sorun ediyim mi sizce

Geyik yapmayalım, uyarı alınca bozuluyorsunuz sonra.
 


Eşin seni gerçekten çok seviyor olmalı yoksa gerçekten çok zor bir insansın ..
Basit şeyleri sorun haline getirmek sen de huy değil bir problem bence, destek almayı hiç düşündün mü ?
 
eliff sen araştirma görevlisin bu kadarda çok dert edinmez ki yahuu..
her konuda senin açtiği konu görüyorum.. cvp yazmiyordum..
en sonda kusura bakma dayanamadim:)
biraz kendiniz çözemez misin?
acaba eşim ne demek istedi diye düşünemez misin?
aile sirrini tutabilirmisin?
her konuda çok büyük derdin yok psikolojik derdin var sadece..
düşün biraz ne olur ..
yazmiycaktim yorumu nabim her açtiğinda hep sen çiikyosun:)
 
Yavuz Sultan Selim Han kendisine insan pisligini hediye olarak gönderen ;
Şah Ismail'e karsilik lokumlar hediye gondererek şu notu yazmıştır.
" HERKES YEDİGİNDEN İKRAM EDER".

Senin olayina dolayli bir ornek vermek istedim.

Kisacik hayati böyle seyler düşünerek yorma kendini. Sen insan ol varsin karsindaki anlamasin herkes kendinden meshul o oyle bu boyle yapti diye sende onlar gibi yaparsan kimseden farkin kalmaz.
 

Bu kadar zarif ve nacizhane çikolata düsüncesini ne kadar çikmaz noktaya getirmişsin :) Boşver alsın ne zararı olur ki.. Bu kadar basit şeyleri dert etme erkenden saçlarina beyaz düşer :)
 
yaa eşinin kuzeni içinden gelmiş yaptırır onada karışma bir zahmet hayatta herşeyi karşılık bekleyerek mi yaparsınız ?
 
Insanlara hediye goturme konusunda Yavuz Sultan selim ve Sah ismail arasinda yasanan bu olayi okumanizi tavsiye ederim.


Yavuz Sultan Selim Han döneminde,

İran hükümdarı Şah İsmail, kıymetli mücevherler ile dolu bir hediye sandığı gönderiyor, hünkâra.
Sandık açılır. İçinden çeşit,çeşit
değerli taşlar, kıymetli atlas, kadife kumaşlar çıkar.

Fakat, sandık açılır açılmaz,
etrafa pek fena
bir koku yayılır.

Önce, hiç kimse bir anlam veremez, nadide mücevherler ile dolu sandıktaki bu fena kokuya.

Sonra, mesele anlaşılır.

Sandığın dibine insan dışkısı doldurulmuş.

Yani, Şah İsmail, aklı sıra, cihan padişahına hakaret ediyor… (!)

Cihan padişahı emir verir,

"herkes düşünsün, bu edepsizliğe, Osmanlı'nın şanına yakışacak şekilde bir mukabelede bulunmalıyız.“
Ve çözümü yine kendisi bulur
Aynı şekilde değerli mücevher ve kumaşlarla süslü bir sandık hazırlatılır. Sandığın içine, o zamanın en nefis gül kokulu lokumlarından hazırlanmış bir kutu yerleştirilir.

Kutunun altına da, bir satırlık yazıdan ibaret pusula (not) iliştirilir..

Hediye sandığı, itina ile süslendikten sonra,
Şah İsmail'e gönderilir.Sandık, Şah'ın huzurunda açılır.
Sandık açılır açılmaz, etrafa mis gibi gül kokusu yayılır. Mücevher vs. gibi hediyeler takdim edildikten sonra, Osmanlı Elçisi –Şah’ın tedirgin olmaması için, önce kendisi tatmak kaydıyla- büyük bir saygı ve nezaketle,Şah İsmail'e lokumdan ikram eder.

Bilâhare, görevliler,huzurda bulunanlara teker,teker
ikram etmeye başlarlar, lokumdan. Şah, bütün bu olup bitenlere bir anlam veremez.

Osmanlı Elçisi,
Şah'ın şaşkınlığını gidermek için,
lokum kutusunun altına iliştirilmiş mütevazı pusulayı uzatır.

Pusulayı okuyan Şah'ın yüzünde,
bu sefer, şaşkınlığın yerini büyük bir utanç ifâdesi alır;

İSMAİL HERKES YEDİĞİNDEN İKRAM EDER!!....
 
götürmüş oldugun hediye senin görgünü ortaya koyar .sana getirilen hediyede o kişinin.karar senin
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…