insan yerler.
Zaten şu yazdığınızı savunuyorsanız, insanlara rahatsızlık vermeyi hak görüyorsanız, sizin çocuğunuz da üç aşağı beş yukarı aynıdır. İnsanlara rahatsızlık vermeyi kendine hak gören, evet yarın trafikte, toplu taşımada karşımıza çıkan mağara adamları oluyor, hiç şaşmıyor.