- Konu Sahibi Illuminae11
-
- #21
Dalga geçiyor bildiğin canımı sıkılıyor artık neyse,9 senedir evlenmeyi düşünmemiş her fırsatta yatağa atmaya çalışmış hayatına bakmış evlenmiş ama sizi unutamamış,bu Senaryodaki tek şey canı sıkılıyor dalga geçiyor,sizden yana bir sıkıntı göremedim ben,ilişkiye insan gibi devam etse edecekmişsiniz,evlenmek istese o yola girilecekmiş,istemeyen zaten o doğal olarakta bu hareketler duygusal yaklaşımlar değil tamamen oynuyor,işinizi yarıda birakma şansınız varsa bırakıp gidin.Herkese merhaba, günlerdir kimseye anlatamadığım derdim ile kendi kendimi yerken tesadüfen rastladığım bu sitede birilerinden akıl almaya çok ihtiyacım var. 30 yaşındayım ve inşaat mühendisiyim. Tüm olaylar 21 yaşında stajyer olarak işe başladığım bir şirkette onunla tanışmam ile başladı. Kendisi benden 9 yaş büyük ve çalıştığım şantiyede yüksek inşaat mühendisi olarak görev yapıyordu. Herkesin çok kibar, çalışkan ve düzgün biri olarak anlattığı biriydi ki gerçekten de öyleydi. Bir süre sonra bana olan ilgisini fark ettim ve benim de ona olan ilgim nedeni ile görüşmeye başladık. Ve her şey mükemmeldi. Her konuda çok iyi anlaşıyorduk ve gerçekten harika bir insandı. Ancak bir süre sonra büyük bir anlaşmazlık ile karşılaştık. Ben muhafazakar bir ailenin kızıyım o ise tamamıyla benden zıt yönde yetiştirilmiş biriydi. Cinsel olarak ikimizde birbirimize karşı büyük bir istek besliyorduk ancak ben evlenmeden böyle bir yaklaşımda bulunmayacağımı açık ve net bir şekilde ona belirttiğimde buna ciddi manada şok oldu. Çünkü çevresinde gerçekten böyle düşünen ve böyle bir yaşam süren biri yoktu. Yine de sorun olmayacağını görüşmeye devam etmek istediğini söyledi ancak bu yönde hamleler yapmaktan geri durmadı ve ben de bir süre sonra bu durumdan rahatsız olduğumdan stajımın da sona ermesi ile birlikte görüşmeyi tamamen bitirdim. İlişkimizi bitirmemizin ardından aradan geçen tüm süre içerisinde yılda en az 4-5 kere farklı farklı hesaplardan bana yazmaya (sürekli engellediğim için) hala benimle olmak istediğini söylemeye devam etti. Ama her şans verdiğimde konu dönüp dolaşıp aynı noktaya geldiği için bunu atlatamadık. Beni çok istediğini ve sevdiğini söylemesine rağmen benimle evlenmek gibi bir niyeti de yoktu. Benimde aynı şekilde çünkü ikimizde ailelerimizin bu evliliğe karşı çıkacağını ve yaşam farklılıklarımız nedeniyle bu evliliğin bizi mutsuz edeceğini biliyorduk. Aradan geçen yıllarda görüştüğüm birkaç kişi de oldu ancak kimseye ona hissettiğim gibi bir çekim hissedemedim ve görüşmeyi kabul etmesem bile zaman zaman onu düşünmeye devam ettim. Artık bu bir rutin gibi olmuştu. Yılın belirli zamanlarında o beni yeni açtığı bir hesaptan ekler birbirimize hayatımızın nasıl gittiğini anlatır ve ardından ben onu engelleyerek hayatıma devam ederdim. Ta ki bir gün aniden onu rüyamda benden yardım isterken görene kadar. Hatay depreminin üzerinden çok geçmemişti ve en son görüşmemizde farklı bir şehirdeki şantiyede göreve başlayacağın söylediğinden dayanamadım ve ilk kez tüm bu süreç içerisinde ilk adımı ben atarak ona nasıl olduğunu soran bir mesaj attım. Aldığım ilk yanıt "Ben evlendim." cümlesiydi. Tahminimden çok daha fazla yaraladı bu cümle beni ancak hiç bozuntuya vermeden ona hayatında mutluluklar dileyerek veda ettim. Ve o günden sonra geçen tüm bu zamanda bana ulaşma çabalarının ve mesajlarının hepsini çok sert bir dille reddettim. Ta ki işler tamamıyla karışana kadar...
Çalıştığım şirket farklı bir şehirdeki proje üzerinde çıkan birkaç sorunu halledebilmem için benden bir süreliğine o şehire gitmemi rica etti. Bana da değişiklik olacağı için bu görevi kabul ederken oldukça heyecanlıydım. Ancak işlerin bu duruma geleceğini bilseydim asla bu görevi kabul etmezdim. Çünkü heyecanla gittiğim şantiyede karşılaştığım şef eski sevgilimden başkası değildi. Yaşadığım şoku atlatmam uzun sürdü ve onun benimle konuşmaya çalışma çabaları da bana hiç yardımcı olmadı. Onunla yalnız kalmamak adına resmen saklambaç oynayarak geçirdim günlerimi. Yakaladığı ilk fırsatta ise 9 yıldır beni asla unutamadığını söylemekten utanmadı. Evli olduğunu defalarca hatırlatmama rağmen bunun mantık evliliği olduğunu bana hissettiği duyguları asla kimseye hissedemediğini söyleyip durdu. Değiştirdiğim ve asla vermediğim telefon numaramı iş gerekçesi ile çalışma arkadaşlarımdan alıp yüzlerce mesaj attı. Hala da atmaya devam ediyor. Kimse bir şey fark etmesin diye diken üstünde durmaktan yoruldum. En son otoparkta arabama binecekken bir anda nerden çıktığını anlayamadım ve bana sarıldı. Normalde biri bana bunu söylese tokat at,bağır çağır, tekmele, kaç birçok şey sıralayabilirdim ama o an o şokla vücudumu hareket bile ettiremedim. Ve tüm akşam yaşadığım anlar aklıma gelince istifra edip durdum. O günden beri de tek bir lokma dahi boğazımdan geçmedi. Bu hayatta en iğrendiğim şey aldatmak veya aldatılmakken karısıyla aynı evin içinde utanmadan bana görüşmek istediğine dair mesajlar yazıyor olması midemi bulandırıyor. Sarılma olayından sonra şantiyede tekrar görüşmeye çalıştığında onu yöneticilere ve karısına söylemekle tehdit ettim. Ancak bir saniye bile korkmadı. Bavulumu toplar seninle birlikte geri dönerim dedi. Ne yapacağımı bu durumdan nasıl kurtulacağımı bilmiyorum. Gerçekten dayanabilecek gücü nasıl bulacağımı da bilmiyorum. Bir kadın olarak nedensizce kendimi eşine karşı suçlu hissediyorum. Görevim nedeniyle en az 2 ay daha burada kalmam gerekiyor ama 2 saat bile daha fazla kalmak istemiyorum.
Dengesize bak ya. Elbet korktuğu çekindiği bir şey vardır. Patrona şikayet et.Herkese merhaba, günlerdir kimseye anlatamadığım derdim ile kendi kendimi yerken tesadüfen rastladığım bu sitede birilerinden akıl almaya çok ihtiyacım var. 30 yaşındayım ve inşaat mühendisiyim. Tüm olaylar 21 yaşında stajyer olarak işe başladığım bir şirkette onunla tanışmam ile başladı. Kendisi benden 9 yaş büyük ve çalıştığım şantiyede yüksek inşaat mühendisi olarak görev yapıyordu. Herkesin çok kibar, çalışkan ve düzgün biri olarak anlattığı biriydi ki gerçekten de öyleydi. Bir süre sonra bana olan ilgisini fark ettim ve benim de ona olan ilgim nedeni ile görüşmeye başladık. Ve her şey mükemmeldi. Her konuda çok iyi anlaşıyorduk ve gerçekten harika bir insandı. Ancak bir süre sonra büyük bir anlaşmazlık ile karşılaştık. Ben muhafazakar bir ailenin kızıyım o ise tamamıyla benden zıt yönde yetiştirilmiş biriydi. Cinsel olarak ikimizde birbirimize karşı büyük bir istek besliyorduk ancak ben evlenmeden böyle bir yaklaşımda bulunmayacağımı açık ve net bir şekilde ona belirttiğimde buna ciddi manada şok oldu. Çünkü çevresinde gerçekten böyle düşünen ve böyle bir yaşam süren biri yoktu. Yine de sorun olmayacağını görüşmeye devam etmek istediğini söyledi ancak bu yönde hamleler yapmaktan geri durmadı ve ben de bir süre sonra bu durumdan rahatsız olduğumdan stajımın da sona ermesi ile birlikte görüşmeyi tamamen bitirdim. İlişkimizi bitirmemizin ardından aradan geçen tüm süre içerisinde yılda en az 4-5 kere farklı farklı hesaplardan bana yazmaya (sürekli engellediğim için) hala benimle olmak istediğini söylemeye devam etti. Ama her şans verdiğimde konu dönüp dolaşıp aynı noktaya geldiği için bunu atlatamadık. Beni çok istediğini ve sevdiğini söylemesine rağmen benimle evlenmek gibi bir niyeti de yoktu. Benimde aynı şekilde çünkü ikimizde ailelerimizin bu evliliğe karşı çıkacağını ve yaşam farklılıklarımız nedeniyle bu evliliğin bizi mutsuz edeceğini biliyorduk. Aradan geçen yıllarda görüştüğüm birkaç kişi de oldu ancak kimseye ona hissettiğim gibi bir çekim hissedemedim ve görüşmeyi kabul etmesem bile zaman zaman onu düşünmeye devam ettim. Artık bu bir rutin gibi olmuştu. Yılın belirli zamanlarında o beni yeni açtığı bir hesaptan ekler birbirimize hayatımızın nasıl gittiğini anlatır ve ardından ben onu engelleyerek hayatıma devam ederdim. Ta ki bir gün aniden onu rüyamda benden yardım isterken görene kadar. Hatay depreminin üzerinden çok geçmemişti ve en son görüşmemizde farklı bir şehirdeki şantiyede göreve başlayacağın söylediğinden dayanamadım ve ilk kez tüm bu süreç içerisinde ilk adımı ben atarak ona nasıl olduğunu soran bir mesaj attım. Aldığım ilk yanıt "Ben evlendim." cümlesiydi. Tahminimden çok daha fazla yaraladı bu cümle beni ancak hiç bozuntuya vermeden ona hayatında mutluluklar dileyerek veda ettim. Ve o günden sonra geçen tüm bu zamanda bana ulaşma çabalarının ve mesajlarının hepsini çok sert bir dille reddettim. Ta ki işler tamamıyla karışana kadar...
Çalıştığım şirket farklı bir şehirdeki proje üzerinde çıkan birkaç sorunu halledebilmem için benden bir süreliğine o şehire gitmemi rica etti. Bana da değişiklik olacağı için bu görevi kabul ederken oldukça heyecanlıydım. Ancak işlerin bu duruma geleceğini bilseydim asla bu görevi kabul etmezdim. Çünkü heyecanla gittiğim şantiyede karşılaştığım şef eski sevgilimden başkası değildi. Yaşadığım şoku atlatmam uzun sürdü ve onun benimle konuşmaya çalışma çabaları da bana hiç yardımcı olmadı. Onunla yalnız kalmamak adına resmen saklambaç oynayarak geçirdim günlerimi. Yakaladığı ilk fırsatta ise 9 yıldır beni asla unutamadığını söylemekten utanmadı. Evli olduğunu defalarca hatırlatmama rağmen bunun mantık evliliği olduğunu bana hissettiği duyguları asla kimseye hissedemediğini söyleyip durdu. Değiştirdiğim ve asla vermediğim telefon numaramı iş gerekçesi ile çalışma arkadaşlarımdan alıp yüzlerce mesaj attı. Hala da atmaya devam ediyor. Kimse bir şey fark etmesin diye diken üstünde durmaktan yoruldum. En son otoparkta arabama binecekken bir anda nerden çıktığını anlayamadım ve bana sarıldı. Normalde biri bana bunu söylese tokat at,bağır çağır, tekmele, kaç birçok şey sıralayabilirdim ama o an o şokla vücudumu hareket bile ettiremedim. Ve tüm akşam yaşadığım anlar aklıma gelince istifra edip durdum. O günden beri de tek bir lokma dahi boğazımdan geçmedi. Bu hayatta en iğrendiğim şey aldatmak veya aldatılmakken karısıyla aynı evin içinde utanmadan bana görüşmek istediğine dair mesajlar yazıyor olması midemi bulandırıyor. Sarılma olayından sonra şantiyede tekrar görüşmeye çalıştığında onu yöneticilere ve karısına söylemekle tehdit ettim. Ancak bir saniye bile korkmadı. Bavulumu toplar seninle birlikte geri dönerim dedi. Ne yapacağımı bu durumdan nasıl kurtulacağımı bilmiyorum. Gerçekten dayanabilecek gücü nasıl bulacağımı da bilmiyorum. Bir kadın olarak nedensizce kendimi eşine karşı suçlu hissediyorum. Görevim nedeniyle en az 2 ay daha burada kalmam gerekiyor ama 2 saat bile daha fazla kalmak istemiyorum.
Narsist herif ya. Ben şahsen ona bir duygu beslediğinizi düşünmüyorum sizi manipüle etmiş ve siz de çekilmişsiniz diye düşünüyorum. Ben de böyle takıntılı bir insandan kurtuldum ama Allahtan kimlik bilgilerimi hiçbir şeyimi bilmiyordu. Sürekli bir sen sevmiyorum diyorsun ama şundan dolayı diyorsun…larla baş etmeye çalıştım. Yani asla anlamak bilmez ve gitmek bilmez biri. Tek yolu oradan bir şekilde uzaklaşmak, numaranızı değiştirmek ve sosyal medya hesaplarınızı kapatıp yenilerini açmak ve sizi bulmasının önünü bir şekilde kapatmak. Ama tavrınızın net olması lazım, bu şekilde her yazdığında biraz yazışalım sonra engellerim diyerek bu adamdan kurtulamazsınızHerkese merhaba, günlerdir kimseye anlatamadığım derdim ile kendi kendimi yerken tesadüfen rastladığım bu sitede birilerinden akıl almaya çok ihtiyacım var. 30 yaşındayım ve inşaat mühendisiyim. Tüm olaylar 21 yaşında stajyer olarak işe başladığım bir şirkette onunla tanışmam ile başladı. Kendisi benden 9 yaş büyük ve çalıştığım şantiyede yüksek inşaat mühendisi olarak görev yapıyordu. Herkesin çok kibar, çalışkan ve düzgün biri olarak anlattığı biriydi ki gerçekten de öyleydi. Bir süre sonra bana olan ilgisini fark ettim ve benim de ona olan ilgim nedeni ile görüşmeye başladık. Ve her şey mükemmeldi. Her konuda çok iyi anlaşıyorduk ve gerçekten harika bir insandı. Ancak bir süre sonra büyük bir anlaşmazlık ile karşılaştık. Ben muhafazakar bir ailenin kızıyım o ise tamamıyla benden zıt yönde yetiştirilmiş biriydi. Cinsel olarak ikimizde birbirimize karşı büyük bir istek besliyorduk ancak ben evlenmeden böyle bir yaklaşımda bulunmayacağımı açık ve net bir şekilde ona belirttiğimde buna ciddi manada şok oldu. Çünkü çevresinde gerçekten böyle düşünen ve böyle bir yaşam süren biri yoktu. Yine de sorun olmayacağını görüşmeye devam etmek istediğini söyledi ancak bu yönde hamleler yapmaktan geri durmadı ve ben de bir süre sonra bu durumdan rahatsız olduğumdan stajımın da sona ermesi ile birlikte görüşmeyi tamamen bitirdim. İlişkimizi bitirmemizin ardından aradan geçen tüm süre içerisinde yılda en az 4-5 kere farklı farklı hesaplardan bana yazmaya (sürekli engellediğim için) hala benimle olmak istediğini söylemeye devam etti. Ama her şans verdiğimde konu dönüp dolaşıp aynı noktaya geldiği için bunu atlatamadık. Beni çok istediğini ve sevdiğini söylemesine rağmen benimle evlenmek gibi bir niyeti de yoktu. Benimde aynı şekilde çünkü ikimizde ailelerimizin bu evliliğe karşı çıkacağını ve yaşam farklılıklarımız nedeniyle bu evliliğin bizi mutsuz edeceğini biliyorduk. Aradan geçen yıllarda görüştüğüm birkaç kişi de oldu ancak kimseye ona hissettiğim gibi bir çekim hissedemedim ve görüşmeyi kabul etmesem bile zaman zaman onu düşünmeye devam ettim. Artık bu bir rutin gibi olmuştu. Yılın belirli zamanlarında o beni yeni açtığı bir hesaptan ekler birbirimize hayatımızın nasıl gittiğini anlatır ve ardından ben onu engelleyerek hayatıma devam ederdim. Ta ki bir gün aniden onu rüyamda benden yardım isterken görene kadar. Hatay depreminin üzerinden çok geçmemişti ve en son görüşmemizde farklı bir şehirdeki şantiyede göreve başlayacağın söylediğinden dayanamadım ve ilk kez tüm bu süreç içerisinde ilk adımı ben atarak ona nasıl olduğunu soran bir mesaj attım. Aldığım ilk yanıt "Ben evlendim." cümlesiydi. Tahminimden çok daha fazla yaraladı bu cümle beni ancak hiç bozuntuya vermeden ona hayatında mutluluklar dileyerek veda ettim. Ve o günden sonra geçen tüm bu zamanda bana ulaşma çabalarının ve mesajlarının hepsini çok sert bir dille reddettim. Ta ki işler tamamıyla karışana kadar...
Çalıştığım şirket farklı bir şehirdeki proje üzerinde çıkan birkaç sorunu halledebilmem için benden bir süreliğine o şehire gitmemi rica etti. Bana da değişiklik olacağı için bu görevi kabul ederken oldukça heyecanlıydım. Ancak işlerin bu duruma geleceğini bilseydim asla bu görevi kabul etmezdim. Çünkü heyecanla gittiğim şantiyede karşılaştığım şef eski sevgilimden başkası değildi. Yaşadığım şoku atlatmam uzun sürdü ve onun benimle konuşmaya çalışma çabaları da bana hiç yardımcı olmadı. Onunla yalnız kalmamak adına resmen saklambaç oynayarak geçirdim günlerimi. Yakaladığı ilk fırsatta ise 9 yıldır beni asla unutamadığını söylemekten utanmadı. Evli olduğunu defalarca hatırlatmama rağmen bunun mantık evliliği olduğunu bana hissettiği duyguları asla kimseye hissedemediğini söyleyip durdu. Değiştirdiğim ve asla vermediğim telefon numaramı iş gerekçesi ile çalışma arkadaşlarımdan alıp yüzlerce mesaj attı. Hala da atmaya devam ediyor. Kimse bir şey fark etmesin diye diken üstünde durmaktan yoruldum. En son otoparkta arabama binecekken bir anda nerden çıktığını anlayamadım ve bana sarıldı. Normalde biri bana bunu söylese tokat at,bağır çağır, tekmele, kaç birçok şey sıralayabilirdim ama o an o şokla vücudumu hareket bile ettiremedim. Ve tüm akşam yaşadığım anlar aklıma gelince istifra edip durdum. O günden beri de tek bir lokma dahi boğazımdan geçmedi. Bu hayatta en iğrendiğim şey aldatmak veya aldatılmakken karısıyla aynı evin içinde utanmadan bana görüşmek istediğine dair mesajlar yazıyor olması midemi bulandırıyor. Sarılma olayından sonra şantiyede tekrar görüşmeye çalıştığında onu yöneticilere ve karısına söylemekle tehdit ettim. Ancak bir saniye bile korkmadı. Bavulumu toplar seninle birlikte geri dönerim dedi. Ne yapacağımı bu durumdan nasıl kurtulacağımı bilmiyorum. Gerçekten dayanabilecek gücü nasıl bulacağımı da bilmiyorum. Bir kadın olarak nedensizce kendimi eşine karşı suçlu hissediyorum. Görevim nedeniyle en az 2 ay daha burada kalmam gerekiyor ama 2 saat bile daha fazla kalmak istemiyorum.
Direkt isyerinize durumunuzu anlatin. Kabul ettiginiz goreve baska biri devam edebilir sonucta o lokasyonu gecici olarak kabul ettiniz. Adamla da ailesiyle de karisiyla da muhatap olmayin bence zira size inanacaklarini sanmiyorumHerkese merhaba, günlerdir kimseye anlatamadığım derdim ile kendi kendimi yerken tesadüfen rastladığım bu sitede birilerinden akıl almaya çok ihtiyacım var. 30 yaşındayım ve inşaat mühendisiyim. Tüm olaylar 21 yaşında stajyer olarak işe başladığım bir şirkette onunla tanışmam ile başladı. Kendisi benden 9 yaş büyük ve çalıştığım şantiyede yüksek inşaat mühendisi olarak görev yapıyordu. Herkesin çok kibar, çalışkan ve düzgün biri olarak anlattığı biriydi ki gerçekten de öyleydi. Bir süre sonra bana olan ilgisini fark ettim ve benim de ona olan ilgim nedeni ile görüşmeye başladık. Ve her şey mükemmeldi. Her konuda çok iyi anlaşıyorduk ve gerçekten harika bir insandı. Ancak bir süre sonra büyük bir anlaşmazlık ile karşılaştık. Ben muhafazakar bir ailenin kızıyım o ise tamamıyla benden zıt yönde yetiştirilmiş biriydi. Cinsel olarak ikimizde birbirimize karşı büyük bir istek besliyorduk ancak ben evlenmeden böyle bir yaklaşımda bulunmayacağımı açık ve net bir şekilde ona belirttiğimde buna ciddi manada şok oldu. Çünkü çevresinde gerçekten böyle düşünen ve böyle bir yaşam süren biri yoktu. Yine de sorun olmayacağını görüşmeye devam etmek istediğini söyledi ancak bu yönde hamleler yapmaktan geri durmadı ve ben de bir süre sonra bu durumdan rahatsız olduğumdan stajımın da sona ermesi ile birlikte görüşmeyi tamamen bitirdim. İlişkimizi bitirmemizin ardından aradan geçen tüm süre içerisinde yılda en az 4-5 kere farklı farklı hesaplardan bana yazmaya (sürekli engellediğim için) hala benimle olmak istediğini söylemeye devam etti. Ama her şans verdiğimde konu dönüp dolaşıp aynı noktaya geldiği için bunu atlatamadık. Beni çok istediğini ve sevdiğini söylemesine rağmen benimle evlenmek gibi bir niyeti de yoktu. Benimde aynı şekilde çünkü ikimizde ailelerimizin bu evliliğe karşı çıkacağını ve yaşam farklılıklarımız nedeniyle bu evliliğin bizi mutsuz edeceğini biliyorduk. Aradan geçen yıllarda görüştüğüm birkaç kişi de oldu ancak kimseye ona hissettiğim gibi bir çekim hissedemedim ve görüşmeyi kabul etmesem bile zaman zaman onu düşünmeye devam ettim. Artık bu bir rutin gibi olmuştu. Yılın belirli zamanlarında o beni yeni açtığı bir hesaptan ekler birbirimize hayatımızın nasıl gittiğini anlatır ve ardından ben onu engelleyerek hayatıma devam ederdim. Ta ki bir gün aniden onu rüyamda benden yardım isterken görene kadar. Hatay depreminin üzerinden çok geçmemişti ve en son görüşmemizde farklı bir şehirdeki şantiyede göreve başlayacağın söylediğinden dayanamadım ve ilk kez tüm bu süreç içerisinde ilk adımı ben atarak ona nasıl olduğunu soran bir mesaj attım. Aldığım ilk yanıt "Ben evlendim." cümlesiydi. Tahminimden çok daha fazla yaraladı bu cümle beni ancak hiç bozuntuya vermeden ona hayatında mutluluklar dileyerek veda ettim. Ve o günden sonra geçen tüm bu zamanda bana ulaşma çabalarının ve mesajlarının hepsini çok sert bir dille reddettim. Ta ki işler tamamıyla karışana kadar...
Çalıştığım şirket farklı bir şehirdeki proje üzerinde çıkan birkaç sorunu halledebilmem için benden bir süreliğine o şehire gitmemi rica etti. Bana da değişiklik olacağı için bu görevi kabul ederken oldukça heyecanlıydım. Ancak işlerin bu duruma geleceğini bilseydim asla bu görevi kabul etmezdim. Çünkü heyecanla gittiğim şantiyede karşılaştığım şef eski sevgilimden başkası değildi. Yaşadığım şoku atlatmam uzun sürdü ve onun benimle konuşmaya çalışma çabaları da bana hiç yardımcı olmadı. Onunla yalnız kalmamak adına resmen saklambaç oynayarak geçirdim günlerimi. Yakaladığı ilk fırsatta ise 9 yıldır beni asla unutamadığını söylemekten utanmadı. Evli olduğunu defalarca hatırlatmama rağmen bunun mantık evliliği olduğunu bana hissettiği duyguları asla kimseye hissedemediğini söyleyip durdu. Değiştirdiğim ve asla vermediğim telefon numaramı iş gerekçesi ile çalışma arkadaşlarımdan alıp yüzlerce mesaj attı. Hala da atmaya devam ediyor. Kimse bir şey fark etmesin diye diken üstünde durmaktan yoruldum. En son otoparkta arabama binecekken bir anda nerden çıktığını anlayamadım ve bana sarıldı. Normalde biri bana bunu söylese tokat at,bağır çağır, tekmele, kaç birçok şey sıralayabilirdim ama o an o şokla vücudumu hareket bile ettiremedim. Ve tüm akşam yaşadığım anlar aklıma gelince istifra edip durdum. O günden beri de tek bir lokma dahi boğazımdan geçmedi. Bu hayatta en iğrendiğim şey aldatmak veya aldatılmakken karısıyla aynı evin içinde utanmadan bana görüşmek istediğine dair mesajlar yazıyor olması midemi bulandırıyor. Sarılma olayından sonra şantiyede tekrar görüşmeye çalıştığında onu yöneticilere ve karısına söylemekle tehdit ettim. Ancak bir saniye bile korkmadı. Bavulumu toplar seninle birlikte geri dönerim dedi. Ne yapacağımı bu durumdan nasıl kurtulacağımı bilmiyorum. Gerçekten dayanabilecek gücü nasıl bulacağımı da bilmiyorum. Bir kadın olarak nedensizce kendimi eşine karşı suçlu hissediyorum. Görevim nedeniyle en az 2 ay daha burada kalmam gerekiyor ama 2 saat bile daha fazla kalmak istemiyorum.
O kadar doğru bir tespit ki. Cidden bizim toplumda ayrılığı kabul edememe durumu var. Ayrılıp yüz kere barışan mı dersin, aynı evin içinde küs olan karı kocalar mı dersin. Olmuyorsa olmuyordur bitir ayrıl ve önüne bak. Sil baştan olmayacağını bile bile zorluyorlar.Hemcinslerimin en çok yanılgıya düştükleri noktadasınız tam olarak, ben hayretle okuyorum hayatınızdan çıkıp giden insanlarla nasıl belli aralıklarla görüşüp konuşabiliyorsunuz neden ve ne sebeple asla anlayamayacağım galiba, ilişki başlatıp bitirmekle alakalı genel bir sorun var çevremdeki kadınlardan da gördüğüm kadarıyla, şu an tam olarak bahsettiğim durumun ceremesini çekiyorsunuz ne yazık ki. Ben bir kadın olarak hemcinslerimin ayrılıklar karşısında da dimdik, net ve güçlü durmasını isterim ama maalesef çoğunlukla öyle olmuyor.
Erkeklerin büyük kısmı korkak ve yalancı o sadece mantık evliliği yaptımlar, senin kadar kimseyi sevmedimler hepsi fasa fiso, o kadar yüz bulmuş ki evli olmasına rağmen sizi düşürebileceğini düşünüyor halâ. Eve gidince eşine sımsıkı sarılıp onu çok sevdiğini söylediğine emin olun. Sonuç olarak olan olmuş artık, size de ömürlük ders olacağını düşünüyorum.
Bir kadın olarak eşiyle paylaşmanızın doğru olacağını düşünüyorum, hiç bir kadın böyle bir omurgasızla yaşamamalı bence.
Konu sadece bana mı senaryo gibi geldi diye düşünmüştümBugün nasılsın chatGPT?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?