Konu sahibi endişelerini anlıyorum. Çok arkadaşım var gerçi ama hayatta kan bağı olarak anne babasından başka kimsesi olmayan biri olarak yalnızlığı çoğu zaman iliklerime kadar hissediyorum. Özellikle iç dünyamıza döndüğümüz karantina günlerinde sanırım ket vurduğumuz korkularımız ve endişelerimiz bir tık daha öne çıktı. Bende ki yalnızlık korkusu da aldı başını gitti..
Şimdiye kadar uzun süreli ilişkilerim de oldu, kısa flörtlerimde. Çok üzüldüğüm, ayrılıklar sonunda depresyona girdiğim ilişkilerde yaşadım ama hala sevmek, sevilmek, ait olmak hissini yaşamak istiyorum. Çünkü bana göre bu duygular, yurtdışına tatile gitmenin vehayut gitar, piyano kursuna gitmenin vereceği hazdan çok çok daha keyifli ve çok daha gerçekçi. Herkesin hayattan aldığı tat ve beklenti farklı işte. Ve bu yüzdendir ki; hadi artık evlenmiyor musun yaşın geçti diyenler kadar (sanki pazardan elma armut alacağız) boşverin evlenmeyin biz evlendik de ne oldu (boşanmak da bir seçenek) diyenlere gönül koyuyoruz.
Velhasıl bazı işler gerçekten kader kısmet, olmayınca olmuyor. Tabii bu demek değil ki saldım çayıra mevlam kayıra. Uzun mücadeleler sonucunda evlenen çiftleri görünce çabanın da önemi yadsınamıyor. Siz mücadelenizi verin, yeni ortamlara girin, eş dost akraba varsa evlenmek istediğinizi söyleyin. Kısmetin nereden geleceği hiç belli olmaz. Umarım bu forumda mutlu bir yuva kurup evlenmek isteyen tüm arkadaşların dilekleri gerçek olur.