- 18 Ağustos 2017
- 887
- 1.273
- 63
- Konu Sahibi lidyahanzade
- #21
O işkolik proflar genelde kendi evleriyle ilgilenmeselerde kız öğrencilerle baya yakından ilgileniyorlar sonrada bizim gibi çalışkan insanları pes ettirmeye çalışıyorlar
Aşağıdaki videoyu izleyerek sitemizi ana ekranınıza web uygulaması olarak nasıl kuracağınızı öğrenebilirsiniz.
Not: Bu özellik bazı tarayıcılarda mevcut olmayabilir.
Anladım evlenmeden büyün planlar sizin yükseği bitirmeniz çizgisinde yapılmış o zaman.. aile huzurunuz için bırakmayın o zaman... bu bir süreç geçecek diye düşünün , danışmanınıza da "deli" gözüyle bakın. Bağırıp kızmalarını sallamazsınız böylece. He deyin, haklısınız diyin , süpersiniz harigasınız diye arada gaz verin. Egosu bunun gibi tavan yapmış insanlar iltifata bayılır, gerçek olmadığını akıllarına bile getirmezler.25 yaşındayım, 1 sene oldu evleneli. Bir arabamız var. Eşim de yüksek lisans mezunu ve benim mezuniyetimi bekliyor. Sonra ikimiz de yurtdışına doktoraya gitmeyi planlıyoruz. Maddi olarak ben çalışmazsam geçinebiliriz şu an benim masrafım çok, yol-yemek açısından bu kadar uzun saatler çalıştığım için. Ama yurtdışına gitme durumumuzu engeller ve eşim hiç sıcak bakmıyor
Mühendisim, yüksek lisans yapıyorum ve danışmanıma bağlı bir ar-ge laboratuvarında çalışıyorum. 2 sene oldu ve 2 senedir dinlendiğim tek bir gün bile yok. En erken 19.30' da çıkıyorum o da şanslıysam, çoğu zaman 21.00-22.00' den önce çıkamıyorum. 3 ayda bir günde 18 saat çalışmam gerekiyor. Ayrıca, işim olmasa bile orada hazır beklemek zorundayım çünkü danışmanımın talebi bu, ya ihtiyacım olursa? diyor. Bu çalışma saatlerimin yanında evim 1 saat uzaklıkta her gün gidiş dönüş 2 saatim de yolda geçiyor. Bazı günler eşimi 15 dakika bile göremiyorum, geldiğimde uyumuş oluyor çoktan. Laboratuvar işi, bütün gün ayaktayım bacaklarımda varis başladı, çok az uyuyabildiğim için hiç dinlenmiyorum. Ayın en az 2 haftasonu cumartesi-pazar çalışıyorum. Özellikle kış dönemi hemen hemen bütün haftasonu çalışmak zorundayım.
Tüm bunların yanında danışmanım inanılmaz zor bir insan. Hala daha 'hiç' çalışmadığımı iddia ediyor. Bütün sonuçlarım çıkıyor, projemi ve tezimi bitirdim ama en ufak bir aksilik çıksa 'hiç' çalışmıyorsun diyor. Mesela beraber bir değerlendirme yapmamız gerektiğinde tamam bakalım ben seni çağıracağım diyor bekliyorum saat kaç olursa olsun, sonra nerede kaldı diye baktığımda bana haber vermeden çıkmış oluyor ben beklediğimle kalıyorum! Ama o ne isterse istesin, saat kaç olursa olsun ulaşılabilir olmak zorundayım. Eve gidince dinlenmeye bile fırsat kalmadan bir şeyler istemek için aramaya başlıyor. Yapmazsam, yetişemezsem ciddi olarak sesini yükseltip kızıyor. Hakaretler havada uçuşuyor. Zaten her yaptığımı en az iki beğenmeme olayından sonra kabul ediyor. Benim eve gelip dinlenmeye ve ev işi, yemeğe vakit ayırmam gerekiyor, her şeye yetmeye çalışıyorum ama artık gerçekten tükendim. Aynı evin içinde eşimi özlüyorum, böyle bir şey olabilir mi? Artık her sabah ağlıyorum, mesleğime karşı olan bütün hevesimi tükendi, yola dayanamıyorum, yaşadığım psikolojik baskıya ve eve gelip dinlenme lüksüm olmamasına dayanamıyorum.
Önümüzdeki dönem mezun olacaktım ama danışmanım benden bir şey daha istedi ve yapamazsam tezimi bir dönem daha uzatacak. Bu benim kopma noktam oldu bırakmak istiyorum yüksek lisansımı, yakmak istiyorum. Çevremdeki kimse destekçim değil, en fazla 2 dönem sonra mezun olacağım bu kadar dayandın biraz daha dayan diyor herkes ama nasıl anlatsam... Bende bir şeyler koptu ve gerçekten artık tükendim. Danışmanımın son istediğini yapacak gücü kendimde bulamıyorum. Devam edemiyorum. Gündelik hayatım diye bir şey kalmadı ve hiçbir şeyden zevk alamıyorum.
Ben bile okurken tükendim ne mühendisisiniz? Gerçekten dayanılacak gibi değilmiş.Mühendisim, yüksek lisans yapıyorum ve danışmanıma bağlı bir ar-ge laboratuvarında çalışıyorum. 2 sene oldu ve 2 senedir dinlendiğim tek bir gün bile yok. En erken 19.30' da çıkıyorum o da şanslıysam, çoğu zaman 21.00-22.00' den önce çıkamıyorum. 3 ayda bir günde 18 saat çalışmam gerekiyor. Ayrıca, işim olmasa bile orada hazır beklemek zorundayım çünkü danışmanımın talebi bu, ya ihtiyacım olursa? diyor. Bu çalışma saatlerimin yanında evim 1 saat uzaklıkta her gün gidiş dönüş 2 saatim de yolda geçiyor. Bazı günler eşimi 15 dakika bile göremiyorum, geldiğimde uyumuş oluyor çoktan. Laboratuvar işi, bütün gün ayaktayım bacaklarımda varis başladı, çok az uyuyabildiğim için hiç dinlenmiyorum. Ayın en az 2 haftasonu cumartesi-pazar çalışıyorum. Özellikle kış dönemi hemen hemen bütün haftasonu çalışmak zorundayım.
Tüm bunların yanında danışmanım inanılmaz zor bir insan. Hala daha 'hiç' çalışmadığımı iddia ediyor. Bütün sonuçlarım çıkıyor, projemi ve tezimi bitirdim ama en ufak bir aksilik çıksa 'hiç' çalışmıyorsun diyor. Mesela beraber bir değerlendirme yapmamız gerektiğinde tamam bakalım ben seni çağıracağım diyor bekliyorum saat kaç olursa olsun, sonra nerede kaldı diye baktığımda bana haber vermeden çıkmış oluyor ben beklediğimle kalıyorum! Ama o ne isterse istesin, saat kaç olursa olsun ulaşılabilir olmak zorundayım. Eve gidince dinlenmeye bile fırsat kalmadan bir şeyler istemek için aramaya başlıyor. Yapmazsam, yetişemezsem ciddi olarak sesini yükseltip kızıyor. Hakaretler havada uçuşuyor. Zaten her yaptığımı en az iki beğenmeme olayından sonra kabul ediyor. Benim eve gelip dinlenmeye ve ev işi, yemeğe vakit ayırmam gerekiyor, her şeye yetmeye çalışıyorum ama artık gerçekten tükendim. Aynı evin içinde eşimi özlüyorum, böyle bir şey olabilir mi? Artık her sabah ağlıyorum, mesleğime karşı olan bütün hevesimi tükendi, yola dayanamıyorum, yaşadığım psikolojik baskıya ve eve gelip dinlenme lüksüm olmamasına dayanamıyorum.
Önümüzdeki dönem mezun olacaktım ama danışmanım benden bir şey daha istedi ve yapamazsam tezimi bir dönem daha uzatacak. Bu benim kopma noktam oldu bırakmak istiyorum yüksek lisansımı, yakmak istiyorum. Çevremdeki kimse destekçim değil, en fazla 2 dönem sonra mezun olacağım bu kadar dayandın biraz daha dayan diyor herkes ama nasıl anlatsam... Bende bir şeyler koptu ve gerçekten artık tükendim. Danışmanımın son istediğini yapacak gücü kendimde bulamıyorum. Devam edemiyorum. Gündelik hayatım diye bir şey kalmadı ve hiçbir şeyden zevk alamıyorum.
Aynı süreçten bende geçtimMühendisim, yüksek lisans yapıyorum ve danışmanıma bağlı bir ar-ge laboratuvarında çalışıyorum. 2 sene oldu ve 2 senedir dinlendiğim tek bir gün bile yok. En erken 19.30' da çıkıyorum o da şanslıysam, çoğu zaman 21.00-22.00' den önce çıkamıyorum. 3 ayda bir günde 18 saat çalışmam gerekiyor. Ayrıca, işim olmasa bile orada hazır beklemek zorundayım çünkü danışmanımın talebi bu, ya ihtiyacım olursa? diyor. Bu çalışma saatlerimin yanında evim 1 saat uzaklıkta her gün gidiş dönüş 2 saatim de yolda geçiyor. Bazı günler eşimi 15 dakika bile göremiyorum, geldiğimde uyumuş oluyor çoktan. Laboratuvar işi, bütün gün ayaktayım bacaklarımda varis başladı, çok az uyuyabildiğim için hiç dinlenmiyorum. Ayın en az 2 haftasonu cumartesi-pazar çalışıyorum. Özellikle kış dönemi hemen hemen bütün haftasonu çalışmak zorundayım.
Tüm bunların yanında danışmanım inanılmaz zor bir insan. Hala daha 'hiç' çalışmadığımı iddia ediyor. Bütün sonuçlarım çıkıyor, projemi ve tezimi bitirdim ama en ufak bir aksilik çıksa 'hiç' çalışmıyorsun diyor. Mesela beraber bir değerlendirme yapmamız gerektiğinde tamam bakalım ben seni çağıracağım diyor bekliyorum saat kaç olursa olsun, sonra nerede kaldı diye baktığımda bana haber vermeden çıkmış oluyor ben beklediğimle kalıyorum! Ama o ne isterse istesin, saat kaç olursa olsun ulaşılabilir olmak zorundayım. Eve gidince dinlenmeye bile fırsat kalmadan bir şeyler istemek için aramaya başlıyor. Yapmazsam, yetişemezsem ciddi olarak sesini yükseltip kızıyor. Hakaretler havada uçuşuyor. Zaten her yaptığımı en az iki beğenmeme olayından sonra kabul ediyor. Benim eve gelip dinlenmeye ve ev işi, yemeğe vakit ayırmam gerekiyor, her şeye yetmeye çalışıyorum ama artık gerçekten tükendim. Aynı evin içinde eşimi özlüyorum, böyle bir şey olabilir mi? Artık her sabah ağlıyorum, mesleğime karşı olan bütün hevesimi tükendi, yola dayanamıyorum, yaşadığım psikolojik baskıya ve eve gelip dinlenme lüksüm olmamasına dayanamıyorum.
Önümüzdeki dönem mezun olacaktım ama danışmanım benden bir şey daha istedi ve yapamazsam tezimi bir dönem daha uzatacak. Bu benim kopma noktam oldu bırakmak istiyorum yüksek lisansımı, yakmak istiyorum. Çevremdeki kimse destekçim değil, en fazla 2 dönem sonra mezun olacağım bu kadar dayandın biraz daha dayan diyor herkes ama nasıl anlatsam... Bende bir şeyler koptu ve gerçekten artık tükendim. Danışmanımın son istediğini yapacak gücü kendimde bulamıyorum. Devam edemiyorum. Gündelik hayatım diye bir şey kalmadı ve hiçbir şeyden zevk alamıyorum.
Mayis 2018 miMezuniyet dönemindeyim ve 2 senedir kendi tezimi yaptım, şu saatten sonra başka bir danışmanla başka bir proje ile tez yapmam imkansız çünkü mayıs 2018' de mezun olmazsam atılıyorum.
o bayanın çocuğu vardıSanki bu konu daha önce açılmıştı.