Hem sırtında yük gibi olmiim diye kendiniz ödemek istiyorsunuz hem sadece kendi kahvenizi ödeyip onunkini bırakıyorsunuz hem sırada 'ay tatlı da güzelmiş' diye laf atıp almiyorsunuz hem de o tatlıyı almadı diye üzülüp adamı cimrilikle suçluyorsunuz.
Buradan bakınca gerçekten ne gibi duruyor biliyor musunuz?
Çok saçma.
Adama iyilik yaptığını sanmissin ama yemek yediğiniz bir yerden hesabı isteyip 'iskenderi buradan alıyorsun abi' dese, Alman usulü odeseniz sen ne hissederdin?
Hoş birşey mi yani sevgililer arasında?
Bugüne kadar kimler geldi kimler geçti hayatımdan ne sevgililerime yıktım hesabı ne de Alman usulü ödedim. Bir o bir ben. Tiyatroya ben davet etmissem yemekler ondan, yemeği o odediyse ićkiler benden, o bir yere davet ettiyse yemekler ondan, ama gün içinde yapılan diğer birşey benden.
Bence olması gereken de budur.
Sizin yaptığınız davranış çok çiğ durmuş. Ayrıca canınız çektiyse alsaydiniz.
Ben de üniversitede köye atanmış bir adamla birlikteydim. Yani ben burs+part time işlerle geciniyordum, benim bir aylık gelirim onun maaşının beşte biri falandi. Yine de (uçak biletlerim hariç) hicbirsey kitlemezdim adama. Buraya gelmek için masraf yapıyorsa burada bir kuruş masraf yapmamasını sağlardim.
Maddi durum eşitsizligi hesaptan kaçmak için bir kıstas değil.
Çiçek meselesine gelince...
Benim bu konuda her zaman işleyen bir taktiğim var. Çiçek değil her konuda. Ama gerçekten işliyor yani, tavsiye ederim.
Ne istiyorsan sen ona aynısını yap, çook sasirip mutlu olunca zaten bunun güzel bir his olduğunu anlayacaktir.
Meselaaa yıllar önce Arap bir sevgilim vardı,4 erkek kardeş sahibi, benden önce hiç sevgilisi olmamış. Yani nasıl anlatayim bir kadınla güzel iletişim kurmayi bilmeyen biriydi. Çiçeği geç oturdugu yerden ayağa kalkarken benim dizimden destek alirdi

Bir gün kitap fuarına gidecektik, beni bekliyor... Köşe başından çiçek alıp, içine de sevgi dolu bir not yazip karşısına çıktım, kocaman caddenin önünde diz çöküp verdim 'gelirken harika bir koku duydum,sağa baktım yoksun,sola baktım yoksun! Meğer bu çiçeklerden geliyormus' diye. Hiç beklemiyordu böyle birşey. O kadar şaşırdı ve mutlu oldu ki bütün gün elinden bırakmadı çiçeği.
Bir çiçeğin insanı neden mutlu ettiğini bu olaydan sonra anlamış oldu. Yani esas olan çiçek değil düşünülmek. Sonraları o da çiçeklerle gelmeye başladı sık sık
Ayrıca oraya buraya cebine cüzdanına aşk notları yazardım,o da basladi.
Usudugum zaman verdiği ceketlerin kalp hizasına pembe kumaştan kalp dikerdim, oje ile brailla alfabesi mektubu yazardim falan.
Resmen aynası oldum adamın, bir de o bir şey yaptığında geribildirimini çok güzel verdim, içimden mutlu olmadım bütün gün mutluluğumu belli ettim.
Böyle böyle pekiştire pekistire adamı cidden harika bir sevgili haline getirdim. (Sonraki kız arkadaşları,teşekkure gerek yok canım, benim icin zevkti

)
Ve bu yöntemlerle, manipülasyonlarla karşı taraf farketmeden istenen her şeyi yapar hale geliyor
Yani sen 'cicek de cicek' demeden önce onun iş yerine çiçek ya da çikolata Sepeti falan gönder önce. Milletin içinde gelen çiçeğin verdiği hissi anlasın.
Mektup yazmıyor deme de tüm hislerini anlatan mektubu sen yaz, sürpriz yapmıyor deme, sen küçük suprizler oyunlar yap.
Boyle böyle yola gelmeyen erkek yok, sen güven bana
