İnanın yorumları şaşkınlıkla okuyorum.Nasılda bencil paragöz vicdansız anneye bağladınız konuyu. Benim evladımdan sakındığım bir mal yok.Her anne gibi ben de oğlumu vicdanlı, bize ve vatana hayırlı olsun diye elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışarak yetiştirmeye çalışıyorum.Okul hayatı da buna dahil yaşadığımız şehrin en iyi kolejinde okutmaya calışıyorum oğlum için her ay ciddi bir tutar aktardığımız bir birikim fonumuz var üniversite ve yurtdışı eğitimini gönlünce yapabilsin diye.Benim de aklıma böyle bir şeyi düşünmek gelmezdi hatta ilk olarak ben de sizin gibi bu düşünceden utandım.Ama anlattığım gibi yakınımızın başına böyle bir olay gelince o annenin göz yaşları gözümün önünden gitmiyor.O anne aslında evi elinden gitti diye değil oğlunun hayırsızlığına ağlıyor ve hala benim oğlum yapmazdı ama gelin aklını çaldı diyerek kendi oğlunu kalbinde aklamaya çalışıyor.
Buradaki klavye kahramanlarına sesleniyorum ne çabukta vicdansız anne, hemen boşa bu adamı, kendinden utan diye insanları dertleri ile yaftalıyorsunuz.Ne kadar da hayatlarınız mükemmel sizin eşiniz sizin çocuğunuz asla bunu yapmaz kafasındasınız.Bazen hayat çok acı şekilde size de tokat atıveriyor.
Benim konuma gelince yıllardır sabahın kör karanlığında kalkıp işe giyorum evim için evladım için ve tabiki kendim için.Bu ev benim bütün bu emeklerimin karşılığında kendim için ayıracağım tek yatırım olacak.Geri kalan tüm gelirim oğlum için zaten.Bu durumda bu ev ile ilgili ileri de her türlü yaptırımın eşimin ve benim elimde olmasını istemek çok da büyük bir talep değil bence.Kanunen yanlış bildiğiniz şu evlilik birliğinde alınan evler boşanma durumunda ortak sayılıyor ama miras hukukunda tapu sahibine bakılıyor eşin de o ev alındığında çalışıyor olmasının bir hükmü yok eşler sadece 1/4 hakka sahip geri kalan 3/4 hak çocukları arasında paylaştırılıyor.Benimde tek çocuğum olduğu için 3/4 oğlumun oluyor.