sonunda çocuğumu yanıma alıp, kapıyı çarpıp çıktım..

Elinizde bir diplomanız ve çocuğunuza bakabilecek iyi bir işiniz var değil mi?Anneniz panik atak babanız sinirli bir adamda olsa sizin ve torunlarının mutluluğunu düşünüp sahip çıkacaklardır.Şunu düşünün güçlü bir anne olup çocuğunuzu huzurlu büyütmeyi mi tercih edersiniz yoksa sizi her tartışmada evden kovacak değer vermeyen bir eşle? Çocuğunuz için hangisi uygunsa bence ona göre adam atın.Yeterki kendinize güvenin.
 
günaydın öncelilkle:)her daim alttan aldığımız için bu sefer de döner diye düşünüyor mutlaka..artık dolup taştığını göremeyecek kadar kör oluyorlar ne yazık ki..ben de o dönem sevmiyorum diyordum..gerçekten de öyleydi..bir zamanlar aşık olup evlenip çocuk yaptığımız adamların bu hale düşmesi çok acı..
ama hala geç değil..sorununu kabul edebilse inanın çok başka bir hayatınız olabilir.tekrar o aşık olduğunuz adamı görebilrsiniz..siz de yeniden sevebilrsiniz..
yeter ki ciddiye alsın,şapkayı koyup önüne düşünsün ben ne yapıyorum diyerek..gerisi gelecek..
evliliğinizden hala umudum var benim aynı nickinizdeki gibi:)
 
Ailene söylememekle doğru karar vermişssin bana göre.sağlıklı olarak düşünün biraz zaman ver kendine zor olacak ama önüne bak oyalanacak bişiler yap düşünme çok ne olacak diye su akar yolunu bulur.olayların içinden çık ve dışardan bir gözle bak.benim buradan ve çevremden gözlemlediğim kadarıyla çocuk olunca sorunlar başlıyor benim evliliğimdede ilk çocuğumda yaşamadım ama ikincide bende yaşadım.senin anlattığın gibi tartışmalarımız oldu ayrılmaya karar vermiştikki oturup konuştuk acımasızca eleştirdi beni hatalarımı söyledi düşündüm fedakarlık yaptığımı sanarken ve evliliği ben götürdüğümü düşünürken meğer ne çok hatalıymışım.sakin ol bi yerde bişiler eksik tamam oda hatalı ama sende bişileri eksik yapıyorsun.
 

benim aslında herkesin beni haklı bulması gibi bir amacım yok. bu durumu en iyi, yaşayanlar anlar çünkü. bir de eminim yerimde olsalardı benden önce giderlerdi.bana psikoloğum bile neden bu kadar idare ettiğimi sordu. cevap veremedim. nitekim, eşin gelmeden bişey yapamayız dedi. 3 seans sonra eşimi ikna edemediğim için bıraktım. şimdi eşimin ailesi huzurla otursunlar evlerinde. ben eminim söylediğimde ayrılığı kabul etmeyecekler. keşke herşey bu raddeye gelmeden önce düzelseydi. keşke müdahale etmek için benim evi terk etmemi beklemeselerdi. ne diyeyim, herkes yerinde sağolsun.
 

günaydın :) biz eşimle severek evlendiysek te ben hiç kör aşık olmadım.attığım her adımda hep kontrollüydüm.. ama eşim önceleri hiç belli etmedi. ailesi, kardeşleri de söylüyor sinirli olduğunu. hatta görümcem bana '' hiç anlamadın mı canım, hiç belli etmedi mi abim'' dedi. ama etmedi neden yalan söyleyeyim. yoksa deli miyim, neden evleneyim.. eşim iki farklı insan gibi bazen karşılıksız verici, fedakar, merhametli. mesela özellikle çocuklar ve hastalar ile ilgili çok hassas .ama bazen bir canavara dönüşüyor.. tabi canavar hali daha baskın olduğu için dayanamıyorum artık. hayırlısı olsun artık. bakıp göreceğiz. bu arada zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederim. :)
 

ben size şöyle özetleyeyim. mutfakta bulunan süslü tabaklarımdan tutun da, yolda giderken elimde tuttuğum anahtara kadar her şeyimi eleştiriyor.ben evimin düzenini bile onun isteklerine göre oluşturuyorum. aman kızmasın, aman sinirlenip tartışma çıkarmasın diye.. arabada giderken ilk kez gidilecek bi yere gittiğimizde binbir dua ediyorum kaybolmayalım diye. oğlumun ateşli olmasına üzülemiyor, şimdi ne tartışma çıkacak diye geriliyorum.. çocuğum küçük doğdu, memeyi tutamadı. bir yandan öğretirken bir yandan sağıyorum ama çocuk doymuyor. mama vermemiz gerekti mecburen. mama verdirmiyordu. çocuk yeyip atamadığı için sarılık çıktı 22 lere..şükür 2 aylıkken emmeyi öğrendi de çenesinden kurtuldum. annem 4 çocuk büyütmüş, anneme bile anne öyle tutma, öyle yedirme tıkanır.. vs.vs.. ya hatırladıkça deliriyorum vallahi. siz artık kendiniz karar verin acaba hata kimde!
 
valla bi cinnet geçir evde yeteeerr diye ya aklı başına gelir yada baktın olmuyo tüketme kendini bu ne be okurken sinirlendim. bazen benim eşimde karışır böyle ince detaylara yeter derim kavga çıkarsa çıksın valla umrum olmaz. ben tepki verdikçe karışmamaya başladı mesela..
 
valla benimki de sinirliydi. aynı böyle. bi noktadan sonra tak etti bende ya düzelicek ya biticekti. çok ciddi kavgalar ettik gerçekten yıprandım mı hemde çok. o nekdar sinir yaptıkça ben o kadar daha fazla yaptım. hatta delisin sen demeye başladı. bende bi sen deli değilsin ayağını denk al dedim:) ama o nezaman sakinse ben ozaman en fedakar en yumşak yüzümü en hizmetkar halimi gösterdim zamanla atlatık herşeyi. şuan ağzımın içine bakıyor insanların yanında o derece.
 

canım eğer bu psikolojik bir sorunsa-depresyon, anksiyete gibi- o zaman istediğin çıngarı çıkar, sökmüyor. ben de yeri geldi dişe diş tartıştım, günlerce konuşmadım.. özürler diledi ama yine aynı. onda kronik depresyon olduğunu düşünüyoruz.ve tedavisi ilaç ve psikoterapi.
 
sanki benim yaşadıklarımı anlatmışsın vallahi bende kendimi dörtdörtlük olmasamda sanıyordumki her dediğini yapıyorum.hata tamda burda belkide
 
evlilikte pasifmisiniz acaba alttan aldıkça sapıtıyolar çünkü
anlayamadım. ne açıdan. ya aslında şunu diyeyim. eşim sadece benle böyle değil. en yakınları-nazı geçenlerle böyle. aile yapısından bahsedeyim. babası sürekli gülen, dünya başına yıkılsa umurunda olmayan, çocukları ve ailesi için korumacı olmayan, çocukları onlara ne dese tamam oğlum/kızım sen haklısın. sustum diyen pasif bir baba. anne ise büyük oğlu olan eşim vasıtası ile babasının yapamadığı otorite görevini üztlenmiş zamanında. mesela eşim için diğer kardeşlere demiş ki : abin kızar, aman abin duymasın, abine söylerim.. vs. vs. ona böyle bir rol yüklemiş. ama bu rol eşimin tüm yetiştirilişinde kullanılmış. dolayısıyla eşim sanki ailenin babası. ne derse yapılmış.bişeye kızsa susulmuş, herkes susmuş. bana göre ona bu yük ağır gelmiş. çünkü o, kendisi gibi, içinden geldiği gibi davranmamış. daha başka şeyler de var..
 
hmm ozaman farklı tabi canım.. ozaman bir an önce tedaviye ikna etmeye uğraş
 
Canim kendim yasamasam da anlayabiliyorum seni inan bazi kadinlar zannediyor ki her erkek yola getirilebilir cinsten
yola gelmeyen getirilemeyen o kadar cok erkek var ki sinirli olmasi sorun degil herkes sinirli onemli olan sinirini kontrol etmesiydi esinin onu da yapamamis insallah bundan sonrasi hayirla sonuclanir senin ve bebisin icin
 

kesinlikle yola gelmeyen gelmiyor. amin inşallah.
 
Hafta içi eşinizden ayrı ailenizde kalmak içinize nasıl siniyoduki.

okumadığınız çok belli. içime sindiğini de nerden çıkardınız. çocuğuma bakacak kimse olmaması sebebiyle geçici bir süreliğine bu yolu denedik. ayrıca eşimin annesine bize gelip bebeğime bakmasını teklif ettim kabul etmedi. eşime, bizimle beraber annemlerde geçici olarak kalmasını teklif ettim, o da istemedi.

hanımlar sanal alemde yazışıyor olsak ta sanal insanlar değiliz. tabiki de bütün bunları ben de düşündüm. ben de göçebeliği ve evimden eşimden ayrı yaşamayı tercih etmem değil mi. yani yapılan yorumlar ölçülerek tartılarak yapılırsa çok sevinirim. aksi halde konuşmuş olmak için konuşmasın kimse.
 
rica ederim ben de çok benzer durumlar yaşamış olduğum için yardımım olursa ne mutlu bana..
ben de kontrollüyümdür,mantığım her daim öndedir.evlilik öncesinde agresif bir yapısı olduğunu bilsem de tabi ki böyle değildi,evlilkte tüm duygularını ortaya çıkarıyorlar snaırım..
geçenlerde bir konu oldu,hiç unutmuyorum ilk hafta evliliğimizde,demliğin altını iyi sıyırmamışım da su damlamış yere diye,kagva çıkmıştı..ailemin evinde öğrenmemiş miyim bunları diyerek.çaydanlığın yanında bez olurmuiş oraya silinirmiş diye..hahah komediye gell..30 yaşımda evlendim ama aklım mı yokmuş saf mıymışım nedir,yoksa evlilik ayrı tecrübe mi ister bilemedim..
neyse o aklıma geldi söyledim eşime...ne bileyim evlenince erkek oldum sanmışım,ahkam kesmişm kendimce işte dedi..aptallıkmış diyor :):)
işte o canavar oldukları zamanlar sürekli olsa çekilmez zaten de diğer zamanlar iyi baba iyi eş iyi insan oldukları için isnana kolay kopamıyor sanırım..ama tedaviye bir ikna olsa,o canavar gömülecek iananın..
 
o da iyiymiş. :) ben anlatsam var ya kitap yazılır. eve bi gün hamur tahtası aldım ufak. ayağı katlananlardan. kurabiye filan yaparken lazım oluyo diye. bizimki kırk yılda bir evi süpürmeye kalktı. masanın yanında arada duran tahta onun süpürmesini engellemiş.ayağına ne diye dolaşıyomuş. kaldırdı mutfaktan hole kadar fırlattı.. cep telefonu elindeyken bi gün sudan bişeye sinirlendi.fırlattı duvara kırdı. bir de en üzüldüğüm şey hiç bir suçum olmadan o kadar çok kez paylandım ki. sürekli insanı bozma peşinde. herşeyi eleştirir, yüzü çok nadir güler. sürekli küser. bunları neden yazıyorum.çünkü bunlar depresyon belirtileri. bişeyler yolunda gitmiyor. ama bizim gençliğimiz boşu boşuna gidiyor..
 
böyle anlatınca komik geliyor insana ne saçma ne gereksiz şeyler..hep dediğim gibi kendi canına yazık böyle aptalca şeylere gerildiğin için...
size tavsiyem şudur ki,bir süre eve gelmeyeceğinizi söyleyin.ve ailelere haber verin..ben hep uzak durdum bu işlerden ama önemliymiş aslında..ayrıntı vermeye gerek yok ailelere..sinirliliği yüzünden bir süre ayrı kalmaya karar verdiğinizi söyleyin..her 2 tarafa da..ayrıtnıya gerek yok çünkü ilerde tedaviyi kabule der de barışırsanız sorun olmasın ailelerle..
yalnız kalınca anlar umarım eşiniz de..bir doktora ikan etseniz doktorun söyleyeckleri sarsacaktır onu..
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…