Sevgili konu sahibi Master icin kabul alirsan kesinlikle degerlendir.
Hem egitim alaninda cok iyi bir karar vermis olursun hem de yurtdisinda yasama fikrini bizzet deneyimlemis olursun.
Eger "burda daha mutluyum donmek istemiyorum ozlem hasret Avrupadaki hayatin monotonlugu vs gozume batmiyo, iyi de bir is buldum yasayip gidiyorum sukur" dersen kalirsin olmazsa da donersin.
Insan mutlu oldugu yerde yasamali.
Uzun bir suredir yurtdisindayim, Turkiyedeki cevrem,ailem, yasadigim sehir...
Bunlari ozlemedigim tek gun yok..
Hakkinda hayirlisi olsun canim. Seni cok iyi anliyorum, gelecege dair umutlu olmak lazim umudunu kaybettiren deneyim veya olaylar uzuyor insani ve cekip gitme istegi uyandiriyor. Umarim kendimiz ve ailemiz icin en dogru kararlari veririz hep
Hırvatistan küçük bir ülke huzurlu bir yerHırvatistanın Türklere bakış açısı nasıl?
Bende yurtdışında bi evim olsa arada gidip gelsem ditorum.
Nedir cehaletten kastınız? Modernlik mi, batılılık mı, suç oranı mı, eğitim düzeyi mi? Pek bi seçkin insanlardan oluşmuş, suç oranı minimum düzeyde olan, herkesin bilgili kültürlü ve barış içinde yaşadığı bir ülke varsa oraya gidin o zaman. Ama şunuda merak ediyorum, onlar sizi neden kabul etsin?
Vatanseverlik, ülkesinin ekonomisini kalkındırarak, ülkesindeki insanlara yardım ederek, ülkesindeki insanları bilgilendirerek, ülkesindeki insanlara öğreterek, yapabiliyorsa siyasete girip ülkesindeki insanlara seslenerek, ülkesinde yeni buluşlar yaparak, ülkesine fayda sağlayacak evlatlar yetiştirerek, ülkesi için can vererek olabilir. Siz hangisini yapıyorsunuz? Ülkesini aşağılamak vatanseverliğe dahil değil. Bencesi sencesi yok bunun. Ülkeye verebilecek bir şeyiniz kalmadıysa, hayırlısınında gitmek olduğunu düşünüyorsanız gidin zaten.
Kalbim dayanmazsa, biri bana buluş yapma dediğinde yapmayacaksam, bilmişlik yapma dediler diye anlatmaktan vazgeçecek ve geriye gideceksem bu benim zayıflığımdır, eksikliğimdir. Ülke ne yapsın? Bize kendine yeten, kendine güvenen insanlar lazım. Bize özünü kaybetmemiş, ülke elden gideceği zaman bile boyun eğmemiş ve yeni bir yönetim şekli kurmuş insan zihniyeti lazım. Kaç kere yıkıldı, kaç kere kuruldu bu ülke. Böyle kaçanlar olmasa, ülkesini yarıda bırakanlar olmasa bu kadar darbe yemezdi ülkemiz. Keşke memnun olmayanlar gitse, özlem çekenler de dönse, biz bize kalsak.Valla siz hangi ülkede yaşıyorsunuz merak ediyorum. Türkiye'de mi katkı sağlayacaksınız? Siyasete girseniz kalbiniz dayanmaz herhalde. Bu ülkede siyaset takım tutmak gibi bir şey. Fanatikleri var. Yeni buluş mu yapacaksınız, ilk önce kendi çevreniz sizi aşağı çeker. İlk önce çevreniz bu işlerle uğraşma boşver der. Birine bilgi verirsiniz bilmişlik yapma der. Canınızı verirsiniz ama aynı günde düğünler kutlamalar yapılır yani bu dediklerinizin hiçbir kıymeti yok. Bizden önce de bir sürü insan bunlara çabaladı, tek yaptığımız sürekli zihniyet olarak geriye gitmek. Kimse ülkesini de aşağılamıyor göz önünde olanı söylüyor. Sizin gibi pembe gözlüklerimizi takıp "buna da şükür buna da şükür biz aslında çok güçlüyüz bizi kıskanıyorlar" demedikçe de gözünüze batarız zaten.
Nedir cehaletten kastınız? Modernlik mi, batılılık mı, suç oranı mı, eğitim düzeyi mi? Pek bi seçkin insanlardan oluşmuş, suç oranı minimum düzeyde olan, herkesin bilgili kültürlü ve barış içinde yaşadığı bir ülke varsa oraya gidin o zaman. Ama şunuda merak ediyorum, onlar sizi neden kabul etsin?
Vatanseverlik, ülkesinin ekonomisini kalkındırarak, ülkesindeki insanlara yardım ederek, ülkesindeki insanları bilgilendirerek, ülkesindeki insanlara öğreterek, yapabiliyorsa siyasete girip ülkesindeki insanlara seslenerek, ülkesinde yeni buluşlar yaparak, ülkesine fayda sağlayacak evlatlar yetiştirerek, ülkesi için can vererek olabilir. Siz hangisini yapıyorsunuz? Ülkesini aşağılamak vatanseverliğe dahil değil. Bencesi sencesi yok bunun. Ülkeye verebilecek bir şeyiniz kalmadıysa, hayırlısınında gitmek olduğunu düşünüyorsanız gidin zaten.
Asıl bu kadar milattan öncesine hasret duyan olmasa, bu insanlar masallarla kandırılmasa, aklını kullansa ve bilime önem veren insanlarımız olsa bu kadar darbe yemezdi ülkemiz. Kaçanlar dediğiniz, ülkede 80 milyon insan yaşıyor şuan. 80 milyonu neden bir fark yaratamıyor da suçu kaçanlara atıyorsunuz??? Sorun sistemde. Siz ne kadar kendinizi yırtarsanız yırtın, tübitak'a gönderdiğiniz bilimsel proje ret yiyecek. Deneyin isterseniz çünkü böyle varsayımsal konuşmakla hiçbir şey düzelmiyor.Kalbim dayanmazsa, biri bana buluş yapma dediğinde yapmayacaksam, bilmişlik yapma dediler diye anlatmaktan vazgeçecek ve geriye gideceksem bu benim zayıflığımdır, eksikliğimdir. Ülke ne yapsın? Bize kendine yeten, kendine güvenen insanlar lazım. Bize özünü kaybetmemiş, ülke elden gideceği zaman bile boyun eğmemiş ve yeni bir yönetim şekli kurmuş insan zihniyeti lazım. Kaç kere yıkıldı, kaç kere kuruldu bu ülke. Böyle kaçanlar olmasa, ülkesini yarıda bırakanlar olmasa bu kadar darbe yemezdi ülkemiz. Keşke memnun olmayanlar gitse, özlem çekenler de dönse, biz bize kalsak.
Kalbim dayanmazsa, biri bana buluş yapma dediğinde yapmayacaksam, bilmişlik yapma dediler diye anlatmaktan vazgeçecek ve geriye gideceksem bu benim zayıflığımdır, eksikliğimdir. Ülke ne yapsın? Bize kendine yeten, kendine güvenen insanlar lazım. Bize özünü kaybetmemiş, ülke elden gideceği zaman bile boyun eğmemiş ve yeni bir yönetim şekli kurmuş insan zihniyeti lazım. Kaç kere yıkıldı, kaç kere kuruldu bu ülke. Böyle kaçanlar olmasa, ülkesini yarıda bırakanlar olmasa bu kadar darbe yemezdi ülkemiz. Keşke memnun olmayanlar gitse, özlem çekenler de dönse, biz bize kalsak.
Öyle güzel öyle anlamlı öyle dolu dolu yazmışsın ki..Muhalefet olarak yazmıyorum, yakın bir görüşte sayılırız; hani "Basıp gideyim ardıma bakmayayım"dan ziyade, "Nereden ne kazanır toplarım yurt içi-dışı fark etmez, nasıl faydam olur"cuyum, hayalperestim (Önceki yorumlarımda da kalırım ölümüne deli diyebilirsiniz de dedim hatta) ama gerçekçi ele almak da gerekiyor şu yorumunuza karşın. Çünkü burada bir çizgi var;
Ekonomiyi nasıl kalkındıracak bu insanlar? Bugün torpil ötesi torpille köşe başları tutuldu. Daha yeni personel alımlarında sınavlarda 90 olan gençlere mülakatta 30 verip nasıl bırakıldıklarını gördük, 60 alanların ise 100 mülakat değerlendirilmesi ile nasıl kabul edildiğini de aynı zamanda.
Siyasete girmek? Ne kadar para istiyor biliyor musunuz, ne kadar reklam istiyor? Asgari ücretle mühendis çalıştırılan bir ülkede, insan yenilgiye kaç kere tahammül edebilir?
Ülkem için can verecek evlatlarım olsun istemiyorum ben, ülkem içinde yaşatacağım evlatlarım olsun istiyorum. Vatan sevgisini anlatırken bile yaşamak değil, ölmek geliyor insanın aklına önce, çünkü çok öldük. Her gün ayrı bir yerden ölüyoruz. Eğitim sistemi can çekişiyor ki bu sistemin çökmesi demek, hakimlerin adaleti görememesi demek, doktorların elinde can veren hastalar demek, mühendislerin elinden çıkma binaların kumdan kaleler gibi yıkılabilmesi, sanatçılarının da sadece boş manzara resmi çizmesi, vurgulamaması demek. Yeni nesil öğretmenlerin elinde çocukların tükenmesi demek, bağıra bağıra kör olmak demek özetle.
Fihrist veren adamlar var doktora tezi diye ve kabul ediliyor ya, bilmem ne ile üfürülmüş helal hurma ya alkış tutulurken şeker hastaları için özel yarabandı geliştiren çocukların projesini adamdan saymadılar. Bu da eh, küstürür insanı. Çok seven insan da küser yani, kıymet bilinmezse ağlaya ağlaya gider.
Burada kendi yolunun tıkalı olduğunu gören insan, gider yoluna bakar; ha ondan sonra dönerse apayrı bir güzellik. Dönmezse de adı ile ülkeyi yaşatır. Çok insan gitti, çok akıl gitti, çok yetenek gitti... Hiçbiri sevmedi mi vatanını? Hepsi küstü gitti Ccelik. Anlamak lazım bunu da.
Bitki ortusu torpil olan ulkeyi kalkindiracagina inanan insanlarimiz var ne guzel.. hic uzaga gitmeyin, tubitak’in reddettigi ve kabul ettigi projelere bakin.. reddettiklerinin hepsi Amerikadan davet alirken kabul ettikleri de ledli ekmek kutusu ile papaz erigini imam erigini ceviren mucitlerimiz(!).. sonra da aglariz neden ortadogu boyle diye.. onlarin yaptigi atom bombasina karsin biz de imam erigi firlatiriz artik, sonra da kaderimiz buymus.. adamlar kendi cocuklarini kadroya almak icin ilk 20 kisiyi tirt sebeplerle elesin, benim ilk 5 e giren oglum isyan edince vay efendim sen vatansever degilsin.. he he tek vatansever sizsiniz, o da tek sizsiniz evet..
Ben galiba bu konunun sonunda mülteci konumuna düşücemNe avrupa alıyor beni ne bizim ülke kabul ediyor .
Şimdiden ingilizceni anadil seviyesine getir, hazır öğrencisin, fazla bir isin yokken. Bol bol turist gezdir-hatta evini yabanci turistlere ac (guvenilir bir site olarak: couchsurfing) ,her gun pratik yap.
Erasmus - Erasmus plus - Erasmus staji- Avrupa gönüllü hizmetleri - work and travel , aisec falan.
Bunlardan biri-ya da başka bir oluşum aracılığıyla yurtdisina cik, inanılmaz çevre edinirsin. İleride işine yarar. Üstelik yazdığım bazı programlar Erasmus plus gibi sertifika veriyorlar europass adına. Yani tüm dünyada geçerli :)
Bir süre sonra cevren neredeyse tamamen yabancilardan oluşur zaten. Herkese de yeni bir hayat kurmak istediğini çitlat. Bu çevre sana bazı kapıları açacaktır zaten.
Aile özleme meselesine gelince bilmiyorum, ben 4 sene üni okudum ne aile ne arkadaş kimseyi özlemedim. Döndüm geldim bu sefer de oradaki çevremi özlemedim, ayrildim-eski sevgilimi özlemedim falan. Başka bir ülkeye gittiğimde telefonuma dakika bile yüklemek istemem ki ne konuşacağım diye :)
Üstelik hemencecik ortam kurup kendimi sevdirebiyorum. O yüzden mesela ben yabancılık çekmezdim gittigimde, özlem falan da duymazdim.
Ama sen kendini daha iyi bilirsin, nasıl bir insansın?
Kaldi ki yaşayana şöyle gelir: en kotu biziz, bak Avrupalı anneler ne modern, bak Amerikalı sevgili ne harika, bak kanada hukumeti ne güzel falan...
Oysa gerçek öyle değil. En basiti İspanyol arkadaşım annesinin terliği olduğunu, çok sinirlenince kafasına attığını söylemişti :) aslında hemen hemen aynı aile yapısı. Ya da Norveç hükümeti...ne kadar harika ne kadar modern, refah seviyesi yüksek...ama geçtiğimiz hafta artık ne olduysa Norveçli arkadaşlarım sinirle hükümeti eleştiren birşeyler yazdilar-cevirinden anladığım kadarıyla. Bir sürü insan nefret eden sürat emojisi koymuş falan..onlar da çok mutlu değiller yani . Bir başka İspanyol arkadaşım (üni mezunu ve gezgin) iş bulamayınca Fransa'ya üzüm toplamaya gitti,geçen aylarda da bina mantolama yaparken resim gondermisti,işsizlik had safhadaymis onun yaşadığı ozerk bölgede. Yine başka bir İspanyol arkadaşım öğretmen, Haziran'da sözleşmesi bitmiş, 3 ay sonra okullar açıldığında ise devam edecek mi etmeyecek mi bilmiyor... Amerikalı arkadaşım Ortadoğu'nun gelişmiş bir ülkesinde yüksek lisans yapiyor-amerikan eğitimini gereksiz pahalli buluyormus. Zaten kuzeydeki Slav ülkeleri hepten sıkıntı, belarusta mesela öyle sıkı denetimler varmış ki, sokaktaki wifiye telefon numaramla baglanmami bile 'buyuk birader seni izliyor' diye tanımladı insanlar. Hava desen Rusya'da temmuzda fırtına vardı işler tatil oldu, azıcık batıya gidildikçe k.çi donuyor insanın . Kaldı ki doğu Avrupa'da bitki yetişmiyor, her gün patates ve lahana yemekten kabız oluyorsun miden bozuluyor : ))
Güneye hiç gitmedim, güneyden de çok arkadaşım yok . Sadece singapurlu biriyle tanıştım adam en iğrenç Türkten daha ataerkil bir zihniyete sahip. Bana açık açık 'ben gezerim kız kardeşimi gondermem' dedi. Ki Singapur aşırı gelişmiş bir ülke, Singapur pasaportu AB pasaportundan bile daha kıymetli, belki bilirsin. Ama çomar her yerde çomar. Internete гопник yaz gorsellerde arat lütfen. Dünyanın da bizden çok farklı olmadığını anlarsın...
Kanada da çok para istiyorGitmenin yollarini arastir, en mantiklisi master icin gidip is bulup kalmak.. kanada da egitim alirsan kolay mesela, dene mutlaka..
Kanada da çok para istiyor
Şimdiden ingilizceni anadil seviyesine getir, hazır öğrencisin, fazla bir isin yokken. Bol bol turist gezdir-hatta evini yabanci turistlere ac (guvenilir bir site olarak: couchsurfing) ,her gun pratik yap.
Erasmus - Erasmus plus - Erasmus staji- Avrupa gönüllü hizmetleri - work and travel , aisec falan.
Bunlardan biri-ya da başka bir oluşum aracılığıyla yurtdisina cik, inanılmaz çevre edinirsin. İleride işine yarar. Üstelik yazdığım bazı programlar Erasmus plus gibi sertifika veriyorlar europass adına. Yani tüm dünyada geçerli :)
Bir süre sonra cevren neredeyse tamamen yabancilardan oluşur zaten. Herkese de yeni bir hayat kurmak istediğini çitlat. Bu çevre sana bazı kapıları açacaktır zaten.
Aile özleme meselesine gelince bilmiyorum, ben 4 sene üni okudum ne aile ne arkadaş kimseyi özlemedim. Döndüm geldim bu sefer de oradaki çevremi özlemedim, ayrildim-eski sevgilimi özlemedim falan. Başka bir ülkeye gittiğimde telefonuma dakika bile yüklemek istemem ki ne konuşacağım diye :)
Üstelik hemencecik ortam kurup kendimi sevdirebiyorum. O yüzden mesela ben yabancılık çekmezdim gittigimde, özlem falan da duymazdim.
Ama sen kendini daha iyi bilirsin, nasıl bir insansın?
Kaldi ki yaşayana şöyle gelir: en kotu biziz, bak Avrupalı anneler ne modern, bak Amerikalı sevgili ne harika, bak kanada hukumeti ne güzel falan...
Oysa gerçek öyle değil. En basiti İspanyol arkadaşım annesinin terliği olduğunu, çok sinirlenince kafasına attığını söylemişti :) aslında hemen hemen aynı aile yapısı. Ya da Norveç hükümeti...ne kadar harika ne kadar modern, refah seviyesi yüksek...ama geçtiğimiz hafta artık ne olduysa Norveçli arkadaşlarım sinirle hükümeti eleştiren birşeyler yazdilar-cevirinden anladığım kadarıyla. Bir sürü insan nefret eden sürat emojisi koymuş falan..onlar da çok mutlu değiller yani . Bir başka İspanyol arkadaşım (üni mezunu ve gezgin) iş bulamayınca Fransa'ya üzüm toplamaya gitti,geçen aylarda da bina mantolama yaparken resim gondermisti,işsizlik had safhadaymis onun yaşadığı ozerk bölgede. Yine başka bir İspanyol arkadaşım öğretmen, Haziran'da sözleşmesi bitmiş, 3 ay sonra okullar açıldığında ise devam edecek mi etmeyecek mi bilmiyor... Amerikalı arkadaşım Ortadoğu'nun gelişmiş bir ülkesinde yüksek lisans yapiyor-amerikan eğitimini gereksiz pahalli buluyormus. Zaten kuzeydeki Slav ülkeleri hepten sıkıntı, belarusta mesela öyle sıkı denetimler varmış ki, sokaktaki wifiye telefon numaramla baglanmami bile 'buyuk birader seni izliyor' diye tanımladı insanlar. Hava desen Rusya'da temmuzda fırtına vardı işler tatil oldu, azıcık batıya gidildikçe k.çi donuyor insanın . Kaldı ki doğu Avrupa'da bitki yetişmiyor, her gün patates ve lahana yemekten kabız oluyorsun miden bozuluyor : ))
Güneye hiç gitmedim, güneyden de çok arkadaşım yok . Sadece singapurlu biriyle tanıştım adam en iğrenç Türkten daha ataerkil bir zihniyete sahip. Bana açık açık 'ben gezerim kız kardeşimi gondermem' dedi. Ki Singapur aşırı gelişmiş bir ülke, Singapur pasaportu AB pasaportundan bile daha kıymetli, belki bilirsin. Ama çomar her yerde çomar. Internete гопник yaz gorsellerde arat lütfen. Dünyanın da bizden çok farklı olmadığını anlarsın...
Offff...Maalesef evet, 4 kisi icin 30 bin gibi birseydi yanilmiyorsam. Ama okullar daha uygun ozellikle calgary gibi kucuk yerlerde. Dusunsene az insan cok huzur ve bol kar, ruya gibi
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?