Kadınlarımızı koruyamıyoruz, gerekeni yapamıyoruz, herkes kendini korumak zorunda. Ancak saldırganlara karşı kendimizi korumak için bir şeyler taşımamız da suç
. Fıkra gibi ülke.
14-17 yaşlarındayken neredeyse her gün birisi takip ederdi. Yaşına göre uzun boylu, fiziği düzgün bir genç kızdım ben. Yaşımdan büyük gösteriyordum o dönemde. Üzerimde dizime kadar eteğim, kocaman kalın montumla öpücükler mi atılmadı, avmde tek başıma olduğum kısa sürede 4 kat ve onlarca mağaza mı takip edilmedim, neler neler. 9-10 yaşlarındayken annem elbise giydirmişti bana, 40'lı 50'li yaşlardaki amcaların bacaklarıma bakmasından dolayı bir mağazaya girip pantolon almıştık artık bakmasınlar diye, hatırlıyorum. Dershaneye, okula giderken ya da oralardan dönerken ne tacizlere uğradım yazsam kitap olur. Arkadaşlarımla artık strateji oluşturmuştuk. En yakındaki mağazaya girip o takip eden kişilerin gitmesini beklerdik, onlar da yarım saat bazen bir saat mağazanın önünde bizi beklerdi. Tek başımızayken birileri peşimize takıldığında birbirimizi arayıp çağırırdık, kalabalıklaştığımızda uzaklaşırdı pislikler. 2014 yılında, o zaman 47 yaşındaki annemi bile takip etmişti manyağın teki. Çarşının göbeğinde güpegündüz. Garibim yanına gittiğimde hüngür hüngür ağlamıştı korkusundan, sinirinden, hiç unutmuyorum.
Hiç de inanılmayacak, muhteşem absürtlükte bir konu değil bu konu. Ekşi'de bir kadının taciz günlüğü adında bir başlık vardı, yanlış hatırlamıyorsam. Bu konuya inanmayanlar oraya bakabilir. Ben eminim ki birçok kadın yılda birden fazla kez şu yukarıda anlattığım tarzda tacizleri yaşıyordur. Artık normal sayar olduk bunları çünkü başımıza sık geliyor. Konu sahibinin tek hatası durumu çok soyut yazmış olması olmuş.