Sonunda Ayrıldık

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Fazladan kira ödememek istemesi vs cok normal. Belli ki ikinizin de sizi duzgun idare edecek maasi buna ragmen siz hep cok rahat davranmak istiyorsunuz gibi geldi bana. Ona bu durum zor geliyor olabilir. Ayrica ev gevindirecek parayi kazanamadan ev acip birlikte yasamak falan bir ayagi sakat bir girişim olmus belli ki, bir iliskide bu kadar paranin gundem olmasi cok cirkin. Bi de şeye takildim. Annesinin evindeyken yanina gider, hastayken yaninda olursunuz vs tamam da annesinin evinde kalirken butun bakimini ustlenmenize ne gerek var, niye bu kadar fedakarlik yapiyosunuz ki
 
Evlenmeden kurtulmuşsunuz çünkü annesi sizin aranızda hep bir sorun olacakmış. Muhtemelen onun bu hale gelmesinde annesinin de payı var benzer durumları yaşadım ordan biliyorum…Anısı olan hiçbir şeyi bırakmayın bence tabii ihtiyacınız yoksa. Kolay değil ama buradaki kayınvalide, koca konularını okursanız nasıl büyük bir hezimetten kurtulduğunuzu anlarsınız.
Kesinlikle, zaten hep kv-es konuları döndü döndü durdu beynimde...
 
Portakal kız çok uzun bu. Ama azmettim az uz da olsa okudum. :KK53: Bu ilişki çoktan bitmeli imiş aslında. Yorumlarında gördüğüm kadarı ile akıllı kadınsın. Hiç geri dönme. Yoluna bak. Hayatına bak.
Çok teşekkür ederim okuduğunuz için 🥰 evet çoktan bitmeliydi, uzun zaman öncesinden farkındaydim, ufak ufak şeylere umut diye tutundum sadece... Zaten askıya aldığım hayatımı devam ettirmekten başka çarem de yok. Gelecekten umutluyum ama çok da korkuyorum...
 
Güzel yazan olunca ne kadar uzun olursa olsun okuyorum ben sizinkinde de ufak sayılır hatalar dışında, hayatınızı betimlemeniz güzel olduğu için hepsini okudum.. Öncelikle teşekkürler kendinizi ifadeniz gerçekten güzel..

Konuya gelince 7 yıllık ilişki ardından evini dağıtmış biri olarak diyorum o gün evet çok zor anılardan ama sonrası iyiki be dedirtiyor..

Kafaya koyup dönmeyeceğim dediğiniz anda bıraksanız daha mantıklı olurdu ama yine farkında olup her şeyin zararın bir yerinden dönmeniz ne güzel!!

Önünüze bakın bundan sonra..
Zaten en çok da o kafaya koydugumda bitirmedigim için kendime, beni o anda geri çevirip sonra da bunu yaptığı için ona kızgınım. Ama evet, yaşım daha genç, basaracagima inanıyorum, çok teşekkür ederim
 
İstemeden iyilik etti sana aslında bunca zaman. Annesi ailesi üzerinde çok güçlü bir kadın, o isterse bu evlilik olurdu, iyi ki istememiş seni, siz evlenmeyecektiniz, sen o kadının kabilesine dahil olacaktın.

Bunca zaman her şeyi işine gelen gibi yonttu, evinde her işini gören bir kadın var ama karısı değil, yani ona karşı sorumluluğu ev arkadaşı ile aynı, tek fark beraber yatıyor olmanızdı. Normal bir beraber yaşama olayı değildi malesef, siz evli olmayan evli idiniz. Bu bi öyle bi böyle durumun bitmesi en çok senin hayrına oldu.

Karşımda daha kararlı bir portakal var, ayrılmaktan korkmuyor artık, o evden bir çık, gözün herşeyi daha iyi görecek.

İki hafta anasının evinde pohpoh pohpoh kendini bişey sandı, bi özgüven geldi, bi çıksın ordan o zaman görecem ben onu. O vakte kadar inşallah kafanda bitirirsin. Bu bir öyle bir böyle, bir kaç bir gel insanlar ile sonun olamıyor, umarım tekrar aynı şeyin içine girmezsin.
Zaten ev o kadar buyuyo ki gozumde, beni içine çeken bi hortum gibi sanki, kurtulsam derin bi nefes alicam...
 

Yarı otomatik portakal: evleri ayırarak ve işinin peşinden koşarak çok iyi yapmışsın. Sana iyi geliyorsa ayrılmama kararın doğru ama en ufak bir rahatsızlık hissettiğinde (çünkü ben hissetmiştim evlenmediğimiz için) yol ver gitsin. İnan bana ölüp bittiğin çok sevdiğin adamın 2 ay ağladıktan sonra hatırlamaya çalıştığında yüzünü aklına getiremeyeceksin :p Hayat bu. Senin için büyük fedakarlıklar yapamayacak insanları hayatında tutmak zaman, enerji ve mutluluk kaybı oluyor. Sen daha konusunu açmadan sana evlilik teklifiyle gelecek, sana değer veren hiçbir şeyden korkmayan adamla birlikte ol, ya da hiç kimseyle olma. Çok mutlu bir evliliğin yoksa bekarlık çok daha iyi diyor araştırmalar :) Umarım kendi değerini hep bilirsin ve hep sana çok değer verip seven, senin de çok değer verip sevdiğin insanlarla beraber olursun.”

Bu bir önceki konuna yazdığım yorumun bir kısmı. O zamandan beri ayrıldım kurtuldum diyeceğin zamanı bekledim :p tebrik ederim. Hiç üzülecek şey değil. Elbette şimdi sana öyle gelmiyor çok üzgünsündür ama birkaç aya oh be diyeceksin. Hele de doğru dürüst biriyle karşılaşınca adamın karakterini iğrenerek hatırlayıp ‘ben bunca yıl nasıl ayrılmadım’ diyeceksin. Hakkında en iyisi oldu inşallah :)
Şimdi bile aklıma geldikçe igrendigim anılarım var. Ama bu şuan bana oh be dedirtmekten çok, "5 yılıme ne yapmışım" dedirtiyor. Son söylediklerini o kadar inciticiydi ki ayrılmak bile canımı o kadar yakmadı. Ayrıldım, evden kurtuldugumda ondan da temelli kurtulmuş olacağım. Bi yandan kilimi kipirdatasim gelmiyo, bi yandan da evi ateşe veresim geliyo...
 
Kesinlikle katılıyorum, sürekli adamdan para beklentiniz olmuş. Yok taşınma parası yok bilmem ne parası yok şuyun parası, konuda paradan başka birşey anlamadım, maddi manevi fedakarlık demişsiniz de 100-200 lira verdiğiniz paralardan mı bahsediyorsunuz eline saydım diye , sanki adama milyarlar dökmüşsünüz, evi kapatmak istemesi de çok doğal ki dediği gibi ayrılık olduysa neden bir daha öyle bi para kira ödesin

bide ben bu 1700 ü konu sahibinin parası sandım, yani çalışıyor da ona parayı sayıyor oda ona veriyor sandım şok ki ne şok , adamın maaşındanmış

Bana sanki sizin ilişkiniz karşılıklı ihtiyaçlarının karşılanması, maddi bedel karşılığı anlaşmalı sevgililik, bir tür muta nikahı gibi geldi kusura bakmayın. Öncelikle yetişkin bir kadın olarak, eşiniz olmayan bir adamdan maddi yönden bu kadar beklentiye girmeniz ve hayatınızın tüm maddi yükününü karşı tarafa yıkmanız çok itici ve bir kadın için küçük düşürücü bir durum. Zerre duygusal bir ilişki yok ortada. Adamı paragöz olmakla suçlamışsınız ama sizde sizden ayrılan adamdan sevgililik dönemindeki emeğiniz için para bekliyorsunuz. Hele adamın isteği ile evden ayrıldıktan sonra size pandemide gel sonra gidersin diyen adamın pandemi bitince sizden evden ayrılmanızı istemesi pek duygusal bir ilişkinizin olmadığını hissettirdi. Bence sizinki ilişki değil karşılıklı alışveriş olmuş adam sizin ihtiyaçlarınızı karşılamış , sizde bunun karşılığında adamın sevgilisi olarak ihtiyaçlarını karşılamışsınız ve karşılıklı beklentiler artınca aytılmanız hayırlı olmuş. Bence ahlanıp vahlanmak yerine önünüze bakın ve bundan sonra maddi yönden kimseye bu kadar bel bağlamayın.

Benim anlamadığım nokta şu ayrıldıktan sonra o parayı nasıl kabul edebiliyorsunuz? Hadi diyelim ki ihtiyacınız vardı ettiniz hâlâ taşınma masrafını onun karşılamasını nasıl bekliyorsunuz? Ayrıca adam size 1700 tl veriyor ve gittiğiniz otelin ücretini verdiği paradan ödemenizi söylüyor. Buna da oldukça tepkilisiniz. Bana çok tuhaf geldi bu durum ve sizin tutumunuz. Uzunca anlatmışsınız fakat ben tüm bu yazdıklarınızda maddiyattan başka bir sorun göremiyorum. Sizi kırmak gerçekten istemiyorum belki yazmadığınız durumlar da vardır, bilemiyorum ama sevgiliniz olan bir adamdan bu kadar maddi beklenti içinde olmak çok yanlış.

E sizin ortada harcanmış ya da boşa gidecek bir paranız yok ki tabii ki konuşmazsınız maddi konuda bende adama hak verdim biri keyfiyeten yavaş yavaş toplanacak diye neden bir ay fazladan kira vereyim mesela ?

İlişki sürecinden bahsediyorum. Sürekli bir hesap kitap olayı var anlattıklarınızda. Neden aylık 1700 tl para aldınız mesela adamdan? Veya 2000 tl depozito neden mevzu ediliyor. Çok anlamsız geldi bana al-ver muhabbetleriniz.

Belli ki anlamamissiniz ya da ben anlatamadım. Bütün bu mevzuların en büyük ortak noktası, verdiği hiçbir sözün arkasında durmamış olması. Bu sözünde durmama konusu, hayatımızın en küçük alanlarına kadar işlemiş kritik bi sorun oldu hep bizim aramızda. Öfkelendigim kısım para almamak değil, ne zaman ona güvenip kafamda biseyler sekillendirsem yarı yolda bırakılmış olmak. Ayrıca aranızda, şayet evli olsaydım o paraları hakedecegimi, ama evli olmadığım için daha az emek verdigimi ve haketmedigimi düşünenler olduğunu sanıyorum. Ben 5 sene onun gözünün içine baktım. Kendimi korumaya çalıştım, mücadele ettim, yaptıklarına yer yer boyun eğdim ama asla kendimi teslim etmedim, imkanlarim oydu, aynı evi paylaştığım insan oydu, maddi durumum ortadaydı. Annemin evinde olsaydım yaşam masraflarimi annem, babamın evinde olsaydım babam karsilayacakti. Çünkü para, yoksa yoktur! Assan 1700 lira para falan almadım, vermeyeceğini yan cizecegini bildiğimden, sinirle kabul ettim bunu. Kendisinden depozito falan talep etmedim hiç bı zaman, kendisi her ayrılık söz konusu olduğunda üstüne basa vasa bunu dile getirdi, "Ayrılsak da düşman olmuycaz sonuçta, benim elim hep senin üstünde olur, sana olabildigim kadar destek olurum" diye. Tabii ki bu desteğe bel baglamadim, ama zor zamanimda hala orada bi yerde elimden tutacak birinin olduğunu bilmek bana kendimi daha güvende hissettirdi. Benim durumumu yaşamamış kimse de bu güvende hissetme ihtiyacı, destek arama telaşını anlamaz, şayet empati yapamıyorsa. Beni bu kadar üzen paradan mahrum kalmak değil, bu güveni kaybetmekti. Zaten baştan depozitoydu paraydi bu konularda açılmış bi muhabbet olmasa, "e ben sana 5 yilimi verdim hadi sökül paraları" demeyecektim zaten. Kaldı ki kendisi bu muhabbetlerin yanında, "mağduriyet kasma, kandırılmış oyalanmis kız tribini oynama, bi de seninle evlenicektim Allah korumuş" gibi bi sürü çirkin şey söyledi. Ondan beklentiye girmemin sebebi kendisinin verdiği sözler ve benim kendimi onun yerine koyduğumda çok daha fazlasını yıllarımı geçirdiğim insan hayatının yeni dönemine daha rahat başlasın diye yapacağımı bilmekti. Bu da benim saflığım olsunz bidaha kimseyi "ben olsam yapardım" diye değerlendirmem.

Bu arada, on bin liraları olan bi insan için 100-200 TL belki hicbiseydir. Ama elinde sadece 200 lirası olan biri için, herşeydir. Ben ona uzun bi zaman, hiç düşünmeden, herşeyimi verdim.
 
Değişik bir ilişki. Evli olsanız ev hanımısınız dicem. Aşırı para muhabbeti var. Para adamın parası. Bilemedim. Aileniz falan nerde. İşsiz güçsüz parasız eve çıkmak neden. Gel deyince gel git deyince git. Yaşınız kaç anlamadım bi türlü hayat tarzınızı. Umarım Her şey iyi olur sizin için
 
Bu 5 yıl içinde hiç çalıştığınız oldu mu?Kafam karıştı evet pandemide iş zorlaştı ama pandemi 2 yıldır hayatımızda.Bu süreçte çalışma hayatınız olmadıysa ise goze batar kim olursa olsun.Bana göre maddi beklenti içine girmemek lazım sanki onun parasına bağımlı gibi ki bunu sizin yüzünüze vurmuş.Aile ortamı da garip geldi laf olur siz olu vs demek ki annesi onay vermiyor onlarda tabu vardır belki de birliklte yaşama fikrini hoş karsilamiyorlardir.Yani anlattığımız dan bana öyle geldi kusura bakmayın bu tarz insanlar için kaba bir tabir vardir ya evlenecek ve evlenilecek kızlar ki hiç katılmıyorum.Sadece fikir yapısından bahsediyorum annesinden o şekilde dolamış olabilir.Maddi konuda benim de ongorum bu şekilde, beklentiye girmek ilişkiyi zedeliyor.Bana göre de bu ilişki evliliğe gidecek bir ilişki gibi görünmüyordu.Her yaşadığımız bize bir şeyler katmalı ki önümüze, daha güzel bakalım.Size de tavsiyem bu süreçte kendinizi istediğiniz gibi o kurslara gitmeniz bu şekilde yapmak istediklerinizi gerçekleştirmeniz.
Çalıştım evet daha önce, normal maaşlı işlerim oldu ama burası küçük bi şehir çok uzun sürmedi tabii ki. Zaten son isimden pandemiden hemen önce çıkarıldım. Pandemi sürecinde de freelance olarak çalışmaya devam ettim. Online kurslara da katıldım, kendime biseyler katmaya çalıştım.

Ama ailesinin fikrine bu kadar önem veriyorsa, yapılacak şey belliydi diye düşünüyorum. Ama kendisi, hayatına dair en ufak bi kararı vermekten aciz bi insandır. Önce benim karar vermem, sonra da ittire ittire uygulamam gerekir ki, sonucu kötü olduğunda kendini değil beni suclayabilsin.
 
hepsini okudum eski konuyu da, eski konunun güncellemesini de, bu konuyu da. söyle söyluyum, bir ay once o size gelip barısmak istediginizde kabul etmeniz iyi olmus, cunku son bir sans vermeseydınız belki de hayat boyu aklınzda kalacaktı, bir soru isareti olacaktı, keske verseydım, belki mutlu olurdum diye dusunup dururdunuz kim bilir. olsun, su an her sey cok yeni ve taze diye size oldugundan daha urkutucu geliyordur, ama bir hafta sonra cok daha iyi olacaksınız. ayrıca siz cok seviyor ve istiyorken ilk bir ayrılık yasadıgınız icin, asıl acıyı cekip uzuntuyu yasamıssınız.. en kotusunu yasayıp atlatmıssınız, onu istemediginizi anlamıssınız, bu seferki cok daha cabuk gececek ve cok daha iyi olacaksınız. insan iyi gunde diil kotu gunde belli oluyor iste boyle, boyle biriyle dostca ayrılmak size bir sey katmazdı, o zaman hep bir acık kapı kalırdı belki de ve o her dustugu anda her annesinden uzaklastıgı anda size gelmek yazmak isteyecek, belki bir sekilde yumusak noktanızı bulup kandıracaktı. tabii ki omur boyu kanlı bıcaklı dusman olmak gerekmiyor ama su an su noktada bu sekilde net olarak bitmesi ve birbirinizden sogumanız cok daha iyi olmus mantıklı dusununce. belki sonra en azından gecen guzel senelerin hatrına bu sekilde kötu olmamak ıcın arkadasca ayrılmak icin bir yerde karsılasınca kafanızı cevirmemek icin bir taraf insanca bir adım atarsa konusulabilir ama o kadar, daha fazlası degil. bence asıl sizi allah korumus. isin duygusal boyutu bir yana, bu kadar cok para konusan para hesabı yapan ve verdigi sözlerden cayan insanlarla ömür gecmez. siz bu adamla evli olsanız mesela simdi bosanmıs bir kadın olacaktınız. bosanmıs olmakta bir sey yok tabii ki ama türkiyede yasıyoruz. ve kolayca da yakanızı pacanızı kurtaramazdınız boyle birinden. bosverin, hayırlısı olmus diyip gecin, en azından icinizde kalmadı son bir sans da verdiniz, olmayacagını gordunuz. bir gun iyi bir gun kötu biriyle omur gecmez.
Yorumunuz bana o kadar iyi geldi ki, beni anladiginiz için çok teşekkür ederim. Para hesabını da geçtim, ennn ufak bir ayıp davranışı bile uzuuunn uzunnnn neden yapmaması gerektiğini anlatmak beni o kadar yoruyodu ki, 4 yaşında yeğenim beni daha erken anlıyor. Hayatımı bu şekilde geçirdigimi düşünemiyorum. Ona çok basit bi, "evimize bi misafir gelmek istiyosa, 'bi dk ben bi portakalla da konuşayım, sizi birazdan ararim' demenin çok normal olduğunu, evimize gelmek isteyen bi misafir için benim de fikrimi alması gerektiğini, 'portakala da sorayım ya da bugün müsait degiliz başka zaman yapariz' demenin karşıdaki kişiye ayıp olmadığını, ama bana emrivaki yapıp beni yok saymasınin ayıp olduğunu" dahi sesim kisilana kadar konuşup tartışarak anlatmam gerekiyordu ve genelde sonuç alamiyordum. "O zaman onlar arasin ben tamam derim, sen istemiyosan kendin arar gelmeyin dersin, ama gelmeyin dersen ben bidaha arar, 'ben gelmenizi istiyorum, portakal istemiyo' derim" falan diyen bi adamdı..
 
Ayrıca aranızda, şayet evli olsaydım o paraları hakedecegimi, ama evli olmadığım için daha az emek verdigimi ve haketmedigimi düşünenler olduğunu sanıyorum.
Evet evli olsanız hak edecektiniz ama vicdana kalmadan kanunen hak edecektiniz. İşte o nikah daha çok kadınları özellikle imkanları sınırlı kadınları koruyor aslında. Bi daha kimsenin sizi bu kadar oyalamasına izin vermeyin lütfen. Evli olsanız nafakanızı da hakkınız olanı da alabilirdiniz
 
Değişik bir ilişki. Evli olsanız ev hanımısınız dicem. Aşırı para muhabbeti var. Para adamın parası. Bilemedim. Aileniz falan nerde. İşsiz güçsüz parasız eve çıkmak neden. Gel deyince gel git deyince git. Yaşınız kaç anlamadım bi türlü hayat tarzınızı. Umarım Her şey iyi olur sizin için
Suan 25 yaşındayım. Beraber yaşamaya başladığımızda ogrenciydim. Mezun olduktan sonra bulunduğumuz şehirde doğru düzgün iş bulamadım. Ailem şehir dışında, istediğim zaman yanlarına gidebilirdim. Ve ev hanımı olmak için evli olmak gerektiğini düşünmüyorum. Yasalar bir yana, şu zihinlerdeki "imzayı atmış kadının hakettikleri/atmamış kadının haketmedikleri" algısını bi yiksak mi artık hep birlikte?
 
Evet evli olsanız hak edecektiniz ama vicdana kalmadan kanunen hak edecektiniz. İşte o nikah daha çok kadınları özellikle imkanları sınırlı kadınları koruyor aslında. Bi daha kimsenin sizi bu kadar oyalamasına izin vermeyin lütfen. Evli olsanız nafakanızı da hakkınız olanı da alabilirdiniz
İşte ben o hakkı o, vicdanlı biri olduğu için değil de kanuna başvurarak almak zorunda kalsaydım, emin olun yine bu kadar üzülürdüm. Çünkü üzüldüğüm şey yıllarımı gecirdigim adamı şuan taniyamiyo olmak
 
İşte ben o hakkı o, vicdanlı biri olduğu için değil de kanuna başvurarak almak zorunda kalsaydım, emin olun yine bu kadar üzülürdüm. Çünkü üzüldüğüm şey yıllarımı gecirdigim adamı şuan taniyamiyo olmak
O hayal kırıklığını her zaman yaşama ihtimali elbette var. Ama en azından maddi olarak mağdur olmazdınız. Bazen vicdanların sağır olduğuna kanunlar sahip çıkıyor. Neyse umarım bundan sonraki hayatınız daha güzel olur. Çok çok gençsiniz. Geçer💕
 
Suan 25 yaşındayım. Beraber yaşamaya başladığımızda ogrenciydim. Mezun olduktan sonra bulunduğumuz şehirde doğru düzgün iş bulamadım. Ailem şehir dışında, istediğim zaman yanlarına gidebilirdim. Ve ev hanımı olmak için evli olmak gerektiğini düşünmüyorum. Yasalar bir yana, şu zihinlerdeki "imzayı atmış kadının hakettikleri/atmamış kadının haketmedikleri" algısını bi yiksak mi artık hep birlikte?
Yaşınız çok genç. Olan olmuş deyip önünüze bakmanız lazım. 30 üstü zannettim nedense. Öyle olsa bu kadar yıkılmanızı bir derece anlayabilirdim. Kendi ayaklarınız üstünde durun.
 
Belli ki anlamamissiniz ya da ben anlatamadım. Bütün bu mevzuların en büyük ortak noktası, verdiği hiçbir sözün arkasında durmamış olması. Bu sözünde durmama konusu, hayatımızın en küçük alanlarına kadar işlemiş kritik bi sorun oldu hep bizim aramızda. Öfkelendigim kısım para almamak değil, ne zaman ona güvenip kafamda biseyler sekillendirsem yarı yolda bırakılmış olmak. Ayrıca aranızda, şayet evli olsaydım o paraları hakedecegimi, ama evli olmadığım için daha az emek verdigimi ve haketmedigimi düşünenler olduğunu sanıyorum. Ben 5 sene onun gözünün içine baktım. Kendimi korumaya çalıştım, mücadele ettim, yaptıklarına yer yer boyun eğdim ama asla kendimi teslim etmedim, imkanlarim oydu, aynı evi paylaştığım insan oydu, maddi durumum ortadaydı. Annemin evinde olsaydım yaşam masraflarimi annem, babamın evinde olsaydım babam karsilayacakti. Çünkü para, yoksa yoktur! Assan 1700 lira para falan almadım, vermeyeceğini yan cizecegini bildiğimden, sinirle kabul ettim bunu. Kendisinden depozito falan talep etmedim hiç bı zaman, kendisi her ayrılık söz konusu olduğunda üstüne basa vasa bunu dile getirdi, "Ayrılsak da düşman olmuycaz sonuçta, benim elim hep senin üstünde olur, sana olabildigim kadar destek olurum" diye. Tabii ki bu desteğe bel baglamadim, ama zor zamanimda hala orada bi yerde elimden tutacak birinin olduğunu bilmek bana kendimi daha güvende hissettirdi. Benim durumumu yaşamamış kimse de bu güvende hissetme ihtiyacı, destek arama telaşını anlamaz, şayet empati yapamıyorsa. Beni bu kadar üzen paradan mahrum kalmak değil, bu güveni kaybetmekti. Zaten baştan depozitoydu paraydi bu konularda açılmış bi muhabbet olmasa, "e ben sana 5 yilimi verdim hadi sökül paraları" demeyecektim zaten. Kaldı ki kendisi bu muhabbetlerin yanında, "mağduriyet kasma, kandırılmış oyalanmis kız tribini oynama, bi de seninle evlenicektim Allah korumuş" gibi bi sürü çirkin şey söyledi. Ondan beklentiye girmemin sebebi kendisinin verdiği sözler ve benim kendimi onun yerine koyduğumda çok daha fazlasını yıllarımı geçirdiğim insan hayatının yeni dönemine daha rahat başlasın diye yapacağımı bilmekti. Bu da benim saflığım olsunz bidaha kimseyi "ben olsam yapardım" diye değerlendirmem.

Bu arada, on bin liraları olan bi insan için 100-200 TL belki hicbiseydir. Ama elinde sadece 200 lirası olan biri için, herşeydir. Ben ona uzun bi zaman, hiç düşünmeden, herşeyimi verdim.
Yine adama hak verdim gerçekten mağdur edebiyatı kendi adıma konuşuyorum evli olsanız yine sizi hak etmiş kabul etmezdim bir insanla paylaştığınız evde iş yapmak para hakkı mı doğuruyor orayı anlamadım ama hata zaten bir ilişkide evlilik sevgililik her yükü yüklenmek örneğin geçen sevgilim banyodaki paspasa kül dökülmüş yea gibi bir şey geveledi yıka o zaman makineyi kullanmayı biliyosun dedim geçtim gayet güzel kalktı yıkadı şu ilişkilerde anne rolü üstlenmeyi bırakın artık onun zaten annesi var anneye ihtiyacı olsa anneye gider sevgili olun bu kadar eğitimden sonra ev hanımı olmak için can ata ata çabalayıp sonra ama emeklerim demeyin iş bulamamak diye bir şey yok sektörünü bulamamışsınızdır maaşı az gelmiştir anlarım ama iş bulamadım cümlesi saçma ha şunu deseniz ben tahsilli biriyim mesleğimi yapmak istedim haklı olarak bulamadım anlarım sizi ama maalesef pandemi sürecinde hepimiz her işi mecburen yaptık ben mühendis arkadaşımın 150 tlye temizliğe gittiğini biliyorum çoğu yer kapalıyken yani bu adam sizi gerçekten yük görmeye başlamıştır artık çok fazla para lafı geçiyor ha şu var bu adam zaten leş bir insan iyi ki olmamış kurtulmuşsunuz ama şimdi kalkıp cebinde 200 olanın verdiği 200 önemlidir derseniz bu benim için mağdur edebiyatı olur canım istedi çalışmadım keyfim öyle istedi çatır çatır yedim desen bile saygı duyarım ama üni mezunu birinin bu şekilde olmasına saygı duyamıyorum kusura bakmayın
 
Belli ki anlamamissiniz ya da ben anlatamadım. Bütün bu mevzuların en büyük ortak noktası, verdiği hiçbir sözün arkasında durmamış olması. Bu sözünde durmama konusu, hayatımızın en küçük alanlarına kadar işlemiş kritik bi sorun oldu hep bizim aramızda. Öfkelendigim kısım para almamak değil, ne zaman ona güvenip kafamda biseyler sekillendirsem yarı yolda bırakılmış olmak. Ayrıca aranızda, şayet evli olsaydım o paraları hakedecegimi, ama evli olmadığım için daha az emek verdigimi ve haketmedigimi düşünenler olduğunu sanıyorum. Ben 5 sene onun gözünün içine baktım. Kendimi korumaya çalıştım, mücadele ettim, yaptıklarına yer yer boyun eğdim ama asla kendimi teslim etmedim, imkanlarim oydu, aynı evi paylaştığım insan oydu, maddi durumum ortadaydı. Annemin evinde olsaydım yaşam masraflarimi annem, babamın evinde olsaydım babam karsilayacakti. Çünkü para, yoksa yoktur! Assan 1700 lira para falan almadım, vermeyeceğini yan cizecegini bildiğimden, sinirle kabul ettim bunu. Kendisinden depozito falan talep etmedim hiç bı zaman, kendisi her ayrılık söz konusu olduğunda üstüne basa vasa bunu dile getirdi, "Ayrılsak da düşman olmuycaz sonuçta, benim elim hep senin üstünde olur, sana olabildigim kadar destek olurum" diye. Tabii ki bu desteğe bel baglamadim, ama zor zamanimda hala orada bi yerde elimden tutacak birinin olduğunu bilmek bana kendimi daha güvende hissettirdi. Benim durumumu yaşamamış kimse de bu güvende hissetme ihtiyacı, destek arama telaşını anlamaz, şayet empati yapamıyorsa. Beni bu kadar üzen paradan mahrum kalmak değil, bu güveni kaybetmekti. Zaten baştan depozitoydu paraydi bu konularda açılmış bi muhabbet olmasa, "e ben sana 5 yilimi verdim hadi sökül paraları" demeyecektim zaten. Kaldı ki kendisi bu muhabbetlerin yanında, "mağduriyet kasma, kandırılmış oyalanmis kız tribini oynama, bi de seninle evlenicektim Allah korumuş" gibi bi sürü çirkin şey söyledi. Ondan beklentiye girmemin sebebi kendisinin verdiği sözler ve benim kendimi onun yerine koyduğumda çok daha fazlasını yıllarımı geçirdiğim insan hayatının yeni dönemine daha rahat başlasın diye yapacağımı bilmekti. Bu da benim saflığım olsunz bidaha kimseyi "ben olsam yapardım" diye değerlendirmem.

Bu arada, on bin liraları olan bi insan için 100-200 TL belki hicbiseydir. Ama elinde sadece 200 lirası olan biri için, herşeydir. Ben ona uzun bi zaman, hiç düşünmeden, herşeyimi verdim.

Sonunun ayrılık olmayacağını bildiği ayrılık konuşmalarında şov yapmış işte "seni mağdur etmem, şunu da al bunu da al, depozitoyla taşın" vs diyerek. Ama gerçek hayat böyle değil gördüğünüz gibi.
Gerçek hayatta kimse, ayrıldığı sevgilisi yayıla yayıla eşya toplasın diye fazladan 1 aylık kira ödemez, rahat rahat taşınsın diye "elektrik bilmem ne depozitosunu al" demez.
Gerçeklerle yüzleşmeniz biraz acı şekilde olmuş maalesef.

Bu kadar para muhabbeti geçen bir ilişki gerçekten itici. Ve siz de adam ne dese yapmışsınız, bu da normal değil.
Gel, git, bir daha gel, kal, pandemi bitti tamam git, hastayım gel bak, uygun olmaz gelme vs vs ne dese tamam demişsiniz.
Evlenseniz bile siz yıpranıp "ehh yeter be" diyene kadar bu düzen böyle sürüp giderdi. Bitmesi ikiniz için de iyi olmuş.
 
İşte ben o hakkı o, vicdanlı biri olduğu için değil de kanuna başvurarak almak zorunda kalsaydım, emin olun yine bu kadar üzülürdüm. Çünkü üzüldüğüm şey yıllarımı gecirdigim adamı şuan taniyamiyo olmak
Hala mağduru oynuyorsunuz. Adam sizin gayret göstermeyişiniz yüzünden soğudu belkide sizden. Ev geçindirmek kolay mı? Daha önce açtığınız bir tatil konusu var oda akıllara zarar. Adam sizin yükünüzü sırtlamak zorunda gibi konuşuyorsunuz. Ailenizin yanına dönmek yerine onunla kalıp ev hanımı olmayı tercih eden sizsiniz sonuçta. Neden kendinize bunu reva gördünüz? Açıkçası yaşınızı 30 üzeri sanmıştım. 25 yaşındaymışsınız. Aileniz neresinde bu olayların? Hayırdır sen ne yapıyorsun demedi mi kimse?
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
X