Merhaba, gecmis olsun. Ben avukatim, tahminim sikayetci olmayacaksiniz (ki bence olun) ama asagida emsal yargitay kararini bu arkadasa bir gonderin bence, sindire sindire bir okusun once. Sonra diyin ki, sana sabaha kadar sure, bu karari okuduktan sonra kaybedecegin seylerin listesini bir yap ve eger cok fazla kayip yasayacaksan goruntuleri imha et. Yok kaybin gercekten fazla olmayacaksa, olacaklari beraber oturup izleyelim; cunku ben gozumu karartirsam benim kaybedecek hicbir seyim yok :)
Velhasili, karar da bu sekilde:
Şantaj Suçu ile Özel Hayatın Gzililiği Suçunun Birlikte İşlenmesi
Mağdurun, 20.06.2011 pazartesi günü, Mersin Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat ederek, verdiği ifadesinde; Aralık 2010 tarihinde tanıştığı, birlikte yaşamaya başladıkları ve rızaen cinsel ilişkide bulunduğu sanığa, ayrılma isteğini söylediğinde, Perşembe günü çalıştığı dükkana gelerek, “kendisinden ayrılamayacağımı, kendime dikkat etmemi, her türlü sürpriz ile karşılacağımı ifade ederek bana cep telefonundan, uyurken çekilmiş çıplak fotoğrafımı gösterdi ve bana görüşeceğiz senle diyerek oradan ayrıldı” dediği, iki gün sonra, sanığın cep telefonunda, mağdura ait, uyurken çekilmiş çıplak fotoğrafların bulunduğunun tespit edildiği, iddianamede her ne kadar TCK’nın 134/1. maddesinin uygulanması istenmemiş ise de, anlatım kısmında, hem sanığın, mağdurun haberi olmaksızın çıplak fotoğraflarının cep telefonuna kaydedildiğinden hem de bu görüntüleri kullanarak şantaj eyleminden bahsedildiği, mahkemenin, görüntülerin rıza dışı elde edildiği gerekçesi ile TCK’nın 134. maddesi gereğince mahkumiyet kararı verip, hükmün açıklanmasını geri bıraktığı, şantaj iddiasıyla açılan eylemde ise, sanığın, kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadı bulunmadığı, bu sebeple eylemin şantaj değil tehdit suçunu oluşturabileceği, ancak yüklenen tehdit içerikli sözleri söylediğinin de kanıtlanamadığı gerekçesiyle beraat hükmü kurduğu anlaşılmıştır.
TCK’nın 134/1. maddesinde tanımlanan özel hayatın gizliliğini ihlal suçu, kişilerin özel hayatının gizliliğinin ihlal edilmesi ile oluşur. Özel hayatın gizliliğinin, ses ya da görüntülerin kayda alınması suretiyle ihlali durumunda, görüntüleri ya da sesi kaydeden kişi, kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bu görüntüyü veya sesi, şeref ya da saygınlığa zarar verecek şekilde açıklayacağı tehdidinde bulunursa, ayrıca şantaj suçu da oluşacaktır. Her iki suçun unsurları ve koruduğu hukuki yararlar birbirinden farklıdır.
Somut olayda, mağdurun müracaatı üzerine sanığın telefonundan görüntüler elde edilmesi, sanığın, fotoğrafları mağdur uyurken çektiğini, mağdurun kendisinden ayrılmak istediğini söylemesi üzerine telefonundaki resimlerden bir tanesini gösterdiğini kabul etmesi karşısında, sanığın, arkadaşlıklarının ve cinsel birlikteliklerinin devamını sağlamak suretiyle kendisine yarar sağladığı, tehdit içeren sözlerinin kişinin şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı anlamına geldiği gözetilmeden, hangi hukuksal gerekçelerle mağdurun anlatımlarının reddedildiği de açıklanmadan, yüklenen suçun tehdit olabileceği, bu suçlamanın da kanıtlanamadığı şeklindeki yetersiz gerekçelerle beraat kararı verilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 4. Ceza Dairesi - Karar: 2016/1541).