- 16 Temmuz 2023
- 6.224
- 17.019
- 178
3 çocukla (12-4-2 yaş) 12 saatlik yolculuk planlıyoruz.. çok mu güç bir hedef
Bizde iki çocuk var ama bebekliklerinden beri uzun yol yaptık, yapıyoruz. Oğlum 40 günlükken İstanbul'dan Erzurum'a gitmiştik, kızım da 3 yaşındaydı3 çocukla (12-4-2 yaş) 12 saatlik yolculuk planlıyoruz.. çok mu güç bir hedef
İki küçüğe kesinlikle otokoltugu kullanın. Sınırları belli olunca kavga olmuyor.Eşimle ben.. bir kısmını yolda uyuyarak geçirirler diye umut ediyoruz. Hatta yolda bir gece öğretmenevinde konaklarız diye düşündük. Ay birbirlerine girmesinler de çocuk şarkısına razıyım
Ama aklıma hemen şu geliyor sonra, ya ehliyet alamamış bir kadın, ya da mecbur kalıp arabasını satmış olan birine denk gelse ve onun o gün morali bu yüzden bozulsa diye düşünüp vaz geçiyorum. Yoksa deli gibi anlatasim paylasasim varçok eğlendik, yorulduk, öğrendik, o kadar uzun yol gitmek hem harikaydı hem yorucu ama aynı zamanda da yapabilirim be dedirten müthiş birseydi. Ama ben bir kere birinin tatile gitmesine aşırı yoruldugum bir gün çok icerlemis kendime üzülmüştüm. O gitti diye değil de ben gidemedim bir yere diye... O duygu geliyor aklima, paylaşmıyorum. Sonra turla gezen arkadasin muhabbeti uzun uzun konuşuluyor reel hayatta, ama ben gittim geldim oluyor olsun tabi de ne bileyim ya. Terazi Burcu dengesizligindeyim.
Şu yaşıma kadar pek çok yere gittim bir tane foto paylaşmadım,oturup beni dert ettiklerini düşünmüyorum,kimseye de bir şey kanıtlamak zorunda değilim.Yediği yemekten, yattığı şezlonga kadar paylaşanlar bana daha itici geliyor " görün beni,bakın buradayım" der gibi.....Merhabalar
Aslına bakarsaniz sosyal medyada sadece fotoğraf paylasmak değil de, herkesin hayatını kendince paylaşma meselesi diyebilirim sorunum için.
Malum yaz ayları, herkes bir yerlere bir şekilde geziyor. Ve herseylerini paylaşıyorlar. Çok fazla instagrama girmesem de WhatsApp hikayelerde görüyorum ya da arada arkadaşlarla buluştuğumuzda su şuraya gitmiş, şunla şöyle yapmışlar, onu giymişler bunu yemişler vs vs konuşmalar dönüyor. Ortak nokta tabiki sosyal medya oluyor.
Mesele şöyle. Eskiden ara ara fotoğraf attığım olurdu (6-7 yıl öncesinde) sonra eşim her fotoğrafta "şu an senin bu yaptığına/yediğine/giydiğine/gördüğüne tam da şu an da ihtiyacı olan biri olabilir, birinin üzülmesine sebep olmak ister misin gerçekten " diye diye vicdan yaptırdı. Yıllardır da pek birşey paylaşmam 2-3 kere belki özel bir an paylasmisimdir. Esimin de Avrupa'da gezmedigi ülke kalmadı yıllardır. Amerikaya da gidip gelirdi. Ama tek bir kare sosyal medyada fotoğrafı yoktur.
Hak veriyorum aslında, lohusayken çok bunaldigim zamanlarda gezen insanlar gormek beni uzmustu. Ya da cocuklarina mükemmel annelik yapan kadinlar beni kötü hissettirdi. Çok kariyer sahibi, başarılı görünen ve bunu surekli paylaşan kimler yetersiz hissetmeme sebep oldu. Üstüne birde sürekli mutlu pozlar verenler var. ama gerçek hayatta depresyon yasadiklarini biliyorum. eşiyle büyük sıkıntıları olduğunu bildiğim aldatılan arkadaşım babalar gününü kutlamayı en çok sen hak ediyorsun aşkım diye mesajlar atıyor vs.vs.. bunları gördükçe ne saçma ortam diyorum.
Ama şimdi şimdi şunu da fark ediyorum ki sosyal hayatta olmayınca normal hayatta da yok gibi görünüyorsun. Ben de gezmisimdir ama paylasmamisim, normal hayatta muhabbeti de olmuyor haliyle. Gezip de paylasanlara ooo neler yaptın nerelere gittin anlat bakalım deniyor.
Garip hissediyorum. Sosyal medyayla var olmak diye birşey var sanki artık. Orada yoksak normal hayatta da yok gibi mi oluyoruz?
Hatalı mi davranıyorum sizce paylaşmayarak. Ayrıca neden insanlara bak burayı da gezdim diyeyim ki. Bak bu da çocuklarım, bak bunu giymiştim, bak çocuğa bunu giydirdim, bak kocamla çok mutluyuz, çok geziyorum, çok eğleniyorum deyince daha mi var olacağım. Ya da paylaşmanın bir oranı mi olmalı? Bunu neye göre belirleyebiliriz. Ne kadar paylaşmali? Ya da paylasmayinca hayatın dışında kalmışlık hissiyle nasıl başa çıkmalı...
Anlatabildim mi derdimi bilemiyorum. Umarım yardımcı olan birileri çıkar. En azından farklı fikirler duymak iyi olacaktır.
Teşekkürler
Benim kızkardeşim, tam olarak anlattığınız gibidir her yaptığını paylaşır içtiği çaydan gittiği sokağın girişinden çıkışına kadarMerhabalar
Aslına bakarsaniz sosyal medyada sadece fotoğraf paylasmak değil de, herkesin hayatını kendince paylaşma meselesi diyebilirim sorunum için.
Malum yaz ayları, herkes bir yerlere bir şekilde geziyor. Ve herseylerini paylaşıyorlar. Çok fazla instagrama girmesem de WhatsApp hikayelerde görüyorum ya da arada arkadaşlarla buluştuğumuzda su şuraya gitmiş, şunla şöyle yapmışlar, onu giymişler bunu yemişler vs vs konuşmalar dönüyor. Ortak nokta tabiki sosyal medya oluyor.
Mesele şöyle. Eskiden ara ara fotoğraf attığım olurdu (6-7 yıl öncesinde) sonra eşim her fotoğrafta "şu an senin bu yaptığına/yediğine/giydiğine/gördüğüne tam da şu an da ihtiyacı olan biri olabilir, birinin üzülmesine sebep olmak ister misin gerçekten " diye diye vicdan yaptırdı. Yıllardır da pek birşey paylaşmam 2-3 kere belki özel bir an paylasmisimdir. Esimin de Avrupa'da gezmedigi ülke kalmadı yıllardır. Amerikaya da gidip gelirdi. Ama tek bir kare sosyal medyada fotoğrafı yoktur.
Hak veriyorum aslında, lohusayken çok bunaldigim zamanlarda gezen insanlar gormek beni uzmustu. Ya da cocuklarina mükemmel annelik yapan kadinlar beni kötü hissettirdi. Çok kariyer sahibi, başarılı görünen ve bunu surekli paylaşan kimler yetersiz hissetmeme sebep oldu. Üstüne birde sürekli mutlu pozlar verenler var. ama gerçek hayatta depresyon yasadiklarini biliyorum. eşiyle büyük sıkıntıları olduğunu bildiğim aldatılan arkadaşım babalar gününü kutlamayı en çok sen hak ediyorsun aşkım diye mesajlar atıyor vs.vs.. bunları gördükçe ne saçma ortam diyorum.
Ama şimdi şimdi şunu da fark ediyorum ki sosyal hayatta olmayınca normal hayatta da yok gibi görünüyorsun. Ben de gezmisimdir ama paylasmamisim, normal hayatta muhabbeti de olmuyor haliyle. Gezip de paylasanlara ooo neler yaptın nerelere gittin anlat bakalım deniyor.
Garip hissediyorum. Sosyal medyayla var olmak diye birşey var sanki artık. Orada yoksak normal hayatta da yok gibi mi oluyoruz?
Hatalı mi davranıyorum sizce paylaşmayarak. Ayrıca neden insanlara bak burayı da gezdim diyeyim ki. Bak bu da çocuklarım, bak bunu giymiştim, bak çocuğa bunu giydirdim, bak kocamla çok mutluyuz, çok geziyorum, çok eğleniyorum deyince daha mi var olacağım. Ya da paylaşmanın bir oranı mi olmalı? Bunu neye göre belirleyebiliriz. Ne kadar paylaşmali? Ya da paylasmayinca hayatın dışında kalmışlık hissiyle nasıl başa çıkmalı...
Anlatabildim mi derdimi bilemiyorum. Umarım yardımcı olan birileri çıkar. En azından farklı fikirler duymak iyi olacaktır.
Teşekkürler
Ben çok iyi anladım ve son gunlerde o kadar aynı şeyleri düşünüyorum ki. Sanki yazıyı benim düşüncelerimi bilen biri yazmış gibi okudum.Merhabalar
Aslına bakarsaniz sosyal medyada sadece fotoğraf paylasmak değil de, herkesin hayatını kendince paylaşma meselesi diyebilirim sorunum için.
Malum yaz ayları, herkes bir yerlere bir şekilde geziyor. Ve herseylerini paylaşıyorlar. Çok fazla instagrama girmesem de WhatsApp hikayelerde görüyorum ya da arada arkadaşlarla buluştuğumuzda su şuraya gitmiş, şunla şöyle yapmışlar, onu giymişler bunu yemişler vs vs konuşmalar dönüyor. Ortak nokta tabiki sosyal medya oluyor.
Mesele şöyle. Eskiden ara ara fotoğraf attığım olurdu (6-7 yıl öncesinde) sonra eşim her fotoğrafta "şu an senin bu yaptığına/yediğine/giydiğine/gördüğüne tam da şu an da ihtiyacı olan biri olabilir, birinin üzülmesine sebep olmak ister misin gerçekten " diye diye vicdan yaptırdı. Yıllardır da pek birşey paylaşmam 2-3 kere belki özel bir an paylasmisimdir. Esimin de Avrupa'da gezmedigi ülke kalmadı yıllardır. Amerikaya da gidip gelirdi. Ama tek bir kare sosyal medyada fotoğrafı yoktur.
Hak veriyorum aslında, lohusayken çok bunaldigim zamanlarda gezen insanlar gormek beni uzmustu. Ya da cocuklarina mükemmel annelik yapan kadinlar beni kötü hissettirdi. Çok kariyer sahibi, başarılı görünen ve bunu surekli paylaşan kimler yetersiz hissetmeme sebep oldu. Üstüne birde sürekli mutlu pozlar verenler var. ama gerçek hayatta depresyon yasadiklarini biliyorum. eşiyle büyük sıkıntıları olduğunu bildiğim aldatılan arkadaşım babalar gününü kutlamayı en çok sen hak ediyorsun aşkım diye mesajlar atıyor vs.vs.. bunları gördükçe ne saçma ortam diyorum.
Ama şimdi şimdi şunu da fark ediyorum ki sosyal hayatta olmayınca normal hayatta da yok gibi görünüyorsun. Ben de gezmisimdir ama paylasmamisim, normal hayatta muhabbeti de olmuyor haliyle. Gezip de paylasanlara ooo neler yaptın nerelere gittin anlat bakalım deniyor.
Garip hissediyorum. Sosyal medyayla var olmak diye birşey var sanki artık. Orada yoksak normal hayatta da yok gibi mi oluyoruz?
Hatalı mi davranıyorum sizce paylaşmayarak. Ayrıca neden insanlara bak burayı da gezdim diyeyim ki. Bak bu da çocuklarım, bak bunu giymiştim, bak çocuğa bunu giydirdim, bak kocamla çok mutluyuz, çok geziyorum, çok eğleniyorum deyince daha mi var olacağım. Ya da paylaşmanın bir oranı mi olmalı? Bunu neye göre belirleyebiliriz. Ne kadar paylaşmali? Ya da paylasmayinca hayatın dışında kalmışlık hissiyle nasıl başa çıkmalı...
Anlatabildim mi derdimi bilemiyorum. Umarım yardımcı olan birileri çıkar. En azından farklı fikirler duymak iyi olacaktır.
Teşekkürler
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?